ABD, her sene yayınladığı ülkelerin insan hakları uygulamalarına ilişkin geleneksel raporunu açıkladı. 2014'te Türkiye'de yaşanan insan hakları ihlallerine ilişkin 63 sayfalık raporda, bir numaralı sorunun yolsuzluk soruşturmalarına karşı hükümetin başlattığı uygulamaların olduğu belirtildi. Raporda Başbakan Davutoğlu'nun adı sadece üç kez anıldı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ise 32 kez atıf yapıldı.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ KONUSUNDA ELEŞTİRİLER
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan İnsan Hakları Raporu, Dışişleri Bakanı John Kerry'nin düzenlediği bir basın toplantısıyla duyuruldu. Raporun Türkiye bölümünde, ülkede yaşanan basın, ifade ve toplanma özgürlüğü gibi alanlara geniş yer ayrıldı. Raporda basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü konularında Türkiye'ye eleştiriler getirildi.
ÖLÜM-İŞKENCE-AŞIRI GÜÇ
Raporda, diğer insan hakları problemleri olarak; güvenlik güçlerinin yasa dışı bir şekilde insanları öldürdüğü iddiası, işkence ve güvenlik güçlerinin aşırı güç kullandığı iddiaları, cezaevlerindeki eksiklikler ve aşırı yoğunluk, dini azınlıklara yönelik dini özgürlüklerde kısıtlamalar ve ihlaller, yolsuzluk, özellikle Güneydoğuda insan hakları örgütlerine hükümet kısıtlamaları sayıldı, cezasızlığın da hala bir sorun olarak durduğu belirtildi.
17-25 ARALIK VURGUSU
Raporda ayrıca 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının hükümet tarafından kapatıldığı ve delillerin yok edildiği, ayrıca operasyonlara katılan polis ve savcıların görevden alındığı belirtildi. Yeni kurulan Sulh Ceza Mahkemeleri sayesinde hükümete yönelik herhangi bir soruşturmanın açılmasının zorlandığı da raporda dile getirildi.
RAPORDAKİ TÜRKİYE AYRINTILARI
* Yargı ve emniyet, uygunsuz ve önyargılı bir görüntü verirken politize oldu.
* Hükümet, bir yolsuzluk soruşturmasına karşılık, bazı üst düzey hükümet yetkilileri ve ailelerini araştıran binlerce polis ve savcının görevini değiştirdi, soruşturmayı başlatan savcılar görevlerinden uzaklaştırıldı. Hükümet, soruşturmayı kapattı ve toplanan delilleri yok etti, soruşturmaya dâhil olan birçok polis, hükümeti devirme komplosuyla suçlandı.
* Ceza yasaları ve terörle mücadele kanunu, ifade, basın ve internet özgürlüğünü kısıtlayacak biçimde birçok yazıyı engelledi.
* Nisan'da geçen bir yasa, gazetecilerin suistimalleri ortaya çıkarmasını ciddi biçimde kısıtlarken MİT'in bilgi toplama konusundaki yetkilerini artırdı. MİT, şimdi mahkeme kararı ya da onay için bir yargı süreci olmadan ülkedeki her kurumdan bilgi edinebilir.
* Cumhurbaşkanı Erdoğan, eleştirel haberlere karşı sık sık gazetecilere isim vererek saldırdı.
* Medya sahiplerinin ekonomik çıkarlarını tehdit etmek için vergi denetimi üzerinden sağlanan baskı, bağımsız ve ana akım medya sahiplerinin medya şirketlerini iktidar partisinin müttefiklerine satmasına neden oldu.
Son Dakika › Güncel › ABD İnsan Hakları Raporu'nda Erdoğan'a 32 Atıf, Türkiye'ye Sert Eleştiri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (34)