Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Avrupa'nın enerji arz güvenliği açısından Türkiye'nin öneminin bu denli arttığı ve ortak projelerin konuşulduğu bir dönemde enerji faslının müzakerelere açılmasının AB'nin itibarı açısından önem taşıdığını, faslın açılması gerektiğini söyledi.
Brüksel'deki temasları kapsamında AB Komisyonu'nun Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, avro ve sosyal diyalogdan sorumlu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ve çevre, denizcilik ve balıkçılıktan sorumlu AB Komisyonu üyesi Karmenu Vella ile görüşen Bozkır, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Volkan Bozkır, Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde ekonomik ve parasal politika ile ilgili 17'inci faslın açılması için yedi yıl önce hazırlanan müzakere tutum belgesini güncellediklerini ve belgeyi bugün görüşeceği AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn'a sunacağını belirtti.
Bozkır, "Bu şekilde 17'inci faslın açılmasıyla ilgili süreç Türkiye açısından tamamlanmış oluyor. Sekiz hafta içinde şayet siyasi açıdan yeni bir durum ortaya çıkmazsa bu faslı açabilecek konumdayız. Açılıp açılmayacağı tamamen Avrupa Birliği'nin siyasi süreci içindeki gelişmelere bağlı olacak. Açılırsa memnun oluruz. Bunun sembolik olarak önemi olduğunu düşünüyoruz. Ancak açılmadığı takdirde biz zaten bütün bu fasılları Türkiye'de açmış ve ilerleme kaydetmiş olduğumuzu düşünüyoruz. Bu çalışmalarımıza devam ederiz" dedi.
Volkan Bozkır, AB tarafından şu ana dek 17'inci faslın açılmayacağı yönünde bir sinyal gelmediğini ve faslın açılmasının önünde herhangi bir engel bulunmadığını vurguladı.
Enerjiden sorumlu AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic'in hafta başındaki Türkiye ziyaretinde enerjide stratejik işbirliğinin tesisine yönelik protokol imzalandığını ve doğalgazdan nükleer enerjiye, yenilenebilir enerjiden enerji güvenliğine ve iklim değişikliğiyle mücadeleye kadar çok farklı alanlarda ve platformlarda Türkiye-AB enerji işbirliğinin öngörüldüğünü hatırlatan Bozkır, şunları söyledi:
"Türkiye artık enerji nakil hatları güvenliği bakımından kredibilitesi olan ve önemli projeleriyle AB'nin karşısına çıkan bir ülke olarak konumunu güçlendirmiş vaziyette. AB'nin vizyoner proje olarak ortaya attığı Nabucco bugün hayatta değilken, Türkiye'nin içinde gaz olan, güzergahları belli olan, finansman kaynakları sağlanmış, nereye ihraç edileceği belli olan TANAP projesiyle ortaya çıkması bir anlamda bu kredibiliteyi daha da artırmıştır."
Türkiye'nin doğalgaz ve diğer enerji kaynaklarının en büyük üreticileriyle en büyük ithalatçısı AB arasında "yegane transit noktası" olarak gelecekte daha da önem kazanacağını belirten Bozkır, böyle bir tabloda enerji faslının açılması gerektiğini söyledi. Bozkır, şöyle devam etti:
"Enerji faslı bir detay. Siyasi karar bugün alınsa biz enerji faslını iki ay sonra açarız. Enerji faslının açılmamasına rağmen bu kadar gelişmeler olması bir anlamda faslın açılmamasının anlamsızlığını ortaya koyuyor. Bütün fasılları Türkiye'de açtığımız ve 14'ünü de kapattığımız için bizim açımızdan bir sıkıntı yok. Enerji faslının açılıp açılmayacağı bir anlamda AB'nin sorumluluğundadır ve onların itibarını ilgilendirir. Enerji alanında bu kadar önemli ilişkiler içinde olan, enerji arz güvenliği açısından bu derece önemli bir tablo varken enerji faslının açılması lazım."
Kıbrıs sorununun çözümü yönünde gelecek günlerde önemli adımlar atılacağı umudunu koruduğunu belirten Bozkır, "Kıbrıs konusu çözüldüğü takdirde 17 fasıl siyaseten açılabilir hale gelecektir. O zaman Türkiye'nin AB sürecinde önemli bir ferahlama olacaktır. Tabii Kıbrıs sorunu nedeniyle mi tıkandı yoksa Kıbrıs sorununun arkasına saklanan başka ülkeler mi var, o noktada bunu anlama imkanına sahip olacağız" şeklinde konuştu.
"AB Bakanlığı işlevsiz mi?" -
AB Bakanı Bozkır, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun (KPK) 76. toplantısı açılış konuşmasında söylediği "AB'ye ne kadar önem verdiğimizi göstermek bakımından müstakil bir bakanlık da kurduk ama bakanlık da neredeyse işlevsiz bir hale geliyor" sözlerini değerlendirdi. Bozkır, şöyle konuştu:
"Sayın Meclis Başkanımız çok değerli bir siyasetçidir. Onu o anlamda söylemedi. Eğer gerçekten yapılanlara bakarsanız Türkiye'de 4,7 milyar avroluk fonların dağıtımını AB Bakanlığı sağlıyor. Yeni bir 4,5 milyar avroluk AB hibe fonları yine bu vasıtayla dağıtılacak. 800 milyon avro harcayıp 300 bin gencimizi yurt dışına yolladık. Önümüzdeki dönemde yine bir 800 milyon avro imkanımız var ve 500 bin kişiyi yararlandıracağız. Bütün bu komiserlerle temasımız var. Quartet dediğimiz Dışişleri Bakanı, AB Bakanı, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi ve Genişleme Komiseri'nin olduğu siyasi diyalog toplantıları var. Ortaklık Konseyimiz var. Türkiye'de sivil toplumla çok geniş irtibatımız var. İstanbul'da, İzmir'de, Konya'da, Adana'da binlerce kişiyle sivil toplum toplantıları yapıyoruz. Siyasi reformlar kapsamında 2 bin yasa değiştirildi ve bunlarda AB Bakanlığı temel unsurdur. Ayrıca, 2019 yılına kadar Türkiye'nin hangi birincil yasayı değiştireceği, ikincil düzenlemeleri yapacağına dair planlar çıkmıştır. AB Bakanı, tüm Bakanlar Kurulu toplantılarında devamlı gündem maddesi olarak sunum yapan tek bakandır. Bütün bu tabloya bakıldığında AB Bakanlığı her zaman Türkiye'nin çıkarlarını korumak için, Türkiye'nin stratejik hedefi olan AB üyeliğine yürümek için temel unsur olarak devam edecektir."
Volkan Bozkır, "Meclis Başkanımızın orada söylediği 'işlevsiz bir bakanlık haline geldi' değil, bu şekilde devam ederse öyle bir tehlike olabilir şeklindeydi. Ama bunu gerçekten bir anlamda espri niteliğinde söylediğini düşünüyorum" dedi.
"İnternet düzenlemesi AB'ye uygun" -
AB Bakanlığı olarak son internet düzenlemesi çıkmadan önce "AB üyelerindeki uygulamalara aykırı bir tarafı olmadığı" şeklinde görüş bildirdiklerini aktaran Bozkır, "AB ülkelerine baktığınız zaman benzer düzenlemeler birçok ülkede vardır. En son olarak Fransa örneğine baktığınızda çok daha koruyucu önlemler alan yasalar vardır. Fransa'da geçtiğimiz hafta beş internet sitesi hükümet tarafından kapatıldı" bilgisini verdi.
Bakan Bozkır, şunları ifade etti:
"Her ülke kendi güvenliğini sağlamak mecburiyetindedir. Bu güvenliği sağladıktan sonra insanlarının huzurunu, fikir ve düşünce hürriyetinin devamını, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin barışçıl şekilde devamını garanti altına almak devletin sorumluluğundadır. İnsanların şeref ve haysiyetlerini, şirketlerin itibarını, iş hayatının devamını rencide edebilecek, cinsel istismara yol açabilecek konuları düzenlemek, bunları önlemek devletin görevidir. Süratli hareket edilmediği takdirde doğabilecek zararların süratle ortadan kaldırılması da bir anlamda bu amacın içindedir. Son yapılan düzenleme, anında müdahale edilmesi gereken durumlarda bu imkanı veren bir düzenlemedir. Çok kısa bir sürede hakim kararıyla desteklenmesi söz konusudur. Hakim kararıyla desteklenmediği takdirde anında ortadan kalkacak bir düzenlemedir."
Son Dakika › Güncel › AB Bakanı Bozkır Brüksel'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?