Covid aşısı: Sırbistan, Avrupa'da aşı kampanyasındaki başarısıyla dikkat çekiyor

Sırbistan Başbakanı Ana Brnabic, Avrupa'da Pfizer-BioNTech aşısı yapılan ilk lider oldu. Ülkede İçişleri Bakanına Rusya'nın Sputnik V, Sağlık Bakanına ise Çin'in CoronaVac aşısı yapıldı. Aşı olan bakanlar, gülerek poz verdi.

Tüm bunlar Sırbistan nüfusunu aşıya karşı özendirmek için izlenen bir yoldu. Ancak bu strateji aynı zamanda Sırbistan'ı Avrupa ülkeleri ile aşı yarışında öne geçirmeyi başardı. Aşı alımında da, çok yönlü bir yaklaşımı da ortaya koydu.

Sırbistan halen dünyada nüfusuna oranla en fazla aşı yapılan ülkeler klasmanında İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, İngiltere'nin ardından ve tüm Avrupa Birliği üyesi ülkelerin önünde beşinci sırada. 9 Şubat itibarıyla Sırbistan'da her 100 kişiden sekizine aşı yapıldı.

BBC'ye konuşan Sırbistan Başbakanı Ana Brnabic, "Aşı isterse AB'den, isterse ABD'den, isterse de Çin'den gelsin, güvenli olduğu sürece menşeini umursamadan mümkün olduğunca kısa sürede satın alıyoruz" dedi ve ekledi:

"Bizim için aşı, jeopolitik bir mesele değil. Tamamen sağlıkla ilgili bir mesele."

Böylesi bir faydacı yaklaşım da elbette cömertçe karşılığını verdi. Diğer Balkan ülkeleri umutlarını AB'ye ya da uluslararası Covax planına bağlarken, Sırbistan 15 Şubat itibarıyla nüfusunun en az onda birini aşılamayı hedefliyor.

Sırbistan aşı kampanyasında AB üyesi 27 ülkenin de önünde gidiyor. Yaklaşık Almanya, İspanya ve İtalya'nın iki, Hollanda'nın ise dört katı hızda aşılama yapıyor.

'Aşıları AB'den alan son ülke olmaya mahkumuz'

Başbakan Brnabic, koronavirüs söz konusu olduğunda jeopolitiğe yer olmadığı konusunda ısrarcı olsa da, şüphesiz ki Belgrad yönetiminin Pekin ve Moskova ile olan sıcak ilişkileri de, AB ülkelerinin kıskanabileceği miktarda aşıyı edinebilmesinde yardımcı oldu.

Pfizer'den bir milyon doz aşı almanın da kendisini aynı derecede mutlu edeceğini söyleyen Brnabic, "Dış politikamız işe yaradı. Zekice olduğunu düşünüyorum ve başardıklarımızdan dolayı da gurur duyuyorum" dedi.

Sırbistan'ın AB üyesi olmadığını hatırlatan Brnabic, "AB dayanışmasıyla, aşıları AB'den alan son ülke olmaya mahkumuz. Bu, AB üyesi olmamanın dezavantajı. Ancak hükümetimin stratejik odağı da AB üyeliği" diye konuştu.

Ancak kriz anında aşı tedariki için Brüksel'e güvenmemek Sırbistan için büyük bir nimet oldu. Kamu yönetimi pek de dinamik olmayan ülkede sürecin verimliliği herkesi şaşırttı.

'Organizasyon düzeyi beni şaşırttı'

70 yaşındaki Slav Radonoviç, şaşkınlığını ifade ederek şunları söyledi:

"Emekli bir sağlık çalışanıyım ve ülkede sağlık sektörünün iyi olduğunu biliyorum ancak organizasyon düzeyi ve sağlık çalışanlarının başarısına şaşırdım."

Balkan ülkeleri, bıçak kemiğe dayanınca AB'nin çok da güvenilir bir ortak olmadığını daha önce de keşfetmişti.

Belgrad Güvenlik Politikaları Merkezi adlı düşünce kuruluşundan Vuk Vuksanovic, "AB'nin Sırbistan'a yönelik ciddi bir siyasi stratejisi yok" diyor.

AB ülkesi Macaristan da Çin ve Rus aşılarını tedarik ederek Sırbistan'ın açtığı yolu takip ediyor.

Sırbistan ilk kez işlerin nasıl yapılması gerektiğini Avrupa'nın geri kalanına göstermekten keyif alabilir.