CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Hollanda'da bakanların engellenmeleri ve ardından yapılan bazı yorumlara ilişkin, " Türkiye'nin rezil kepaze edildiği bir durumu evet oyu avcılığına ve fırsatına çevirmesi, bizce ve aziz milletimizce kabul görmeyecektir. Türkiye'nin gururunun, itibarının yerlerde sürüklendiği bir tablo için 'Oh ne güzel, evet oyları iki puan arttı.' demek siyasi aymazlıktır, siyasi edepsizliktir." dedi.
Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hollanda'nın skandal tavrına tepki gösteren Altay, yaşananların tüm vatandaşları derinden yaraladığını söyledi.
Altay, " Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanının Hollanda sokaklarında polislerle karşılıklı tartışması, polis tarafından engelleniyor olması ve aşağılanması, partimizce de milletimizce de kabul edilmesi mümkün olmayan acı bir tablodur. Bununla beraber bir sayın bakanın polisiye filmleri çeker gibi gizlice karayoluyla Almanya'dan Hollanda'ya girme çaba ve gayretini de anlamış değiliz." ifadelerini kullandı.
Hükümetin bu olay nedeniyle Hollanda'ya yönelik tutumunun, geçmişte Mavi Marmara Gemisi sürecinde yaşananlar gibi olmamasını beklediklerini anlatan Altay, bazı AK Parti'lilerin bu olayın referanduma ilişkin "Evet" oylarını artırdığı yönündeki açıklamalarının da üzücü olduğunu söyledi.
Altay, şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti hakarete uğruyor, milletimizin gururu incitiliyor, prestijimiz yerlerde sürünüyor, AK Parti el ovuşturuyor. İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, Hollanda'ya resmen teşekkür etti. 'Bu vesileyle evet oyları iki puan arttı.' diyebildi. AB Bakanı Ömer Çelik de 'Vatandaşlarımızın bu tavırdan sonra kararı evet yönünde olmuştur.' diyerek, Türkiye'nin rezil, kepaze edildiği bir durumu evet oyu avcılığına ve fırsatına çevirmesi, bizce ve aziz milletimizce kabul görmeyecektir. Türkiye'nin gururunun, itibarının yerlerde sürüklendiği bir tablo için 'Oh ne güzel, evet oyları iki puan arttı.' demek siyasi aymazlıktır, siyasi edepsizliktir. Herkes haddini bilsin."
İktidara, "Hollanda ile gerilimi mi yatıştıracaksınız yoksa ilişkileri mi askıya alacaksınız? Siyasi ilişkileri askıya almak kolay, ticari ilişkileri askıya alabilecek misiniz?" diye soran Altay, AK Parti'nin milleti rencide eden bu olay karşısında şerefli bir tutum takınmasını beklediklerini dile getirdi.
Altay, yaşananların Avrupa'daki Türkler açısından yaratabileceği sıkıntılarla ilgili endişeleri bulunduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP ile yapamadığı kavgayı, birtakım Avrupa ülkeleri ile yaparak bir şeyler elde etme muradında olduğunu ileri süren Altay, Erdoğan'ın bir üslup ve yaklaşım sorunu yaşadığını, psikolojik literatürde "yansıtma" denilen durum içinde olduğunu iddia etti.
"100 bin seçmen imza verirse TBMM seçimleri yenilenecek mi?"
Altay, "Sayın Cumhurbaşkanı'na bir soru soruyorum ve cevabını bekleyeceğim. Sayın Cumhurbaşkanı, bu anayasa değişikliği ile 100 bin seçmen imza verirse TBMM seçimleri yenilenecek mi? Ben metni okudu, okumadı, biliyor, bilmiyor demiyorum. Her gün meydanlara çıksın, bu soruya yanıt versin." diye konuştu.
Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, partisinde tek adam olduğu yönünde eleştirilerde bulunduğunu dile getiren Altay, CHP'de genel başkanların kurultaylarda parti delegeleri tarafından seçildiğini, gece yarısı darbeleriyle görevlerinden tahliye edilmediğini söyledi.
Erdoğan'ın sözlerinin CHP Kurultayı'nın iradesine saygısızlık olduğunu savunan Altay, "Sayın Cumhurbaşkanı, sen istediğin kadar AK Parti'nin başında tek adam olarak kalabilirsin ama bu millet seni ülkenin tek adamı yapmayacak." dedi.
"Niye duygu sömürüsü yapıyorsun?"
Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesine ilişkin "kim neredeydi" hesaplarını yeniden açtığını ifade ederek, Kılıçdaroğlu'nun darbe esnasında uçakta olduğunu, İstanbul'a indikten sonra Bakırköy Belediye Başkanı'nın konutuna geçtiğini, milletvekillerine de Meclise giderek darbeye direnme talimatı verdiğini kaydetti.
Darbeye karşı olduğunu açıklayan ilk genel başkanın da Kılıçdaroğlu olduğunu söyleyen Altay, şöyle devam etti:
"Biz de soralım o zaman. Sayın Cumhurbaşkanı, '15 dakika gecikseydim beni vuracaklardı.' dedin. Sen Marmaris'ten saat kaçta ayrıldın? Seni derdest etmeye gelen tim otele kaçta geldi? Bunun cevabını ver millete. Niye duygu sömürüsü yapıyorsun? Senin Marmaris'ten kaçta ayrıldığını bütün dünya biliyor. 15 Temmuz gecesi saat 21.00 ile 23.00 arası sen neredeydin? Hangi hangarda, kaç nolu hangarda, hangi uçağın içinde bekliyordun? Sayın Başbakan neredeydi? Tünelde miydi, Karayolları'nın bakımevinde miydi? Bir ülkede darbe teşebbüsü oluyor, milleti demokrasiye sahip çıkmaya çağırıyorsunuz, biriniz hangarda, biriniz karayolları şantiyesinde. Ayıp."
"Öncelikle kendilerine baksınlar"
Altay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, konuşmalarında CHP ile terör örgütleri arasında ilişki kurmaya çalıştığını belirterek, buna tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu'nun bir yıldır AK Parti Genel Başkanı ve bazı üst düzey yöneticilerinin terör örgütlerine yardım ve yataklık yaptığı iddiasında bulunduğunu aktaran Altay, Bakan Soylu'nun böyle bir konuda neden hukuki yollara başvurmadığını merak ettiğini söyledi.
Altay, "CHP'ye tonlarca atsanız da bir damlasını yapıştıramayacağınız tek çamur, terör örgütleriyle ilişkidir. Terör örgütleriyle bir siyasi parti arasında ilişki arayanlar, CHP'yi ilişkilendirenler öncelikle kendilerine baksınlar. İçişleri Bakanı, FETÖ'nün elinde rehin olduğumuzu söylemiş. İçişleri Bakanı, 14 Ağustos 2001 tarihinden, 17 Aralık 2013 tarihine kadar FETÖ'nün elinde bir rehine arıyorsanız o, Adalet ve Kalkınma Partisidir. 15 Temmuz, siz FETÖ'ye teslim olduğunuz için yapıldı." şeklinde konuştu.
Darbe girişiminin siyasi ayağının bulunamasının kabul edilemez olduğunu savunan Altay, bu ayağın bir an önce ortaya çıkarılması gerektiğini dile getirdi.
Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu'nun cumhuriyetin ilanına ilişkin sözlerine de değinen Altay, "Bu adam için söylenecek tek şey bir meczuptur." ifadelerini kullandı. Cumhuriyete bağlı AK Parti'li seçmenlere seslenen Altay, Kadıoğlu'nun "densizlik, edepsizlik, arsızlık" olarak nitelendirdiği sözlerine tepki göstereceklerine inandığını belirtti.
"Menbiç'te ABD ile Rusya, mutabakat sağlamış gibi görünüyor"
Açıklamalarının ardından bir gazetecinin Menbiç'teki gelişmelere ilişkin sorusunu da yanıtlayan Altay, "Menbiç'te ABD ile Rusya, bir mutabakat sağlamış gibi görünüyor. Yerel güçler, PYD dahil, bunların korunması ve kollanması kararı alınmış gibi duruyor. Türkiye, oradan oraya sıçrayacağım diye Suriye'deki durumu bir iç politika malzemesi yapacağına, Cenevre 5 görüşmelerine odaklanmalıdır." şeklinde konuştu.
Altay, Türkiye'nin Suriye'de mülteci üreten politikaları terk etmesi, barıştan ve toprak bütünlüğünden yana tavır alması gerektiğini sözlerine ekledi.
Son Dakika › Politika › CHP Grup Başkanvekili Altay Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?