Bakan Şimşek(2/son): Fişleme İddiaları Kesinlikle Yalan, Bizde Sermayenin Rengi Olamaz - Son Dakika
Ekonomi

Bakan Şimşek(2/son): Fişleme İddiaları Kesinlikle Yalan, Bizde Sermayenin Rengi Olamaz

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Maliye bakanlığı tarafından 100 bin şirketin fişlendiğine ilişkin iddialara, "Biz bu iddiaları kesin bir şekilde yalanladık.

15.07.2014 14:31

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Maliye bakanlığı tarafından 100 bin şirketin fişlendiğine ilişkin iddialara, "Biz bu iddiaları kesin bir şekilde yalanladık. Bütün şirketleri bizim şirketimiz. Biz de sermayenin rengi olamaz. Biz artık bu konularda yazılıp çizilenlere ilişkin tekzip yayınlamaktan yorulduk, açık ve net olarak söylüyorum. Hiçbir şirketimize ilişkin bizim başka türlü bir yaklaşımımız söz konusu olamaz" dedi.

"Makro Ekonomik Gelişmeler ve Ocak-Haziran 2014 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Sonuçları"nı açıkladıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlan Bakan Şimşek, bir soru üzerine dünyanın önde gelen ülkelerinin OECD üyelerinden oluştuğunun altını çizerek, "OECD üyelerine baktığınız zaman hemen hemen tamamında bizden çok daha makul bir işgücü piyasası mevzuatı var. Yani Türkiye, OECD ülkeleri arasında en katı işgücü piyasası mevzuatına sahip. OECD ülkeleri arasında bu işgücü piyasasındaki katılıklar, yani işe alma ve işten çıkarmanın maliyetlerinin çok yüksek olması nedeniyle haftalık imalat sanayinde çalışma sürelerinin en uzun olduğu ülkelerden biriyiz. Yani Türkiye'de eğer biz işgücü piyasası reformunu, Ulusal İstihdam Stratejisi'nde öngördüğümüz şekilde yaparsak, bundan herkes kazançlı çıkar. Çünkü istihdam artacak. Biz daha çok istihdam sağlamak için bu reformu yapıyoruz, yapmamız lazım. Ben güvencesiz çalışma olduğu gibi kaygılara katılmıyorum. Tam aksine burada yapacağımız reformlarla, Türkiye'deki istihdamı artıracağız" şeklinde konuştu.

-"100 BİN ŞİRKETİN FİŞLENDİĞİ İDDİALARINI BİZ YALANLADIK"-

"100 bin şirketin Maliye Bakanlığı tarafından fişlendiği iddialarına ilişkin Bakan Şimşek, şunları kaydetti:

"Bu haberleri biz yalanladık. Biz artık bu konularda yazılıp çizilenlere ilişkin tekzip yayınlamaktan yorulduk, açık ve net olarak söylüyorum. Hiçbir şirketimize ilişkin bizim başka türlü bir yaklaşımımız söz konusu olamaz. Denetimler 3 çerçevede yapılıyor. Bir denetim planı hazırlanıyor sektörel anlamda, o çerçevede yapılan denetimler var. Risk analiz sistemimiz var, ondan çıkan çıktılar çerçevesinde yapılan denetimler var. En sonda da ihbar ve şikayetlere dayalı yapılan denetimlerimiz var. Şunu görmemezlikten gelmeyin, denetim kapasitemizi neredeyse 3'e katlamış durumdayız. Verdi Denetim Kurulu'nu yeniden yapılandırdığımız günden bu yana vergi denetim kapasitesini artırmışız ve bu artış devam edecek. Biz bu iddiaları kesin bir şekilde yalanladık. Bütün şirketleri bizim şirketimiz. Biz de sermayenin rengi olamaz.

Eğer siz 77 milyonun hakkını hakkıyla tam ve zamanında ödüyorsanız, vergi denetiminden niye korkulsun ki? Aynı mecralarda, "Yandaş denetlenmiyor' deniliyor. Bir taraftan da "Denetlendi, vergisi uzlaşmada silindi' deniliyor. Bu nasıl bir ikilem, bu nasıl bir yaklaşım? Bir taraftan denetlemiyormuşuz. Bir taraftan da yok denetlenmişte uzlaşma olmamış. Uzlaşma müessesesi 1960'tan bu yana bu ülkede var, uygulanıyor. Keşke yargı sistemimiz daha hızlı çalışsa, davalar bir iki ayda sonuçlansa da biz o zaman bu uzlaşma sistemini kaldırmaya dünden razıyız. Biz büyük bir camiayız Maliye olarak. Her şeyimiz mükemmeldir, hiç bir raporda hatamız yoktur diyemeyiz, bunu daha önce de söyledim ama bu hataları en aza indirmek için de ciddi reformlar yaptık. Vergi denetimine ilişkin standartlar geliştirdik."

-"BUNUN NERESİ AF?"-

Bakan Şimşek, bazı kamu alacaklarının yapılandırmasına ilişkin düzenlemeye yönelik bir soru üzerine de şöyle konuştu:

"Arkadaşlarımız (af) diyorlar. Tabii bu tasarının mümkün olduğunca hiçbir af unsuru taşımaması noktasında biz gittik irade ortaya koyduk. Verginin aslını alıyoruz, enflasyon karşısında erimemesi için enflasyon farkını da alıyoruz. Cezaları da alıyoruz. Bunun neresi af? Diyebilirsiniz, gecikme faizi yüksekti, enflasyon farkı daha düşük. Burada da amaç yapılandırma. Kolaylık sağlamak. Zamanında verginizi ödeseydiniz, neyi ödeyecektiniz? Paranın aslını ödeyecektiniz. Verginin aslını. Zaten onu ödeyecek. Enflasyonla da güncellenecek. Hatta biz bir adım ileri gittik, geçmişteki yapılandırmalarda bu yoktur. Tedbirler, incelemelerin caydırıcı etkisi zayıflamasın diye cezaları da o kapsamdan çıkarttık. Buna rağmen piyasada bu hala af olarak nitelendiriliyorsa orada belki kasa fazlasına ilişkin bir düzenleme var. O hususta da biz Plan ve Bütçe Komisyonunda Maliye Bakanlığı olarak kendi vizyonumuzu, görüşümüzü ortaya koyduk. Yüce Meclisimizin takdirinde olan bir konu. Ben bunu daha çok bir yapılandırma, mükellefe kolaylık, taksitlendirme imkanı olarak düşünüyorum. Sonuçta Genel Kurul'dan hangi şekilde çıkar, Yüce Meclis'imizin takdirinde olan bir konu. Tasarı bu ay sonuna kadar çıkarsa orada bir başvuru süreleri var. Tüm bunları dikkate aldığınız zaman en fazla ödenecek olan bu sene bir taksittir. Net olarak ben bu yapılanmanın bu sene içerisinde bize çok olumlu ya da olumsuz çok fazla etkisinin olmayacağı kanısındayım."

-"HABERLERİN DETAYLARINA VAKIF OLMADIĞIM İÇİN YORUM YAPMAM DOĞRU OLMAZ"-

Irak seçimleri öncesinde Türkiye'nin Kürt Bölgesel Yönetimine borç verdiği iddiasına ilişkin bir soru üzerine Bakan Şimşek, "Doğrusu o haberlerin detaylarına ben vakıf değilim. Genelde uluslararası ilişkilerde, varsa da böyle bir ödeme, Hazine bu tür anlaşmaları yapıyor, bu tür anlaşmalara tabi ki taraf. Benim bildiğim kadarıyla BOTAŞ'ın oradaki operasyonlarını genişletmeye, büyütmeye ilişkin bir ödeme gündeme gelmişti. Onu yaptığımızı hatırlıyorum. TPAO veya BOTAŞ. Öyle bir şey hatırlıyorum. Ama bugünkü haberlerin detaylarına vakıf olmadığım için yorum yapmam doğru olmaz. Varsa ikili bir anlaşma Irak ile olur. Bölgesel Yönetimden çok muhtemelen Irak ile olur ve onun da Hazine ayağı önemli" diye konuştu.

-"YILBAŞINDA GEREKEN ZAM YAPILDI"-

Bakan Şimşek, memura enflasyon farkı verilmemesine ilişkin de şu ifadeleri kullandı:

Bir toplu sözleşme söz konusu. Yılbaşında gereken zam yapıldı. Bu bir anlaşmayla söz konusuydu. Onun bize etkisi bizim baz senaryomuza oranla enflasyon 2014 Orta Vadeli Programını yaparken belli bir enflasyon öngörümüz var ve ona göre orta vadeli mali plan yayınlıyorsunuz. O hedeflere oranla toplu sözleşmede ortaya çıkan sonuç bize ilave 4 milyar TL'lik yük getirdi. Oturup enflasyon farkı verseydik ne kadar bir yük gelirdi, şu anki sözleşmenin sonucu itibarıyla olmayan enflasyon farkı ne kadar bir etki ortaya çıkartır, bunları karşılaştırmamız lazım. Ama net bazda kamu maliyesine bu anlamda yansımasını işçi, özellikle burada memur lehine olduğu kanısındayım. Bütçe perspektifiyle ben konuşuyorum. Burada enflasyonun çok çok üzerinde artış alan memurlarımız oldu. Tabii ki üst düzey memurlar maaşları yüksek maktu bir artış olunca enflasyonun altında bir artış söz konusu. Bu iki hususu dikkate almak lazım. Sendikalarımızın tercihi tabandan yanadır. Sendikalarımız maaşı düşük olanlara daha yüksek bir artışı öngören bir düzenlemeyi masaya getirdiler, bu kabul gördü. Geniş kesimlere daha iyi imkanlar getirildi. Maaşı yüksek olan kesimlere enflasyon kadar bir artış söz konusu değil."

-ZORUNLU BİREYSEL EMEKLİLİK ŞU ANDA SÖZ KONUSU DEĞİL"-

Şu an itibarıyla zorunlu bir bireysel emekliliğinde söz konusu olmadığını söyleyen Bakan Şimşek, "Tasarrufların artması için ciddi teşvikler veriyoruz bu teşvikler devam edecek. Bunun etkisi de oldukça olumlu O konuda da oldukça başarılı bir uygulama olduğunu takdir edersiniz" dedi.

-"HER ŞEY GÜLLÜK GÜLİSTANLIK MI, KESİNLİKLE DEĞİL"-

Amerikan ekonomisindeki gelişmelerin faiz artışında tartışmalara yol açacağına ilişkin açıklamaların olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, şöyle devam etti:

"Yakın dönemde Amerikan Merkez Bankası yarı yıllık, 6 aylık bir değerlendirme sunacak. Oradan belki bir takım ipuçları olur. Benim Maliye Bakanı olarak o tür tahminlere ilişkin bir şey söylemem doğru olmaz. Biz ne tür tedbir alıyoruz o önemli. Böyle bir kerelik tedbirlerden bahsetmiyoruz. Siyasi istikrar Türkiye'nin en güçlü tarafı. İkincisi reformların devamı, üçüncüsü mali disiplinin devamı, dördüncüsü makro ihtiyati tedbirlerin devamı ve özellikle de her türlü şoklara bu anlamda hazırız. Kamu maliyesinde geniş bir tepki alanımız var. Türkiye'nin bütçe açığı sadece Avrupa Birliği ülkelerine göre değil, gelişmekte olan ülkelere göre çok iyi bir noktadayız. Genel devlet açığı için bu sene milli gelire oran olarak yüzde 1.1'lik bir açık öngörüyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin ortalaması için yüzde 2.3'lük bir açık. Türkiye birçok anlamda, bankacılık sektörünün sağlığı, istihdam artışında, kamu maliyesinde oldukça sağlam bir zemindeyiz. Cari açık daralıyor, enflasyon düşüş eğilimine girdi, istihdam oluşturuyor. Ben şahsen, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerin yılbaşında ne kadar olumsuz olduğunu hatırlıyorsunuz. Sonrasında bir takım dışarıdan, içeriden yapılan değerlendirmeler var. Bütün bu olumsuz değerlendirmelere, olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisinin sağlam bir zeminde gittiğini söyleyebilirim. Sorunlarımız yok mu, var. Her şey güllük gülistanlık mı, kesinlikle değil. Zaten o nedenle daha çok çalışmamız, daha çok reform yapmamız gerekiyor. O nedenle de mali disiplini koruyoruz."

-"BENİM NE VERGİ DENETİMİNE NE DE UZLAŞMAYA MÜDAHALEM SÖZ KONUSU DEĞİL"-

Bakan Şimşek, gazetecilerin denetim kriterlerine ilişkin bir sorusunu da şöyle cevapladı:

"Biz bu ülkenin iş ortamının iyileştirilmesini önemli buluyoruz. Vergi denetiminin adil, öngörülebilir, belli standartlar içerisinde yapılmasını, iş ortamının iyileştirilmesi noktasında çok önemli bir unsur olarak görüyoruz. Bütün şirketler bizim şirketlerimizdir, onların başarısı için bugüne kadar onların önünü nasıl açtıysak, Türkiye ekonomisi nasıl başarıdan başarıya götürdüysek, bu başarıda özel sektörün dinamizmi ne kadar bizim için önemliyse yakın dönemde herhangi bir değişiklik yok. Geleceğe ilişkin bir değişiklik olmayacak. Siyasi mülahazalarla birtakım değerlendirmelerin yapılmasını da kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Biz gereken açıklamaları yapıyoruz. Benim hiçbir bir şekilde ne vergi denetimine ne de uzlaşmaya müdahalem söz konusu değildir. Vergi denetimi, denetim bazında tamamen bağımsız bir şekilde yürüyor. Uzlaşma da tamamen teknik kriterler çerçevesinde Gelir İdaremizde bütün raporun varsa eksiklikleri, aksaklıkları, mükellefin durumu dikkate alınarak bu çerçevede yapılıyor."

Kaynak: ANKA

Son Dakika Ekonomi Bakan Şimşek(2/son): Fişleme İddiaları Kesinlikle Yalan, Bizde Sermayenin Rengi Olamaz - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement