Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Yozgat'ta

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye ile ilgili açıklamalarına ilişkin, "Burada yanlış olan bir şey varsa o, sayın Merkel'in Türkiye'de olup bitenler karşısında, gerçeklerle örtüşmeyen birtakım verilere dayanarak Türkiye'nin iç işlerine dönük açıklama yapmasıdır" dedi.

Bozdağ, Yozgat Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Almanya Başbakanı Merkel'in Türkiye ile ilgili açıklamalarına ilişkin sorusu üzerine Bozdağ, Merkel'in sözleriyle ilgili kendisinin yanı sıra Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın ve diğer arkadaşlarının açıklama yaptığını hatırlattı.

Bozdağ, "Burada yanlış olan bir şey varsa o, sayın Merkel'in Türkiye'de olup bitenler karşısında gerçeklerle örtüşmeyen birtakım verilere dayanarak Türkiye'nin iç işlerine dönük açıklama yapmasıdır. Doğru olmayan, yanlış olan budur. Bizim yaptığımız şey, bu yanlışa cevap vermekten ibarettir" diye konuştu.

Yanlışı yapan kim olursa olsun onun yanlışını söylemenin ve Türkiye'nin hakkını-hukukunu korumanın vazifeleri olduğunu belirten Bozdağ, "Biz işimizi yapıyoruz. Sayın Bakanın yaptığı açıklamalar da bu çerçevede, bir yanlış karşısında doğru bir duruşu ortaya koymak" dedi.

Bozdağ, şunları söyledi:

"Almanya'da seçimler var, öyle anlaşılıyor ki sayın Merkel, Almanya'da Türkiye'ye dönük faaliyetlerde bulunan birtakım illegal yapılar var, belli ki onların oylarına oynuyor olabilir ama Almanya'da sadece illegal yapılarla içli dışlı olan insanlar yok. Bunların karşısında olan, bunlarla beraber olmayan pek çok başka insan var. Onların da varlığını, onların da orada bulunduğunu kabul ederse daha isabetli olur, daha doğru olur çünkü yapılan herşeyi herkes değerlendiriyor, herkes fark ediyor. Tabii Türkiye'yi görmezse, Türkleri görmezse o zaman Türkler de kendilerini görmeyenlerle ilgili bir değerlendirme yapabilirler. Yapma gibi bir hakları var çünkü demokrasilerde bu mümkündür. Sandık da bunun yollarından biridir. Bizim söylediğimiz o. Sen Türkleri görmezsen belki Türkler de sandıkta başkalarını görebilir."

Hükümetin Alevilere yönelik bazı çalışmalar içinde olduğu yönünde çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine Bozdağ, "Biz bu çerçevede 7 tane Alevi Çalıştayı yaptık. Türkiye'de Bektaşi geleneğinden gelen insanlar ilk defa resmi muhatap buldular. Karşılıklı konuştular, bir araya gelip konuştular. Devletle beraber istişare etme imkanı buldular. 7 ayrı çalıştayda hem dedelerle konuşuldu hem üniversitelerle konuşuldu hem siyasetçilerle konuşuldu hem medyayla konuşuldu. Her kesim ve her tarafla konuşuldu ve nihai rapor yayınlandı, bu çerçevede başka önemli adımlar da atıldı" diye konuştu.

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Madımak hadisesi hala içimizi acıtır. O hadisenin yaşandığı dönemde SHP-DYP koalisyonu vardı, merhum Erdal İnönü Başbakan Yardımcısıydı. Onun özel kalemi de Sivas Valisi olarak atanmıştı. Dikkat edin bu olaylar, CHP'nin iktidarda olduğu dönemde, SHP, CHP ile aynı şeydir, onların iktidar olduğu dönemde yaşandı. Dersim hadiseleri de yine onların iktidarı döneminde yaşandı. Dersim'den dolayı özür dileyen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanı ve AK Parti'nin Genel Başkanı'dır aynı zamanda. İlk defa Dersim'den dolayı özrü de biz diledik. Madımak Oteli ile ilgili sadece suçlayan yaklaşımlar var. Madımak'la ilgili adımı da biz attık, hatırlarsanız orasını kamulaştırdık. Oteldi, lokantaydı, dönerci vardı. Kamulaştırdık, orada bir anı köşesi yaptık, bir kütüphane oluşturduk adeta bir kültür merkezine çevirdik ve o konuda da önemli bir adım attık."

Ortaöğretimdeki din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarında yer alan Alevilik ile ilgili kısımların, Alevilerin saygı duyduğu kişilerce yazıldığını hatırlatan Bozdağ, "Onları yazdılar, biz de noktasına virgülüne dahi dokunmadan onların yazdıkları metni olduğu gibi kitaplara koyduk, böylece ilk defa Alevi vatandaşlarımız kendi inançlarına, geleneklerine ilişkin bilgileri kendilerinin saygı duyduğu bilge insanların yazdıklarından okuma imkanı buldular. Bunun adımını da hükümet olarak biz attık. AK Parti iktidar olana kadar olan dönemde Türkiye'de 106  cemevi vardı. Baktığınızda bizim dönemimizde 300'ün üzerinde yeni cemevi yapılmıştır. Bunların sayısında da büyük bir artış bizim dönemimizde olmuştur" şeklinde konuştu.

Bozdağ, şunları söyledi:

"Kerbela şehitlerimizin anısına önemli adımlar attık. Oradaki şehitler hepimizin şehidi, hepimizin canı, hepimizin ciğeri. Dolayısıyla bu ülkede yaşayan herkes onları hayırla yad ediyor, onları duayla anıyor. Bu çerçevede Türkiye'de bütün camilerde mevlidi şeriflerin okunması ve uygulaması başlatılmıştır ayrıca Muharrem oruçlarında, Alevi kardeşlerimizin değer verdiği önemli günlerde hem TRT'nin hem diğer yerlerin özel yayınlar yapmasına ilişkin adımlar da atılmıştır. AK Parti iktidar olana kadar Türkiye'de 'Alevi kardeşlerimizin derdi nedir?'  diye soran bir iktidar olmadı, CHP de dahil buna. Hiçbir iktidar olmadı ama ilk defa bu sorun nedir diye soran ve bu sorunu gelin beraber konuşalım diyen iktidar AK Parti iktidarıdır."

Çözüm süreci

Bozdağ, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın KCK tutuklularının serbest bırakılması yönündeki açıklamalarına ilişkin soru üzerine çözüm sürecine değindi. Çözüm sürecine ilişkin çalışmaların devam ettiğini belirten Bozdağ, "Şimdi bu çalışmalar neticelendikten sonra daha hangi adımlar atılması gerekiyor, nasıl atılması gerekiyor, bunu Türkiye kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.

Bozdağ, "Çözüm süreci, Türkiye'de yıllardır devam eden terör konusunu ortadan kaldırmak adına atılmış çok ciddi bir adımdır. Bu, Türkiye'deki kardeşliğimizi, birliğimizi takviye edecek bir adımdır. Öte yandan Alevi Bektaşi geleneğine sahip olan kardeşlerimizin sorunlarını çözmek de bizim vazifemizdir, biz bunun bilincindeyiz, bu konuda da ciddi adımları önümüzdeki zaman içerisinde atacağız. Detaylar bu çalışmalar çerçevesinde netleştikten sonra Türkiye kamuoyuyla paylaşılacaktır" diye konuştu. - Yozgat