Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "OHAL Komisyonu'na, yapılan başvuru sayısı 108 bin 100'dür ve 7 bin 200'ü aşkın başvuru dosyası hakkında karar verilmiştir." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, kamuoyunda "seçim ittifakı" diye nitelendirilen Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerinde görüşmeler yapıldı.
Görüşmeler sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Gül, kanun teklifine göre sandık kurulunun mühürlemediği, arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulalarının geçersiz olduğunu belirtti.
Yetkili seçim kurulları tarafından gönderilen ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) filigranı bulunan oy pusulalarının, arkası sandık kurullarının ihmaliyle mühürlenmemiş olsa da geçerli hale getirildiğini anlatan Gül, "Asıl olan mühürdür yani mührün vurulmaması, sandık kurulu tarafından mühürlenmemesi yönünde herhangi bir düzenleme getirilmemektedir." dedi.
Bakan Gül, şöyle devam etti:
"Bu konuda asıl olan, zaten milletin, anasının ak sütü kadar helal oylarıyla iktidara gelinir, iktidardan ancak sandıkla gidilir ve bu iradeyle gelinir, bu iradeyle gidilir. Burada sandığa giden bir seçmenin oyunun sandık kurulundaki 7 kişinin ihmaliyle mühürlenmemesi halinde o oyun geçersiz kılınmaması hususunda, seçme hakkının yerine getirilmesi anlamında Anayasa'nın amir hükmünün kanuna dercedilmesidir. Bu konuda sandık kurulu eğer ihmal etmişse bu hususta Yüksek Seçim Kurulu gerekli suç duyurularında bulunmaktadır. Sandık kurulunun ihmali bir suçtur."
-"İlçe seçim kurullarınca 67 suç duyurusunda bulunuldu"
Sandık kurulunun mührü basmaması ve oy pusulasının arkasını mühürlememesinin suç olduğunu anımsatan Gül, son halk oylamasında 30 ilçe seçim kurulunca 67 suç duyurusunda bulunulduğunu bildirdi.
"Hiçbir şekilde oy pusulaları mühürlenmesin, sandık kurulları mühür basmasın" diye bir düzenleme getirmediklerini vurgulayan Gül, her sandık kurulunda partilerin temsilcilerinin yer aldığını anımsattı.
Adalet Bakanı Gül, "Elbette, eğitilmiş, bilinçli ve siyasal katılımı, demokrasiyi önemseyen oradaki, sandık kurulundaki parti temsilcileri 'Ya, arkadaş, şu pusulaları aldık, bu pusulaların arkasını da mühürlememiz lazım, bu bizim görevimizdir' diyecektir. Birisi unutsa diğeri hatırlatacaktır." diye konuştu.
Abdulhamit Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani sanki kalkıp da biz, 'mühür basılmasın' diye bir kanun çıkarıyoruz gibi bir algının hiçbir şekilde bir geçerliliği yoktur, asıl olan sandık kurulunun mührüdür. Ama sandık kurulu ihmali nedeniyle en ücra köşelerden demokrasi katılımı için oyunu kullanan bir kişinin oyunun heba olmaması adına çok önemli bir düzenleme getirilmektedir. Bu konuda asla mühürsüzlük şeklinde bir idare yoktur, bilakis seçmenin iradesinin sandıktan çıkması hususunda bir irade vardır ve Yüksek Seçim Kurulunun filigranı vardır. Sandık kurulu huzurunda mühürlenmiş paket açılmakta, tek tek sayılmakta ve herkesin huzurunda, tüm siyasi partilerin denetiminde, müşahitlerin denetimiyle açık, şeffaf bir şekilde bu oy pusulaları konulmaktadır. Dolayısıyla, asla ve asla burada mühürsüz bir seçim konusundaki iddiaları kabulümüz mümkün değildir, böyle bir şey kanun teklifimizde de asla yer almamaktadır."
-"Her geçen gün yargıya güven artmaktadır"
Gül, özellikle 17-25 Aralık yargı darbesi girişimiyle Türkiye'de yargı içerisine sızmış FETÖ'nün 15 Temmuz'dan sonra ayıklanmasıyla yargıya güvenin arttığını belirtti.
Özellikle o dönemlerde, FETÖ'nün ideolojik, yanlı, hatta örgüt liderini mesih gibi gösteren kararlarını darbe girişimi öncesi yaşadıklarını belirten Gül, "Her geçen gün yargıya güven artmaktadır. Bizler de hem TÜİK hem ilgili kuruluşlarla avukatlarımıza, yargı mensuplarımıza ve vatandaşlarımıza 'Yargıya daha fazla güven için ne gibi adımlar atılması gerekir?' konusunda şu anda araştırmalar, kamuoyu araştırmaları ve anketler yapıyoruz." ifadesini kullandı.
Hükümetin "Yargıya güveni daha fazla nasıl artırırız?" konusunda çalışmalar yürüttüğünü aktaran Gül, avukatlık mesleği de dahil olmak üzere sınav meselesinin tartışıldığını, noterliğin, noter yardımcılığının yine sınavla ve hukukçulardan seçilmesi konusunun ele alındığını söyledi. Gül, Türkiye'de yargının iş yükünün azaltılmasına yönelik reformların da devam ettiğini vurguladı.
-"OHAL Komisyonu'na 108 bin 100 başvuru yapıldı"
OHAL Komisyonu'nun kararları ve buraya yapılan başvurulara ilişkin soru üzerine Gül, şu bilgileri verdi:
"230 personel, 80'i raportör, hakim, uzman müfettiş olmak üzere, 350 bin evrakın tasnif, kayıt arşivleme işlemi tamamlanmıştır ve 107 bin 175'i kamu görevinden ihraç olmak üzere toplam 111 bin 895 tedbir işlemi gerçekleşmiştir. Bugün itibarıyla komisyona yapılan başvuru sayısı 108 bin 100'dür ve yine bugün itibarıyla 7 bin 200'ü aşkın başvuru dosyası hakkında karar verilmiştir. Sonuçlanan dosya sayısı dikkate alındığında yine, 100 bin 890 başvurunun da karara bağlanması beklenmektedir. Komisyon, 20'den fazla kurum ve kuruluştan temin ettiği bilgilerle başvuru dosyalarının her birini bireyselleştirerek incelemekte olup gerekçeli kararı yazmaktadır. Haftalık yaklaşık 700-800 civarında başvuru dosyasını karara bağlayacak noktaya gelmiştir ve bu hususta komisyon titizlikle, bağımsızca çalışmalarını devam ettirmektedir. Elbette şu ana kadar bir hazırlık çalışmasıydı ama bundan sonra içtihatlarla, kararlarla daha da olabildiğince komisyonun titizlikle bir an evvel çalışmalarını tamamlamasını bizler de bekliyoruz."
Farklı oy pusulalarının aynı zarfa konulması nedeniyle mahalli idareler seçiminde 1,5 milyon civarında oyun geçersiz olduğunu da hatırlatan Gül, bu kapsamda, demokratik katılım ve seçmenin oyunun yansıması adına bir karışıklığa mahal vermemek adına düzenleme yaptıklarını aktardı.
Gül, "Usul ekonomisi, seçim ekonomisi bakımından ve vatandaşın da oyunu rahatlıkla kullanması adına önemli bir düzenlemedir. Bunun başkaca bir manası bulunmamaktadır." dedi.
Adalet Bakanı Gül, "Türk yargısı bağımsız ve tarafsız bir şekilde, başta 15 Temmuz darbecileri olmak üzere yargılamaları yapmaktadır ve Türk yargısına yönelik bütün haksız töhmetleri ve bu konudaki lekelemeleri, şiddetle bu töhmette bulunanlara iade ediyoruz. Adalet hepimizin adaletidir, yargı Türk milleti adına karar vermektedir." diye konuştu.
Görüşmelerden
Teklifin görüşmeleri sırasında CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in yıllar önce ölmüş olması gereken kişilerin alt-üst soy bilgilerinde sağ olarak gösterildiğini ifade ederek, sahte seçmen iddiasında bulundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş'un söz alarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimlerde oy kullanamayan bir lider olarak tarihe geçtiğini söylemesi üzerine Özel, tekrar kürsüye geldi.
Özel, Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'nün kumpası sonucu seçmen listesinden isminin silinmesi nedeniyle oy kullanamadığını söyledi.
Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop ise söz alarak, Pekşen'in aynı iddiaları teklifin komisyon aşamasında da dile getirdiğini ifade etti. Şentop, adrese dayalı nüfus sisteminin adres bilgisi olmayan kişilerin seçmen olmasına zaten imkan vermediğini anlattı.
Öte yandan CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm'ün, AK Parti Antalya Milletvekili Gökcen Özdoğan Enç'in fotoğrafını çekmesi üzerine, Genel Kurulda AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında kısa süreli tartışma yaşandı.
Son Dakika › Politika › Seçim İttifakı' Teklifi Genel Kurulda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?