Bakan Arslan: "Biz onların durumuna düşersek gözümüzü oyarlar"
"Dış güçlerin gözümüzü oylamaya çalıştığı bir ortamda, onlara karşı daha dik daha güçlü durmak için lütfen siyasi görüşünüzü bir kenara bırakın"
"Dünya ticaretini kendi aralarında paylaşmak isteyenler bundan rahatsız oldular. Türkiye'nin büyümesinden, gelişmesinden rahatsız oldular. Onun için üçüncü havalimanına karşı çıkıyorlar. Daha dün Osmangazi Köprüsüne de karşı çıkıyorlardı. Ama onlara inat biz büyük projeleri yapacağız"
İZMİR - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, dış güçlerin gözümüzü oylamaya çalıştığı bir ortamda, onlara karşı daha güçlü durmak için siyasi görüşün bir kenara bırakılması gerektiğini belirterek, "Kucağında çocuğu ile Avrupa'ya gitmeye çalışan ebeveyne gazetecinin nasıl çelme taktığını hepiniz gördünüz. Allah korusun biz onların durumuna düşersek çelme takmakla kalmazlar, gözümüzü oyarlar" dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kars, Iğdır, Ardahan Dernekleri ile buluştu. Gaziemir Svalinn Otel'de gerçekleşen toplantıya Bakan Arslan'ın yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayıldız, AK Parti milletvekilleri, partililer ve dernek üyeleri katıldı.
Türkiye'nin her noktasının ayrı bir güzellikte olduğunu belirten Bakan Arslan her şehrin kıymetli olduğunu ve her yörenin birbiri ile kardeş olduğunu dile getirdi.
"80 milyonluk aile parçalanmadığını 15 Temmuz'da gösterdi"
Bakan Arslan Türkiye'nin 80 milyonluk bir aile olduğunu belirterek, "Bu 80 milyonluk aile ile ilgili herkesin şüphesi vardı, 'bu aile parçalanmış' diyordu. Fakat parçalanmadığını, bölünmediğini, omuz omuza olduklarını 15 Temmuz'da herkes gördü, dünya gördü. Türk insanı dinine, mezhebine bakmadan birdir, omuz omuzadır" dedi.
Türkiye'nin coğrafya üzerinde köprü konumunda olduğunu ifade eden Bakan Arslan, "Çok değerli öğretmenlerimiz bize 'Anadolu coğrafyası kıtalar arasında çok önemli köprü vazifesi görüyor' derlerdi. Köprünün hakkını vermeyince bunun önemli yok. Ecdadın, şehitlerin kanını dökmek pahasına bu toprakları yurt olarak bırakmasının anlamı da yok. Madem ki ecdad bu toprakları bize yurt olarak bıraktı, o zaman bize düşen bu yurdun hakkını vermek, kalkındırmak, eriştirmek. Bunun için dedik ki bu coğrafyanın hakkını vermek için doğusundan batısına kuzeyinden güneyine 81 ili birbirine bağlamak lazım, oda yetmez demiryolları ağlarıyla örmek lazım" dedi.
Bugüne kadar yurdun dört bir yanını bölünmüş yollarla bağladıklarını, demir ağlarla örmeyi hedef edindiklerine işaret eden Bakan Arslan, İzmir'in 2019 sonunda yüksek hızlı trenle tanışacağını hatırlattı.
"Onlara inat biz büyük projeleri yapacağız"
Türkiye'nin kalkınmasının hazmedilmediğine işaret eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz. Sıkıntı da burada başlıyor. Hızlı trenler, köprüler, viyadükler yapıp ülkemiz kalkınmaya başlayınca, dünya ticaretini kendi aralarında paylaşmak isteyenler bundan rahatsız oldular. Türkiye'nin büyümesinden, gelişmesinden rahatsız oldular. Onun için büyük projelere karşı çıkıyorlar. Onun için üçüncü havalimanına karşı çıkıyorlar. Daha dün Osmangazi Köprüsüne de karşı çıkıyorlardı. Ama onlara inat biz büyük projeleri yapacağız. 14 yılda 3-5 kat büyümüşüz. Bizim çok daha büyümemiz gelişmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
"Bürokratik engeller olmasaydı 10 kat büyümüştük"
Türkiye'nin bürokratik engeller olmasaydı bugün 3,5 kat değil 10 kat büyümüş olacağını belirten Bakan Arslan, "O yüzden bütün bu engelleri ortadan kaldıracak yeni hükümet sistemini desteklemenizi istiyorum. Bu bizim inşallah Türkiye'nin önünü açacak bir sistemdir. Bürokratik oligarşi nedir diye soruyorlar? Ben birkaç örnekle açıklayayım. AK Parti iktidar oldu, 363 milletvekili ile meclis geliyorsunuz. Bir hükümet programı hazırlayacaksınız. Sahada millete ne söz vermişseniz onu hazırlayacaksınız. Ankara'ya geliyorsunuz, bir tane üst düzey bürokrat diyor ki 'sen millete söz vermiş, hükümet programı hazırlamış olabilirsin ama ben senin düşüncende değilim kabul etmiyorum.' E güzel de arkadaş ben millete söz verdim. İşte bürokratik oligarşi budur, hükümet programını beğenmeyip kişilerin önüne takoz koymaktır" dedi.
Yaşanan engellemelerle ilgili anekdotunu paylaştı
Bürokratik engelle ilgili bir anekdotunu da paylaşan Bakan Arslan sözlerine şöyle devam etti:
"Genel müdür oldum, tam 18 yıldır daire başkanı olan bir arkadaş vardı. Eskiden 12 yıl çalışmış ama her hükümet döneminde görevden alınmış. Arkadaş 'Hükümetin millete verdiği sözler var' diyorum, 'Ben seninle aynı düşüncede değilim hükümetin fikirlerini beğenmiyorum' diyor. Madem sen çalışmıyorsun ayrıl, 'ayrılmam.' Madem çalışmıyorsun görevden alalım diyoruz mahkemeye gidiyor. Bizden önce 12 yılda olduğu gibi. Adam hiç iş yapamadığı için. Hiç iş yapmayan bürokrat ve memur suç da işlemez. İş yapmamak ülkemizde suç değil. Aldık tekrar geldi aldık. En son kadrosu düştü. Hiç iş yapmıyor, dolayısıyla iş yapmıyor. Hükümet programını beğenmiyorum iş yapmam. Bakın iş yapamıyorsunuz.Üçüncü havalimanı, bir sürü yol yapıyorsunuz, ülken kalkınacak. Ülkenin kalkınması dış güçlerin işine gelmiyor. Çünkü onlar uluslar arası ticaret pastasını kendi aralarında paylaşmaya alışmışlar 'dur orda' diyorlar. 'Bizim pastamıza ortak olamazsınız biz kendi aramızda bölüşüyoruz.' Bundan bize ne? Vesayet odağı da bizim büyümemizi engelleyen, hatta 15 Temmuz'da hainlik boyutuna varan bir uygulama. 'Sen millete hizmet edeceğim' diyorsun 'Benim ağbabalarım, arkadan beni yönetenler bunu istemiyor' diyor. Vesayet odağı da bu. Bütün bunlara rağmen 3,5 kat büyüdük. Onun için diyorum ki tek merkezden yürütülen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olursa biz çok daha büyürüz."
"Siyasi görüşünüzü bir kenara bırakın"
Bakan Arslan 16 Nisan halk oylamasının bir seçim olmadığı vurgulayarak, "Siyasi görüşünüz her partiye uygun olabilir, bu bir parti seçimi değil. Bu bir referandum. Ülkenin hızlı büyümesi için hele hele dış güçlerin gözümüzü oylamaya çalıştığı bir ortamda, onlara karşı daha dik daha güçlü durmak için lütfen siyasi görüşünüzü bir kenara bırakın" dedi.
"Biz onların durumuna düşersek gözümüzü oyarlar"
Türkiye'nin daha da güçlenmesi gerektiğini dile getiren Bakan Arslan, "Biz kapımızı geleni geri çevirmiyoruz, kapıyı sonuna kadar açıyoruz. Biz kim el aman dediyse kapımızı açıyoruz. 3 milyon insana kapımızı açtık. Hepiniz şahitsiniz, kucağında çocuğu ile Avrupa'ya gitmeye çalışan ebeveyne gazetecinin nasıl çelme taktığını hepiniz gördünüz. Allah korusun biz onların durumuna düşersek çelme takmakla kalmazlar, gözümüzü oyarlar. Biz bize yeteriz yeter ki bir olalım, beraber olalım Yeter ki içimize girmek isteyen hainlere fırsat vermeyelim. Türkiye'nin bugünden sonra daha güçlü olması gerekiyor, bu değişiklikler onun yolunu açacak" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Politika › Bakan Arslan: 'Biz Onların Durumuna Düşersek Gözümüzü Oyarlar' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?