DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ -TEKRAR - Son Dakika
Güncel

DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ -TEKRAR

DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ -TEKRAR

Doğu'da Nahçıvan koridoru umuduAZERBAYCAN'ın Dağlık Karabağ'ı Ermenistan işgalinden kurtarmasından sonra Nahçıvan koridorunun açılması Doğu Anadolu'da memnunlukla karşılandı.

06.12.2020 09:53  Güncelleme: 13:13

Doğu'da Nahçıvan koridoru umudu

AZERBAYCAN'ın Dağlık KarabağErmenistan işgalinden kurtarmasından sonra Nahçıvan koridorunun açılması Doğu Anadolu'da memnunlukla karşılandı. Nahçıvan koridoru ile Türkiye ile Orta Asya hattı kurulacağını belirten sivil toplum kuruluşu temsilcileri, "Nahçıvan koridorunun açılması, Bakü- Tiflis- Kars güzergahına güçlü destek oluşturarak tarihi İpek Yolu'nun canlanmasına çok önemli katkı sağlayacaktır" dediler.

Azerbaycan'ın Karabağ'da elde ettiği tarihi zaferin yankıları sürüyor. Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan anlaşmada kurulması öngörülen Nahçıvan koridoru kapsamında Azerbaycan'ın karadan bölgeye bağlantı kurması Türkiye'nin doğusundaki kentleri de umutlandırdı. Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Tanrıver, Dağlık Karabağ harekatının en önemli kazanımının Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarının kurtarması olduğunu, bunun yanında Nahçıvan- Azerbaycan arasındaki koridorun açılması olduğunu belirtti. Nahçıvan koridorunun ekonomi ve turizm alanlardaki ilişkiler bakımından yeni bir devrin kapısı olacağını kaydeden Tanrıver, "Bakü- Tiflis- Kars güzergahına güçlü destek oluşturarak tarihi İpek Yolu'nun canlanmasına çok önemli katkı sağlayacaktır. Ülkemizin Türk devletleriyle bugüne kadar kurmuş olduğu bütün girişimler bu tarihten sonra yeni bir anlam kazanacak ve bu durum siyasi avantajlarının yanında, Birlik görev bölgesi olarak tamamen sınır olduğumuz bu büyük coğrafyayla ekonomik faaliyetlerimizde ve ticari iş birliklerimizde de büyük bir canlanma yaşanacaktır. Zira, bu koridor Orta Asya'dan Hazar üzerinden direkt Türkiye'ye ulaşımı açarak Türk dünyasının haritada da bütünleşmesini sağlayacak ve bu durum gerek jeopolitik ve gerekse ekonomik anlamda ülkemiz ve bölgemiz açısından birçok avantajı içinde barındıran yeni bir dönemi başlatacaktır" dedi.

'DÜNYA TİCARETİ DOĞU'YA KAYIYOR'

Yeni bir ekonomik dünya kurulduğuna dikkat çeken Tanrıver, "Dünya ticareti doğuya kayıyor. Doğal kaynak zenginlikleri ve gelişen coğrafyalar olma avantajlarıyla, Orta Asya coğrafyası ülkelerinin dünya ekonomisindeki stratejik değeri yükselmektedir. Bugüne kadar, Bölge illerimizin Orta Asya ülkeleri ile olan ulaşım bağlantısı Gürcistan üzerinden kurulmasından dolayı ekonomik ve ticari bağlamda potansiyelin çok altında az istifade ediyorduk. Burada açılacak koridor Azerbaycan pazarına karayolu ile ulaşmamızı sağlamasının yanında, Türkiye ile Türk Dünyası kara yolu ile kesintisiz bir bağlantı kurulmuş olacak. Nahçıvan Koridoru ile Iğdır'ın Aralık ilçesindeki Dilucu Sınır Kapısı'ndan aracımızla Nahçıvan'a geçtiğimiz zaman Bakü'ye kadar kara yolu ile gidebileceğiz. Bu koridor üzerinde karayolu ulaşımının yanında yapılmasında fayda olan demiryolu bağlantısı sayesinde, lojistik anlamda şartlarımız daha iyileşecektir" diye konuştu.

'BÖLGEDEKİ İLLERİN YARARINA OLACAK'

Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci, Nahçıvan koridorunun büyük yararları olacağını söyledi. Demirci, "Hem Orta Asya hem Türk dünyasına açılan kapı olacak. Üstelim adı barış koridoru. Turizmi ve ekonomiyi canlandıracağını düşünüyorum. Devam eden Bakü- Tiflis-Kars demiryolu desteğiyle koridor, ticarete açılacak. Orta Asya'daki diğer ülkeler, Rusya ile ticaret bizim bölgedeki illerin dolaylıda olsa yararına olacağını düşünüyorum. İlimizdeki ekonomik yapı dış ticarete yönelik çalışmaya başladı. Büyük bir ihtimalle ilimizin de bundan faydalanacağını düşünüyorum. Koridorla Orta Asya daha yakınlaştı. Sadece Gürcistan üzerinden yapılan ihracat artık Azerbaycan üzerinden diğer Orta Asya ülkelerine yapılacak. Koridorun ekonomik canlılık yaratacağına inanıyorum" dedi.

'KORİDORLA DİREKT AZERBAYCAN'A GİDECEĞİZ'Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını kurtarması ve Nahçıvan koridorunun açılmasının Iğdırlı iş adamlarını memnun ettiğini ifade eden Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kamil Arslan, şunları söyledi: "O koridor hem Azerbaycan için hem de Türkiye için çok önemli. Bizin ihracatçılarımız Azerbaycan ile Türk cumhuriyetlerine İran üzerinden ulaşım sağlıyordu. Bizim kapalı bir alana sıkışmış Nahçıvan'a ihracatımız vardı. Yılda 26 milyon dolarlık bir ihracat yapılıyordu. Azerbaycan genelinde yaptığımız ihracat 126 milyon dolar düzeyindeydi. Bu koridorun açılmasıyla artık direkt Azerbaycan toprağına girmiş olacağız. Koridorun açılmasıyla Iğdır üzerinden Dilucu Sınır Kapımızdan direkt Azerbaycan ile Türk Cumhuriyetlerine gidebileceğiz. Bu koridorun bölgenin ihracatı ve nakliyesine büyük faydası olacak."

'TİCARETİMİZ 3- 4 KAT ARTACAK'İki devlet tek millet olan Türkiye ile Azerbaycan arasındaki mesafenin artık yakınlaştığını belirten Ağrı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Saim Alpaslan şu değerlendirmede bulundu: "Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi Azerbaycan ve Türkiye iki devlet tek millettir. Biz bu hasreti yıllarca çektik. İki ülke arasındaki mesafe artık gayet yakın. Şükürler olsun ki Azerbaycanlı kardeşlerimiz işgal altındaki topraklarını bugün geri aldı. Bugün çok şükür ki bu koridor açıldı. Açılan bu koridorun ülkemiz ve bölge illerimize oldukça faydalı olacağına inanıyorum. Özellikle Iğdır, Kars, Ardahan, Ağrı gibi illerimize de ciddi anlamda bir kaynak sağlayacaktır. Bölge illerinin ithalatı ve ihracatı açısından son derece önemli bir gelişme. Bu konuda ciddi anlamda mutlu ve sevinçliyiz. Ağrı'nın bugün 130 milyon lira olan dış ticaret hacmimizi 3 ila 4 katına çıkaracağız. Çünkü bu koridorla önümüzden çok önemli engeller kalkmıştır. Yine bu güne kadar Ağrı'da Tekstil Kent, Ayakkabıcılar Sitesi gibi önemli yatırımlar var. Buralarda üretilen ürünlerimizin oluşan koridorla Azerbaycan ve diğer ülkelere gönderilmesi çok daha kolay olacaktır. Ayrıca Gürbulak Sınır Kapımız Türkiye'de ikinci büyük sınır kapısı. Ulaşım ve taşımacılıkta oldukça önemli bir sınır kapısı. Bu koridorun açılması ile kapımızın da yükü hafifleyecek. Çünkü öncesinde İran üzerinden yapılan ticarette TIR'larımız sorun yaşıyor ve uzun kuyruklar oluşuyordu. Hem bu sorun giderilmiş olacak hem de Uzak Doğu ülkelerine olan mesafemiz kısalacak. Bu da başta ülkemiz ve ilimiz için ciddi bir gelişme olacak. Bu koridorla birlikte iş dünyamızın gayretleri de artacaktır. Sevkiyatların hem Iğdır hem de Ağrı üzerinde olacak olması iş dünyamızı rahatlatacaktır. Bu da önemli bir avantaj olacaktır. Eskiden İran'da 10 ila 15 gün bekleyen TIR'larımız vardı. Ama artık böyle bir sorunumuz da olmayacak. Tacirlerimiz ve iş adamlarımızın maliyetleri düşecek. Buradan bir kez daha Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e ve Azerbaycanlı kardeşlerimize bu sevinci bize yaşattıkları için teşekkür ediyoruz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Ardahan'ın drone görüntüsü-Ardahan TSO Başkanı Demirci'nin konuşması----------------------------------------------

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Iğdır yazısı ve kent merkezinden görüntü-Iğdır TSO Başkanı Kamil Arslan'ın konuşması-------------------------------GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Ağrı'dan genel ve detaylar-Ağrı TSD Başkanı Saim Alpaslan'ın konuşması

Haber-Kamera: Dinçer AKTEMUR/ ARDAHAN,

Salih TEKİN- Dinçer AKTEMUR- Özkan AYDIN- Ramazan DEMİR/ERZURUM- ARDAHAN-IĞDIR- AĞRI,

Haber Kodu : 201206052

==============================

'Çiftlik balığıyla doğal balık arasında besin değeri bakımından neredeyse fark yok'

ÇUKUROVA Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Taşbozan, Avrupa'da satılan 5 balık türünden 2'sinin Türkiye'den gönderildiğini belirterek, "Çiftlik balıkları ile doğal yetişen balıklar arasında doğru yemle beslenmesi durumunda besin değeri bakımından neredeyse hiçbir fark yoktur" dedi.

Son yıllarda Türkiye genelinde balık yetiştiriciliği sektörü hız kazandı. Türkiye'nin, Avrupa'da sayılı ülkeler arasında yer aldığını ve yaklaşık 100 farklı ülkeye balık ihracat yapıldığını söyleyen Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Taşbozan, Avrupa pazarında satılan 5 balıktan 2'sinin Türkiye'den gönderildiğini söyledi.

'KALİTESİZ YEMLE ÜRETİLEN BALIKLARIN PAZARA SUNULMASI ÇOK ZOR'Balık yetiştiriciliği sektörünün hız kazanmasının ardından balık yemi sektörünün de paralel olarak artığını dile getiren Doç. Dr. Taşbozan, kaliteli yemle birlikte kaliteli balık üretildiğini dile getirdi. Balık beslemesinde kalitesiz yem kullanılmasının balıklarda beklenmeyen bazı hastalıklara yol açtığını dile getiren Doç. Dr. Taşbozan, "Kalitesiz yem yapılırsa, ürettiğiniz balıklar da kesinlikle sağlıklı bir şekilde pazara sunulamaz. Olur da pazara sunulmaya kalkılırsa bu ürünler insan sağlığını tehdit edecektir. Çünkü hem besinsel açıdan çok zayıf, hem de hastalık etkenlerini ortaya çıkartacaktır" dedi.

'KALİTESİZ YEM KULLANILARAK YETİŞTİRİLEN BALIKLAR ÇEVREYE ZARARLI'Balık yemi yapılırken balıklardaki enerji kaynaklarının göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Taşbozan, "Balıklardaki en büyük enerji kaynağı yağdır. Biz yem yaparken buna dikkat ediyoruz. Balıklar ilk önce yağı, daha sonrada protein ve karbonhidratı enerji amacıyla kullanıyor. Balığın enerjisini dengeli bir şekilde karşıladığınızda bu sefer sindirim oranı yükseliyor ve dışarıya atık az gidiyor. Suyu da kirletmemiş oluyorsunuz. Suyu kirlettiğiniz zaman sadece yetiştirdiğiniz balığa zarar vermiyorsunuz. Çevreye zarar veriyorsunuz" diye konuştu.

'BALIĞI HIZLI BÜYÜTME MANTIĞI YOKTUR'Kalitesiz yem kullanıldığında balığın gelişimine olumlu bir etki sağlanmadığı ifade eden Doç Dr. Taşbozan, "Kesinlikle balığı daha kötüye götürüyorsunuz. Balığı hızlı büyütüp, hızlı bir şekilde pazara sokmaya çalışma mantığı yoktur. Kalitesiz bir yem kullandığınızda balığı pazara sunma şansınız neredeyse yoktur. Eğer bu balıkları pazara sokarsanız, insan sağlığına uygun olmayan balıkları pazarlamış oluyorsunuz" dedi.

'Doğal balık mı daha iyi yoksa çiftlik balığı mı?' sorusunun en çok merak edilen sorular arasında olduğunu söyleyen Doç. Dr. Taşbozan, "Bunların arasında neredeyse besinsel olarak hiçbir farkın olmadığını yapmış olduğumuz araştırmalar sonucu görüyoruz. Doğadaki balıkları tercih etmemizdeki en büyük neden, insanların içgüdü olarak doğal ürünleri tercih etmesinden kaynaklıdır" diye konuştu.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ -TEKRAR - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement