Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gerilimin tarafı ve kaynağı olmayacaklarını belirti ve gerilimin karşısında boyunlarını eğmeyecekleri mesajını verdi. İstanbul'da yaşanan sokak eylemlerinde muhalefeti eleştiren Başbakan Erdoğan, saldırıları milletin değerlerine yönelik saldırılar olarak değerlendirdi.
Başbakan Erdoğan partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında "Kömürün çilesini çeken biziz, alın terinin ne demek olduğunu bilen bizi, en zor işlerde ölümle burun buruna çalışan biziz. Başbakanınız kömür ocaklarına inmiş bir başbakandır. Benim bakanım, bakanlarım, gerek Çalışma Bakanım, gerekse Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanım, yine o kömür ocaklarına inen, kömür ocaklarında kardeşlerimizle yemek yiyen ekibiz biz. Bunlar sadece varsın demlensinler. Birkaç milletvekili gidiyor oturma eylemi yapıyor. Oturun, oturun, sizin hayatınız oturmayla geçiyor. Bizim hayatımız çalışmakla geçti" dedi.
Başbakan Erdoğan konuşmasında bazı köşe yazarlarını da eleştirisini sürdürdü.
-KÖŞE YAZARLARINI ELEŞTİRİSİNİ SÜRDÜRDÜ-
Erdoğan, "Şehit madencilerimize, AK Parti'nin mitingine katıldı. Onlara müstahaktır" diyen köşe yazarlarının insanlıktan nasibini almadığını ifade ederek, "Bunlarda ne insanlık var ne vicdan var, ama ona gazetesinin köşesinde, yazdıranda da ne vicdan var ne de insanlıktan nasibini almak var. Aynı şekilde başka bir köşe yazarı, güya bayan, oda "ne şehittir ne gaziniyazi' diyor. Güya kadın. Hani kadın hakları dernekleri, hani insan hakları dernekleri, bir başka yerde bir şey olduğu zaman ayağa kalkıyorsunuz, Burada niye ayağa kalkıp ta bunların yüzüne tükürmüyorsunuz. 301 şehidimizi bu hakaretleri yapanlar, bu ülkede 77 milyonun yüzüne tükürmesi gereken insanlardır. Bu iş o kadar ucuz değil. Bu 301 kardeşimin tüm ailelerini, bunlara dava açması lazım. Biz bunlarında takipçisi olacağız. Şuana kadar 50 kadar kardeşim dava açtı, bunların hepsinin dava açması lazım. Bu kardeşlerimize bu hakareti yapanlar, bütün varisler daha açmak suretiyle, bunları haddini bildirmesi lazım. Bir başkası, dün yazıyor, oda bir Bayan, "Bunlara yardım etmeyin" diyor. Şuna bak ya, sen kimsin? Sende vicdan yok, bir yerde kurulu tezguhın var demek ki, orada rahat rahat üflüyorsun, üfürüyorsun veya üfleniyorsun, ama kalkıp sıkılmadan, utanmadan Soma'ya yardım etmeyin diyorsun. AK Parti'ye oy verdiler başlarına musibet geldi diyor terbiyesiz. Hâkimi mutlak olan Allah'ın iradesini kendinde görecek kadar, aşağılık birisi. Sen kimsin! Böyle bir şey nasıl söylersin? Ama zihniyet bu, anlayışları bu. Bütün mesele kılavuzu karga olan, kargaya da hakaret etmeyelim" diye konuştu.
Bu ülkede gerilimin tarafı olmadıklarını belirten Başbakan Erdoğan konuşmasının şöyle sürdürdü:
-"HİÇBİR GERİLİMİN KAYNAĞI DEĞİLİZ"-
"Hiçbir gerilimin kaynağı değiliz. Şu anda medya yolu ile, sosyal medya yolu ile estirilen, ırkçılığın, ayrımcılığın, şiddet çağrılarının içinde asla değiliz. 301 işçimizin acısı taze iken sustuk, yürekler yanarken sustuk, şehitlerimiz üzerinden sokaklarda terör estirilirken sustuk, ama kimse kusura bakması şımarıklık karşısında, had bilmezlik karşısında, nefret suçları karşısında, dava fazla susacak değiliz. Soma'yı bahane edip, vuran, kıran, polise saldıran, yeni cinayetler işleyen kan tacirleri karşısında elbette susmayacağız. Dün yine bir olay oldu. Neymiş Berkin Elvan'ı anmak için, İstanbul'da törenler düzenleyeceklermiş. Bu ülkede biz her ölüm hadisesinde, bir tören mi düzenleyeceğiz? O zaman bütün işleri bırakıp bir tören yapalım. O yavruyu, o evladı aldatanlar ortada. Olayların yıl dönümü, bunu gerekçe gösterip orayı adeta terörize etiler, molotof kokteylleri ile maskeler ile her şey, havai fişeklerlerle, tüm bunlarla saldırdılar.
-"İSTANBUL'DA SOKAK EYLEMLERİ"-
Polis araçlarını yakıyorlar. Bütün bu araçların üzerine bu teröristler çıkarak, aracın camlarını kırmaya çalışıyorlar. Bütün bunlara karşı polis eli kolu bağlı mı duracak? Nasıl sabrediyorlar ben anlamıyorum. Ama hiçbir medya grubu hala, kalkıp ta burada yaralanan polislerin durumu ne olacak, geçenlerde bir kızımız, güneydoğuda bir polis aracının içinde yandı, halen yoğun bakımda yatıyor. Hiç gazetelerde haber duydunuz mu? Onu ananları hiç gördünüz mü? Biz terörize olmuş olanlarımı konuşalım. Ellerinde molotof ile polisine, cam çerçeve tüm esnafına saldıranlarımı konuşalım. Bu ülkenin ana muhalefet partisi bunları savunuyor, bunların yanında yer alıyor. Biz onların yanında yer alamayacağız. Biz gerçek manada mağdur halkımızın yanında yer alacağız. Dün de malum onların bir milletvekili var, yine gitmiş Okmeydanı Hastanesinde orayı nasıl terörize ederiz, onun çabası içinde, bir diğeri gidiyor İstanbul'dan Manisa'ya orayı terörize etmeye kalkıyor. Geçen yıl gezi olaylarında, Kızılay'da polise, küfür eden milletvekilleri gördük. Benim milletvekilim bir kere halkının adil ve dürüst şekilde temsil edecek."
-ALMANYA ZİYARETİ-
İşte bakın aynen bu mantık şu anda yarın Almanya'ya yapacağım ziyaret öncesi çok manidar şekilde. Oranın da terörize edilmesine gayret ediyorlar. Biz bunlara seyirci kalmayız. Bazıları da "Başbakan'ım Almanya'ya gitmeyin" diyorlar. Kusura bakmasınlar, biz oraya gideriz. Bize o aklı verenler, o aklı kendilerine saklasınlar. Eğer biz bu ülkede siyaset yapıyorsak, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı isek, benim orada 3 milyon vatandaşım varsa biz oraya gideriz. Yarın gideceğiz. 15 bin kişilik o kapalı spor salonunda halkımızla bütünleşeceğiz. Orada eğlence olmayacak sadece düşünceler yansıyacak. Soma'nın gündemde olduğu bir zamanda zaten eğlence olmayacağı için Diyanet'ten de alınacak destekle hatimler indirilecek. Konuşmalarımız yapıp akşam döneceğiz."
-"SALDIRILAR MİLLETİN DEĞERLERİNE YÖNELİK YAPILAN SALDIRILARDIR"-
Güçlenen Türkiye'den güçlenen ekonomiden rahatsızlık duyanların içerdeki maşalarını devreye aldıklarını gördüklerini dile getiren Erdoğan, "Çözüm sürecinin, milli kardeşlik projesinin, kandan beslenenleri rahatsız ettiğini söylüyoruz. İşte Mısır'da olanları örnek gösteriyoruz, Ukrayna'da olanları örnek gösteriyoruz. Bütün bunlar göz önündenken, İçeride ve dışarıda maşalar tarafından, taşeronlar tarafında, çeşitli bahanelerle saldırılar diri tutulmaya çalışılıyor. Bu saldırıların şahsıma yönelik olduğunu düşünenler varsa yanılgı içerisindeler. Bütün bu saldırılar artık tartışmasız şekilde bu millete ve değerlerine yönelik saldırılardır. Sokak eylemlerinden HDP'ye, CHP'ye, MHP'ye ekmek çıkmaz. Biz çeşitli bahanelerin arkasına sığınılıp yapılan saldırılara karşı dimdik durmaya devam edeceğiz. Biz gerilimin tarafı olmayacak, gerilimin kaynağı hiç olmayacağız. Biz her zaman hukukun üstünlüğünü savunduk. Bugünde savunuyoruz. Meclis'e inandık" ifadelerini kullandı.
-"KILIÇDAROĞLU DÜRÜST DEĞİL"-
Erdoğan şöyle dedi:
"Kılıçdaroğlu'nun arkasından konuşmadım. Dün yüzüne de söyledim. "Anayasa değişikliği deniliyor' taraf burada dedim. Dürüstseniz, samimiyseniz, 47 madde ortadayken biz bunu çıkarmaya hazırız. Arkadaşlarımızı gönderdik. Gelin yapalım. Beyefendi yine manevra yaptı. 4 parti imza atmış ama ikimizin oyları buna yetiyor çıkaralım. Çıktı yine her zamanki gibi dürüst konuşmadı. Farklı konuştu. Bizim sözümüz var. O maddelere 4 parti imzasını koyduktan sonra mesele bitmiştir. Hayır, dürüst değil.
-CUMHURBAŞKANLIĞI TARTIŞMALARI-
Sivil cumhurbaşkanından bahsetti, ona da kılıf uydurdu. Neymiş arkadaşları gelmişler bir orgenerali, Genel Kurmay Başkanlarından birini aday gösterelim demişler, o da demiş ki yok sivil olacak. Dürüst konuş be. Siz zaten bunlara alışmışsınız. Gazi Mustafa Kemal onu kenara koyalım. Partinin vazgeçilmezi diye söylenen İsmet İnönü apoletliydi. Siz o İsmet İnönü'yü bu ülkede cumhurbaşkanı yaptınız. Bu ülkede apoletliler vardı. 12 Eylülde, bunu da gördük. Üzülme Kılıçdaroğlu çalış senin de olur. Halkı kucakla, halkın karşısında mütevazi ve dürüst ol. Halk dürüst siyasetçiyi sever. Sen de böyle ol. Kimsenin arkasından yalan yanlış konuşma, iftira atma. Sen bunları yapmadığın zaman sana prim yok.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için artık önümüzde sadece 2.5 ay gibi kısa bir zaman var. Çok yoğun bir şekilde, her kesimle, her kademede istişarelerimiz yaptık, yapıyoruz, yapacağız, Kamuoyunun nabzını tutan araştırmaları tamamladık. Son değerlendirmeleri yapacak ve inşallah kısa süre zarfında da kararımızı, vereceğiz. Her fırsatta ifade ettiğim gibi alacağımız karar her ne olursa olsun, Türkiye için, geleceğimiz için, inşallah, en isabetli karar olacak. Bir kaosa bir belirsizliğe mahal vermeden, Çünkü bu cumhurbaşkanlığı seçiminde 2015 seçimlerinin işaret fişeğidir. Bu seçim önemli! Burada sadece Cumhurbaşkanı seçmeyeceğiz. Aynı zamanda 2015'in işaret fişeğini ateşleyeceğiz. Türkiye'yi daha da güçlendirecek bir karar alacağız. Onlar çatıyla uğraşıp dursunlar. Bu çatı zaten 30 Martta uçtu gitti. CHP ve MHP tabanı ile diğer partilerin tabanları hiç kaygılanmasınlar, AK Parti tespit edeceği aday 77 milyonu kucaklayan bir aday ve Cumhurbaşkanı olacaktı"
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan(2/son): Gerilimin Tarafı Olmayacağız - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?