"sosyal sorumluluk sosyal yatırıma dönüşmek zorunda" - Son Dakika
Ekonomi

"sosyal sorumluluk sosyal yatırıma dönüşmek zorunda"

"sosyal sorumluluk sosyal yatırıma dönüşmek zorunda"

Boğaziçi Üniversitesi kurumsal sosyal sorumluluk konusundaki öncü şirketleri ve fikir önderlerini Kurumsal Sosyal Sorumluluk Zirvesi'nde (BUKSS'19) sosyal sorumluluğun artık bir "sosyal yatırım" ve "zorunluluk" olduğu vurgulandı.

10.10.2019 11:44

Boğaziçi Üniversitesi kurumsal sosyal sorumluluk konusundaki öncü şirketleri ve fikir önderlerini Kurumsal Sosyal Sorumluluk Zirvesi'nde (BUKSS'19)  sosyal sorumluluğun artık bir "sosyal yatırım" ve "zorunluluk" olduğu vurgulandı.

Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) tarafından ilk defa düzenlenen ve Yapı Kredi Bankası sponsorluğunda gerçekleşen BUKSS'19'da "Dünyayı Kurtaracak Kahramanlar Aranıyor," "İş Dünyasında Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Bakışı," "Kadının Güçlendirilmesi Neden Önemli?" ve "Proje mi? Sosyal Etki mi?" başlıklar ele alındı.

Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) Müdürü Dr. Tamer Atabarut ve Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Zafer Yenal'ın açılış konuşmalarıyla başlayan BUKSS'19'da gazeteci Elif Ergu Demiral'ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen "Dünyayı Kurtaracak Kahramanlar Aranıyor," başlıklı oturum Türkiye'nin başarılı iş kadınlarını ağırladı.Oturuma Boyner Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı, Kale Grubu CEO'su Zeynep Bodur Okyay, Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Işınsu Kestelli katıldı. Oturumda kurumsal sosyal sorumluluğun "Vicdan rahatlatma değil, bir yatırım modeli" olarak ele alınması gerektiği vurgulandı.Ebru Özdemir: Sosyal sorumluluk geleceğe yatırımOturumda konuşan Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, sosyal sorumluluğun geleceğe yatırım olduğunu belirterek sosyal sorumluluk alanının artık kurumsal bazda değil, kurumların yanı sıra sivil toplum, akademi ve diğer toplumsal paydaşlarla birlikte topyekün bir yapıda ele alınması gerektiğini söyledi. Bill Gates Vakfı'nın bu anlamda iyi bir örnek olduğunu belirten Özdemir, Türkiye'de de bireysel olarak sosyal sorumluluğa katkı sunan çok sayıda kurum ve şirket olduğunu; ancak daha kapsayıcı bir çatıda biraraya gelerek günümüz sorunlarıyla mücadele edilebileceğini ifade etti.Emine Sabancı Kamışlı : Hayırseverlik değil yatırım modeli olmalıEsas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı ise sosyal sorumluluğun hayırseverlik değil bir yatırım modeli olduğunu vurguladı. kamışlı, sosyal sorumluluk projelerinin aynı zamanda ölçülebilir ve topluma gerçek anlamda fayda sağlayan projeler olmasına önem verdiklerini söyledi ve ekledi: "1000 kişiye burs veriyoruz demenin artık bir kıymeti yok. Önemli olan o 1000 kişinin okul hayatının ardından takip edilmesi. Burs verdiğiniz 500 kişi iş bulamıyorsa orada bir sorun var demektir. Biz Esas Holding olarak sosyal sorumluluk alanında sivil toplum kuruluşlarını destekliyoruz. Destek vereceğimiz sivil toplum kuruluşlarında belirli standartlar arıyoruz. Bu standartlara baktığımızda destekleyecek yeteri kadar kuruluş bulmakta zorlanıyoruz. Bu nedenle bu alanda daha faza işbirliğine ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Sosyal sorumluluğun bir vicdan rahatlatma yolu değil bir yatırım modeli olarak ele alınması gerektiğine inanıyoruz."Işınsu Kestelli : Kadını ekonomik olarak güçlendirmek yetmezİzmir Ticaret Odası'nın ilk kadın başkanı olan Işınsu Kestelli ise sosyal sorumluluk bağlamında toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermek yönünde çalışmalar yürüttüklerinden bahsetti. Cinsiyet eşitsizliğinde çözümün salt kadının ekonomik olarak güçlendirilmesi ile sağlanamayacağını belirten Kestelli, Dünya Ekonomik Forumu'nda da açıklandığı üzere Türkiye'nin kadın-erkek eşitsizliğinde 144 ülke içinde 130. sırada olduğunu anımsattı.Kestelli, bunun bir kadın sorunu değil kadın, erkek herkesin sorunu olduğunu vurguladı ve ekledi: "Kadın olarak var olmak başlı başına bir mücadele. Kadının ekonomik anlamda güçlendirilmesi bu bakımdan yeterli değil. En büyük tehlike şiddet ve nefret söylemlerinin artmış olması. Bu dilin yaygınlığı toplumda da olumsuz duyguları harekete geçiriyor. Azınlıklara, göçmenlere yönelik nefret söylemlerinin yaygınlığı farklı toplumsal alanlarda da şiddeti ve nefreti besliyor bu bakımdan özellikle medyaya bu söylemlerim engellenmesi, teşvik edilmemesi adına önemli sorumluluk düşüyor."Ümit Boyner: Sürdürülebilirlik hedefleri için KOBİ'leri güçlendirecek platformBoyner Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner de konuşmasında iklim değişikliğinden mülteci sorununa distopik bir çağda yaşamamıza rağmen ortak sorunlarımıza yönelik artan bir bilincin de olduğunu ifade etti.Türkiye'nin 2015 yılında Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen sürdürülebilirlik alanlarında 17 hedeften 15'ine imza attığını kaydeden Boyner; 2030 hedef tarihi göz önüne alındığında söz konusu 17 sürdürülebilirlik kriterini yerine getirebilmek için özel sektörün de daha fazla işbirliği yapması gerektiğini belirtti.Boyner, Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu, TÜSİAD ve Türkkonfed işbirliğiyle kurulan B4G platformu olarak özellikle Türkiye'deki KOBİ'leri sürdürülebilirlik hedeflerine yaklaştırmayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.Zeynep Bodur Okyay: Sahip olmak değil sahip çıkmak gerekiyorOturumun konuşmacılarından Kale Grubu CEO'su Zeynep Bodur Okyay ise küreselleşmenin dünya genelinde refahı artıracağı düşünülürken aksine eşitsizlikleri artırdığına dikkat çekerek bu nedenle kurumsal sosyal sorumluluğun şirketler için kurumsal bir zorunluluk halini aldığını kaydetti. Okyay şöyle devam etti: "Tezatlıkların farkındayız ancak bu tezatlar ve  eşitsizlikler iyi yönetilirse herkesin yaşam koşullarını daha iyiye çeviren yeni bir dünya düzeni de oluşturulabilir. Günümüzde en önemli sorun olarak artan yetenek açığını ve kitlesel işsizliğin yol açabileceği kutuplaşmayı görüyorum. Ancak iyimser olmak için neden yaratmak zorundayız. Ben sahip olmaktan çok sahip çıkmanın önemine inanıyorum.""Boğaziçi yeni nesil üniversite olarak toplumsal sorumluğunun farkında"GfK, L'Oreal Türkiye, Vakıfbank, Shell, The Coca-Cola Company, Zorlu Holding, Egon Zehnder, Abdi İbrahim Otsuka, Koç Holding ve BRM gibi şirketlerin üst düzey yöneticilerinin katıldığı zirvenin açılış konuşmasını yapan Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi Müdürü Dr. Tamer Atabarut ise bir değişim çağında olduğumuzu ve üniversitelerin de bu değişimden payını aldığını söyledi.Toplumla bütünleşerek, tüm paydaşlarla işbirliği halinde iş yapma kültürünün yaygınlaşmasının zorunluluk haline geldiğini kaydeden Atabarut, "155 yılı aşan köklü kültürüyle Boğaziçi Üniversitesi ve BÜYEM olarak bu sorumluluğu hayata geçiren projelere imza atıyoruz" dedi."Toplumsal sürdürülebilirlik için toplumla bağ kurmamız gerekiyor"Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Zafer Yenal ise son 20-30 yıl içinde iniş çıkışları hayli fazla, kaotik bir dünyada yaşadığımızı belirterek bu sorunların artık sadece ekonomik değil kültürel ve sosyal alanlarda da kendini gösterdiğine dikkat çekti. Günümüzde toplumsal mesafeler ve ayrışmaların daha fazla olduğunu ifade eden Yenal, toplumsal sürdürülebilirlik kavramının günümüzde bu açından önem kazandığını belirtti."Toplumsal sürdürülebilirliğin olması için pek çok koldan çalışmamız gerekiyor. Toplumun farklı kesimlerine ulaşmamız önem kazanıyor. Üniversiteler bunu yapabilecek kurumların başında geliyor" diyen Prof. Dr. Yenal, Boğaziçi Üniversitesi'nin Açık Ders, Kitaplar Arasında gibi toplumla akademiyi buluşturan etkinlikler kanalıyla sosyal sorumluluk projelerini sunduğunu ekledi.


Kaynak: DHA

Son Dakika Ekonomi 'sosyal sorumluluk sosyal yatırıma dönüşmek zorunda' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement