Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 'Okul Profili Değerlendirme' çalışması tanıtım toplantısı düzenlendi. Programda eğitim sisteminin geliştirilmesi için izlenecek olan yolu anlatan Mili Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Okullardaki imkan ve öğrenme farkının azalmasını bekliyoruz" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 'Okul Profili Değerlendirme' çalışması tanıtım toplantısı düzenlendi. MEB Şura Salonu'nda gerçekleşen toplantıda eğitim sisteminin daha iyi bir noktaya taşınması için izlenecek yolu açıklayan Mili Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, uygulanacak olan yeni projelerle bir kökün üzerine inşa edilip, ileriye dönük işler yapmaya çalıştıklarını kaydederek, "Burada ifade edilen eğitimde yeni bir sürüm söylemi. Aslında bir kökün üzerine yeni bir filizlenmeden gittiğimizi gösterir. Yepyeni bir şeyi yıkarak veya yok ederek değil, üzerine inşa ederek, geliştirerek, devam ettirerek, daha ileriye dönük olarak zamanın ruhuna uygun bir şeyler yapmaktan söz ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Okulu eğitim sisteminin yapı taşı gibi görüyoruz"
Bakan Selçuk, eğer bütün sistem bütünsel olarak ele alınmazsa sistemin herhangi bir yerinde yapılacak olan değişikliğin bir çözüm üretebileceğini fakat mevcut çözümlerin daha sonraki problemlere dönüşeceğini belirterek, "Bu anlamda birçok projenin bütünsel olarak bir eğitim sistemini inşa eden ve eğitim sisteminin alt sistemlerini birlikte ele alan, bütün alt sistemlerin birbirine bağlantılı olarak eş zamanlı olarak geliştirmeyi hedefleyen bir bakış açısı bu. Eğer bütün sistemi bütünsel olarak ele almazsak, o zaman sistemin herhangi bir yerinde yapacağımız değişiklik bir çözüm üretebilir ama mevcut çözümlerimiz daha sonraki problemlerimize dönüşür. Bundan dolayı şu anda yapmaya çalıştığımız şey, eğitimin sistem olarak büyük bir projesini ortaya koymak, bütün alt sistemlerini yapılandırmak, tüm fizibilite sonucu alacağımız her kararı ortaya çıkan sonuçlarla ilişkilendirmek .Bu yaklaşım eğitim sisteminde yapacağımız her şeyin adım adım ne olduğunu somut olarak bize izah ediyor. Bütün sistemin büyük projesinin bir matris üzerinde elimizde bulunması, yol haritamızı da ortaya koyuyor. Bu yol haritasının parçalarından bir tanesi de okul profili. Okulu, eğitim sisteminin yapı taşı gibi görüyoruz. Eğer biz okulu tam olarak yapılandırabilir ve bir okulu kendi başına tıpkı bir vücudun hücresi gibi ele alabilirsek, o zaman hücrelerden organlar oluşur. Eğer bu hücre yapısını tam olarak inşa edip, işlevsel bir hale getiremezsek o zaman ne dokular ne organlar sağlıklı olarak gelişebilecektir. okul bizim için sistemin olmazsa olmazı. eğer okul ortamı ekip ruhuyla bir hedefle, planla, yol haritasıyla karşımıza çıkmazsa, genel sistemin iyileşmesi mümkün olmayacaktır. Daha etkili okullar için yapmak istediğimiz şey birlikte gelişmek. Bu bir rekabet değil. Bunun için izlememiz, değerlendirmemiz ve desteklememiz gerekiyor. Bu içeriğin ulusal ve uluslararası standartlara da uyması gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Her okulun kendi imkanlarını geliştirmesini amaçlıyoruz"
İzlenecek yeni yol haritasıyla tek tek her bir okulun kanıta dayalı verisinin ortaya koyularak, okulun kendisini nerede ve nasıl göreceğini izleyebilme imkanı olacağını vurgulayan Selçuk, amaçlarının rekabet değil, her okulun kendi imkanlarının geliştirilmesi olduğunu dile getirdi. Selçuk, bir okulla ilgili karar alacakları zaman kanıt temelli bir karar alma imkanı bulacaklarının altını çizerek, "Eğer bir yönetici sadece operasyonu yürütüp, günlük ileri sürdürüyorsa o bizim için idareci niteliğindedir. Yaptığı işleri nasıl daha iyi yaparım konusunda taktik geliştiriyorsa ve o işi daha kaliteli yapmaya gayret ediyorsa, o zaman bizim için yönetici babındadır. Eğer yeni stratejiler geliştirmeye çalışıyorsa ve yaptığı işi tümüyle yapılandırabiliyorsa o zaman bizim için okul lideridir. Meseleye asgari olarak yönetici katmanından başlamamız lazım ki, okulu nasıl daha iyileştirebilirim fikri güçlensin. Her okulun bireysel profili oluşturuluyor. Sonra bununla ilgili bir takım değerlendirmeler yapılıyor. Bu değerlendirmeler sonucunda da okulun yıllık gelişim planı ortaya çıkıyor. Somut olarak gelişim planının alanı belirleniyor. Her bir okul lideri arkadaşımız kendi okulunun fotoğrafını çok net olarak görme imkanına kavuşuyor. Bu çerçevede yapılan iyi işler iyi örnekler havuzunda biriktiriliyor. Tüm okullar eş zamanlı olarak birbirini izleme ve iyi örnekleri takip etme imkanı buluyor. Bu arada destekleme kısmı devreye giriyor. Okulu iyileştirme ekipleri Ankara'da ve her ilde iyileştirme destekleme ekipleriyle bir okulun bir ihtiyacı olduğunda bunu nasıl sağlayacağız anlamında çalışmalar olacak. Okulun 1 yıl sonra yeni profili ortaya çıkacak. Bu yeni profile bağlı olarak bir okulun 1 yılda nereye geldiğini izleme imkanına sahip olacağız. Eğer bir yılın sonunda istediğimiz hedeflere ulaşamadıysak, niye ulaşamadığımızı değerlendirmemiz söz konusu. Okulun ikinci yılını da takip ediyoruz. Sonuçta bir okulla ilgili karar alacağımız zaman kanıt temelli bir karar alma imkanı bulacağız. Nerede eksik varsa oraya yöneleceğim.Kanıt temelli kararlar çok önemli ve bütünsel olarak da bunun okul gelişimini izleme platformu var. Tek tek her bir okulun kanıta dayalı verisinin ortaya koyularak, okulun kendisini nerede nasıl göreceğini izleyebilme imkanı var. Böyle bir şeye neden ihtiyaç duyuyoruz? Yaklaşım olarak asla bir karşılaştırma, rekabet ortamı oluşturma gibi bir bakış açımız yok. Her okulun kendi imkanlarını geliştirmesini amaçlıyoruz. Bu gelişmenin de bazı şartları var. Bu şartlar yerine gelmediğinde bu gelişme de söz konusu olmayacak. Bu imkanlar oluşursa bir okulda çocuğa vermeye çalıştığımız şeyin etkisini artırabiliriz" açıklamasında bulundu.
"Çocuk uluslararası düzeyde birçok ülkedeki çocukların aldığı bir şeyi alamıyorsa, biz onun hukukunu zedeliyoruzdur"
Selçuk, müdürlüğün inanılmaz derecede kritik olduğuna değinerek, bir çocuğun hukukunun korunması için öncelikle öğretmenlerin ve yöneticilerin kendi gelişimleriyle ilgilenmesi gerektiğinin altını çizdi. Selçuk, yarışarak değil paylaşarak gitmenin önemli olduğunu kaydederek, "Müdürlük inanılmaz derecede kritik. Yönetici öğretmenlere sürekli gelişim desteği vermemiz lazım. Bir okul ekip olursa, eğer ortak bir hayal, ortak bir heyecan varsa, bir okulun profilinin yükselmesi söz konusu. Öğretmen odasının barışık olmadığı bir okulun profilinin yükselmesi mümkün değildir. Çocuğun hukuku çok önemli bir mesele. Eğer bir çocuğa hakkı olanı vermezsek bunun vebalini kimsenin ödemesi mümkün değil. Çocuk uluslararası düzeyde birçok ülkedeki çocukların aldığı bir şeyi alamıyorsa, biz onun hukukunu zedeliyoruzdur. Bu çocukların hukukunu korumak için öncelikle öğretmenin ve yöneticin çocukların öğretimiyle değil, kendi gelişimiyle ilgilenmesi gerekir. Okulun içinde bulunduğu muhitin imkanlarıyla dikkate alınması ve elverişsiz şartlardaki okulların nitelikli hale getirilmesini çok önemsiyoruz. Her okula eşit bir muamelede değil, adil bir muamelede bulunmayı önemsiyoruz. Bunu çocuğun üstün yararına göre yapıyoruz. Bütün okullar, makamlar, masaların hepsi çocuklar için. Yarışarak değil paylaşarak gitmek önemli. Bu bir akademik meselesi değil bu bir eylem, pratik meselesidir" değerlendirmesinde bulundu.
"Biz dünyada şöyle bir şey yapılıyor diyerek bir şey yapamayız" diyen Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz dünyada şöyle bir şey yapılıyor diyerek bir şey yapamayız. Bunlara bakmak zorundayız kabul ama asıl işimiz bizim mutfağımızda çalışanlar bu meseleyi nasıl görüyor? Bunları mutfakta pişirenlerle çalışmazsak, sadece güzel akademik ortak çalışmalarımız olur ve ayağı yere basamaz bu çalışmaların. Yapmak istediğimiz şey, bütün paydaşların ortak olarak geliştirmesi gereken bir şey ve bu Ankara'dan genelge gönderilerek yapılacak bir iş değil. Eğer ekip meselesi olmazsa bunun önünü alamayız."
"Okullardaki imkan ve öğrenme farkının azalmasını bekliyoruz"
Selçuk, okullardaki imkan ve öğrenme farkının azalmasını beklediklerini belirterek, bu hizmet söz konusu olduğunda Türkiye'deki okul sisteminin bütünsel olarak ilerlediğini göreceklerini vurguladı. Bunu yapabilecek kapasite, enerji ve yetişmiş insanın fazlasıyla olduğunu kaydeden Selçuk, "Okullardaki imkan ve öğrenme farkının azalmasını bekliyoruz. Her okulun eksik olduğu konu neyse önceliklendirip onlara yatırım yaparak bir yol haritası çıkarmak, bunu takip edip bunu desteklemek ve o okulun güçlenmesine yardımcı olmak. Ortak bir hayale bakmak, ortak bir dil kullanmak, mesele budur. Hepimiz aynı yöne doğru gideceğiz. Asıl olan ortak paydada müşterek bir zemine hizmet etmek. Bu hizmet söz konusu olursa Türkiye'deki okul sisteminin bütünsel olarak ilerlediğini göreceğiz. Bunu yapabilecek kapasitemiz, enerjimiz, yetişmiş insanımız fazlasıyla var" dedi.
"Amacımız Türkiye'de bütün eğitim sisteminin bütün alt sistemlerinin senkronize olması"
Selçuk, eğer mevcut kaynak yönetimini daha iyi organize edebilirse izlenecek yeni yolun güzel bir yolculuk olacağına dikkat çekerek, "Sonuçta ulaşmak istediğimiz yer, Türkiye'de bütün eğitim sisteminin bütün alt sistemlerinin senkronize olması. Bir proje dahilinde kararların alınması. Bir çocuğun hayatına dokunmanın ne kadar büyük bir mesele olduğunu ve insanlaşmak için müthiş bir fırsat olduğunu bize gösterir. Türkiye artık derslik sayısını, öğretmen sayısını, belli bir noktaya getirmiş. bu bizim için mutluluk verici bir konu. Bunun üstüne ne koyabilir konusu hakkında çalışıyoruz. Eğer mevcut kaynak yönetimini daha iyi organize edebilirsek güzel bir yolculuk olacak diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. - ANKARA
Son Dakika › Politika › MEB'den 'Okul Profili Değerlendirme' Çalışması Tanıtım Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?