Dha Yurt Bülteni - 4

Şırnak'ta el yapımı patlayıcı patladı: 1 asker şehit

Şırnak'ta, Soru Tepe mevkiinde düzenlenen operasyon sırasında PKK'lı teröristlerin daha önce araziye tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 1 asker şehit oldu.

Dün başlatılan 'Şehit Jandarma Uzman Çavuş Ufuk Fesli' operasyonunda, merkeze bağlı Soru Tepe mevkiinde, bugün sabah saatlerinde, 1 jandarma asker, önceden tuzaklanmış el yapımı patlayıcının patlaması sonucu yaralandı. Yaralı asker, kaldırıldığı Şırnak Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.

Haber.ŞIRNAK,

======================================

Evi yanan kadın sinir krizi geçirdi

Zonguldak'ta iki katlı binanın alt katında çıkan yangın paniğe neden oldu. Balkona çıkarak komşularından yardım isteyen Dilek Sarı, sinir krizi geçirdi.

Yangın, saat 07.30 sıralarında Mithatpaşa Mahallesi Rahmet Sokak'ta meydana geldi. Şenol ve Dilek Sarı'nın yaşadığı 2 katlı binanın alt katında bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Çocuklarını okula gönderdikten sonra yangını fark eden Dilek Sarı, balkona çıkarak yardım istedi. Komşularının haber vermesiyle gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahalede bulundu. Yangın, büyümeden söndürüldü. Dilek Sarı, itfaiye ekiplerinin soğutma çalışmaları sırasında bayıldı. Sinir krizi geçiren Dilek Sarı'ya sağlık ekipleri müdahalede bulundu. Dilek Sarı, ambulansla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yangının çıkış sebebinin tespiti için soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Bayılan kadına sağlık ekibinin müdahalesi

-Evden görüntü

-Evin önünden detaylar

-Bayılan kadının ambulansa taşınması

-Ambulansın gitmesi

Süre: (2.04) Boyut: (231 MB)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZON GULDAK,

=========================================

Otomobil hırsızı, dayaktan kurtulmak için hastaneye sığındı

Adana'da hastane otoparkındaki lüks otomobili çalmak isteyen O.A. kaza yapınca kendisini yakalayan vatandaşlar tarafından dövüldü. O.A., kaçıp sığındığı hastanenin acil servisinde polis tarafından yakalandı.

Olay, merkez Seyhan ilçesi Atatürk Caddesi'nde bulunan özel bir hastanenin otoparkında meydana geldi. İddiaya göre, 01 B 5422 plakalı otomobilini otoparka park eden vatandaş, hastaneye girdi. Bir süre sonra otopark görevlisinin yanına gelen O.A. ise aracın kendisine ait olduğunu söyleyip anahtarı istedi. Anahtarı alıp aracı çalıştıran O.A. otoparktan çıkarken, diğer görevli aracın çalındığını fark etti. Park eden araçların arasından ağır ağır ilerleyen O.A., arkasından koşan otoparkçıları görünce hızlanıp kaza yaptı. Vatandaşlar ve otoparkçılar O.A.'yı araçtan indirip dövmeye başladı. Kendisini dövenlerin elinden kurtularak hastane aciline sığınan hırsızlık şüphelisi çağrılan polislere teslim edildi. Şüpheli sorgulanmak üzere polis merkezine götürüldü. Şüpheli, araç sahibinin şikayetçi olmaması üzerine serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Zanlının polis tarafından hastaneden çıkarılması

Polis aracına bindirilmesi

Polis aracının gidişi

Çalmaya çalıştığı aracın görüntüsü

Olay yerindeki kalabalık

Aracın zarar gören bölümlerinden görüntü

Motorsikletli polisler

Polis aracı

Acil tabelası

SÜRE: 01'48" BOYUT: 110 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: Veysel DOGUÇ/ADANA,

=========================================

Dördüzlerine bakabilmek için yurt dışına çalışmaya gitti

Hatay'da Cemile-Süleyman Şahutoğlu çiftinin yaklaşık 2.5 ay önce dünyaya gelen 2'si kız dördüz bebekleri, hayata tutunmayı başardı. Ancak kentte berberlik yapan baba Süleyman Şahutoğlu, bebeklerinin masraflarını karşılayabilmek için onları hastaneden çıkardığı gün Suudi Arabistan'a gitti.

Samandağ ilçesi Kuşalanı Mahallesi'nde yaşayan Cemile-Süleyman Şahutoğlu çiftinin ilk bebek heyecanı önce ikizlere ardından da doktordan öğrendikleri '4 bebeğiniz olacak' sözüyle dördüzlere döndü. Sağlıklı geçen bir hamilelik sürecinin ardından Özel Mozaik Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi'nde sezaryenle dünyaya gelen dördüzler, yaklaşık iki ay yoğun bakım ünitesinde kaldı. Süleyman Şahutoğlu, bebeklerini hastaneden çıkardığı gün, çalışmak için Suudi Arabistan'a gitti. Yurtdışına çıkmadan bebeklerini gören Süleyman Şahutoğlu, ailesinden uzaklaşmanın kendisi için çok zor olduğunu söyledi. Şahutoğlu, "Bebeklerin isimlerini Muhammed, Enes, Demay ve Eyşan koyduk. İki buçuk ay yoğun bakımda kaldılar bayağı masraflı ve zor bir süreçti. 66 gündür buradayız. Çok zorlu bir dönemin ardından bugünlere geldik ama bunun ardından yine masraflı bir süreç bizi bekliyor, bunun için ben bugün bebekleri taburcu edip yurtdışına çalışmak için çıkıyorum" dedi. Anne Cemile Şahutoğlu, dördüzlerin masrafının çok olduğunu söyledi. Eşinin bu parayı karşılamak için yurt dışına gittiğini söyleyen Şahutoğlu, "Bir buçuk yıldır evliyiz. Çocukların dördüz olduklarını 3 aylıkken öğrendik. Çok güzel bir duygu ancak çok zorlu bir süreçten geçtik. Hamilelik, doğumdan sonraki yoğun bakım süreci çok zorluydu bizim için. Yani birçok şey atlattık ama artık daha iyiyiz. Umarım her şey güzel olur bizim için. Bakımları biraz zor. Eşim bu masrafları karşılamak için Suudi Arabistan'a gidiyor. Çünkü dördüz bebeklere bakmak kolay değil. Babası bugün bizi taburcu edip yurtdışına çalışmaya gidiyor. Yardım edecek birileri varsa yardım eli istiyoruz" dedi.

MESLEK HAYATIMDA İLK DEFA KARŞILAŞTIM

Dördüzlerin sağlık sorunlarını yakından takip eden doktorlardan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Abdulkadir Arslan, meslek hayatında ilk defa doğal yollarla hamile kalınan dördüz bebek vakasıyla karşılaştığını söyledi. Dördüzlerin sağlıklı bir şekilde taburcu edildiğini kaydeden Arslan şöyle konuştu: "Hastalarımız 66 gün önce 28 haftalık olarak bir tanesi 800 gram, bir tanesi 900 gram, 2 tanesi 1'er kilogram olarak dünyaya geldi.  Bütün hemşire arkadaşlar, hastanedeki diğer hekimler, hepsi canla başla mücadele ederek, çok uğraşarak Allah'ın izniyle hiçbir sıkıntı olmadan bugünlere geldi. Şimdi bir tanesi 2650 gram, diğeri 2300 gram civarında. Genel durumları mükemmel, bütün ultrasonları, filmlerini çektik. Kan tahlilleri şuan gayet iyi. Şimdi genel durumları güzel, taburcu ediyoruz bugün. Taburcu olduktan sonra da genel kontroller devam edecek. Ben meslek hayatımda dördüz ilk defa takip ediyorum. üçüz çok fazla takip ettim ama dördüz ilk defa takip ediyorum, dördüz çok nadirdir. 4-5 yılda bir defa olur onların da yaşama şansı çok düşüktür."

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Bebeklerden detaylar

-Bebekler anne ve babasının kucağındayken detay

-Anne Cemile, baba Süleyman ile röp

-Dr. Abdulkadir Arslan ile röp.

-Bebekler sağlık çalışanları, aile ve doktorun kucağında detay

SÜRE: 04' 52" BOYUT: 553 MB

Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK/HATAY,

===========================================

7 yaşında ilk adımlarını attı

Samsun'da yaşayan Serebral Palsy hastası olan 7 yaşındaki Muhammet Altay, hayatında ilk defa 15 gün önce tek başına yürümeye başladı. 2 yıllık fizik tedavi ile yürümeyi öğrenen küçük çocuk ve ailesi sevince boğuldu. İlk adımlarını 7 yaşında atan Altay'ın şimdiki hedefi ise koşmak.

Samsun'da yaşayan Hanife (43) ve çiftçilik yapan Metin Altay (45) çiftinin 4 çocuğundan en küçüğü olan doğuştan Serebral Palsy hastası Muhammet Altay (7), rahatsızlığı nedeniyle yürüyemeyince ailesi iki yıl önce Samsun Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon hastalıkları Hastanesi'ne başvurdu. Burada Çocuk Rehabilitasyon Ünitesi'nde tedavi gören küçük çocuk yaklaşık 15 gün önce tek başına destek almadan yürümeye başladı. Küçük çocuk yerli üretim lokomat cihazı (yürüme robotu) ve fizik tedavi uygulamaları ile yürümeyi öğrendi.

'HAYALLERİMİZ GERÇEK OLDU'

Anne Hanife Altay, yıllardır bunu beklediklerini söyleyerek "Oğlum 2 yıldır hastanede tedavi görüyor. Önce destekle yürümeye başladı. Ardından da 15 gün önce tek başına yürümeye başladı. Hayallerimiz gerçek oldu. Çok mutluyuz. Uğramasak hiç bir şey olmazdı, olduğu gibi kalırdı. 2 yıldır doktorlarımız emek verdiler tedaviettiler. Hastanemiz artık evimiz gibi oldu. Ben hep ağlıyordum iki adım atsın diye dualar ediyordum. Bu kadar olduya bin şükür olsun. Oğlumun ilk adımlarını gördüğümde dünyalar benim oldu" dedi.

'KOŞMAK İSTİYORUM'

1'inci sınıf öğrencisi Muhammet Altay, yürümeye başladığı için çok mutlu olduğunu söyleyerek "Evde okulda çok geziyorum. Tenefüslerde oyun oynuyorum. Artık bende yürüyebiliyorum. Oyun oynamayı çok seviyorum. Koşmak istiyorum.Bisiklet sürmek istiyorum. Büyüyünce jandarma olmak istiyorum" şeklinde konuştu.

2 YILLIK TEDAVİNİN ARDINDAN YÜRÜDÜ

Samsun Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Hastalıkları Hastanesi Op.Dr. Mehmet Bilgin, Muhammet Altay'a ilk olarak robotik yürüme cihazıyla tedavi uyguladıklarını belirterek "60 seans sonunda hastamız da güzel gelişmeler yaşanmaya başladı.  Ardından uzman fizyo terapistlerimiz eşilğinde fizik tedaviye başladık. Şu an tedavisi devam ediyor.Bu bir süreç. Geldiğimiz noktada desteksiz kendi halinde yürüyebilmekte. Gelidğinde hiç yürüyemiyordu inşallah ilerleyen aşamada kaslarının güçlenmesiyle daha da iyiye gidecek. 2 yıl sonra hastamız yürümeye başladı. Yerli üretim robotik yürüme cihazını hastanemizde 2,5 yıldır kulanıyoruz, muhammet gibi bir çok hastamızda bu cihaz ile ilerleme kaydettik. Hastalarımızı böyle gördükçe bizde çok mutlu oluyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Hastanenin dışından detay

-Muhammet Altay'ın robotik cihazda yürümesi

-Muhammet Altay'ın tek başına yürümesi

-Röportajlar

(SÜRE: 3.52 Dk) (BOYUT: 436 MB)

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,

===========================================

Diyarbakır'da patenli gencin tehlikeli yolculuğu kameraya yansıdı

Diyarbakır merkezde saatte 60 kilometre hızla giden nakliye kamyonuna asılarak kilo metrelerce yol ilerleyen patenli gencin tehlikeli yolculuğu kameraya yansıdı.

Merkez Bağlar İlçesi Sento Caddesinde seyir halindeki nakliye şirketine ait kamyona asılan patenli gencin yaptığı tehlikeli yolculuk kameralara saniye saniye yansıdı. Tehlikeye aldırış etmeden, kulağındaki kulaklıkla aynı zamanda müzik dinleyen genç, saatte 60 kilometre hızında seyir halindeki kamyona araca tutunarak kilo metrelerce yol ilerledi. Vatandaşlarında uyarısına aldırış etmeyen genç, daha sonra görüntülendiğini fark edince ellerini bırakarak akan trafikte devam eden araçların arasından hızla kaymaya başladı. Yol üzerinde araçlarla adeta yarışan genç, daha sonra gözden kayboldu.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Patenli gencin kamyona asılması

-Kamyonu tutarak ilerlemesi

-Kulaklık takılı müzik dinlemesi

-Araçların arasından kayarak ilerlemesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Burak EMEK/DİYARBAKIR,

==============================================

Alaşehirliler 23 Nisan'da Zakkum'la coştu

Manisa'nın Alaşehir ilçesinde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında sahne alan Zakkum grubu Alaşehirliler'i coşturdu. Etkinliğe katılıp kalabalığa seslenen, Atatürk'e benzerliği ile tanınan tiyatro sanatçısı Göksel Kaya'nın sözleri, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı ile sık sık kesilirken, büyük coşku yaşadı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Alaşehir Cumhuriyet Meydanı'nda Zakkum konseri düzenlendi. Konseri yaklaşık 10 bin kişi izledi. 'Hatıran Yeter', 'Ben Ne Yangınlar Gördüm', 'Acıta Acıta', 'Gidiyorum Yolcu Et', 'Al Gece Yarılarımı Benden', 'Yüzük', 'Sen Beni Ömrünce', 'Sabahçı Kahvesi', 'Dile Kolay Kalbe Değil', 'Gökyüzünde', 'Anason' gibi eserlerini seslendiren Zakkum grubu, hayranlarını coşturdu. Coşkulu kalabalık şarkılara zaman zaman bulundukları yerden eşlik ederek, adeta dev bir koro oluşturdu. Belediye tarafından etkinliğe davet edilen, Atatürk'e benzerliği ile tanınan sinema ve tiyatro sanatçısı Göksel Kaya da etkinliğe renk kattı. Kalabalığa seslenen Kaya'nın "Evet Atatürk'e benziyorum, yalnız ona hiç kimse benzemez. Onun eşi benzeri yoktur. Çanakkale'de bir profesörün anlattığı hikayeden çok etkilendim. Çanakkale'de silah, cephane eksikliği vardı, yiyecek eksiği vardı, gıda yoktu. Ama en önemli eksik morfin eksikliği vardı. Ameliayathane olarak kurulan çadıra, binlerce yaralı geliyor. Başında bir doktor bekliyor. Doktor bakıyor, bu yaralının kurtulma şansı var mı, varsa içeri alıyor, yoksa dışarıda ağacın altında bekletiyor. Bir yaralı gelip, 'Baba beni kurtar' diyerek feryat ediyor. Vücudu şarapnel parçalarıyla parçalanmış, bağırsaklar dışarıda. Kurtulma şansı yok. Bakıyor ki oğlu. Kurtulma şansı hiç yok. ve 'Bunu götürün bir ağaç gölgesine' diyor. O morfin orada o kadar değerli ki. Kurtulma şansı olmadığı için oğluna bile kullanmıyor. Birkaç saat sonra diğer nöbetçi doktor geliyor. Nöbetten çıkan baba, ağacın gölgesinde bekleyen oğluna bakmaya gidiyor ancak şehit olduğunu görüyor. Bizler baba, oğul aynı cephede savaştık. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, hepimiz aynı cephede savaştık. Ülkemize sahip çıkalım. Vatanımıza sahip çıkalım. Sevgi, hoşgörü, paylaşım içerisinde olalım. Dostça güzel yaşayalım. Bu vatanı, cenneti cehennem etmeyelim" diye konuştu. Kaya'nın sözleri sıkı sık "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı ile kesilirken, coşku daha da arttı. Etkinlik, Zakkum grubunun şarkılarını seslendirmesiyle devam etti. Gecenin sonunda grup üyelerine MHP'li Alaşehir Belediye Başkanı Gökhan Karaçoban tarafından Alaşehir'e özgü kuru üzüm, maden suyu gibi çeşitli ürünlerden oluşan sepet hediye edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Zakkum konserinden görüntü

-Atatürk'e benzerliği ile tanınan tiyatro sanatçısı Göksel Kaya'nın meydanı dolduran kalabalığa seslenmesi

-"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atılmasından görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nurettin DOĞAN/ ALAŞEHİR (Manisa),