AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan:(4) "( Diyarbakır'da kaçırılan çocuklar) Bu sorunu çözmek için, o çocukları anneleriyle kucaklaştırmak için bizim de yöntemlerimiz var. Ama biz bu yöntemlere gerek kalmadan bu çocuk kaçırma eylemlerinin son bulmasını, kaçırılan çocukların da derhal geri getirilmesini istiyor, HDP'nin bu işi çözmesini bekliyoruz.

03.06.2014 14:53

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütünün kaçırdığı çocuklarla ilgili, "Bu sorunu çözmek için, o çocukları anneleriyle kucaklaştırmak için bizim de yöntemlerimiz var. Ama biz bu yöntemlere gerek kalmadan bu çocuk kaçırma eylemlerinin son bulmasını, kaçırılan çocukların da derhal geri getirilmesini istiyor, HDP'nin bu işi çözmesini bekliyoruz. Eğer korkuyorlarsa, tehdit varsa bunu söylesinler. Eğer Diyarbakır'daki o yürekli anneler gibi cesaretleri yoksa bunu da söylesinler" dedi.

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, genç bir çocuğun beş yıl boyunca annesiyle, babasıyla, ailesiyle görüşmesinin engellenerek neyin mücadelesinin verildiğini soran Erdoğan, "Buradan mı özgürlük, barış gelecek? Buradan mı barış mücadelesi verilecek? Beş kadını işkence ile öldürerek mi özgürlük gelecek? Vicdanın olmadığı yerde özgürlük olur mu, insafın, acıma duygusunun olmadığı yerde özgürlük olur mu? Biz terör örgütünden ne vicdan bekliyoruz ne insaf bekliyoruz ne de acıma duygusu bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

BDP ve HDP'nin yöneticilerine seslenen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sizin çocuğunuz yok mu? Sizin hiç insafınız, vicdanınız yok mu? Maalesef kaçırıyorlar, dağa götürüyorlar, kendi çocuklarını da Amerika'ya, İngiltere'ye, değişik yerlere gönderiyorlar. Fark  bu. Benim Güneydoğu'daki, Doğu'daki Kürt kardeşimin bunu bilmesi lazım. Bizim yavrularımız dağlara kaçırılırken şu anda bölücü terör örgütüyle elele olan BDP, HDP'nin işte başındakiler veya milletvekilleri veya belediye başkanları, onların çocukları da  Amerika'da, Avrupa'da, değişik yerlerde, orada ya eğitim alıyorlar veyahut turistik seyahat yapıyorlar.

Doğu'da, Güneydoğu'da yoksul halkın çocukları dağda böyle insanlık dışı bir hayata, onursuzca bir ölüme mahkum edilirken, ey HDP vekilleri siz evde çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz? Ben de bu soruyu soruyorum."

"Anneler babalar artık susmuyorlar"

Erdoğan, 30 yıldır Doğu'da ve Güneydoğu'da evladının nerede olduğunu, yaşayıp yaşamadığını bilmeyen anne babalar  bulunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Geçen akşam bir tanesinin anne babasıyla hatta ninesiyle görüştüm. O da bu son kaçırma eylemleri içerisinde kaçırılanlardan. Telefonda hüngür hüngür ağlıyor ve  kısa geçmişiyle ilgili bazı bilgileri vermek suretiyle dertleştik. Tablo bu. Belediyenin önünde de kalkıyorsun onlara, üstlerine saldırıyorsun. Onları oradan kaldırmak için elinden geleni yapıyorsun. Çocuklarını kaçırdınız. Niye rahatsız oluyorsun. Ama gelip Taksim Meydanı'nda şurada burada her türlü eylemi molotoflarla yapıyorsunuz. Güneydoğu'da, Doğu'da her türlü eylemi molotoflarla beraber yapmak suretiyle can alıyorsunuz, can yakıyorsunuz, yeri geldiği zaman silah kullanıyorsunuz. İşte bu son seçimlerde de, 30 Mart seçimlerinde de bunu birçok yerde yaşadık.

Evladı ölse bile gözyaşı dökemeyen, ağıt yakamayan, acısını paylaşamayan anne babalar var bugün. Bunlar sadece çocukları almakla kalmıyor, çocuklar öldüğünde anne babaların ağıt yakmasına bile engel oluyorlar. İşte 30 yıldır acısını gizli çeken, gözyaşını içine akıtan, elemini, kederini bastıran o anneler, o babalar artık itiraz etmeye başladılar. Diyarbakır'da, Diyarbakır gibi 20'den fazla ilimizde anne babalar daha 15 yaşında çocuklarının kaçırılmasına artık yüreklice isyan ediyor, yüreklice itiraz ediyorlar. Anneler, babalar artık susmuyorlar. Anneler, babalar kan tüccarına dönüşen terör örgütü karşısında artık boyunlarını yere eğmiyorlar. Anne, babalar daha 15 yaşındaki yavrularını alıp dağa götürenlere karşı sessiz kalmıyor, boyunlarını bükmüyorlar."

"Maskelerinin düşmesinden çok rahatsız oldular"

Erdoğan, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin ardından, çözüm sürecini başlattıkları andan itibaren anne ve babalara seslendiklerini ifade ederek, şunları söyledi:

"(Yavrularınıza sahip çıkın, yavrularınızı elinizden alanlara karşı sesinizi yükseltin) dedik. İşte şimdi Diyarbakır'da anneler yavrularına sahip çıkıyor, kahramanca seslerini yükseltiyorlar. Özgürlükten, demokrasiden, barıştan, insan haklarından yana olduğunu savunan BDP, HDP bırakınız bu elim hadise karşısında tavır almayı, göstericilere eziyet ediyor. Çok rahatsız oldular. Maskelerinin düşmesinden çok rahatsız oldular, gerçek yüzlerinin görünmesinden çok rahatsız oldular. 15 yaşında çocukların kaçırılmasını izah edemediler. İnanın rezil oldular. Şimdi rezilliklerini bastırmak için de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde işte gösteri yapan o kardeşlerimizi, vatandaşlarımızı dağıtmaya kalkışıyorlar. 30 yıl susturdunuz, artık inanıyorum ki daha fazla susturamayacaksınız. Annelerin acısını, gözyaşını, ağıdını, feryadını 30 yıl zorbalıkla bastırdınız, artık bastıramayacaksınız. Özgürlük ve barış bağımlılık yapar. Doğu ve Güneydoğu'daki kardeşim son 1.5 yıldır özgürlüğün ve barışın tadına vardı. Terör örgütünün baskılarından, zulmünden kurtulan vatandaşlar artık özgürlüğe ve barışa sahip çıkıyorlar. 1.5 yıldır anneler, babalar akşam sofranın başında biraraya geliyor, barışın ve özgürlüğün huzurunu yaşıyor. Bunu sabote etmeye hiç kimsenin hakkı yok. Sofraların  huzurunu bozmaya, ağızların tadını kaçırmaya hiç kimsenin hakkı yok.

Bakın bizim de hiçbir şekilde şımarıklığa tahammülümüz yok. Yol keserek, polisi, askeri taşlayarak, huzursuzluk çıkararak ülkeye yeni acılar yaşatmak isteyenlere asla eyvallah demeyiz, bu şımarık tavırlara göz yummayız. Her zaman ifade ediyorum çözüm için biz değil elini, gövdesini  taşın altına koymuş bir iktidarız. 'Bedeli her ne olursa olsun  bu meseleyi çözeceğiz' dedik ve hamdolsun çok önemli mesafeler katettik. Şimdi ben tekrar sesleniyorum;  BDP- HDP dürüstseniz, samimiyseniz, siyasi Kürtçülük yapmayan tüm Kürt kardeşlerime de sesleniyorum, diğerlerine de sesleniyorum. Diyorum ki, 'siz acaba bu yol kesmelere evet diyor musunuz, bu yol kesmeler insani midir? Yol kesmek tarihimizde eşkıyanın işi olarak bilinir. Şimdi tabi terörist bunu yapıyor. Çünkü terörist eşkıyanın çok daha ötesinde. Köyüne gidecek onların da yolu kesiliyor, ana yolda onların da yolu kesiliyor. Ne varsa ellerinde onlar alınıyor. Bazıları bakıyorsunuz alıp, kaçırılıyor, paralar isteniyor, haraç isteniyor. Bunlar haraççı. 'Bu haraç vereceksin' diyor. Bu devlete vergi veriyorsun en az onun kadar da bize vereceksin. Hale bak. Sanki oraya yolları yapan onlar, suyu getiren o. Sanki bütün üniversiteler, okullar, hastaneler bunları kuran o.  Bu vergilerden bunlar yapılıyor, senin haracınla terör estiriliyor."

"Bu sürecin sabote edilmesine asla izin vermeyeceğiz"

Bu sürecin sabote edilmesine asla izin vermeyeceklerinin, 15 yaşındaki çocukların ana kucağından alınıp, dağa götürülmesine, orada birer robota dönüştürülmesine seyirci kalamayacaklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Eğer bu insanlık dışı eylemi siyaset kurumu yani HDP çözmeyecekse, bu çocuk kaçırma eylemine 'dur' demeyecekse, bu şımarıklığın sırtını sıvazlayacaksa evet bunu bilelim. Bu sorunu çözmek için, o çocukları anneleriyle kucaklaştırmak için bizim de yöntemlerimiz var. Ama biz bu yöntemlere gerek kalmadan bu çocuk kaçırma eylemlerinin son bulmasını, kaçırılan çocukların da derhal geri getirilmesini istiyor, HDP'nin bu işi çözmesini bekliyoruz. Eğer korkuyorlarsa bunu söylesinler, eğer tehdit varsa bunu söylesinler. Eğer Diyarbakır'daki o yürekli anneler gibi cesaretleri yoksa bunu da söylesinler.

Diyarbakır'da 15 yaşındaki çocuğunun peşine düşen annenin karşısına başka anneleri çıkarmak zalimliktir, en hafif tabiriyle vicdansızlıktır. Hep söyledim, yine söylüyorum. Anneliğin siyaseti yoktur, sağcılığı, solculuğu yoktur. Hiçbir annenin gözyaşı dökmesine, acılar yaşamasına, yavrusundan kopmasına tahammülümüz olamaz. Biz çözüm sürecini tüm anneler, tüm babalar için başlattık ve samimiyetle ilerletiyoruz. Biz bu süreci oğlu askerde olan anneler için, oğlu dağa kaçırılmış anneler için başlattık ve inşallah sonuna kadar da götüreceğiz. Bir kez daha tüm annelerin bu sürece yüreklerini koymalarını istiyorum. Tüm annelerin cesaretle bu terör baronlarına, kan tüccarlarına itiraz etmelerini bekliyorum. Hiçbir anne tereddüt etmesin. Yavrusu kandırılmış, dağa kaçırılmış hiçbir anne korkmasın, çekinmesin. Anneler ne kadar bu sürecin içinde olursa inanın barış ta o kadar mümkün, o  kadar yakın olacaktır."

Erdoğan, Diyarbakır'da eylem yapan "o cesur, yürekli, kahraman" anneleri şahsı ve grubu adına bir kez daha gönülden selamladığını belirterek, "Yavrularına sağ salim kavuşmaları için çırpınmaya devam edeceğimizi ifade ediyorum. 77 milyona da bir kez daha şu sözü veriyorum. Büyük Türkiye için, 77 milyon kardeş Türkiye için çözümün yanında durmaya, çözümü savunmaya, inadına demokrasiyi, inadına kardeşliği savunmaya devam edeceğiz" dedi.

- TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement