Kamuoyunda günlerdir beklenen ve önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 'Demokratikleşme Paketi' tartışılmaya devam ediyor. Paketin olumlu, eksik ve eleştirel yönlerine dikkat çeken Urfa'daki bazı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) paketi olumlu bulurken bazıları da eksik yönlerine dikkati çekti.
DERVİŞOĞLU: NEFRET SUÇLARININ HUKUK MEVZUATINA GİRMESİ YARARLI OLACAKTIR
'Demokratikleşme Paketi' ile ilgi bir açıklama yapan MAZLUMDER Şanlıurfa Şubesi Başkanı Meral Dervişoğlu, "MAZLUMDER olarak bugüne kadar ülkeyi ileriye ve barışa götüren bütün adımları desteklemiş; aksi gelişmelerin de karşısında olmuşuzdur" dedi.
Bundan sonraki süreçlerde de tavırlarının tüm gelişmelere insan temel hak ve hürriyetleri noktasından bakmak olacağını kayeden Dervişoğlu, "30 Eylül günü Başbakanın bizzat açıkladığı demokratikleşme paketi ile ilgili olumlu ve olumsuz yorumların olması, konunun geniş kesimlerce tartışılması, en ücra köşedeki vatandaşın dahi siyasetle, haklarıyla ilgili yorum yapması ve görüşlerini belirtmesi sevindirici bir tablodur. Halkın geldiği bu düzey, artık her 'yetmez ama evet' paketlerine olumlu yaklaşmasını zorlaştırmaktadır. Ülkenin temel sistematiğini değiştirecek, vesayetin gücünü kıracak, bir arada yaşamaya ve toplumsal barışa gerçek anlamda niyetlenerek, evrensel ilkelere yönelecek köklü yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır" dedi.
Halkın, seçimden seçime, parça parça verilen demokrasiyi beğenmediğini, darbe anayasasının kökünden değiştirilmesinde zaman kaybına tahammülü olmadığını görmek gerektiğini dile getiren Dervişoğlu, ancak anayasanın kökten değiştirilmesine yönelik bir çabanın samimiyet arz edebileceğini söyledi. Dervişoğlu, "Göstermelik pansuman tedbirler ve günü/seçimi kurtarmaya yönelik düzenlemelerin kalıcı çözümler üreteceğini beklemiyoruz. Açıklanan paketteki bazı hususlar gecikmeli de olsa olumludur. Genel olarak bu tür paketlerin en önemli yararı çözüm sürecini ileri götürmesi ve ülkeyi evrensel normlara yaklaştırmasıdır. Nefret suçları ve ötekileştirme kavramı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa hukuk mevzuatına girecek insan haklarıyla ilgili kavramlardır. Hukuk sistemimizin bu kavramlarla geç de olsa tanışması yararlı olacaktır" diye vurguladı.
'SEÇİM BARAJINDA SEÇENEK DEĞİL UZLAŞI SAĞLANMALI'
Pakette yer alan yer isimleri ile ilgili yaklaşım, kılık kıyafet konusundaki yaklaşımın olumlu olduğunu kaydeden Dervişoğlu, "X,W,Q harflerinin kullanılmasının önündeki engelleri kaldırma,
seçim barajı ve küçük partilere hazine yardımı gibi kimi olumlu yorumlanabilecek maddelere iyi niyetle yaklaşılabilir ise de olgunlaştırılmış içerikler de barındırmaktadırlar. Muhalefeti güçlendirecek ve temsiliyeti tabana yayacağı için olumlu bakılan unsurlardır. Ancak barajın düşürülmesine yönelik bir niyet yok gibi. Bu konuda seçenek sunmak yerine uzlaşıyla çözüm üretme yolu seçilmelidir. Başörtü konusunda yasal olmayan engeller vardı. Yani yönetmelik ve özel uygulamalarla yasak oluşturulmuş ve sürdürülüyordu. Çıkan maddede yargı, emniyet ve askere başörtü yasağı getiriliyor. Bu bir hak ise korkmadan, ürkmeden herkese tanınmalıdır. Ayrıca İlkokul veya Ortaokuldan itibaren başörtüsü takmak ve namaz kılmak isteyen çocuklarının önüne her türlü engel çıkarılmaktadır. Hem buna itiraz eden velilere acılar çektiriliyor ve mağdur ediliyorlar" dedi.
RESMİ İDEOLOJİ VE KÜRT DİLİ
Cumhuriyetin ulus devlet yaratmak amacıyla çocuklara kendi çağdışı ideolojisini yerleştirmeye yönelik yaklaşımlar varlığını sürdürdüğüne dikkati çeken Dervişoğlu, ilk önce eğitim sisteminin köklü bir şekilde değiştirmeye yönelik çalışmalara ihtiyaç olduğunu söyledi. Dervişoğlu, "Anadilde eğitimin sadece özel okullarda serbest olması yetersiz bir adım olmuştur. Fakat Kürtçe, diğer yabancı dillerle aynı kategoriye konmuştur. Oysa Kürtçe Türkiye'nin dilidir, Kürdistan'ın dilidir ve buraya aittir, yabancı bir dil değildir. Kaldı ki Kürtler çocuklarını devletin parasız okullarına zor şartlarda yollarken özel okullara hangi imkânlarla gönderecekler? Biz Türkçe ile Kürtçenin her alanda ve her anlamda eşit olduğunu bilmek zorundayız. Çözüm sürecinin daha şeffaf ve katılımlarla devam etmesi için bir adım atılmamış, köy koruculuğu, bölgedeki aşiretlerin halk üzerindeki vesayetinin kaldırılmasına ve tarafların işlediği faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasına yönelik adım atılmamıştır. Alevilerle ilgili hiçbir düzenlemenin yer almaması önemli bir eksiklik. Bu konuda gecikme lüksümüz yoktur. Cemevlerine statü verilmesi gerekmektedir" diye kaydetti.
SİYASİ TUTUKLULAR VE TMK
Roman vatandaşlara yönelik adımların olumlu olduğunu belirten Dervişoğlu, cezaevlerinde bulunan siyasi tutukluların durumu ve Terörle Mücadele Kanununa (TMK) yönelik herhangi bir çalışmanın olmamasına vurgu yaptı. Dervişoğlu, sözlerini şöyle bitirdi: "Roman vatandaşlarımız için düşünülen TOKİ olumlu görünse de köklü bir çözüm olmaktan uzaktır. Önemli olan Roman vatandaşlarımızın her şehirde olduğu gibi şehrin dışında değil; içimizde yaşamalarına yönelik sosyal ve ekonomik projeleri onlarla birlikte geliştirmektir. Yine de onlara yönelik Enstitü kurulması Romanların sorunlarını ve taleplerini tek bir merkezden ifade edebilme yolunu açması açısında önemli bir adımdır. Cezaevlerinde bulunan binlerce siyasi tutuklu derhal tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmalıydı. Bu da pakette Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanununa yönelik bir çalışmanın yapılmamasından kaynaklanmış bir eksiklik olarak karşımızda durmaktadır. Ayrıca altı yüz civarında hasta tutuklu ve mahkûm için de herhangi bir düzenleme getirilmemiştir."
ERTEKİN: İŞ DÜNYASINA KATKI SAĞLAYACAĞINA İNANIYORUZ
Demokratikleşme Paketi, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) Başkanı Eyüp Sabri Ertekin tarafından olumlu karşılandı. Ertekin, "Demokratikleşme Paketi'ne ilişkin yaptığı değerlendirmede "Hükümetin büyük bir cesaret örneği göstererek, ülkemizde bazı yasakların ve engellerin ortadan kaldırılmış olmasını olumlu karşılamak gerekiyor. Ülkemizin yıllardır sorun teşkil eden konularının üzerine cesaretle gidilebilmiştir. Bize düşen, Türkiye'yi sadece ekonomik kalkınma ve refah seviyesinin artması bakımından değil, her yönüyle gerçekleştirilecek bir gelişmenin yolunu açacak demokratik değişimin arkasında durmak olmalıdır. Bu paket, ülkemizde demokrasinin kalitesinin yükselmesine önemli katkı yapacak adım olması itibariyle sevindirici bir gelişmedir. Özellikle bugüne kadar kamuoyuyla paylaşılan tüm demokratikleşme paketlerinden daha kapsamlı ve köklü değişiklikler getiren paketi, iş dünyasının temsilcileri olarak heyecanla karşıladık. İnanıyoruz ki, Türkiye, bu paketin getirdikleriyle 2023 hedefine ve 2071 Türkiye'sine daha kolay ulaşacaktır. Demokratikleşme Paketi'nin 2023 yılındaki 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşma yolunda iş ve sanayi dünyasına katkı sağlayacağına ve bu hedefe ilerlerken sanayicilerimizin yatırımlarına büyük ivme kazandıracağına inanıyoruz" dedi.
MÜJDECİ: DEMOKRATİK DEĞİŞİMİN ARKASINDA DURUYORUZ
Ruha Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Eğitim ve Kültür Derneği (RUHA-DER) Başkanı Murat Müjdeci, paketi değerlendirirken, "Bu paket ile birlikte ülkemizin yıllardır sorun teşkil eden sorunların üzerine cesaretle gidildiğini görüyoruz" diye ifade etti.
RUHA-DER Başkanı Müjdeci, dernek olarak her platformda demokratikleşmeye önem verdiklerinin altını çizdi. Daha fazla özgürlükçü bir demokrasiye ihtiyaç olduğunu belirten Müjdeci, "Ekonomideki hedeflerimize ulaşırken de demokratikleşme sürecinde atılacak her türlü adımın faydalarını göreceğimize inandığımızı söyledik. Ne kadar demokrasi, o kadar özgürlük. Ne kadar özgürlük o kadar refah seviyesinin yükselmesi diye düşünüyoruz. Açıklanan bu paket ile birlikte ülkemizin yıllardır sorun teşkil eden konularının üzerine cesaretle gidebildiğini görüyoruz. 12 Eylül Anayasa reform paketi olmasaydı, bugün bu demokratikleşme paketi olmazdı ve yarın ise yeni anayasa yapılamaz. Elbette bu bir süreç, kesinlikle devamını bekliyoruz. Toplumumuzun ilerleyen dönemlerde demokrasiye olan bağlılığının daha da artacağını düşünerek pakette yer alan eğitim dili, klavye, seçim sistemi, kılık kıyafet, köy isimleri, memurların siyasi haklar vb. konularla ilgili de zamanla toplumsal mutabakatın ve taleplerin bu alanlardaki özgürlükleri kapsayıcı hale geleceğini söyleyebiliriz" diye konuştu. Türkiye'deki demokratik değişimin arkasında durduklarını kaydeden Müjdeci, "Bu aşamada bize düşen, Türkiye'yi prangalarından kurtaracak, sadece ekonomik kalkınma bakımından değil, bütüncül bir gelişmenin yolunu açacak demokratik değişimin arkasında durmaktır. RUHA-DER olarak, Demokratikleşme Paketi'nin ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor, Türkiye'yi, her vatandaşının eşit ve özgür bireyler olarak huzur içinde yaşadığı, din, dil, ırk, siyasal görüş, yaşam biçimi ayrımı yapılmayan, huzur içinde bir ülke ve toplum olma yolunda ilerleten her adımın arkasında olduğumuzu tekrar tekrar ifade ediyoruz" diye ifade etti.
COŞKUN: PAKETİ DESTEKLİYOR, DEVAMINI BEKLİYORUZ
Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi Başkanı İbrahim Coşkun ise, paketin hem olumlu hem de eksik yönlerine dikkati çekerek, "Paketin içeriğinde yer alan yasal idari düzenlemelere konu edilecek hususları takdirle karşılamakla birlikte bazılarının yetersiz olduğu kanaatindeyiz. Paketin içeriğinde yer alan kamuda başörtüsü yasağının kısmen kaldırılması, andımız uygulamasına son verilmesi, dini vecibelerin yerine getirilmesinin engellenmesinin ceza kapsamına alınması, nefret suçunun cezasının artırılması, kişisel verilerin korunmasına yasal düzenleme getirilmesi, özel okullarda farklı dil ve lehçelerin önünün açılması, toplantı, gösteri ve yürüyüşlerde temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı kimi düzenlemelerin kaldırılacak olması, yardım toplama konusunda kısıtlamaların kaldırılması gibi alanlarda yasal ve idari düzenleme yapılacak olması temel insan hak ve hürriyetleri -özellikle ifade, eğitim-öğretim ve örgütlenme hürriyeti- noktasında son derece olumlu ve önemlidir. Bu hususta temel hak ve hürriyetleri genişletici mahiyette her türlü adımı alkışlayarak gerekli desteği sağlayacağımızı belirtmek isteriz" diye konuştu.
Pakette kılık-kıyafet özgürlüğüyle ilgili noksanlıkların olduğun belirten Coşkun, "Haklı bir kısım beklentilerimizin karşılanmadığını da üzülerek dile getirmeyi ve bu hususlarda da bir düzenleme yapılması irade ve niyetini görmek istediğimizi derç etmeyi bir borç biliyoruz. Kaldırılması noktasında mücadele verdiğimiz Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 5. maddesinde kadın kamu çalışanları için getirilen kısıtlamaların kaldırılacak olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Söz konusu maddede yapılacak düzenlemede, erkek kamu çalışanları yönünden kamu hizmetinin sunumunda kişinin kılık-kıyafetini özgürce belirleyemeyeceği algısını giderecek adımın atılmasını bekliyoruz. Kılık ve kıyafeti seçme özgürlüğünü sağlayacak bir düzenlemenin öngörülmemesini bir eksiklik olarak görüyoruz" diye ifade etti.
SİYASİ PARTİLERE ÜYE OLMA
Siyasi partilere üye olmanın önündeki engellerin kaldırılmasını doğru bulduklarını kaydeden Coşkun, şöyle devam etti: "Kadın kamu çalışanları için getirilmesi düşünülen bu düzenlemeden emniyet, TSK mensupları ve hâkim-savcıların istisna tutulmasını, temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı bulduğumuzu dile getiriyor, görevi ne olursa olsun hiçbir vatandaşın ayrımcılığa tabi tutulmaması gerektiğine inanıyoruz. Siyasi partilere üye olma yönündeki yasakların kaldırılmasını yerinde ve doğru bir uygulama olarak görmekle birlikte, bunun, yürüttüğü kamu görevinin niteliği gereği siyasi partilerin idari, mali ve hukuki denetimi konularında görev alanlar hariç tutulmak üzere tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde genişletilmesi, tüm kamu görevlilerine siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma hakkı getirilmesi noktasında tezahür etmesi gerektiği kanaatini taşıyoruz. Bununla birlikte, memura grev hakkının tanınması gerektiği yönündeki talebimizi de bir kez daha yineliyoruz. Yine Kamu Denetçiliği Kurumu'nca okullarda zorunlu karma eğitim uygulamasının kaldırılması noktasında tavsiye kararı aldığı bir dönemde, karma eğitim mecburiyetinin sona ermesi için, Milli Eğitim Temel Kanunu'nda yer alan karma eğitim esasının kaldırılmasına yönelik bir düzenleme olmaması, eğitimin demokratikleştirilmesi noktasındaki beklentiyi boşa çıkarmıştır."
KARATAŞ: PAKET HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI
Toplumsal Uzlaşı ve Barış Derneği (TUB-DER) Başkanı Kenan Karataş, paketin bekleneni vermediğini ve kamuoyunda hayal kırıklığı meydana getirdiğini söyledi.
Karataş, "Dün açıklanan paket ne yazık ki beklentilerin çok uzağındaydı. Klasik ve var olması gereken hakların geri verilmesi niteliği dışında önemli bir madde yoktu. Daha açık söylemek gerekirse yıllar önce gasp edilmiş manevi hakların iadesini içeriyordu. Şimdi paketi hazırlayan zihniyetlere şunu sormak lazım. Barış sürecini destekleyecek ve hızlandıracak tek bir madde var mı? Türkiye'de yaşayan halkların hak ve hukukunu varlığını, dilini ve geleneğini güvence altına alabilecek bir şık pakette yer alamaz mıydı?" diye konuştu.
Paketin maddelerine değil; yetersizliğine yönelik eleştirdiklerini kaydeden Karataş, "Nitekim andımızın kaldırılması, başörtüsünün serbest bırakılması tabi ki olumlu gelişmelerdir. Ama bunun dışındaki gelişmelere baktığınız zaman standart yaşam koşullarında daha öncede kullandığımız ya da uyguladığımız uygulamalara ilişkin olduğunu göreceksiniz, klavyede zaten var olan bazı harfler şuan sadece resmileşti. Ya da farklı dillerde eğitim zaten daha öncede özel kurslarda verilmekteydi. Baraj konusu net değil. Gönül isterdi ki, baraj koşulsuz yüzde 5'e çekilseydi. Umarız bu adım merdivenin ilk basamağını taşır. Yoksa bu haliyle açılan paket demokratikleşmeden çok uzak gelişmelerdir" dedi. Karataş sözlerini şöyle bitirdi: "Biz paketi bir nevi dışı boyanmış ve hoş gözüken bir hediye paketine benzetiyoruz. Alımlı ama paketi açtığınız zaman insanın kanını donduracak, mutluluktan havaya uçuracak bir nitelik taşımıyor. Sıradan ve halkların sahip olması gereken çok basit maddeler. Renkli bir ambalaja sahip olsa da, paketin Türkiye halklarına barış ve huzur getirmesini diliyorum."
(Kaynak: Gazeteipekyol)
Son Dakika › Yerel › Demokratikleşme Paketi Urfa'yı Tatmin Etmedi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?