İNTERNET VE SOSYAL MEDYADA ÖNE ÇIKAN YURT HABERLERİ - Son Dakika
Güncel

İNTERNET VE SOSYAL MEDYADA ÖNE ÇIKAN YURT HABERLERİ

İNTERNET VE SOSYAL MEDYADA ÖNE ÇIKAN YURT HABERLERİ

Bombalardan kaçıp, hapishaneye sığındılarSURİYE'de rejim ve destekçilerinin saldırılarından kaçan 75 aile İdlib eski hapishanesine yerleşti.

23.02.2020 14:45

Bombalardan kaçıp, hapishaneye sığındılar

SURİYE'de rejim ve destekçilerinin saldırılarından kaçan 75 aile İdlib eski hapishanesine yerleşti. Gidecek yerler olmayan aileler koğuşları ve hücreleri oda gibi kullanmaya başladı. Hapishane avlusu ise çocukların oyun alanı oldu.

Suriye'de rejim ve destekçilerinin sivilleri hedef alan saldırılarının ardından yerlerinden edilen binlerce sığınmacı, gerginliği azaltma bölgelerine kaçarak kurulan çadır kentlerde yaşam mücadelesi verirken, Maarat el Numan ve çevre ilçelerinden İdlib'e sığınan 75 aile İdlib eski hapishanesine yerleşti. Aileler, hapishanenin koğuşlarına yanlarında getirebildikleri eşyaları yerleştirirken, koğuş ve hücreler yaşam alanları haline geldi. Aileleriyle birlikte hapishanede yaşamaya başlayan yaklaşık 250 çocuk, önceleri mahkumların doldurduğu avlularda oyun oynuyor.

'ÖNCE MAĞARAYA SONRA HAPİSE SIĞINDIK'Maarat el Numan'ın doğusundaki Ma'arshamsha kasabasındaki rejimin bombardımandan ailesiyle kaçarak önce bir mağaraya sonra da İdlib eski hapishanesine yerleşen Aya İbrahim (11) hapishaneden korktuğunu söyledi. İbrahim, "Ma'arshamsha kasabasındanım, evimiz ve mahallelerimiz bombalandı. Oradan ayrılmak zorunda kaldık çünkü bombardıman çok fazlaydı. Yanımızda çok bir eşya da getiremedik. Önce bir mağaraya gittik, orada fazla kalmadık. Mağarada korkmuyordum. Ama hapishaneden çok korkuyorum. Bombalardan kaçıp hapse geldik. Burada yaşamayı sevmiyorum" dedi.'HAPİSHANEDE MUTLU DEĞİLİM'Rejimin saldırılarının ardından ailesiyle geldiği hapishanede arkadaşlarından ayrı kaldığı için mutsuz olduğunu söyleyen Grim Salim İbrahim, "Yaşadığımız yer bombalanınca oradan kaçtık buraya geldik. Gidecek başka bir yerimiz yoktu ve hapishaneye geldik. Burada olmaktan mutlu değilim. oynamıyoruz, oynayacak bir odamız yok ve oyunumuz yok. Arkadaşlarım burada değil kamplara gittiler. Arkadaşlarımı çok özledim. Okulumu özledim. Oradaki arkadaşlarımı özledim hepsi kampa gitti. Burada sadece kuzenlerim var" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -----------------Hahipshane avlusunda oynayan çocuklar -Koğuşlarda zaman geçiren insanlar-Çocuklardan detaylar-hapishanede kalan çocuklardan Aya İbrahim röphapishanede kalan çocuklardan Grim Salim İbrahim röp-Anonslar Haber-Kamera: Hasan DÖNMEZ-İbrahim KÖRDEMİRCİ/ İDLİB, SURİYE

====================

Erciyes'te eşler arası 'Artık çekilmez oldun' kızak yarışması

TÜRKİYE'nin önemli kış turizm merkezlerinden Erciyes Kayak Merkezi'nde çiftlerin katıldığı 'Artık çekilmez oldun' yarışması yapıldı.Erciyes A.Ş. tarafından Erciyes Kayak Merkezi'nde düzenlenen 'Artık çekilmez oldun' yarışmasına 20 çift katıldı. Yarışmada, erkekler, eşlerini 100 metre parkurda kızakla yokuş yukarı çekti. Ardından çiftler kızakla aşağıya kayarak, yarışmayı tamamladı. Renkli görüntülerin ortaya çıktığı yarışmada Hüseyin-Asena Özhüsrevoğlu çifti birinci oldu. Yarışma sonrası dereceye giren çiftlere çeşitli ödüller verildi.'BU TİP ETKİNLİKLERİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ'Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahid Cıngı, Erciyes'e gelenleri farklı farklı etkinliklere yönlendirdiklerini söyleyerek, "Kayakçıların dışında Erciyesimize gelen misafirlerimiz de var. Buraya gelenlerde burada güzel ve eğlenceli zaman geçirmek istiyorlar. Kendilerinin de içlerinde bulunduğu eğlenceli etkinlikler yapmaya gayret gösteriyoruz. 'Artık çekilmez oldun' yarışmasının da bu yıl 6'ncısı düzenliyoruz. Bundan sonra da bu tip etkinlikleri Erciyes'te yapmaya devam edeceğiz" dedi.Yarışmaya katılan Necati Yılmaz ise, "İlk 30 metreye kadar iyiydi. Sonrasında dizlerimin dermanı kalmadı. Bitiş çizgisine atlayarak gelmeye çalıştım. Kızağı çevirip aşağı nasıl geldim bilmiyorum. Eşime 'Artık çekilmiyorsun' diyordum ama burada daha çok çekilmez oldu" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ------------------Kızak yarışmasından görüntü-Yarışan çiftler ile röportaj-Erciyes A.Ş. Başkanı Murat Cahid Cıngı ile röportaj-Genel detay

Haber: Olcay DÜZGÜN-Kamera: Muhammed KISIR/KAYSERİ

====================

Osmaniye'nin Rapunzel'i Nazar

OSMANİYE'nin Düziçi ilçesinde 141 santimetre boyundaki Nazar Bekmez'in (12), doğduğu günden beri kestirmediği saçları, 117 santimetre uzunluğa ulaştı. Masal kahramanı Rapunzel'e benzetilen Nazar, saçlarını çok sevdiğin ve kestirmeyi de düşünmediğini söyledi.Özel bir şirketten emekli olan Mehmet ve ev kadını Saule Bekmez'in 3 çocuklarından en küçüğü olan Nazar Bekmez'in saçlarına doğduğu günden bugüne hiç makas değmedi. Düziçi Ortaokulu 6'ncı sınıf öğrencisi Nazar, saçlarının bakımlarını yaparken hiç zorlanmadığını belirtti. Nazar, "12 yaşındayım ve saçlarım 117 santimetre uzunluğunda. Daha önce hiç kestirmedim ve herhangi bir ürün kullanmıyorum. Bebek şampuanı kullanıyorum. Görenler çok şaşırıyorlar. Şu anda kestirmeyi hiç düşünmüyorum" dedi.Aslen Kazakistanlı olduğunu söyleyen Anne Saule Bekmez ise 20 yıldır Türkiye'de olduğunu belirterek, "Kızım 12 yaşında ve saçlarını hiç kestirmedik. Zamanında benim de saçlarım uzundu.  Kızım doğduğunda hiç saçı yoktu. Hep saçlarının uzun olmasını istemişimdir ve şu anda 117 santim ve boyu ise 141 santim uzunluğunda. Kızımı görenler çok şaşırıyorlar. Kızım saçlarını çok seviyor ve kestirmeyi de hiç düşünmüyor" diye konuştu.Nazar'ın en büyük ağabeyi Zafer Bekmez de birlikte yürüyüşe çıktıklarında bakan insanların bir daha dönüp baktıklarını belirterek, "Güzel bir ilgi odağı oluyor yanımda. Birlikte gezmekten keyif alıyorum. İsmi nazar ama nazar değmez inşallah" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Nazar, saçlarını savururken-Ağabey Zafet'in Nazar'ın saçlarını ölçmesi -Nazar parkta koşarken-Eliyle saçlarını tararken-Nazar'ın yüzünden detay-Saçlarından detaylar -Nazar Bekmez ile röportaj-Anne Saule Bekmez ile röportaj-Ağabey Zafer Bekmez röportaj

Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/DÜZİÇİ,(Osmaniye),

=======================

Kelepçelenirken 'kalp pilim var, dikkat edin' diye yalvardı

ISPARTA'dan çaldığı otomobille geldiği Antalya'da kovalamacanın ardından yakalanan Sefer Türkoğlu (26), ellerini kelepçeleyen polislere "Cebimde kalp pilim var lütfen dikkat edin" diye yalvardı.Olay, Kepez ilçesi Toptancı Hal Kavşağı'nda  saat 11.00'de meydana geldi. Sefer Türkoğlu, 32 LV 317 plakalı otomobili Isparta'dan çalarak Antalya'ya geldi. Sabah saatlerinde kente giriş yaptığı plaka tanımlama sisteminden tespit edilen otomobil için polis ekipleri harekete geçerek kent genelinde araştırma başlattı. Antalya Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı oto hırsızlık büro amirliği ekipleri, otomobili Toptancı Hal Kavşağı'nda trafik ışıklarında beklerken gördü. Polisi fark eden Türkoğlu, hızla kaçarak uzaklaşmak istedi. 10 kilometre boyunca polisi peşine takan Türkoğlu, Ayanoğlu Mahallesi 1905 Sokak'ta izini kaybettirmek istedi. Polisin, sokağın diğer tarafından kendisine doğru geldiğini gören Türkoğlu, geri geri kaçmak isterken otomobiliyle aydınlatma direğine çarptı.Kaza yapan otomobili sokak ortasına bırakarak kaçmaya başlayan Türkoğlu, gizlenmek için girdiği sitede polis tarafından gözaltına alındı. Yere yatırılarak ters kelepçe takılan Türkoğlu, polislere "Korktuğum için kaçtım ağabey. Cebimde kalp pilim var lütfen dikkat edin" diye yalvardı. Polis ekipleri, Türkoğlu'nu polis merkezine götürdü. Türkoğlu'nun, başka suçlardan da aranmasının olduğu belirlendi. Polis otomobili ise çekiciyle otoparka çektirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------Polislerin kosuşturmacadan görüntüPolislerin verilen adresten bahçeye girişiHırsızın yakalanma anıPolisin hırsızı yere yatırmasıHırsızın 'kalp hastasıyım' demesiPolisin 'Kalp hastasısın nasıl koştun?' demesiPolisin 'Neden kaçtan. Öldürecektin az daha' demesiMuhabirin hırsıza 'neden kaçtın' diye sormasıHırsızı araca götürülmesi ve polisin meslektaşlarına 'şahsın aranması var' demesiHırsızı polis aracına bindirilmesiÇalınan araçtan detay görüntülerPolisin araçta arama yapmasıOlay yerinden görüntüler

Haber-Kamera: Alparslan ÇINAR-Süleyman EKİN/ANTALYA,

========================

Torunu için geldiği salonda muay thai sporuna başladı

SAMSUN'da torunu Berru Lina Uzarlı'yı (10) muay thai kursuna gidip gelişine eşlik eden Nermin Aksoy (55) savunma sanatı sporuna merak saldı, antrenmanlara başladı. Aksoy'un halat salladığı, balyozla lastik dövdüğü, şınav ve mekik çektiği görüntüler paylaşıldığı sosyal medyada ilgi gördü. Samsun'da Mustafa Dağıstanlı Spor Salonu'nda Atakum Halk Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen boks, kick boks ve muay thai kurslarına çok sayıda çocuk ve genç sporcu katılıyor. Sporcuların yakınları da antrenmanları izleyebiliyor. Bir yıldır eğitim alan torunu Berru Lina Aksoy'u, muay thai kursuna getiren Nermin Aksoy, yapılan antrenmanı bir süre izledikten sonra kick boks ve muay thai antrenörü Fahri Kılıçaslan'a kendisinin de katılmak istediğini söyledi. Yapılan antrenmanı denemek isteyen Aksoy, önce halat salladı ardından balyozla lastik teker dövdü. Şınav ve mekik çeken Nermin Aksoy'un hareketlerini bir yakını cep telefonunun kamerasıyla görüntüledi. Görüntüler sosyal medyada paylaşılınca kısa sürede ilgi gördü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -----------------Nermin Aksoy'un halat sallaması-Balyozla lastik teker dövmesi-Şınav ve mekik çekmesi

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,

========================

Kameradaki otomobil hırsızlığı şüphelileri tutuklandı

GAZİANTEP'te, 4 otomobil ile farklı araçlardan 4 plaka çaldığı belirlenen 5 şüpheli, tutuklandı.Merkez Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinde 16 ve 22 Şubat tarihleri arasında 4 otomobil ve 4 araca ait plaka çalındı. Araç sahiplerinin ihbarı üzerine çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, hırsızlıkların gerçekleştirildiği bölgelerdeki güvenlik ve mobese kameralarını inceledi. İncelemede, hırsızlık olaylarını aynı kişilerin gerçekleştirdiği saptandı. Kimlikleri tespit edilen şüpheliler, düzenlenen operasyonla gözaltına aldı. Çalınan araçlardan bazıları parçalanmış olarak bulundu.İsmi açıklanmayan şüpheliler, emniyetteki sorgulamalarının ardından sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------Şüphelilerin bir aracı açmasıŞüphelilerin otomobili çalıştırması Şüphelilerin bir başka aracı çalmasıŞüphelilerin çaldıkları araçla trafikte ilerleyişiŞüphelilerin adliyeye sevk edilmesiŞüphelilerin çalıp parçaladıkları araçGenel ve detay görüntülerHaber- Kamera: Hasan KIRMIZITAŞ/ GAZİANTEP

=======================

Güney Afrika'da, Zululular binlerce yıllık geleneklerini sürdürüyor GÜNEY Afrika Cumhuriyeti'nin Kwazulu Natal Eyaleti'nde yerli halk olarak bilenen Zululular, binlerce yıllık gelenek ve görenekleri hala sürdürüyor. Hint Okyanusu kıyısında yaşayan Zuluların hayatlarına tanık olmak için her yıl birçok ülkeden binlerce turist ziyarete geliyor.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Kwazulu Natal Eyaleti'ndeki Zulu köylerindeki yerli halkın binlerce yıllık gelenekleri değişmeden sürüyor. Hint Okyanusu kıyısında yaşayan Zulular, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde en fazla toprağa sahip olan yerli halklarından biri. Zuluların yaşadığı bölge aynı zamanda ülkenin yaban hayatı rezervleri alanında önemli potansiyele sahip. Yerli halkların en önemli geliri ise bölgede bulunan ulusal parklardan elde edilen kaynaklardan oluşuyor. Ulusal parkların çevresindeki yerleşim birimlerinde yaşayan pek çok Zululu bu parklarda istihdam ediliyor. Bu nedenle KwaZulu-Natal'da turizme çok büyük bir önem veriliyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından desteklenen beyaz ve kara gergedanların korunması, çoğaltılıp başka parklara ve komşu ülkelere nakledilmesi konusunda dünyaca ünlenen Hluhluwe- İmfolozi Ulusal Parkı da KwaZulu-Natal'da bulunuyor. Söz konusu bölgede 15 dolayında irili ufaklı ulusal park veya koruma alanı bulunuyor. Hluhluwe- İmfolozi, İsimangaliso, Mkhuze Parkları ve Sungulwane ile Zuka gibi 10 çiftliğin birleşmesinden üretilen ve yeni milli park ilan edilen Munyawana özel parkı ise memeli ve kanatlı türlerin sayıca üstün olmalarıyla bunlar arasında sıyrılıyor.

BİNLERCE YILLIK GELENEKLERİNİ BOZMADILARLucia kasabasına bağlı 40 kişinin yaşadığı Veyane  köyünde erkekler genelde av ve köyün güvenliğinden sorumlu olurken, kadınlar ise çocukları besleyip, evin günlük işleriyle uğraşıyor. Zuluların hayatına tanık olmak için her yıl dünyanın birçok ülkesinde binlerce turist ziyarete geliyor. Lucia kasabasından araçla yaklaşık 10 dakikada ulaşılan Veyane Kültürel Zulu Köyü girişinde turistleri Jabu Nkosi isimli rehber karşılıyor. Turistler, ismi Zuluca'da mutluluk anlamına gelen 'Jabu' adındaki genç kızın eşliğinde köyün kapısına götürülüp, köyün güvenliğinden sorumlu savaşçılarla bir araya getiriliyor. Savaşçılar, turistlere Zuluca, 'Buraya dost olarak mı, yoksa düşman olarak mı geldiniz?'  diye sorması üzerine turistler rehber eşliğinde Zuluca, 'Dost olarak geldik' diyerek karşılık vermesiyle aralarında dostluk ilişkisi başlıyor. Nöbetçi, köyü gezmek isteyenleri şefe bildiriyor. Şefin onayından sonra turistler içeri alınıyor. Köy içerisinde ise ilk olarak köyün güvenliğinden sorumlu genç savaşçılar tanıtılıyor. Yaklaşık 2 saatlik Zulu köyü gezisinin son durağı ise geleneksel Zulu dansı oluyor. Zululu genç erkek ve kadınları köylerine gelen ziyaretçilere dans gösterisi sunmasıyla gezi son buluyor.

Görüntü Dökümü-------------Geleneksel Zulu köyün Selim Kaya anonsRahber Jabu'nun konuşmasıSelim Kaya anonsZiyaretçilerden detayZulu savaşçısının konuşmasıZulu avcılarının mızraklarının bakımını yapmasıZulu kızlarının el işi boncuk takı yapmalarıZulu kadınının hasır uretmesiZulu gençlerinin dansıGenel ve detay götüntüler

Haber-Kamera: Selim KAYA/ ST. LUCİA (Güney Afrika),

Haber Kodu : 200223032=============================

Aygır Gölü'nde buz tabakasının kırılma anında çıkardığı ses ürkütüyor

DOĞU Anadolu Bölgesi'nde kış aylarının en çetin geçtiği iller arasında yer alan Kars'ın Susuz ilçesi sınırlarındaki buz tutan Aygır Gölünde buz kalıpları havaların ısınmasıyla kırılmaya başladı. Buzların kırılma anında çıkardığı sesler ise göl üstünde gezinen fotoğrafçıları ürkütüyor.Susuz'daki 2 bin 941 metrekare alanı kaplayan Aygır gölün yüzeyi çetin kış şartlarında tamamen buzla kaplandı. Kış mevsimi olduğu için kenara çekilen kayığın karlar altında kaldığı gölde eskimo usulü balık avlayan amatör balıkçıların açtıkları avlanma çukurlarına da rastlanıyor. Volkanik kayaçlar üzerinde oluşmuş lav set gölü olan Aygır Gölü, bölgenin tescilli sulak alanlardan biri olarak biliniyor. Aygır Gölü, buz tutunca ortaya ilginç görüntüler de çıkıyor. Buzdan şekillerin yanı sıra buz kalıplarında donan yavru balıklarda ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Mantarı andıran donmuş su kabarcıkları, buzun derinliğini gösteren kırılma anları da fotoğrafçılar için güzel görüntüler sunuyor.Hava sıcaklığının artması üzerine oluşan buz tabakası da erimeye başladı. Buz tabakasının erirken çıkardığı sesler, göl üzerine yürüyenleri endişelendiriyor. Fotoğrafçı Engin Eratlar, "Fotoğraflamak için göle geldim. İnsanı ürperten bir görüntüsü var. Buzlar çatlamış üzerinde biraz gezdiğiniz zaman çatırdı sesleri geliyor. Bu da biraz korkutuyor. Gölde garip seslerde var. Çözemedik merak ettik. Elbet bunun bilimsel açıklaması vardır ancak biz bilemiyoruz. Gerçekten turizme kazandırılması gereken bir yer. Yerel yönetimlerin buranın tanıtılmasında önemli adımlar atmasını bekliyoruz. Burası için yetkililerin proje üretmeleri gerek" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜBuz kalıpları altından gelen seslerGölden genel ve detaylarEngin Eratlar'ın konuşmasıGölden genel

Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS,

Haber Kodu : 200223030===============================

Bekir Dede stüdyoda şarkı söyledi, klipte oynadı MUĞLA'da yaşayan Bekir Tokaç (82), ailesinin önerisiyle stüdyo ortamında şarkı söyledi. Saç ve sakal tıraşı olduktan sonra takım elbisesini giyen Tokaç, stüdyoda 'Götür beni gittiğin yere' şarkısını seslendirdi. Şarkıya klip de çeken Tokaç, sosyal medyada büyük beğeni topladı.

Menteşe'de yaşayan evli ve 2 çocuk babası Bekir Tokaç, oğlu Murat Tokaç'ın 'İleride bizlere hatıra kalması için stüdyoda şarkı söyler misin?' önerisini kabul etti. Türk Sanat Müziği'ne yatkınlığı olan işçi emeklisi Tokaç, 'Götür beni gittiğin yere' şarkısının sözlerini ezberledikten sonra saç ve sakal tıraşı olup, takım elbisesini giyerek kravatını taktı, stüdyoda şarkıyı seslendirdi. Mustafa Kara ve Karahan Kara'nın yönetmenliğini yaptığı şarkı için klip de çekildi. Bekir Tokaç'ın klibinde, sevgilileri, oğlu Murat Tokaç ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde öğrenim gören Helin İşlek canlandırdı.

'SESLENDİRDİĞİM ŞARKIYI BUGÜNE KADAR HİÇ DİNLEMEMİŞTİM'Bekir Tokaç, küçük yaşlardan bu yana müziğe karşı ilgisi olduğunu belirterek, "Kurs almadan bağlama çalmayı öğrendim. Aile arasında bazen saz çalıp, türkü söylerim. Oğlum hatıra kalması adına stüdyo ortamında şarkı söylemem için ricada bulundu. Bu yaştan sonra zor olacağını düşündüm. Söylediğim parça benim tarzım değildi. Seslendirdiğim şarkıyı bugüne kadar hiç dinlememiştim. Şarkının sözlerini çıkarttı ve yavaş yavaş ezberlemeye başladım. Bazı kısımlarını yanlış okuduğum söylendi. Kemancı arkadaşım beni dinledikten sonra beğendi. Stüdyoya giderek yüzümüzün akıyla şarkıyı seslendirdim. Bize yakışan bir de klip çekildi" dedi.

Albüm çıkartmak isteyip istemediği sorulan Tokaç, "Bu yaştan sonra benim için zor olur. Stüdyoda şarkı seslendirmek gibi hayalim olmadı. Denk gelen yerde sazımı çalıp, türkü söylerdim. Sosyal medyada klibimi izleyenler arayıp tebrik ediyor. Herkese güzel dilekleri için teşekkür ediyorum" diye konuştu.Birgül Tokaç (82) ise, eşinin şarkıyı başarılı bir şekilde seslendirdiğini ve performansını başarılı bulduğunu söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------------Bekir Tokaç'ın stüdyo ortamında şarkıyı seslendirmesi-Bekir Tokaç'ın klipte oynaması-Bekir Tokaç ve eşi Birgül Tokaç ile el ele tutuşması-Bekir Tokaç, eşi Birgül Tokaç ve oğulları Murat Tokaç'ın birlikte görüntüsü-Bekir Tokaç ile röp.

-Birgül Tokaç ile röp.

Haber: Cavit AKGÜN- Kamera: Aykut KURT/ MUĞLA, DHA

Haber Kodu : 200223026


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel İNTERNET VE SOSYAL MEDYADA ÖNE ÇIKAN YURT HABERLERİ - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement