Türkiye Tenis Federasyonu'nun (TTF) 2020
Tokyo Olimpiyatları sonrasında planladığı başkanlık seçimine talip olan eski başkanlardan
Osman Tural ile Avukat
Murat Altun, "yarışta biz de varız" dediler.Türkiye Tenis Federasyonu'nun 2020 Tokyo Olimpiyatları sonrasında planladığı Olağan Seçimli Genel Kurulu için adaylar kesinleşmeye başladı. TTF'nin eski başkanlarından Osman Tural ile Avukat Murat Altun, Kort Dergisi'ni yaptığı açıklama ile seçimli genel kurulda başkanlığa aday olacaklarını açıkladılar. OSMAN TURAL: NEREDE KALMIŞTIK?2014-2016 yılları arasında TTF Başkanlığı yapan Osman Tural, "Ayrıldığım günden itibaren gerek senyör oyuncusu, gerekse bir ağabey olarak tenis ailesinin içerisinde olmaya devam ettim. Hem Tenis Federasyonu'ndaki eski çalışma arkadaşlarımız, hem de kulüp yöneticisi arkadaşlarımızın yoğun baskısı nedeniyle tekrar bu göreve talip oldum. Sahi nerede kalmıştık?" dedi."TÜRK TENİSİNİN İVMESİ YUKARI DOĞRU OLDU"Osman Tural, tenisin ivmesinin zaman içinde sürekli yukarı doğru olduğunu vurgulayarak, "Yönetime girmiş olduğum 2008 Kasım ayından itibaren turnuva sayılarının arttırılması, kulüplerin maddi ve manevi olarak daha fazla desteklenmesi ve maksimum sayıda sporcunun profesyonel tenisi seçmeleri için yeni bir yapı oluşturuldu. Çok büyük organizasyonlara ev sahipliği yaptık, ancak geldiğimiz noktada ilk 50, ilk 100 içerisinde hiçbir Türk sporcumuzun bulunmaması ilk 500 içerisindeki sporcularımızın da bir süredir gerekli atılımı yapamaması beni üzmektedir. Ayrıldığım günden itibaren yine tenisin içerisinde gerek senyör oyuncu olarak, gerekse bir ağabey olarak tenis ailesinin içerisinde olmaya devam ettim. Bu sırada gerek tenis camiasının içerisinden, gerekse de Tenis Federasyonu'ndaki eski çalışma arkadaşlarımız ve kulüp yöneticisi arkadaşlarımızın istekleri nedeniyle tekrar bu göreve talip oldum" diye konuştu."SPONSORLUK, ÜLKEMİZDE SORUN OLMAYA DEVAM EDİYOR"Tural, tenis liginin sadece yapılmış olması için düzenlenmesine karşı olduğunu belirterek, "Tüm yıla yayılan, sponsorların ve yayıncı kuruluşların destek verdiği, katılan kulüplerin ve sporcuların para kazanabildiği bir ligi tabii ki bende destekliyorum. Ancak 1 haftaya sıkışmış, en iyi oyuncularınızın katılmadığı bir Tenis Ligi'nin marka değeri olmadığı gibi gelişmesi de mümkün değil. Tenis kulüplerine yönelik ödül yardım talimatı ilk kez benim başkanlığım döneminde hazırlandı ve bu yönetmeliğe göre başarılı sporcu yetiştiren kulüplere, fazla lisanslı sporcusu olan kulüplere, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapan kulüplere, aynı zamanda başarılı sporculara belirlenen miktarlarda ödüller ve yardımlar yapıldı. Sponsorluk kapsamında alınan spor malzemeleri, kulüplerimize ücretsiz olarak gönderildi. Yeni dönemde de kulüplere maddi-manevi destek sağlamaya devam edip, birçok kulübün arazi sıkıntısını çözmek için girişimlerde bulunacağız.
Spor sponsorluğu maalesef ülkemizde sadece tenis branşı için değil diğer branşlar için de bir sorun olmaya devam ediyor. Futbolda bile hala en büyük sponsorlukları, devlete ait şirketlerin yaptığını görüyoruz. Tüm yıla yayılmış spor organizasyonları, bunları izleyen seyirciler, dolu tribünler ve televizyondan yayınlanmasıyla dünyada tenisin çok ciddi bir sponsorluk ve yayın geliri var. Günümüzde Grand Slam'lerin çok ciddi sponsorluk gelirleri var, biz de bu tür bir planlama ile sponsorların tenise daha fazla yatırım yapmasını sağlayacağız" diye konuştu. "TENİSİN HER YERDE OYNANMASINI SAĞLAYACAĞIZ"Tenise katılımın çok arttığını dile getiren Osman Tural, mevcut projelere dair, "Doğu Ligi, benim başkanlığım dönemimde çok az takımın katılımı ile başlamıştı, şimdi ise katılımın çok arttığını görüyoruz. Yine belediyeler ve valilikler ile yeni tesisler kazandırılması kapsamında
İstanbul,
Erzurum,
Batman, G.Antep, Bursa, vb. illerde birçok tenis kortunu faaliyete soktuk. Bu projelere devam edeceğiz. Okullar arası müsabakaların, üniversiteler arası turnuvaların sayısını arttırıp bunların tüm yıla yayılmasını planlayacağız. Malzeme yardımı ile tenisin her yerde oynanmasını sağlayacağız. Sokak tenisi projesini tekrar faaliyete alacağız. Eğitim tırı ile tüm illeri dolaşıp tenis etkinlikleri düzenleyeceğiz, bunlar gibi daha birçok projemiz bulunuyor" açıklamasında bulundu. MURAT ALTUN: BİR HAYALİMİZ VARAdaylık süreci öncesi ekip olarak ince eleyip sık dokuduklarının altını çizen bir diğer başkan adayı Av. Murat Altun ise "Türk tenisine katkı sağlayacağımıza ve Türk tenisini geliştireceğimize olan inancımız bizi aday olmaya teşvik etti. Tenisimize ciddi bir ivme kazandıracak, kurumsal ve güncellenen başarıya odaklı bir sistem kuracağız. Bizim tenisi geliştirecek büyük hayallerimiz var" dedi."TÜRK TENİSİ GELECEK VADEDİYOR"Tenisin mevcut durumu ve geleceği hakkında konuşan Altun, "Türk tenisinin hali hazırdaki durumunu sportif başarı ve yönetimsel olarak iki ayrı yönden ele almak gerektiğine inanıyorum. Sportif başarı açısından; bugün ATP ve WTA klasmanında ilk 170 sırasında oyuncumuz bile yok. Büyükler ve Gençler kategorilerinde ise ailelerinin kişisel çabalarıyla başarılı olmaya çalışan az sayıda oyuncumuz var. Her şeye rağmen bence Türk tenisi gelecek vadediyor. Türkiye bugün spora her alanda ciddi destek veren bir yönetim anlayışına sahip. Biz yönetime gelirsek, gelecek vadeden Türk tenisine ciddi bir ivme kazandıracağız. Kurumsal ve güncellenen başarıya odaklı bir sistem kuracağız" diye konuştu."HER DAİM SPORCULARIMIZIN YANINDA OLACAĞIZ"Başkanlığa aday olma konusunu çok sorguladığını dile getiren Altun, gelecek planları ile ilgili olarak, "Aday olmanın getireceği avantajlar olduğu gibi dezavantajları da çok. Dünya sporunda önemli bir konumda olan; maalesef ülkemizde istenilen ve hedeflenen yerde olamayan tenis sporu için çok çalışmak ve emek harcamak gerekiyor. Devlet tarafından verilen bütçeleri doğru, eşit ve adil dağıtacağız. Kimseyi dışlamadan, herkesi süreçlere dahil etmek, önceliklerimiz arasında olacaktır. Önce çocuklarımıza destek vereceğiz, sonra başarı bekleyeceğiz. Kulüplerimizin devlet kurumları ile yaşadığı vergi, kira, arazi gibi sorunlarda onlara yardımcı olacağız. Ayrıca her kulübe aynı mesafede olacağız. Türk tenisinin gelişmesine odaklı sporcu ve kulüp dostu bir yönetim anlayışını benimseyip, tüm süreçlerde şeffaflık sağlayacağız. Şeffaflık ve hesap verilebilirlik temel ilkemiz olacak. Her daim sporcularımızın yanında olacağız. Yalnızca başarılı oldukları dönemlerde değil; desteğe ihtiyaç duydukları her durumda, her alanda ve her zaman yanlarında olacağız. Koltuktan güç alan birisi olmaktan ziyade; makama güç katan, geçmiş tecrübelerini ortaya koyan ve oturduğu koltuğa saygınlık katan bir yönetim anlayışı sergileyeceğiz" şeklinde konuştu."TENİSİ TANITACAK DEVLET PROJELERİMİZ OLACAK"Uzun süredir tenis liginin yapılmamış olmasına kolay bir cevabı olmadığının altını çizen Murat Altun, "Bunun cevabını birileri vermek zorundadır. On yıllardır düzenlenen bir ligi kimseye danışmadan bir günde kaldıranlar, ligi topal bir şekilde tekrar getirdiklerinde bu durumla övünmemelidir. Delege sistemi tenis federasyonunu kitler vaziyette bir hal aldı. Federasyon seçimleri delege sistemi yüzünden, seçim olmaktan çıkıp bayrak devri haline gelmiştir. Şunu belirtmeliyim ki; Tenis Federasyonu'nda yapısal reformlar gerekiyor, bu anlamda en köklü değişimleri federasyon içinde yapısal reformlar yaparak başlatmak istiyoruz" dedi.
Altun, sponsorluklarla ilgili yaşanan sıkıntıyı da, "Birçok ülkede sporun ve spor etkinliklerinin gelişmesi için çaba harcanmakta, kanunlarda yapılan düzenlemeler ve vergi teşvikleri ile de bu çabalar desteklenmektedir" cümleleriyle açıklarken tenisin tanıtılması gerektiğini de vurgulayarak "Tenisi tanıtacak devlet-federasyon ortak projelerimiz olacak. Bunlar dünyada başarılı örneği olan projeler, bizde de başarılı proje ve tanıtımlarla bu algının yıkılacağı kanaatindeyim. Tenis dünyada 1 milyardan fazla taraftarı olan bir spor dalıdır" diye değerlendirdi.
- İstanbul
Sizin düşünceleriniz neler ?