MELDA ÇETİNER- AK Parti, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde, genel seçimlerde aldığına yakın düzeyde oy almayı hedefliyor.
AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, AA muhabirine, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yerel seçimlerle ilgili çalışmalara 1 Ekim'de başladıklarını, yapılan temayül yoklamalarında 130 bine yakın teşkilat mensubunun görüş belirttiğini anlatan Şentop, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında 10 kişilik ekiple ili ve ilçeleri ayrı ayrı değerlendirdiklerini, yoğun çalışmayla 81 ilde belediye başkan adaylarının açıklandığını, ilçelerle ilgili çalışma da son aşamaya gelindiğini, süreçle ilgili daha önce öngörülen takvimin tutturulduğunu kaydetti.
YSK'nın 1 Ocak itibarıyla yerel seçimlere yönelik takvimi başlatacağını hatırlatan Şentop, bu tarih itibarıyla siyasi partiler açısından seçim çalışmalarının "otomatik pilota geçmiş olacağını" ifade etti. AK Parti'nin seçimden seçime çalışan bir parti olmadığını, teşkilatların dinamik bir yapıda olduğunu anlatan Şentop, bundan sonra çalışmaları daha yoğunlaştırarak sürdüreceklerini, YSK'nın ilan edeceği takvimin ardından arazi çalışmalarının da belirlenecek program dahilinde gerçekleşeceğine dikkati çekti.
Şentop, AK Parti'nin 30 Mart yerel seçimlerinde başarı olarak neyi alacağı sorusuna, " 29 Mart 2009 yerel seçimlerine nazaran il ve ilçe bazında daha fazla sayıda belediye başkanlığını almak.... Oy oranı bakımdan bunu ölçü, kriter olarak değerlendirmiyoruz. Bunun çok çok üstünde bir tahmin ve beklenti içindeyiz. Tablo da bunu gösteriyor. Genel seçimlerde aldığımız oylara yakın düzeyde oy alacağımızı hedefliyoruz, öngörüyoruz" dedi.
-"Bir şehrin kaderi 5 yıllığına verilecek"-
Türkiye'de 30 Mart 2014 yerel seçimlerini farklı kılan husus olduğunu belirten Şentop, şöyle konuştu:
"Büyükşehir Yasası ile yapılan değişiklikler, 30 büyükşehir belediyesi, seçimleri genel seçimlere yaklaştırıyor. Bu seçim bu anlamda ilk olacak. Ama bunun seçmen tarafından algılanıp algılanmadığı konusunda bilgim yok ama büyük ölçüde fark edilebileceği kanaatindeyim. Eskiden büyükşehir dediğimiz yapılar, aslında büyükşehir değildi, bir şehrin bir kaç merkezdeki ilçesini kapsayan bir alan içerisinde faaliyet gösteriyordu. Şimdi il sınırları ile büyükşehir belediye sınırları aynı hale getirildi. İl içindeki bütün ilçeler, mahalleler, köyler büyükşehir belediye yetkisi altında hizmet sunulması gereken alanlar haline dönüştürüldü. Merkezi idarenin oradaki etkisi, özellikle mali bakımdan büyük ölçüde azaldı. Eskiden vatandaşlar yerel seçimlerde daha çok mikro siyaset dengeleri gözeterek hareket ediyordu. Seçilen belediye başkanının bulunduğu yere hizmet getirip getiremeyeceği, bunun nasıl olacağı konusunda zihinlerde tasavvur yoktu. Çoğu zaman merkezi yönetime rahatsızlığını böyle hissettiriyordu. Bir kişiyi seçiyordu, ondan hizmet alamayacağı zaman da valiye, kaymakama giderek 'bizim böyle bir sorunumuz var, bunu çöz' diyordu. Bu kez merkezi idare, seçimde hata eden o seçmenlere, belediye başkanlarının yapamadığı hizmetleri yapmaya çalışıyordu. Şimdi tablo öyle değil, Büyükşehir Yasası ile bu değişti. Bundan sonra merkezi idarenin böyle bir yetkisi yok. Merkezi idare, yerelde seçilen kişileri eksikliklerini, yapamadığı hizmeti yapma konusunda mali güce ve yetkisine sahip değil. Bundan sonra seçmen, 5 yıllığına o yere hizmet verecek kişiyi seçecek. Uygun birini seçmediğinde, 5 yıl merkezi idareden hizmet alabilme imkanı yok. 5 yıl buna katlanacak. Seçmenin bu kapsamda yeni Büyükşehir Belediye konsepti bu seçimde değişiyor. Seçmeninin konuya böyle yaklaşması lazım. Yerel seçimler; geçmişteki gibi tali seçimler, seçim oyunu algısı etrafında ele alınmamalı. Bir şehrin kaderini 5 yıllığına bir kişiye veriyoruz, o kişilerin hatalarını ve eksikliklerini telafi edecek mekanizma yok. Bunu yerelde hizmetlerin daha iyi yürütülmesi için yaptık. Hizmetleri daha etkin hale getirecek olan bu değişimin doğru algılanması lazım. "
Muhalefet partilerinin önceki dönemlerde kazandıkları yerlerin daha çok tepki oylarıyla kazanılan yerler olduğunu belirten Şentop, buralarda vatandaşın aldığı hizmeti iyi olmadığını gördüklerini söyledi. Muhalefetin Büyükşehir Yasası çıkarılırken yoğun eleştirilerde bulunduğunu ve "bu kanunla şehirler yönetilemez" dediğini ifade eden Şentop, böyle düşünen siyasi hareketin temsilcilerine oy vermeyi milletin iyi değerlendirmesi gerektiğini savundu.
-"Kadın adaylar şanssız..."-
Açıklanan belediye başkan adayları arasında kadın adaylarının azlığı konusunda yapılan eleştirilerle ilgili olarak Şentop, yerel seçimlerde sadece partilerin oylarının değil, adayların da önemli olduğunu, bu nedenle bir siyasi partinin genel seçim ile yerel seçimde, il genel meclisinde aldığı oy arasında farklılıklar olabildiğini kaydetti. "Burada çok büyük ölçüde aday faktörü önemli oluyor" diyen Şentop, bu nedenle siyasi partilerin aday belirlerken daha önce o il ve ilçede almış olduğu oyu en azından muhafaza edecek, hatta artırabilecek adayı belirlemeye çalıştığına işaret etti. Kendilerinin de bu şekilde düşündüğünü belirten Şentop, şöyle konuştu:
"Bu açıdan bakıldığında kadın adayların biraz şanssız olduğunu söyleyebiliriz. Siyasetçi kimliğiyle tanınırlık, aday gösterildiğinde oy alabilmesi, seçilme kapasitesi bakımına kadın adayların dezavantajlı olduğunu ifade edebiliriz. Bu konuda partilerin, 'mutlaka kadın aday gösterelim, sonuç ne olursa olsun...' deme lüksü yok. Bu durumun aşılması kadınların siyasette güçlenmesi, siyasetçi kimliğiyle tanınmasıyla mümkündür. Bunu sağlayacak yolları düşünmek lazım. Parti olarak biz bu tür çalışmaları mümkün olduğu kadar yapıyoruz. Yerel ve milletvekili seçiminde kadınların bu dezavantajlı durumlarını aşabilecek imkanları sunmaya çalışıyoruz. Belediye meclisleri, il genel meclisleri üyeliklerinde en az üçte bir oranında kadın aday gösterecek bir formülü benimsedik. Belediye meclislerinde buna itina ve dikkat göstereceğiz. Bu; bir yandan daha fazla kadının meclis üyesi olmasını sağlarken, aynı zamanda kadın siyasetçilerin yerelde tanınmasını ve kendilerini göstermesini sağlayacaktır. Belki gelecek seçimde bunlar arasında etkili olabilecek siyasetçiler, belediye başkanı olarak gösterebileceğimiz isimler çıkar. Kadın meclis üyeleri arasında belediye başkan yardımcısı olarak bazı arkadaşlarımızı belirlemeyi, cesaretlendirmeyi, teşvik etmeyi düşünüyoruz."
Şentop, yerel siyasetin, kadınların daha aktif olabileceği alan olduğunu, tartışılan konuların ülke meseleleri, uluslararası siyaset veya makro ekonomi gibi konular değil, günlük hayata dair konuların konuşulduğunu söyledi. Yerel sorunlar konusunda kadınların daha fazla farkındalık içinde olduğunu, daha iyi çözümlere sahip olduklarını dile getiren Şentop, "Siyaset; en iyi olanı, en faydalıyı seçmek yaklaşımıyla olmuyor. Oy vermede çok fazla faktör var. Bu faktörleri de dikkate alarak, kadınları daha etkin kılacak bir takım çalışmalar yapmalıyız. Bunun en iyi yolu da kadınları siyasetin içine sokmaktır. Türkiye'nin kendi şartlarının dezavantajlarını kadınlar açısından görmek lazım. Bu konuda istenen seviyeye gelmek zaman istiyor" görüşünü ifade etti.
-"CHP, paravan parti..."-
Muhalefet partilerinin açıkladığı adayları değerlendiren Şentop, "CHP'nin çok kritik ve önemli yerlerde, CHP olarak hareket etmediğini, edemediğini görüyoruz. İstanbul'da, Ankara'daki aday, partinin bulduğu aday mıdır? Bu konuda tuhaf bir tabloyla karşı karşıyayız. Normalde seçimlerde siyasi partiler kendilerine aday bulur, burada bir takım adaylara parti bulundu. İstanbul'da bir aday, sonra bu adaya uygun parti olarak CHP bulunuyor. Ankara'da da bir aday var, 2009'da başka bir siyasi partiden aday olmuş, bir çok partiyle görüştü ve sonra kendisine uyun olarak CHP bulundu. CHP, iki önemli yerde kendisine aday bulmadı, başkalarının bulduğu adaya uygun parti olarak tayin edildi. Bu aslında Türkiye'de siyaset yapma bakımından vahim, kalite bakımından düşük tabloyu karşımıza çıkarıyor. CHP adeta paravan parti olarak görüldü. Başka kesimlerin, siyaset dışı kesimlerin parlattığı ve belirlediği adayları taşımak üzere bulunmuş parti olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
Seçimin büyük ölçüde İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde geçeceğini ifade eden Şentop, buralarda bir siyasi projeyle karşı karşıya olduklarını, partilerin buralarda seçimleri kazanmak ve o kentleri yönetmek gibi bir niyetle değil, "AK Parti buralarda nasıl seçim kaybeder" anlayışıyla yaklaşıldığını söyledi.
Şentop, MHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayına da değinerek, şu ifadeleri kullandı:
"MHP İstanbul'da bir aday açıkladı, genç bir arkadaşımız ama siyaseten İstanbul'da ve MHP camiasında tanınmayan bir kişi. Partiler, İstanbul gibi bir yerde iddialı adaylarla seçime girmek isterler. MHP'nin, siyasi manada bu kadar silik ve düşük profilli adayla seçime girmesinin tek anlamı olabilir; CHP için belirlenen ve CHP'ye dayatılan adayı dolaylı olarak desteklemektir. Kendi adayını 'karton aday' olarak koyduğu için kendi seçmenini oyunu da CHP'ye kanalize etmeyi hedefliyor. Çünkü MHP'nin, İstanbul gibi bir yerde aday gösterebileceği eski bakanlardan, vekillerden, MHP kimliğiyle tanınmış bir çok kişi olabilirdi. Ama burada çok silik ve düşük profilli aday gösteriyor. Bu bir siyasi parti açısından çok acıklı bir durum. MHP'nin Ankara adayı da aynı şekilde; çok bilinen, tanınan biri değil. MHP; Ankara'da da CHP'ye dayatılan adayı muhtemelen desteklemek üzere bir tezgah içine giriyor. Bu da yetmiyor. Yerel seçimlere yönelik AK Parti'yi yıpratmak ve siyasi neticeler almak üzere bir takım yeni operasyonların olduğu ve olacağını tahmin edebiliriz."
-"Senaryo yazan çevreler var"-
Seçmenin artık eskisi gibi bir partinin tapulu malı gibi hareket etmediğini, bilinçlendiğini ifade eden Şentop, yerel ile genel seçimin kendine özgü dinamiklerini değerlendirebilen gelişmiş bir siyasi anlayışa sahip halkla karşı karşıya olduklarını, herkesin bunu anlaması gerektiğini vurguladı. Şentop, küçük hesaplarla "ben şunu aday gösterdim, zayıf aday gösterip de diğer partiyi destekleyeyim" diye hareket eden ve böyle düşünen siyasi partiler olabileceğini kaydetti. Şentop, "Bu senaryoyu yazan çevreler var. Ama bunun başarılı olması için milletin alaka göstermesi lazım. Ben milletin buna destek vereceğini düşünüyorum ve bu oyunun da döndüğü kanaatindeyim. Küçük ve siyasi hesaplarla partilerin kendi varlık sebeplerini, ideolojilerini terk ederek yapmaya çalıştıkları, bu senaryoya dahil olma aksiyonunu milletin cezalandıracağı kanaatindeyim" görüşünü ifade etti.
Şentop, yerel seçimlerde çok sayıda milletvekilinin belediye başkan adayı olmasının, "seçimlerin önemiyle alakalı bir durum" olduğunu savunarak, AK Parti'den milletvekillerinin kendilerinin talepte bulunduğunu söyledi. "Büyükşehir Belediye Başkanı olmak, genel siyasette milletvekili ve bakan olmaya eşdeğer mahiyet kazandı" diyen Şentop, yeni büyükşehir konseptine uygun bir yaklaşım içinde olduklarını, aday belirleme çalışmalarında da buna dikkate ettiklerini sözlerine ekledi. - TBMM
Son Dakika › Politika › Ak Parti, Yerel Seçimlere Hazırlanıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?