Türkiye Fas İş Forumu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "2006 yılında yürürlüğe giren Türkiye- Fas Serbest Ticaret Anlaşması'nın etkisiyle ikili ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla 1 milyar 450 milyon doları buldu. Daha önce 250 milyon dolar seviyesinde olan ikili ticaret hacmimizin geldiği noktayı önemli görmekle birlikte yeterli bulmuyoruz. Bunu daha yukarılara çıkartmanın çabası içerisindeyiz" dedi.

Erdogan, Rabat'ta bir otelde düzenlenen Türkiye Fas İş Forumu'nda iş adamlarına hitap etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında, dost ve kardeş ülke Fas'ta bulunmaktan ve seçkin topluma hitap etmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Fas'ta 200'ü aşkın iş adamıyla bulunduklarına işaret eden Erdoğan, "Gerek bakan arkadaşlarım gerek Türkiye-Fas Dostluk Grubu Başkanı milletvekili arkadaşlarım, genel başkan yardımcılarım hep birlikte buradayız. Bu seyahat tabii bizler için Başbakanlığımın, 2005 yılında başlayan sürecinde, Fas ziyaretim oldu. Ondan sonra bu ikinci ziyaretim oluyor. O günden bugüne yükselen ilişkiler ağı içerisinde geldiğimiz nokta ideal olmasa da gayet başarılı bir noktadayız. Ülkelerimiz arasındaki mevcut ilişkilerin, ticari ekonomik ilişkilerin değişik alanlara yayılarak geliştirilmesine ben katkı sağlayacağına inanıyorum" diye konuştu.

-Fas ve Türk işadamlarından bin başlıkta yeni anlaşma-

Sektörel bazda iş adamlarının birbirleriyle karşılıklı görüşmeleri olduğunu, bu görüşmelerde bine yakın başlık altında kararlar alındığını öğrendiğini anlatan Erdoğan, "Bu da ayrı bir mutluluk vesilesi. Bundan sonrası bunun bunun takip edilmesi. Ondan sonra çok daha önemli neticeyi alacağız" ifadesini kullandı.

Bir süredir küresel ekonomik krizin etkisinin tüm dünyada derinden hissedildiğini, Türkiye ve Fas'ın da arasında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin, küresel ekonomik krizden en az zararla çıkmalarından dolayı mutlu olduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu süreçte bizlerin yetişmiş insan güçü, bilgi birikimi, coğrafi konum gibi ortak avantajlara sahip olduğumuz ülkelerle ilişbirliğizi geliştirmemiz gerekiyor. Türkiye genç ve işgücü piyasası, rekabetçi özel sektörü, başarılı yapısal dönüşümü, isabetli maliye ve para politakaları sayesinde dünyanın önemli ekonomileri arasına girme başasırısını göstermiştir. Bu sayede geçtiğimiz yıl toplam dış ticaret hacmimiz 388 milyar dolara ulaşırken, ülkemize yapılan doğrudan yatırımların tutarı 12 milyar doları aştı."

Dünyanın en büyük 225 müteahittilik firması arasında 33 firmayla temsil edilen Türkiye'nin, bu alanda Çin Halk Cumhuriyeti'nin ardından 2. sıraya yükseldiğini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Küresel kalkınma yardımlarımız, 2012 yılında bir önceki yıla oranla yaklaşık 2 kat artış göstererek 2,5 milyar dolara ulaşmıştır. Kalkınmamızı bu şekilde sürdürürek 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat, 1 trilyon dolar dış ticaret hacmiyle dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yerimizi almayı hedefliyoruz. Bu hedeflerin gerçekleşmesi için özellikle yakın coğrayadaki ülkelerle ekonomik ve ticari ilişileri geliştirmeye öncelik veriyoruz. Bilhassa Kuzey Afrika ülkeleriyle ticari ilişkilerin ötesinde, çok önemli tarihi, coğrafi ve kültürel yakınlığımız bulunuyor. Biz burada sadece ekonomik ilişkilerimizi geliştirmiyoruz aynı zamanda ortak medeniyet değerlerimizi de yeniden ihya ediyor ve güncelliyoruz."

Erdoğan, Türkiye ile ilişkilerin her düzeye ulaşması Kuzey Afrika ülkeleri bakımından da önemli avantajlar içerdiğine işaret ederek, "Bilindiği gibi Türkiye 1996 yılıdan beri AB Gümrük Birliği çerçevesinde çok önemli bir birikime sahip" değerlendirmesini yaptı.

Türkiye ve Fas olarak mevcut imkanları en iyi şekilde kullanma iradesini bu ziyaret vesilesiyle bir kez daha gördüğünü ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hükümetler olarak gerek değerli kardeşim gerekse şahsım hep birlikte biz girişimcilerimizi iş adamlarımızın önündeki engelleri kaldırımakla mükellefiz. Elimizden gelen teşvikleri yapacağız. Biz Kuzey Afrika'da stratejik konuma sahip olan, Akdeniz'i serbest ticaret alanına dönüştürülmesine destek veren Fas'ı, önemli bir ortak olarak görüyoruz. Nitekim Fas, Kuzey Afrika ülkeleri içerisinde serbest ticaret anlaşması imzaladığımız ilk ülkedir. 2004 yılında imzaladığımız, 2006 yılında yürürlüğe giren Türkiye-Fas Serbest Ticaret Anlaşması'nın etkisiyle ikili ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla 1 milyar 450 milyon doları buldu. Daha önce 250 milyon dolar seviyesinde olan ikili ticaret hacmimizin geldiği noktayı önemli görmekle birlikte yeterli bulmuyoruz. Bunu daha yukarılara çıkartmanın çabası içerisindeyiz."

Yatırım imkanlarını artırmanın yanı sıra üçüncü ülkelere yönelik ticari işbirliğinin sağlanmasının önemine işaret eden Erdoğan, "Türkiye olarak gıda, tekstil ve konfeksiyon inşaat malzemeleri otomotiv sanayi, elektrik, elektronik, bilgisayar ürünleri gibi pek çok sanayi alanında sahip olduğu tecrübeyi Faslı kardeşlerimizle paylaşmaya hazırız" şeklinde konuştu.

"İki ülke arasındaki dostane, sıcak ilişkileri iş adamlarımız arasındaki ikili görüşmelerin, bu arada firma ziyaretleri yoluyla ticari alana yayılmasını istiyoruz" değerlendirmesinde bulunan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"İkili ticari ve ekonomik ilişkilerimiz çerçevesinde en büyük potansiyeli olarak hiç şüphesiz müteahhitlik alanını görüyoruz. Dünyanın dört bir yanında yüzlerce projelere imza atan, önemli yatırımlar gerçekleştiren Türk müteşebbislerinin Fas'ta üstlendikleri projelerin toplam tutarı 2,3 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türk mimarları, oto yollar, liman inşaatı başta olmak üzere yapımı devam eden alt yapı projelerinde yoğun bir çalışma içerisindeler. Fas'ta böylesine büyük projelere imza atan mütehahitlerimizin Faslı firmalarla gerçekleştirdiği ortaklıklar yoluyla önemli başarılar elde edildiğine doğrusu ben inanıyorum. Şu anda Türk yatırımcılarının toplam yatırım tutarı 245 milyon dolardır, Fas'ta doğrudan yatırımı söylüyorum. Yeterli mi? Yeterli değil. Ben şimdi burada tüm girişimcilere şunu hatırlatmak istiyorum: Belli alanlar ortaya konulsun, teşvik alanları ortaya konulsun. Ben bakanıma talimat veriyorum, siz de bakanınıza talimat verin ve doğrudan yatırım yapmak üzere Fas'a tüm girişimcileri sokalım."

Bugün yaptıkları anlaşmaların en önemlisinin Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi kurma anlaşması olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Her iki ülke arasında bu yüksek düzeyli stratejik konseyi kurulması en önemlisidir. İcracı bakanlıklar sene içerisinde çalışmalarını yoğunlaştıracaktır. Bu işin sekreteryasını Dışışleri Bakanlıkları yürütecek. Bu Başbakanlar olarak bir yıl Fas'ta bir yıl Türkiye'de olmak üzere adeta bakanlar kurulu toplantısı yapmak gibi bir araya geleceğiz. Bu toplantılar bir yıl boyunca neler yaptık, bunları gözden geçirceğiz. Önümüzdeki yıl neler yapacağız, bunları gözden geçireceğiz. Böylece Türkiye ile Fas arasında atılacak adımlara hem çok daha farklı bir inovasyon kazandıracağız hem diğer taraftan da halklarımız arasındaki bu bağlılığı çok daha güçlendirmiş olaçağız. Türkiye ve Fas arasındaki yapılacak doğrudan deniz hattı taşımacalığının her iki ülke işadamlarının gerek Avrupa gerek Kuzey Afrika pazarlarından daha fazla pay almasını temenni ediyorum. Tabii biz bu süreçte gerçekleştirilecvek olan faaliyetlere, her türlü idari ve hukuki desteği sağlamayı sürdüreceğiz. İş adamlarımız arasındaki görüşmelerin sadece ticari değil Akdeniz havzasının iki köşesindeki ülkelerin vasıtasıyla bölgenin barış istikrar ve refahına katkı sağlamasını diliyorum." - Ankara