AYM, Baransu'nun Bireysel Başvurusunun Reddetme Gerekçesini Yayımladı - Son Dakika
Güncel

AYM, Baransu'nun Bireysel Başvurusunun Reddetme Gerekçesini Yayımladı

Anayasa Mahkemesi, gazeteci Mehmet Baransu'nun 1 üyeye karşı, 4 üyenin oyuyla reddettiği bireysel başvurusunun gerekçesini internet sitesinde yayımladı.

16.06.2016 17:39  Güncelleme: 18:27

Anayasa Mahkemesi, gazeteci Mehmet Baransu'nun, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı ve reddedilen başvurusunun gerekçesini yayımladı.

BARANSU AYM'YE BAŞVURMUŞTU

Mehmet Baransu, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini iddia ederek, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştu.

AYM, Baransu'nun Bireysel Başvurusunun Reddetme Gerekçesini Yayımladı
AYM OY ÇOKLUĞUYLA REDDETTİ

Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, Baransu'nun başvurusunu bir üyeye karşı, dört üyenin oyuyla, oy çokluğuyla reddetmişti.

Baransu'nun bireysel başvurusunun reddedildiği kararın gerekçesi, Anayasa Mahkemesinin internet sitesinde yayımlandı.

AYM İDDİALARI DAYANAKTAN YOKSUN BULDU

Yüksek Mahkeme, kararında, başvurucunun tutukluluğa ilişkin karar veren Sulh Ceza Hakimliklerinin kanuni hakim ilkesine aykırı oldukları, tarafsız ve bağımsız mahkeme güvencesini sağlamadıkları, suçlamaya dayanak belgelerin kendisine gösterilmemesi, tutuklandığı soruşturma dosyasında kısıtlama kararı verildiği için dosyayı inceleyememesi ve ayrıca mahkeme güvencesinden yoksun bir şekilde kapalı devre itiraz sistemi bulunması nedenleriyle, itiraz hakkını etkili şekilde kullanamadığı iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle, kabul edilemez buldu.

Kararda, Mehmet Baransu'nun tutuklamanın hukuki olmadığı ve kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği yönündeki iddialarına ilişkin de Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verilen karar hatırlatıldı.

Yüksek Mahkeme, başvurunun konusunun tutuklamanın ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiği iddiası olduğunu vurgulayarak, başvurucunun tutuklamaya ilişkin karara itiraz etmek suretiyle, başvuru yollarını tükettiğini belirtti.

Mahkeme, bu hususta, yakın tarihte verdiği Erdem Gül ve Can Dündar kararında gazeteci olan başvurucuların yayımlanan bir haber nedeniyle tutuklanmalarının ifade ve basın özgürlükleri üzerindeki etkisinin incelenmesi için yargılamanın sonuçlanmasının beklenmesinin gerekli olmadığı sonucuna vararak, başvurucuların anılan iddialarını esas yönünden incelediğini kaydetti.

Erdem Gül ve Can Dündar hakkında verilen karar ile Mehmet Baransu'nun başvurusunun karşılaştırıldığı kararda, şu ifadelere yer verildi:

"TUTUKLAMA NEDENİ GİZLİ BELGELERİN TEMİN EDİLMESİ"

"Erdem Gül ve Can Dündar kararında, başvurucuların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği sonucuna varılırken, başvurucular tarafından yayımlanan iki haberin esas alınarak tutuklama kararı verildiği, tutuklama kararında anılan haberler dışında somut bir delile yer verilmediği, yayımlanan haberlerde ifade edilen hususların ve kullanılan fotoğrafın benzerlerinin 16 yıl önce başka gazetede yayımlanan haberlerde de yer aldığı olgularına dayanılmıştır. Eldeki bireysel başvuruya konu olayda ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başvurunun suç işleme amacıyla örgüt kurma, devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama suçlarından tutuklanması talep edilmesine rağmen, hakimliğin bu suçlar yönünden tutuklama talebini reddettiği, böylece başvurucunun çalıştığı Taraf gazetesinde 2010 yılında yayımlanan haberler, bu haberlerin içeriği, amacı, olası etkileri ve sonuçları gibi hususların tutuklamaya esas alınmadığı anlaşılmaktadır. Başvurucunun tutuklanmasına karar verilen suçlamaların temelinde askeri makamlar tarafından devletin güvenliği ya da iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarını ya da savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikte olduğu bildirilen ve yine askeri mahallerden dışarıya çıkartıldığı anlaşılan Egemen Harekat Planı kapsamındaki gizli belgelerin temin edilmesi, bu belgelerin bir kısmının (suretleri de olsa) tahrip veya imha edilmesi ile bu belgeler içinde yer alan bazı bilgilerin diğer bir ülkeye sızdırılması iddialarının bulunduğu, belirtilen planın Taraf gazetesindeki haberlerde yayımlandığı görülmektedir."

TUTUKLANMASINA KARAR VERİLEN SUÇ "EGEMEN HAREKAT PLANI"

Başvurucunun tutuklanmasına karar verilen suçun "Egemen Harekat Planı" olduğunun hatırlatıldığı kararda, planın soruşturma makamlarının tespitlerine göre 1. Ordu Komutanlığı plan odasından alındığı, ve söz konusu planın bulunduğu yerden dışarıya çıkartılmasına ilişkin sürecin aydınlatılamadığına işaret edildi.

"KUVVETLİ SUÇ SÜPHESİ VAR"

Başvurucunun suç işlemiş olabileceğinden şüphelenilmesi için kuvvetli belirtinin bulunduğu kararda, şunlar kaydedildi:

"Diğer taraftan tutuklama tedbirinin Anayasa'nın 13. maddesindeki ölçütlerden biri olan ölçülülük ilkesi kapsamında 'gerekli olup olmadığının' da değerlendirilmesi gerekir. Anayasa Mahkemesi, bu hususlara ilişkin anayasal denetimi, başvurucu hakkında devam eden bir soruşturma olduğunu göz önünde bulundurarak sadece tutuklamaya ilişkin süreç ile tutuklama gerekçeleri üzerinden yapmıştır."

"İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK MÜDAHALE YOK"

Kararda, şunlar kaydedildi:

"Egemen Harekat Planı"nın Taraf gazetesinde yapılan haberlerde yayımlanmadığı, anılan planın başvurucuya yönelik tutuklamaya konu suçlamanın temel dayanağını oluşturduğu anlaşılmaktadır. Başvurucu tarafından diğer iki gazeteci ile yapılan ve Taraf gazetesinde yayımlanan haberlerin esas konusunu oluşturan 'Balyoz' darbe planının ve bu planın parçaları olduğu ifade edilen diğer planların, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait bir belge olmadığı hususu Genelkurmay Başkanlığı tarafından soruşturma makamlarına bildirilmiştir. Öte yandan, başvurucunun Taraf gazetesinde yayımlanan haberlere ilişkin olarak, haber kaynağını açıklamaya zorlandığı ve kamu makamları tarafından haber kaynağını açıklamaması nedeniyle, bir yaptırıma maruz bırakıldığı söylenemez. Bu itibarla somut olayda başvurucunun tutuklanmasının, tutuklama kararı verilen eylemlerin, suçların niteliği, tutuklama nedenleri ve tutukluluk gerekçelerine göre başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerine yönelik bir müdahale oluşturmadığı sonucuna varılmıştır."

AYM, Baransu\'nun Bireysel Başvurusunun Reddetme Gerekçesini Yayımladı
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel AYM, Baransu'nun Bireysel Başvurusunun Reddetme Gerekçesini Yayımladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (2)

  • moz:
    muz cumhuriyetinde her şey bir kişiden çıkar.yüzyılda geldiğimiz nokta .ağam çok yaşa demesen olacağı budur.haksızlık görenler birleşmese bu gibi olaylar daha çok olur.yasama yürütme ,hukuk bir kişiye göre ayarlanmış gidiyor.veli küçük bu konuma gelmişse her şey normal görülmeli veya dik durup hesabını sormalı başka varyant ne yazıkki yok 2 0 Yanıtla
  • cemko:
    RTE bir siirden iceri girdi haksiz yere ama simdide kendisi haksiz yere cogu insanli iceri tiktiriyor, tam bir diktator. Ondan sonra ortalikta muslumanin diye gezip sarayinda iftarini acsin 0 1 Yanıtla
  • SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement