Başbakan Ahmet Davutoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'ye gerçekleştireceği ziyarete ilişkin, "Zihinlerde Türkiye yalnızlaşıyor resmi oluşturmak istediklerinde Sayın Merkel'in ziyareti bu oyunu bozuyor, bu imajı bozuyor" dedi.
Davutoğlu, TRT'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hitaben, "Böyle bir dönemde, bu kadar ağır terör şartlarının olduğu bir dönemde onlar bizimle birlikte bir geçici hükümet kurma konusunda ellerini taşın altına koymamışlar ve kaçmışlarsa sorumluluktan ve bundan utanmamışlarsa, gocunmamışlarsa buna rağmen ben onları çağırıp, 'Gelin konuşalım' dediğim şeyleri açıklayacaklarsa buyursunlar açıklasınlar, ne istiyorsa açıklasın, hiç gocunacağım bir şey yok" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile yapacağı baş başa görüşmeden önce, bir arkadaşının, "Biz bazı geçmiş uygulamaları biliyoruz sonra 'şunu konuştuk, şunu konuşmadık' diye Sayın Kılıçdaroğlu laf edebilir, birer şahit alsanız yanınıza" dediğini belirten Davutoğlu, "Dedim ki 'Ülkenin başbakanıyla ana muhalefet partisi arasında eğer bu kadar mahremiyet ilişkisi olmayacaksa devleti idare edemeyiz, demokrasimiz yürümez, gerek yok' dedim. Şimdi anlıyorum ki o arkadaşımız haklıymış ama bu şantaj siyasetiyle şu ülkenin, şu şartlarında sırf beni zora sokmak için bu lafları ediyorlarsa, hodri meydan" diye konuştu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'ye gerçekleştireceği ziyarete ilişkin iç kamuoyunun rahatsız olduğunun dile getirilmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Rahatsızlık olan ne biliyorsunuz. Bunlar 2-3 yıldır hep şunu söylediler, 'Şu AK Parti var ya, şu Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu'nun takip ettiği dış politika var ya bu sebeple Türkiye yalnızlaştı, kimse yüzümüze bakmıyor.' İki yıldır bu teraneyi okudular, 'yalnızlaştı', 'yalnız kaldı', 'izole edildi'. Şimdi Sayın Merkel'in gelişi değil sadece, son 1-2 ay içinde öyle bir trafik var ki Türkiye'de dün Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı vardı, aynı gün Avrupa Komisyon Başkan Yardımcısı Timmermans vardı. Biz Birleşmiş Milletler Genel Kurul Toplantılarına gittiğimizde emin olun 60'a yakın devlet, hükümet başkanı görüşmek istedi. Birçok Avrupa lideriyle görüşmeler yaptım, 45'ini ancak yetiştirebildik ki çok kalmadan dönmek için. Zihinlerde Türkiye yalnızlaşıyor resmi oluşturmak istediklerinde Sayın Merkel'in ziyareti bu oyunu bozuyor, bu imajı bozuyor."
-Milli maçta ıslık çalınması-
Avrupa Şampiyonası Elemelerinde Türkiye'nin İzlanda ile yaptığı milli maçta Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunulduğu sırada ıslıklar çalındığının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Ben bir Konyalı olarak şimdi burada söyleyeyim, biraz da Konya'yı da ima ederek, nasıl ıslıklama... Sanki bunlar Ankara'da vefat eden vatandaşlarımızı ıslıklamış gibi. Açıklama yaptık Konya'nın son derece disiplinli 'Nalçacılar' denilen bir taraftar grubu da vardır. Islıklama kesinlikle saygı duruşuyla ilgili değil, küçük bir grup ve hangi partiye yakın olduğunu da zikretmeden söyleyeyim ama küçük bir grup slogan atmaya başlayınca o slogan atanları bastırmak için stadyumlarda genellikle uygulanan bir yöntemle yapılan bir şey. Bunu da Konyaspor taraftarları açıkladılar. 'Konya Hazreti Mevlana'nın hoşgörü yerinde bu olur muymuş' diye Sayın Kılıçdaroğlu şey yaptı. Biz Konyalılar biliriz, hoşgörüyü de biliriz, hesap sormayı da biliriz. Konya imalı hakaret edenlerin haddini bildirmeyi de biliriz."
Davutoğlu, mülteciler dosyasından önce de Merkel ile yoğun bir şekilde görüştüklerini ifade etti. Ocak ayında Almanya'ya gittiğini hatırlatan Davutoğlu, burada Merkel'le "yüksek düzeyde işbirliği konseyi mekanizması" türü bir mekanizma geliştirmeye de karar verdiklerini anlattı.
Mülteciler krizinden sonrada Merkel ile birkaç telefon görüşmesi yaptığını anımsatan Davutoğlu, Birleşmiş Milletler'de de uzun bir görüşme yaptıklarını ve o zaman Merkel'e "Türkiye, Avrupa Birliği ve ABD arasında üçlü bir mekanizma kuralım" dediklerini belirtti.
Bu konuyu AB Başkanı Tusk ile de görüştüklerini ifade eden Davutoğlu, "Sayın Merkel önce 'Türkiye ile Almanya arasında bir ikili mekanizma kuralım' dedi, Birleşmiş Milletler'de sonra buna Yunanistan ve Avrupa Birliği'nin diğer ülkelerini de katarız ve yavaş yavaş geliştiririz dedik ve ilk çalışma grubu da bu anlamda oluştu. Daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın Brüksel ziyaretinde bütün bu görüşmeler daha da olgunlaştı, şimdi çok iyi bir noktadayız" diye konuştu.
Davutoğlu, dün Timmermans ile yapılan görüşmede Türkiye'nin talepleri olarak, nelerin yapılması gerektiğini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisinin ve Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu'nun söylediğini anlattı.
Merkel ile konuşacakları konulara değinen Davutoğlu, "Timmermans'a söylediğim bir husus var; Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerini artık kriz çıktığında canlanan, kriz durduğunda dondurulan ilişkiler olmaktan çıkaralım. Yani bir mesele varsa işbirliğini hatırlıyoruz ve çözmeye çalışıyoruz ama bir mesele yoksa tekrar rafa kaldırıyoruz. Halbuki bizim ilişkimiz kriz merkezli değil, vizyon merkezli, vizyon odaklı olsun" ifadelerini kullandı.
Türkiye AB'ye üye olsaydı ekonomik olarak da AB'nin daha güçlü olacağını vurgulayan Davutoğlu, bütün bu konuların da daha rahat çözülebileceğini söyledi.
Prensipte anlaştıkları konuları açıklayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bir, mülteciler konusunda Türkiye'nin yüklendiği külfeti paylaşacak, mantıklı bir değerlendirme yapalım. Yani 'Bir milyar avro vereceğiz, bütün komşu ülkelere bu arada Türkiye'ye de biraz düşecek, bunları da Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili kullanması düşünülen fondan vereceğiz' demek, Türkiye'ye hakarettir. Ben bunu kendilerine de söyledim, böyle bir şey olmaz. Dün Avrupa Konseyi'nde çok olumlu bir gelişme oldu. Bizim talebimiz olan yani görüşmelerde dile getirdiğimiz 3 milyar avroluk bir paket konusunda, Türkiye'de mutabakat hususunda bir ortak noktaya geldi Avrupa Birliği Konseyi."
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İkincisi, mülteciler sorunu dışında bütün bu göç giriş, gelişini düzene koyacak olan vize liberalleşmesi, yani schengene Türkiye'nin girmesi ve bununla birlikte geri kabul anlaşması aynı anda devreye gireceği için bunun uygulamasını 2017'den 2016'nın ilk yarısına çekelim, bu da bize benim gurur duyduğum Dışişleri Bakanlığı dönemimde katkıda bulunmaktan. Schengen, Avrupalılar bize 'Vize kolaylaştırması' diyorlardı, biz de 'Vizeyi kaldıracaksınız' dedik ve uzun müzakerelerle buraya geldi. Bakın doğru alınan bir tavrın geldiği yer. Avrupalıların hep bizden talebi şuydu, 2010-2013 yılları arasında, 'Siz geri kabul anlaşmasını yapın, imzalayalım, uygulayalım, sonra schengeni.' Ben de onlara hep şunu söylüyordum; 'Biz Avrupa'yı biliyoruz artık söze söz, taahhüde taahhüt, imzaya imza, uygulamaya uygulama. Yani siz uygularsanız biz de uygularız, siz imza atarsanız biz de imza atarız, siz söz verirseniz, biz de söz veririz ve sonunda 17 Aralık'tan bir iki gün önce 13 Aralık'ta bu anlaşmayı Ankara Palas'ta imzaladık."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?