3. Uluslararası Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Forumu - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

3. Uluslararası Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Forumu

3. Uluslararası Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Forumu
01.05.2013 14:25

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Ülkeyi yöneten anlayıştan alın, spesifik belli bir konu etrafında birleşen insanların çıkarlarını koruyan, onların haklarını daha ileriye taşıyan anlayışa kadar hangi alana bakarsanız bakın sivil toplum"...

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Ülkeyi yöneten anlayıştan alın, spesifik belli bir konu etrafında birleşen insanların çıkarlarını koruyan, onların haklarını daha ileriye taşıyan anlayışa kadar hangi alana bakarsanız bakın sivil toplum kuruluşları (STK) bulundukları toplumlarda oldukça etkin görevler ifa etmektedirler" dedi.

Bozdağ, Ankara Palas'ta düzenlenen 3. Uluslararası Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Forumu'na katıldı.

Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığının katkılarıyla düzenlenen forumda Türkiye, Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Ukrayna ve Yunanistan'dan STK temsilcileri yer aldı.

Forumda konuşan Bozdağ, konuyu STK'larla ortak arayış çalışması olarak gördüğünü ifade ederek, "STK'lar esasında ortak iyiliği gerçekleştirmek için oluşturulmuş kuruluşlar. Temsil ettikleri kesimin haklarını korumak, bu hakları daha ileriye taşımak, hedefleri doğrultusunda faaliyet göstermek ve nihayetinde hedeflerini gerçekleştirmek, STK'ların gerçekleştirmek istediği ortak iyiliği, ortak yararı göstermektedir. Bir ülkede STK'lar ne kadar güçlü olursa o ülkede işlerin o kadar iyi olduğu sonucu çıkarılabilir. Çünkü STK'lar devletin kendi içindeki kural örgütlenmesi dışında insanların kendi iradeleri ile oluşturdukları özgür bir örgütlenmeyi, özgür faaliyet alanını, özgür bir çalışmayı ifade ederler" değerlendirmesinde bulundu.

STK'ların özgürce kurulup, çalışma usullerini belirleyebildiği ülkelerin güçlü olduklarına işaret eden Bozdağ, "O ülkenin insanları da bu anlamda büyük bir imkana sahiptir demektir. Öyle düşünüyorum. Öyle de inanıyorum. Demokrasinin olduğu, insan haklarının ve hürriyetlerinin tam olduğu, hukukun üstünlüğünün güçlü bir şekilde tesis edildiği yerlerde bunların tamlığını sağlayan en önemli faktörün STK'lar olduğunu unutmamak lazım" diye konuştu.

-Siyasi partiler de bir noktada STK-

Bozdağ, ülke yönetimine talip olan siyasi partilerin de bir noktada STK sayılabileceğini belirterek, siyasal bir program etrafında bir araya geldiklerini ve insanların kendilerine yetki vermeleri halinde ülkeyi nasıl yöneteceklerine dair program açıkladıklarını söyledi. Milletin yetki vermesi durumunda ülkeyi yönettiklerini kaydeden Bozdağ, şunları dile getirdi:

"Ülkeyi yöneten anlayıştan alın, spesifik belli bir konu etrafında birleşen insanların çıkarlarını koruyan, onların haklarını daha ileriye taşıyan anlayışa kadar hangi alana bakarsanız bakın STK'lar bulundukları toplumlarda oldukça etkin görevler ifa etmektedirler. Bugün gelinen noktada STK'lar artık yerel olmaktan çıkmıştır. Esasında yüz yılı aşkın bir süredir yerel olma vasfını yitirmiş, sınırların ötesini aşan pek çok STK var. Hem Türkiye'de var böyle STK'lar hem de başkaca ülkelerde var. STK'ların kendi ülkelerinin sınırlarını aşması, insanlığın, toplumların, ülkelerin ortak yararları etrafında iyiliği gerçekleştirme konusunda yarış yapmaları, insanlığın geleceği bakımından son derece anlamlı, önemli ve hayırlı bir iştir."

Hükümetlerin ve devletlerin STK'ların insan haklarının daha güçlü bir şekilde hayata geçirilmesi konusunda seslerine sağır kalmalarının mümkün olmadığının altını çizen Bozdağ, STK'lar devletin kontrolünde oldukları zaman bağımsız bir faaliyet icra etmek imkanı olmadığını kaydetti. STK'ları bu açıdan bakıldığında devletlerden daha aktif ve güçlü yapılar olarak göründüğünü vurgulayan Bozdağ, bu anlamda STK'lara çok büyük görev düştüğünü belirtti.

Bozdağ, dünyada nereye bakılırsa bakılsın iyi yönetim ve başka nedenlerden kaynaklanan pek çok problem bulunduğunu anlatarak, "Bu problemlere karşı STK'ların ortak aklı, sağduyu ve ortak iyiliği harekete geçiren yaklaşımları hükümetlerin yaşanan sıkıntılar konusunda ortak tavır almak gibi bir zorunluluğa gelmesine neden olacaktır. Bugün Suriye, Irak, Afganistan veya dünyanın başka herhangi bir ülkesinde sorunlar yaşanırken, insanlar hayatını kaybederken STK'lar bu noktada, kanların durması, savaşların bitmesi, çatışmaların son bulması noktasında bulundukları ülkelerde etkin olabilecekleri gibi uluslararası platformda da etkin olabilirler. Hükümetleri insanların huzuruna mutluluğuna ve refahına doğru adımlar atmak konusunda zorlayan gücü ortaya koyabilirler. O yüzden STK'ların uluslararası işbirliklerini çoğaltmasının son derece önemli olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

-STK'ların uluslararası işbirliği-

STK'lar dünya insanlarının iyiliği için daha fazla hareket edebilme, söz söyleyebilme, inisiyatif alabilme, adım atabilme imkanı bulacaklarını dile getiren Bozdağ, Karadeniz havzasının STK'larının kendi içinde hareket etme kabiliyetlerini güçlendirmesinin ve uluslararası bir güce dönüşmesinin önemli olduğunu kaydetti.

Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Forumu'nun kendi içinde bütünlük sağlayarak, uluslararası alanda daha aktif olma konusunda inisiyatif geliştirmesinin bölge için olduğu kadar uluslararası toplum bakımından da oldukça hayırlı ve yararlı olacağını ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:

"Biz Türkiye'de derneklerin ve vakıfların uluslararası işbirliği yapmasının önündeki yasal engeli kaldırdık. Belli kurallar çerçevesinde Türkiye'de kurulmuş dernekler, vakıflar, STK'lar uluslararası derneklerle, başka ülkelerdeki dernek ve vakıflarla işbirliği yapabilecekleri gibi onlara ayni, nakdi yardımlarda yapabilecekleri gibi onlardan yardım kabul edebilecekleri, oralarda şubeler açabilecekleri gibi başka ülke STK'larının Türkiye'de belli koşullar içerisinde şubeler açmasına izin veren yasal düzenlemeler yaptık. Çünkü bu konulardaki işbirliğine biz ülke olarak büyük bir önem veriyoruz"

Bozdağ, işbirliklerinin STK'ların kapasitesini artırdığını, faaliyetlerini daha etkin ve güçlü bir şekilde gerçekleştirme konusunda güç kattığının altını çizerek, Türkiye'deki STK'ları bu anlamda teşvik ettiklerini bildirdi. Bozdağ, 2011 yılında Türkiye'deki STK'ların yurt dışındaki STK'larla işbirliği çerçevesinde yaptıkları yardım ve desteklerin 1 milyar 150 milyon dolar civarında gerçekleştiğini kaydederek, bunların çoğaltılması durumunda dünyanın daha iyi bir yer haline geleceğine, yaşanır olacağına ve sorunların çözüleceğine işaret etti.

-Irkçılık, ayrımcılık ve İslamofobi-

Dünyada son zamanlarda ırkçılık, ayrımcılık, İslamofobi ile insanları ötekileştiren, öfkeyi ve kini çoğaltan olumsuz düşüncelerin batıdaki ve doğudaki ülkelerde yer bulduğuna dikkati çeken Bozdağ, "Bunların çoğalması sadece çoğalan ülkeler için değil, bütün dünyamız için büyük bir tehdittir, büyük bir tehlikedir. Ben bu noktada STK'lara büyük görevler düştüğüne inanıyorum. Eğer ayrımcılıklar çoğalırsa, eğer İslamofobi çoğalırsa, eğer ırkçılık çoğalırsa veya başka şeyler çoğalırsa, insanları ötekileştiren, insanlar arasındaki sevgi ve saygıyı yok eden düşünceler güç bulursa o zaman biz ne kadar iyi olursak olalım, ne kadar güçlü olursak olalım bizim bulunduğumuz yerde rahat etme, güvenli, huzur ve barış içinde yaşama imkanımız kaybolur" diye konuştu.

Bozdağ, insanların huzurunu, mutluluğunu, refahını ve birbirine olan sevgi ve saygısını yok eden ayrılıkçı her türlü anlayışla STK'ların mücadele etmesi gerektiğini ifade ederek, dünyanın 1. Dünya Savaşı'nı ırkçılık yüzünden yaşadığını, 2. Dünya Savaşı'nı başka bir ırkçılık yüzünden yaşadığını ve büyük bedeller ödendiğini belirtti. Yaşanan tecrübenin ardından dünyanın yeni bedeller ödemeyeceği bir noktaya gitmesi gerektiğini dile getiren Bozdağ, "İdeolojiler insanları esir alıyor. STK'lar ideolojilerin insanları esir almasına da karşı bir mücadele ortaya koyması lazım. İdeolojiler yüzünden dünyamız cehenneme döndü. Artık yeni ideolojiler veya eski ideolojiler ile dünyanın tekrar cehenneme döndürülmesine de STK'lar mutlaka set durmalıdır. İnsanlar hangi fikir sahibi olursa olsun o fikirlerini özgürce söyleyebildiği bir ortam bulduğu gibi fikiri söyleyen kim olursa olsun, doğruysa o fikir onu alkışlayan bir anlayışı da dünyanın her yerinde hayata geçirme gibi bir mecburiyetimiz var" değerlendirmesini yaptı.

-Akıl ve ruhların ideolojilere esir edilmesi-

İnsanların akıllarını ve ruhlarını benimsedikleri ideolojilere esir ettiklerine işaret eden Bozdağ, bu kişilerin özgür düşünme imkanı bulunmadığını kaydetti. Dünyanın özgürce düşünebilen ve başkalarının düşünceleri kendine ne kadar aykırı gelse de onları kıymetli gören bir anlayışı hakim kılmaya ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Bozdağ, aşırı akımların güçlenmesi yanında güç kaybeden ideolojilerin şimdi farklı renklerde yeniden devreye girme gayreti içinde olduklarını söyledi.

Bozdağ, dönüştürücü ve değiştirici etkisini kullanmayan STK'ların etraflarında yaşanan olumsuzlara teslim olması halinde varlık nedenlerini inkar etmiş olacaklarının altını çizerek, "Çünkü her STK esasında yaşadıkları problemleri çözme konusunda bir harekettir. Bir başkaldırıdır, bir tavırdır, duruştur. Eğer problemlere teslim olursa o duruşu, tavrı kendi eli ile kaldırmış olur" dedi.

Konuşmasının sonunda Bozdağ, STK'ların iyilik, ortak yarar, sevgi ve saygın çoğaltılmasında, yaşanan sorunların çözüme kavuşturulmasında ve dünyanın her ülkesinde de benzer anlayışların hakim olması için işbirliği yapmasında son derece büyük faydalar olduğunu ifade etti.

Forumun açılışının ardından Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a, Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Azay Guliyev, Romanya temsilcisi Octavian Milevschi ile Türk Dünyası Mimarlar Mühendisler Birliği Başkanı ve Karayolları Genel Müdürü Cahit Turan'a katkılarından dolayı plaket verildi.

Bozdağ, foruma katılanlarla birlikte aile fotoğrafı çektirdi. - ANKARA

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 3. Uluslararası Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Forumu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement