Başbakan Erdoğan, Gündemdeki Konuları Değerlendirdi - Son Dakika
Politika

Başbakan Erdoğan, Gündemdeki Konuları Değerlendirdi

Başbakan Erdoğan, Gündemdeki Konuları Değerlendirdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uludere olayına ilişkin, "Bir defa burası bir terör bölgesidir."

07.06.2012 01:24

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uludere olayına ilişkin, "Bir defa burası bir terör bölgesidir. Bu terör bölgesinden 'efendim kaçakçılar gidip geliyorlar'. Olabilir ama unutmayın ki biz bir Hantepe yaşadık, biz bir Gediktepe yaşadık" dedi.

Erdoğan, atv'nin canlı yayınında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Uludere olayına yönelik bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, "Uludere olayı, tabii çok farklı zeminlere çekiliyor. Ama ben şunu çok açık, net söylüyorum, biz bugüne kadar hiçbir bu tür olayın üstünü örtmedik ve asla da örtemeyiz" dedi.

Olayın adli ve idari tüm yönleriyle incelendiğini ve sürecin devam ettiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ama burada bir şeyi de hassasiyetle değerlendirmemiz lazım. Burası ne bölgesidir- Bir defa burası bir terör bölgesidir. Bu terör bölgesinden 'efendim kaçakçılar gidip geliyorlar'. Olabilir ama unutmayın ki biz bir Hantepe yaşadık, biz bir Gediktepe yaşadık. Hantepe'de, Gediktepe'de katırlarla doçkalar taşındığında, onu uçaklarla veya helikopterlerle bombalamadığı için oradaki tümgeneral, biliyorsunuz, bir açıklama yaptı, 'biz katır zannettik, çoban zannettik, bundan dolayı ateş altına almadık'. Bu günlerce, haftalarca istihza edildi, köşe yazılarında vesaire ve şu anda da zaten o general, malum içerde. Bundan dolayı birçok yazılar yazıldı. Tabii bu bir defa güvenlik güçlerimizin de elinde önemli bir delildi ve burada atacağı adımda buna dikkatle bakıyor. Ben mesela, DVD'lerini izledim. İzlediğimde inanın, orada ne olduğunu anlamanız bir defa mümkün değil. Siz sadece orada bir hareket görüyorsunuz. Zaten giyim kuşam, hemen hemen aynı. Bu o mudur, yoksa başka bir şey midir- Katırlarda ne vardır, bunu da bilemezsiniz."

"Yerel istihbarat söz konusu mu-" sorusu üzerine de Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bir defa anlık istihbarat yok. Orada bir hafta, 10 gün, 15 gün önce gelen istihbaratlar var. Bunu ben defalarca açıkladım, çok ilginç sağ kalanlardan bir delikanlının yaptığı açıklama var, 'sınıra 5 kilometre kala biz atışları duyduk' diyor. Ama bu atışları duymuş olmalarına rağmen, 'Biz devam ettik' diyor. Şimdi atışlar duyuluyor ama devam ediliyor. İşte bu noktada, tabii ki uçaklarda devam edildiğine göre demek ki teröristler sınırımızı geçip, atmaları gereken adımları atacaklar. Böyle bir şeyin içinde. Burada biz de baştan itibaren, Genelkurmay Başkanım dahil olmak üzere burada bir hata var, bunu bizler hepimiz kabul ettik, söyledik. Hatanın yanında atılması gereken adımlar nelerse bunu bakanlarım, eşim, kızım, hepsini oraya göndermek suretiyle bu adımları da attık. Fakat tabii burada hala illa 'faili kim' gibi bir tutturmayı, malum partiler yine istismar meselesi yapıyorlar. Dışarda buradan kaynaklanarak onlar da bu işi büyütmenin gayreti içindeler. Fakat bir soruşturma süreci devam ediyor. Gerek askeri, gerek sivil, bu konuda tüm çalışmalar devam ediyor, bunun neticesini tabii ki bekleyeceğiz."

Sürenin ne kadar olacağı yönündeki bir soru üzerine Başbakan Erdoğan,

"Birçok davada biliyorsunuz, seneler sürdüğü oluyor" dedi.

Erdoğan, bir soru üzerine de yargının verdiği kararın kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.

-"O köyün gençleri, o köyün evlatları bu işin içinde maalesef kullanılmıştır"-

"Hata ile özür arasında size göre bir fark var mıdır- 'Hatayı kabul ettik' demek özür anlamına geçer mi, özür dilenmiş midir ve soruşturmanın ne kadar sürede sonuçlanacağına ilişkin size verilmiş bir rapor var mı-" yönündeki soru üzerine Erdoğan, "Süreç olarak ne kadar sürer sürmez siz benden daha iyi bilirsiniz, tabii ekonomi benim alanım... Arkadaşlarımdan aldığım şeyler, süreç devam ediyor. 'Şu kadar zamanda biter', böyle bir şeyi söylememiz mümkün değil

'ama mümkün olduğunca bunu erken bitirmenin gayreti içerisindeyiz'. Aldığımız şey budur" yanıtını verdi.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diğer konuya gelince 'hata, özür'. Biz Dersim ile ilgili özür ifadesini kullandık da, ki benim iktidar dönemim değil, benim hayatı okumaya başladığım dönem değil, bütün bunlara rağmen şu anda Başbakan olduğumuz için kalktık, böyle bir açıklamayı yaptık. Yani zannediyor musunuz, şu anda da aynı kelime kullanılmış olsa bu işler sulh olacak. Böyle bir şey yok. Yasal olarak bunu konuşmak istemem ama atılan adım olarak söylüyorum, yasal olarak bu tür olaylarda verilmesi gereken bir meblağ var. Tazminat, biz kalktık bu tazminatın dışında onun 4 kat fazla ilave buraya tazminat verdik. Hemen bunu getirdikleri yer şu,

'biz kanı parayla değişmeyiz'. Bunun manisi neresi- Yine aynı yer, terör örgütü, bunun uzantıları. Şimdi hatayı, 'burada bir hata var' diyorsunuz, hatta Genelkurmay Başkanı da bunu söylüyor, biz de söylüyoruz. Bakın biz daha ilerilere gitmiyoruz, şunu da söyleyeyim yani, olay salt bir kaçakçılık olayı da değildir. Bunu da bilmenizi isterim. Salt kaçakçılık değil, çünkü bu olayın içerisinde bakıyorsunuz, 'bu kaçakçılığın başlangıcında neler var' noktasına gelince, buradan terör örgütünün beslenmesi var. Buralardan, o mal satışlarından elde ettikleri gelirler var, kaynak var. Ama nedir, o köyün gençleri, o köyün evlatları bu işin içinde maalesef kullanılmıştır, bu var. Bütün bunlar olurken, ortaya konulurken, onlar, bunların hepsini gizliyor. Şu anda o bölgede bu sıkıntılar da var. Bu sadece Uludere değil, tamamen Irak sınırındaki tüm bu giriş ve çıkışlarda, bu sıkıntılar var. Tabii bu süreçten sonra bizim oralarda attığımız adımlar, aldığımız tedbirler... Biliyorsunuz 3 tane yeni kapı olmasıyla ilgili adım attık. Bu adımı niye attık, bunu minimize etmek ve bu işi, madem burası fakirliktir, bunu söylüyorsunuz, o zaman buyrun biz size burada 3 tane daha kapı açıyoruz ve bu kapılardan özellikle sınır ticareti olayını daha rahat bir hale getireceğiz ama bu meşru olmayan yollara asla tevessül etmeyin diye. Bu adımları atıyoruz. Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız da bunun çalışmalarını şu anda sürdürüyor."

-"Kuzey Irak'ı hiçbir zaman dışlamadık"-

Başbakan Erdoğan, "Mesud Barzani ve Neçirvan Barzani ile ikili görüşmeleriniz oldu, bakanlarınızın görüşmeleri oldu. Bugüne kadar ki taahhütlerinden, sözlerinden, imzalanan çerçeve anlaşmasının ötesinde Türkiye ile işbirliği konusunda daha somut öneriler, vaatler geldi mi size-" yönündeki bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, "Olumlu gelişmeler var. Başta Mesut Barzani olmak üzere kendileriyle burada, orada yaptığımız görüşmelerde olumlu adımları her ne kadar istediğimiz noktada değilse, terör açısından da ama belli olumlu adımlar atılıyor" dedi.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabii biz şu anda Neçirvan Barzani ile yaptığımız görüşmelerde ise onda da bu yaklaşımları görüyoruz. Tabii olayın artık boyutları genişlemeye başladı. Çünkü Irak şu anda çok ciddi bir sıkıntının içinde. Irak'ın bu sıkıntısında mesela Sayın Barzani, Mesut Barzani'yi kastediyorum, çok ciddi bir rol oynadı ve ortaya gerçekten çok ciddi bir duruş koydu. Sergilediği bu duruş, bu şekilde devam ederse, öyle zannediyorum şu anda Irak'ta yeni bir demokratik yapılanma, bir açılım ortaya çıkacaktır. Bu önümüzdeki günler böyle bir şeye de gebe. Bu konuları kendileriyle görüştüm, hatta dün İstanbul'da yaptığımız görüşmede de sayın Neçirvan Barzani ile bu konuları yine konuştuk. Tabii şimdi Kuzey Irak'ın özellikle bizimle olan ilişkilerinin geleceğe yönelik olmazsa olmazları var. Biz burada Kuzey Irak'ı hiçbir zaman dışlamadık, biliyorsunuz. Ta rahmetli Turgut Bey, o dönemlere falan vardığınızda, yani pasaportuna varıncaya kadar bunu veren bir ülkeyiz. Hatta Saddam'ın zulmünden kaçtıkları zaman burada biliyorsunuz, neredeyse 1 milyona yakın insanı Güney Doğu'da ağırladık... Şimdi bu dönem içerisinde de bunları bir defa bir kenara atıp koyamayız, kardeşlerimizdir. Onlarla da Irak genelinde, bu mezhepsel çatışmayı bir kenara atıp, etnik çatışmaları bir kenara atıp, bir Iraklılık bilinci içerisinde bir bütünleşme ile parlamentoda son zamanlardaki olumsuz adımları ki, Maliki'nin bu olumsuz adımlarıdır. Bu olumsuz adımları parlamenter demokrasi içerisinde çözmeleri ki anayasanın gereği budur, onların takdiridir ve o irade eğer orada hakim olacaksa, o irade yeni bir tablo ortaya koyacaksa bu inanıyorum ki bu kuzeyi de çok daha olumlu, çok daha farklı etkileyecektir. Ben o noktada da belli bir umudu taşıyorum."

Erdoğan, "Barzani ile temaslar, Kandil'in sökülmesi gibi güvenlik politikalarını da içeriyor mu-" sorusu üzerine, "Barzani bir defa bu işlerden çok rahatsız, ben söylediklerini söylüyorum. Onlar da artık sabrın son demlerini oynuyorlar. 'Biz bundan rahatsızız' diyor. Hatta biliyorsunuz, Ulusal Kürt Kongresi'ni toplama niyeti de sadece bundan dolayıdır. ve 'Biz silahı bırakmalarını kendilerinden isteyeceğiz, çünkü Türkiye ve bizim aramızda herhangi bir sıkıntı olamaz, olmamalı. Bunu ortadan kaldırmalıyız, bununla ilgili atılması gereken her türlü adımı biz atacağız' dedi" ifadelerini kullandı.

-"Biz 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında bir olalım, beraber olalım' diyoruz"-

Yeni anayasa sürecinin hatırlatılarak, "Kürt meselesi ile ilgili olarak, mevcut anayasada birtakım dışlayıcı hükümler var, bunların giderilmesiyle ilgili olarak bir perspektife de sahip misiniz-" yönündeki soru üzerine, Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şu anda bu tabii, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda yapılan çalışmalar içerisinde gündeme gelecek başlıklardan bir tanesi. Geldiğinde hangi parti, nasıl yanaşacak, bunu tabii çok açık, net göreceğiz. Ama bizim, ben burada partimizin görüşünü söylüyorum, bizim bu noktada, yani bir etnik ayrımcılığı tavsiye eden bir başlıktan yana değiliz. Biz diyoruz ki, 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında bir olalım, beraber olalım'. Yani Kürdü, Kürt olarak kabul edeceksin, Türk'ü Türk olarak, Zaza'yı Zaza, Roman'ı Roman... Hepimiz bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Bundan da kimse utanmasın. Yani benim Kürt kardeşim de bundan niye çekiniyor. Bu bir anayasal vatandaşlık, bundan çekinmenin bir anlamı yok. Ama bundan MHP'nin de kaçınmaması lazım. Niye bundan MHP rahatsız oluyor. Bu ülkenin gerçeklerini bir defa kabul edeceksin..."

Başbakan Erdoğan, başka bir soru üzerine, yola çıkarken, etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmayacaklarını söylediklerini anımsattı.

"Güneydoğu da oylarınız artıyor mu azalıyor mu-" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Artıyor. Stabil tabii. Stabilin biraz üzerinde bir artış söz konusu" dedi.

-"Kılıçdaroğlu'na 'sizle biz çok yerlere gidebiliriz' dedim"-

Başbakan Erdoğan, "Uludere'ye Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile beraber gitme gibi bir proje var mı-" sorusu üzerine, "Hayır, yani bugünkü görüşmemizin arasında 'gerekirse ona da gidebiliriz' gibi bir ifade kullandı. Yani bu çalışma eğer ikimizin arasında başlarsa ben Sayın Kılıçdaroğlu'na 'sizle biz çok yerlere gidebiliriz' dedim" ifadelerini kullandı.

"Mesela nereye gidebilirsiniz-" denmesi üzerine de Erdoğan, "Sorun bölgelerini beraber gezeriz, ederiz. Mesela ben bu hafta Diyarbakır'da kongremizi yaptım. Kongreden sonra orada 16 kilometrelik bir duble yol açtık. Şoförlük de yaptık. Baktım bir grup çıkmış, beyefendiler, hanımlar falan... Kavşaktan döndük, arkadaşlar el sallıyorlar, 'burada duracağız' dedim. Durduk, indik. Dedim 'Bize bir şey mi ikram edeceksiniz-' Onlar da 'Sayın Başbakanım size ikram etmeyeceğiz kime ikram edeceğiz' dediler. Tarlanın içinden yürüdük, eve kadar gittik. Gittik ki onlar 'dövme' diyorlar, ondan yaptıkları çorba var, soğuk çorba. Çok da nefisti. Bütün arkadaşlar oturduk o ikramlarını kabul ettik. Şimdi biz buyuz aslında. Bu insanlar bizi seviyor, biz de o insanı seviyoruz. Yani BDP çıkıyor,

'Kürtlerin temsilcisi benim'. Yok sen değilsin yani, senin orada temsil ettiğin muhakkak ki kitle var ama sen korkarak veya korkutarak bu işi yaptırıyorsun, biz ise gönülden yaptırıyoruz, ben Yaradan'dan ötürü seviyorum onları. Ben onların hizmetkarıyım."

(Sürecek)

Muhabir: Barış Gündoğan

Yayıncı: Tarkan Demir - ANKARA

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Başbakan Erdoğan, Gündemdeki Konuları Değerlendirdi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement