TBMM İnsan Hakları Komisyonu - Son Dakika
Politika

TBMM İnsan Hakları Komisyonu

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Bu Anayasa ile istediğimiz kadar uğraşalım, insan hakları ve demokratikleşme alanında en ileri adımları atamayız" dedi.

05.04.2012 15:16

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Bu Anayasa ile istediğimiz kadar uğraşalım, insan hakları ve demokratikleşme alanında en ileri adımları atamayız" dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün başkanlığında toplanarak, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu Tasarısını görüştü.

Üstün, toplantının başında, dün izlediği, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı 12 Eylül davası hakkında bilgi vererek, bu dava ile darbe olgusunu, anlayışını yargılayan bir durumla karşı karşıya olunduğunu ifade etti.

Komisyonunun bugün ilk kez bir tasarıyı esas komisyon olarak görüşeceğini belirten Üstün, 23 Eylül 2012'de Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılacak olmasının önemine işaret etti. Üstün, tasarının alt komisyonda olgunlaştırılması gerektiğini söyledi.

Komisyon Başkanvekili, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, komisyonun çalışma yöntemi hakkında itirazı olduğunu söyledi. Komisyon Başkanı Üstün'ün toplantı gündemlerini ve diğer konuları tek başına belirlediğini, Başkanlık Divanı'nın bu noktada bir etkisi olmadığını iddia eden Tanrıkulu, Başkanlık Divanı'nın toplanamadığını kaydetti.

Tanrıkulu, davanın kağıt üzerinde kalmaması, daha etkili hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Üstün, gündemi başkanın belirleyeceğinin çok açık şekilde yazılı olduğunu ancak milletvekillerinin bu noktadaki taleplerini dikkate aldıklarını bildirdi. 9 aydır tarafsız ve objektif bir yönetim sergilediğini dile getiren Üstün, kurulan alt komisyonların sürekli olarak çalıştığını belirtti.

CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir de Başkanlık Divanı'nın daha etkili kullanılmasını istedi. Başkanın tek başına gündemi belirlediğini söyleyen Özdemir, komisyonun bile bir ay sonra ilk kez toplandığını kaydetti.

Özdemir, basında yer aldıktan sonra olayların üzerine gittiklerini ifade ederek, "Komisyon hep basının arkasında kalıyor, bu durumdan rahatsısız" dedi. Özdemir, Uludere alt komisyonu üyesi olduğunu anımsatarak, komisyonun çalışmaları hakkında bilgi alamadıklarını ve giderek İnsan Hakları Komisyonu'nun işlevini yitirdiğini savundu.

Özdemir'e itiraz eden Başkan Üstün, "Her toplantıda aynı taktiği yapıyorsunuz. 'Gündemi bir kenara bırakalım başka bir şeyi konuşalım' diyorsunuz" dedi. Özdemir,"Milletvekilleri olarak bizi ciddiye alın. Van depremi sonrası yaşanan olaylarla ilgili gündem talebimiz var ama siz yerine getirmiyorsunuz" dedi.

Üstün, bu tasarıyı çok önemsediklerinden dolayı tek gündem maddesi yaptıklarını söyleyerek, "Biz kimseden bir şeyi kaçırmıyoruz. Uludere'de çok ciddi bir çalışma içindeyiz, inceleme ve soruşturma mantığı ile yürümemiz lazım. Kızılay meydanında bir çalışma yapmıyoruz" diye konuştu.

Özdemir'in, Üstün'e laf atması üzerine, AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ'ın, "Dinleyin" demesi tartışmaya neden oldu.

Dağ, "Deminden beri konuşuyorsunuz" diyerek, masaya yumruğunu vurdu ve salondan ayrıldı.

Bunun üzerine Özdemir, Dağ'a, "Hep aynı mantık. Bu seferde burada başlayalım kavgaya" karşılığını verdi.

Üstün, Uludere alt komisyonunun çalışmalarına sürdürdüğünü belirterek, Uludere olayı ile ilgili Milli Savunma Bakanlığı'nın yazısının komisyona geldiğini açıkladı.

-"Kamerasız karakol yok"-

Tasarıyı komisyonu sunan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, geçen dönem görüşülemediği için hükümsüz kalan tasarıyı bu dönem yeniden Meclis'e sevkettiklerini söyledi.

Atalay, Türkiye'nin demokratikleşme ve insan hakları alanında önemli mesafeler aldığını ifade ederek, "Türkiye artık uluslararası mahkemelerde sürekli işkencelerle anılan bir ülke durumunda değil" dedi. Bu çerçevede mevzuatta önemli değişiklikler yapıldığını belirten Atalay, Türkiye'nin yıllarca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde en fazla işkencenin olduğu ülke olarak yargılandığını kaydetti.

Şu anda Türkiye aleyhine işkence davalarından artık söz edilmediğini belirten Atalay, 2005'te TCK'da yapılan değişiklikle işkence suçu ile ilgili cezayı çok ağırlaştırdıklarını ve paraya çevrilmesini önlediklerini bildirdi.

Beşir Atalay, "Türkiye'de karakollar ve polis merkezleri olgusu vardı. İşkence dediğimizde, bu motif gündeme geliyordu. Şimdi pek gelmiyor. Bir tane İzmir'de yaşanan olay var, o da polis merkezinin kendi kamerası ile kaydedilerek mahkemeye delil olarak sunuluyor. Şu anda kamerasız bir tane polis merkezi ya da karakol yoktur" diye konuştu.

Karakola gelen vatandaşa nasıl davranılacağı konusunda 40 bin polisi eğittiklerini belirten Atalay, "Ülkemizde sorunlar var ama çok iyi gelişmeler de var. Esas olan, insani merkeze alarak bu hassasiyetleri korumak" dedi.

Atalay, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkının getirilmesiyle, bu mahkemenin 'insan hakları mahkemesi' konumuna getirildiğini söyledi.

"Bu Anayasa ile istediğimiz kadar uğraşalım, insan hakları ve demokratikleşme alanında en ileri adımları atamayız" diyen Atalay, sivil bir Anayasa yapılması gerektiğini bildirdi.

-İnsan hakları ile ilgili tasarılar-

Tasarının alt komisyona gönderilmesinin planlandığını belirten Atalay, insan hakları ile ilgili diğer tasarılar hakkında bilgi verdi.

Bu tasarılardan birisinin bugün görüşülen tasarı olduğunu ifade eden Atalay, kolluk gözetim mekanizması kurulmasına ilişkin tasarıyla, kamu ile vatandaş arasında, güvenlik personelinin davranışı ile ilgili konuların daha çok denetim altına alınacağını bildirdi. Beşir Atalay, önceki düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği, Kamu Denetçiliği Kurumu'nun kurulmasına ilişkin tasarının çalışmalarının devam ettiğini ve kısa süre içinde Meclis'e sevkedileceğini kaydetti.

Atalay, uyum yasalarından olan kişisel verilerin korunması ile ilgili tasarının da bir kaç hafta içinde Meclis'e sunulacağını belirterek, Ayrımcılıkla Mücadele Kurulu'nun kurulmasına ilişkin tasarının da Meclis'e sevkedilecek tasarılar arasında yer aldığını söyledi. Atalay, "Demokrasimizin derinleşmesi, gerçek açık toplum kimliğini kazanmamız pek çok toplumsal sorunu da çözecektir. Bazı toplumsal sorunların temelinde insan hakları ve demokratikleşme ile ilgili yetersizlikler sözkonusudur. Onun için biz çoğulculuğu ve çok renkliliği, bunların huzur içinde birarada olmasını sağlayacak bir atmosferi önemli görüyoruz. Farklılıkların armonisi bizim zenginliğimizdir. Hükümet olarak, insanımızı ne kadar daha fazla kendi hakkı ve hukuku ile koruyabilirsek, ondan memnuniyet duyarız. Bu konulardaki çalışmalara en geniş şekilde bakıyoruz" diye konuştu.

-"Cezaevlerinde sistemli bir işkence yok"-

Atalay'ın konuşmasının ardından tekrar söz alan CHP'li Özdemir, bugün cezaevlerinde sistemli bir işkence olmadığını ancak keyfi uygulamalar olduğunu söyledi.

"İnsanlar iç çamaşırları indirilip aranıyor" diyen Özdemir, cezaevi müdürünün de bunu inkar etmediğini, "güvenlik gerekçesiyle yapıyoruz" dediğini söyledi.

Özdemir, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü oranları hakkında yanlış bilgi verdiğini iddia ederek, "Madımak katliamı sanıklarından 5'i hakkında zamanaşımı kararı uygulandı. İster bir kişi için olsun ister 5 kişi olsun, insanlığa karşı suç işlemiş insanlar hakkında zaman aşımı uygulanmaz. Sanıklardan 10'u şu anda Almanya'da kırmızı bültenle aranmalarına rağmen ellerini kollarını sallayarak geziyor. Bu konuda yaptırım yapılması lazım. İnsanlarda adalet duygusu ortadan kalktığı zaman o insanları biradaya tutamayız. Sokaktaki algı bu" dedi.

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de bu tasarıyla kurulan kurumun Hükümet kurumu olmaması gerektiğini söyleyerek, kurumun özel bütçesinin olması yerine, genel bütçeden pay almasının yanlış olduğunu kaydetti.

CHP ve BDP, tasarının geri çekilmesini içeren önerge verdi, ancak kabul edilmedi.

Tasarı, müzakerelerin ardından, verilen önergenin kabul edilmesiyle alt komisyona gönderildi.

- TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika TBMM İnsan Hakları Komisyonu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement