AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, vergi rekortmenlerinin büyük çoğunluğunun İstanbul'dan çıktığını, bu durumun AK Parti döneminde "beyaz Türkler"in daha çok kazandığının kanıtı olduğunu belirterek, "AK Parti onların kazançlarına kazanç katmış. Kendileri itiraf ediyorlar, 'siz, iktidara geldiniz bizim servetimiz 3'e, 4'e katladı'. Bunu kabul ediyorlar. Bugün bir zenginimiz demiş ki 'biz çok kazandığımızdan değil çok vergi ödediğimizden bu böyledir' ben niye çok vergi ödeyemiyorum, siz niye veremiyorsunuz? Kazandığınız zaman verebiliriz, kazanmayan adam vergi verebilir mi? Meselenin özü bu" dedi.
Çelik, AK Parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerinin ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin eski 4 bakanla ilgili iddiaları araştırmak için komisyon kurulması konusunda görüş belirtmeyen AK Partili milletvekilleriyle ilgili bir çalışma yürütülüp yürütülmediği sorusu üzerine Çelik, "Eskiden olsa bu çok zordu ama şimdi Google amca var. Oraya milletvekilinin adını girdiniz mi bu konuda fikir beyan etmiş mi, etmemiş mi bu belli olur. Bizim, 313 milletvekilimiz var. 313 milletvekili içerisinde diyelim ki 213'ü görüş beyan ettiyse 100'ü herhalde görüş beyan etmemiştir. Bizim böyle bir problemimiz yok. Diğer partilere mensup milletvekillerinin de böyle olması gerekiyor" yanıtını verdi.
Çelik, kuraklık nedeniyle mağdur olan çiftçilere yönelik çalışma olup olmadığına ilişkin soruya da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının kuraklıkla ilgili bir çalışma yaptığını, hükümetin her yıl kuraklık yaşayan ve zarara uğrayan çiftçilerin yanında yer aldığını söyledi. Çelik, "Bu yapılan çalışmanın detayları ortaya çıkmadan ben herhangi bir beyanda bulunmak istemem ama biz halkımızı, çiftçimizi hiçbirzaman yalnız bırakmayacağız" dedi.
- Taksim'in yayalaştırılması projesinin iptal kararı
Hüseyin Çelik, Danıştay'ın Taksim'in yayalaştırılması projesini iptal ettiğini anımsatarak, bu konuyla ilgili bir çalışmaları olup olmadığı sorusuna da şöyle yanıt verdi:
"Yayalaştırma Projesi'yle bu Taksim Kışlası vesaire bunları farklı farklı değerlendirmek lazım. Biz, daha önce de hatırlarsanız dedik ki, 'Eğer mahkeme iptal etmese bile bunu referanduma götüreceğiz demiştik. Bu karar çıktıktan sonra Danıştay'ın gerekçeli kararı incelenir ona göre bir adım atılır. Türkiye bir hukuk devletiyse hukuk neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Danıştay'ın kararı bizi hoşnut, memnun etmeyebilir ama biz buna uyarız. Çünkü Türkiye hukuk devletidir. Bir tane Danıştay, bir tane Anayasa Mahkemesi, bir tane Yargıtay var. Onun ötesi yok. Kararları sorgulayabilir, eleştirebiliriz ama buna uyarız. Bu gerekçeli karar görüldükten sonra Danıştay'dan 'Şurası şöyle olmamalı da şöyle olmalı' diyorsa eğer görüş beyan edilmişse bunlar değerlendirilir atılması gereken adım varsa atılır."
-"Kılıçdaroğlu'nun savcı karşısında böyle kükremesi, kabadayılık yapması hoş değildir"
Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ifadeye çağıran Cumhuriyet savcısının HSYK kararıyla Edirne'ye görevlendirilmesine ilişkin soruya da Kılıçdaroğlu'nun ifadeye çağrılmasında ciddi bir özensizlik, çok büyük bir gaf yapıldığını, Anayasa'nın ihlal edildiğini daha önce açıkladıklarını hatırlattı ve bugün de aynı görüşlere sahip olduğunu söyledi.
HSYK'nın ilgili savcıyla ilişkin gerekli kararı verdiğini kaydeden Çelik, "Bundan sonra da Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu dokunulmazlık zırhına bürünerek savcıya ağza gelmez, ağıza alınmaz laflar söylemesi şık ve hoş değildir. Savcı karşısında böyle kükremesi, kabadayılık yapması hoş değildir. Neticede, başsavcılık 'sehven yapılmıştır' diye bir açıklama yaptı, biz iktidar olarak gerekli tepkiyi gösterdik. Onlar gerekli tepkiyi gösterdi ama grup toplantısında kendisine cevap verme durumunda olmayan bir kamu görevlisi bir hukuk adamına karşı yakışıksız bir uslüp kullanması, adeta ona karşı kabadayı naraları atması affedilir ve hoş karşılanır bir tutum değildir. Zaten ilgili kurumlar gereğini yapmıştır. Bu saatten sonra sen ne yapılmasını istiyorsun ki? İşin özü bu. Kimse kimsenin diplomasını sorgulama hakkına sahip değil. Bu sorgulama başlarsa birçok kimse zararlı çıkar" değerlendirmesinde bulundu.
Hüseyin Çelik, Avrupa'da yaşayan vatandaşların oralarda daha çok sosyal demokrat partilere ancak Türkiye'de CHP'ye değil AK Parti'ye oy verdiklerini belirterek, son günlerde medyada yer alan vergi tartışmalarına da değinmek istediğini söyledi.
-"Tuzu kurular CHP'ye oy veriyor"
"Efendim bak gördünüz mü? Yine beyaz Türkler vergiyi veriyorlar' demeye başladılar, iyi de demek ki onlar daha çok kazanıyorlar" diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi, demek ki sizin 'o hükümetin yandaşı' vesaire, 'aslanları, kaplanları' dediğiniz yarışta kendileri çok önde giden o insanların henüz kıyısına bile ulaşamamış. Şu da çok önemli, dikkat edin arkadaşlar sosyal demokrat olduğunu, fakirin fukaranın yanında olduğunu söyleyen CHP, Kadıköy'den, Bakırköy'den oy alıyor, Beşiktaş'tan, Ataşehir'den oy alıyor ama Sultanbeyli, Sultançiftliği, Bağcılar'dan oy alamıyor, AK Parti alıyor. Ankara'da Çankaya'dan, Çayyolu'ndan alıyor. Altındağ'dan oy alamıyor. Niye? Sarıyer'de, Bakırköy'de, Beşiktaş'ta, Moda'da, Fenerbahçe'de villalarda oturan insanlar CHP'ye oy veriyor. Tuzu kurular CHP'ye oy veriyor. 35 kişi de adını beyan etmemiş. Vergi Usül Kanununa göre insanlar isterse ne kadar vergi verdiğini saklayabilir. Bu insanların çoğu bir eliyle verdiğini diğer el görmesin, sevap yaptığınız zaman en hayırlısı kimsenin bilmemesidir... Devlete sevap olsun diye vergi vermiyor, devlete vergi vermek bir sevap bir hayırseverlik değil. O bir hak ve yükümlülüktür. O sizin yapmanız gereken birşeydir."
Adının açıklanmasını istemeyen vergi rekortmenlerinin genellikle büyük arazi sahipleri, büyük kira gelirlerine sahip kişiler olduğuna işaret eden Çelik, "Kimse bana bulaşmasın' deyip, bunu gizli tutan Vergi Usül Kanunu da buna müsaittir. Dolayısla, AK Parti döneminde şu zengin edildi bu zengin edildiği iddialarının kof bir yalandan ibaret olduğunu ifade etmek isterim. Bu memlekette ister Koç, ister Sabancı, ister Doğan, ister Şahenk, ister Zorlu kim kazanırsa taş üstüne taş koyarsa, kim vergisini verirse, bu ülkede katma değer oluşturursa o bizim için güzel şeyler yapıyor, saygı değerdir" diye konuştu.
Türkiye'ye verilecek en büyük verginin yatırım yapmak olduğunu, yatırımlar arttığında istihdamın artacağını, üretim olacağını anlatan Çelik, şöyle devam etti:
"Diyelim a, b, c şahsı Anadolu'nun her yerinde yatırım yapıyor, gelir vergisi ile kurumsal kurumlar vergisini de karıştırmayalım. Gelir vergisi bir şirketin ortağı olursunuz size temettüh öder yani kar payı verir size. Para öder size sizin şahsi geliriniz olur. Bir firma sahibiniz, bütün kazandığınız paralar bir başka yatırıma dönüştürüldü hatta kredi almışsınız içeride borçlusunuz ama varlıklarınız deniz derya gibi görünebilir, sizin bir kuruş gelir verginiz olmayabilir ama kurumlar vergisi olabilir. Yatırım yaptıysanız bütün bunların hepsinin görülmesi gerekiyor. Bilen bilmeyen bu konuda konuşuyor. Bunu Kemal Kılıçdaroğlu bilir mi? Hesap uzmanıdır, eğer hesap biliyorsa bilir ama başka hesabı varsa bu hesabı görmemezlikten gelir. Siyasi hesap rakamlarla ilgili olan hesaba karşı insanların gözlerini kör ediyor.
Vergi kaçıran varsa birlikte ensesine binelim ama bu tartışmada da vergi rekortmenlerinin 100'ünün 78'i mi İstanbul'dandır. Demek ki beyaz Türkler daha çok kazanıyor. AK Parti onların kazançlarına kazanç katmış. Kendileri itiraf ediyorlar, 'siz, iktidara geldiniz bizim servetimiz 3'e, 4'e katladı'. Bunu kabul ediyorlar. Onun için bugün bir gazetede var, bugün bir zenginimiz demiş ki 'biz çok kazandığımızdan değil çok vergi ödediğimizden bu böyledir' ben niye çok vergi ödeyemiyorum, siz niye veremiyorsunuz? Kazandığınız zaman verebiliriz, kazanmayan adam vergi verebilir mi? Meselenin özü bu."
-MİT tırlarının durdurulması
Hüseyin Çelik, MİT tırlarının durdurulmasıyla ilgili soruşturmada 13 kişi hakkında müebbet hapis istenmesiyle alakalı olarak da "Onlarla ilgili tabii ki dava açılacaktı. Onlara ödül verilmesini beklemiyordunuz herhalde. Neticede yargı ne karar verecek onu bilemeyiz. İlk gün o tırlarla ilgili savcı tırları durdurup kendi ülkesinin kamu görevlilerine karşı bir tabur askerle gidip müdahale edince, 'savcı haddini aşıyor' dedim. Savcının yaptığı işgüzarlıktır, nitekim savcı da böyle yaptı. Savcının yaptığı işgüzarlıktır" değerlendirmesinde bulundu.
Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın hakkındaki iddialara konu edilen saati aldığı firmanın açıklamasının hatırlatılması üzerine de Çelik, "Bu konuda da Aydınlık ve Zaman paslaşıyorlar. Bu haberi gördünüz, dillendiriyorsunuz, Zafer Çağlayan'ın tekzip açıklamasını gördünüz mü? İnsaf, adalet ve hakkaniyet ve doğru habercilik tarafları dinlemeyi gerektirir. Bu konuda da ayrıca Sayın Zafer Çağlayan kürsüde 'bütün belgeleri Meclis Araştırma Komisyonu kurulduğunda önünüze sereceğim' dedi. Sayın Zafer Çağlayan bununla ilgili olarak bir tekzip yayınladı hem de avukatı aracılığıyla resmen yayımladı. İlginçtir bu iki gazetede yer aldı, çok anlamlı değil mi" ifadelerini kullandı.
- Ankara
Son Dakika › Politika › AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Çelik Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?