Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli Partisi'nin grup toplantısında konuştu. Baheçeli, "BDP'li milletvekillerinin, AKP müsamahası ve toleransıyla içine girdikleri ilişkiler ağı, verdikleri pozlar her anlamda utanç vesikasıdır. İnanıyorum ki, her millet evladı, 1 Mart tarihinde bölücü siyasetin uzantısı BDP'li milletvekillerinin, PKK terör örgütünün Kandil inindeki görüntülerini lanetlemiş ve nefretle karşılamıştır.Bir masa etrafında toplanarak PKK paçavralarının ve İmralı canisi posterinin altında görüntü verilmesi neresinden bakarsak bakalım rezalettir, ihanettir ve Türk milletine meydan okumadır. Bu manzaranın, geçtiğimiz yıl Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde BDP'li 9 milletvekiliyle bir grup PKK militanın sarmaş dolaş görüntüsünden hiçbir farkı olmadığı, hatta daha da kötüsü olduğu su götürmez bir gerçektir. BDP'liler Hakkari'deki kucaklaşmalarını daha ileriye taşımışlar, bu kez de AKP müşahitliği altında özlemlerini Kandil'de gidermişlerdir" diye konuştu.
ALMANYA'DAKİ YANGIN FACİASI Bahçeli, "Geçtiğimiz hafta Pazar günü, Almanya'da meydana gelen bir yangın ve sonucunda ortaya çıkan felaket tablosu hepimizin içini burkmuş ve hepimizi müteessir kılmıştır. Afyonkarahisar'dan çıkıp iş ve geçim arayışıyla Almanya'ya kadar giden bir Türk ailesinin umutları, özlemleri ve hayalleri maalesef yarıda kalmıştır. Almanya'da belirli aralıklarla meydana gelen yangınlar ve bunun neticesinde hayatlarını kaybeden Türklerin varlığı herkesin bildiği gerçekler arasındadır. İşin dikkat çekici ve düşündürücü yanı, Almanya'da çıkan yangınların nedense hep Türkleri bulması ve Türklerin oturduğu evlerin yanmasıdır. Özellikle Almanya'nın sicili bu anlamda iç acıcı olmayıp, gurbetçilerimizin yaşadığı dramlar, maruz kaldıkları acılar, uğradıkları suikastlar tümüyle bilinmektedir. Bu ülkedeki ırkçı dehşetin, Neo-Nazi şiddetinin ve zenofobi hastalığının kardeşlerimizi nasıl hedefine aldığı farklı hadiselerden çıkardığımız tecrübelerle sabittir. Alman yetkili makamlarının, arızalı bir sobadan çıktığıyla ilgili kamuoyuna açıkladıkları görüşleri, bize göre peşin yargının, acele hükmün bir eseridir. Parti olarak isteğimiz ve beklentimiz, AKP hükümetinin imkan ve kaynaklarını kullanarak bu yangının peşini bırakmaması, soru işaretlerinin giderilmesi için elinden geleni çabayı göstermesidir" dedi.
İSTİKLAL MARŞININ KABUL EDİLİŞİNİN 92'NCİ YILDÖNÜMÜ
Bahçeli, "Merhum Akif, Türk milletinin ruhuna, benliğine ve gönlüne hitap ederek, üzeri küllenmiş iddiaları, geriye düşmüş hedefleri, bastırılmış milli arzuları alevlendirmiş ve kendisine has üslup marifetiyle harekete geçirmiştir. Asırlarca elde ettiğimiz başarılara hem sebep hem de kaynak olan millet olma ve millet halinde yaşama ülkümüz İstiklal Marşımızın temel motifi olarak oldukça belirleyici olmuştur. İstiklal Marşımız milliyetçiliğin, Türk milletine duyulan derin sevgi ve bağılığın sonucunda hayat bulmuş, esas anlamına kavuşmuştur. Tereddütsüz diyebilirim ki, milliyetçiliği ayaklar altına alan siyasi zihniyet ne merhum şairimizi ne de istiklalimizin manzum seslenişini gerçek anlamda kavrayamayacak ölçüde milli köklerimize yabancılaşmış ve uzaklara düşmüştür. İstiklal Marşı'nda millet vardır, Türklük vardır, milliyetçilik her satırındadır. İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 92'nci yıldönümünde merhum vatan şairimizi şükran hislerimle anıyor, kendisine Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Dileğim odur ki, Yüce Allah bir daha bu aziz millete İstiklal Marşı yazdırmasın, bir daha kara ve karanlık günler yaşatmasın ve bir daha da bağımsızlığını tehlikeye düşürmesin" diye konuştu.
"TÜRKİYE DÖRT BİR KOLDAN KUŞATILMIŞ, HER TARAFINDAN SARILMIŞTIR"
"Milletçe karşı karşıya kaldığımız bugünkü tehlikeler anormal boyutlara ulaşmış durumdadır" diyen Bahçeli, şunları söyledi: "İtinayla, dikkatle, titiz bir perspektifle takip ediyoruz ki, millet ve devlet olarak yakın tarihin en ağır bunalım ve karanlık döneminden geçmekteyiz. Türkiye'nin varlığı, Türk milletinin birliği ve hayat hakları vahim şekilde tırpanlanmakta, acı verici biçimde hırpalanmaktadır. Çıkış merkezi ve yayılma güzergahı malum nifak bulutu ülkemizin üzerini örtmüş, milli birliğimizi sıkıntıya sokmuştur. AKP yönetimi istilacı ve işgalci unsurları aratmayacak derecede zulmün ve milli değer karşıtlığının ismi olmuş, aynı zamanda her melanete kucak açmıştır. Türkiye AKP'yle birlikte dününden, dirliğinden, dileklerinden ve direncinden hızla kopmaya başlamıştır. Ülkemizin bugünkü durumu maalesef çok ciddidir, gelişmeler kaygı vericidir ve ortaya çıkan ilişkiler felaket habercisidir. Abartısız söylemek isterim ki, Türkiye dört bir koldan kuşatılmış, her tarafından sarılmıştır. Nerede duracağı, nasıl biteceği, hangi kayıplarla dineceği kabaca belli olan yıkım ve çöküş süreci her tarafı kaplamış, her yere sıçramıştır. Medya tarafsızlığını yitirdiğinden, iktidarın borazanı haline gelerek milletimizi bölme kampanyasına destek çıkmaktadır. İş dünyası yalnızca karını, elde edeceği kazancını hesap ederek iktidarla ters düşmemek adına her mihnete kucak açmakta, her kepazeliğe onay vermektedir. Önemli sayıdaki sivil toplum kuruluşları iktidarın taciz ve gözdağlarıyla kafaları bulandırmak, akılları karıştırmak ve milli duyarlılıkları saptırmak amacıyla var gücüyle inisiyatif almaktadır."
"DEVLET YAPIMIZ SALDIRILARA AÇIK HALE GETİRİLMİŞ, GÜVENLİĞİMİZ ZEDELENMİŞTİR"
Bahçeli, "Milletimiz feryat etmekte ve şikayetler gün geçtikçe artış göstermektedir. Bugün Türkiye; kanlı terörün itibar kazandığı, militanlarının meşru siyasi aktör mertebesine çıkarılmak için uğraşıldığı ve bölücülüğün hükümet eliyle yaygınlaştırıldığı, milli birliğimizin ve üniter devlet yapımızın imhasını amaçlayan hain senaryoların, terör dayatmalarının her gün bir yenisinin servis edildiği, çözüm diyerek çözülmenin, barış diyerek bitişin ısrarla hükümetin başını çektiği bölünme heveslisi ittifak tarafından seslendirildiği ve ileriye taşındığı, etnikçi, kavmiyetçi ve ilkel bir mantık garabetiyle milleti küçültmeye, milli değerlerimizi ufalamaya son sürat devam eden mihrakların durmak bilmeyen yıkıcı adımlarının yaşandığı sahipsiz ve korumasız bir ülke haline dönüştürülmüştür. AKP hükümetinin baştan savma ve yalnızca kardeşliğimizi zedelemeye yol açan politikalarıyla; milli değerlerimiz aşınmış, milli kimliğimiz linç edilmiştir. Milli birliğimiz yaralanmış, birlikte yaşama idealimiz zayıflatılmıştır. Tarihi gerçeklerimiz çarpıtılmış, geçmişimiz suçlanmıştır. Dilimiz sahipsiz bırakılmış, maneviyatımız istismar malzemesi yapılmıştır. Üniter devlet yapımız saldırılara açık hale getirilmiş, güvenliğimiz zedelenmiştir. Bölücülük kutsanmış, bölücü talepler karşılanmış ve bölücü terör aşama aşama amaçlarına ulaşma kulvarına sokulmuştur. Terör suçluları hak arayan masumlar, terör örgütü devlete denk bir aktör haline getirilmiştir. Gelişmelerden anlaşılmaktadır ki, insan öldürmekle pozisyonlarını sağlamlaştıran, yakıp yıkmakla pazarlık güçlerini artıran caniler AKP'ye yön vermekte ve siyasi kararlarını rehin almaktadır" dedi.
"BAŞBAKAN ERDOĞAN ANALARDAN DESTEK İSTEMEKTE, HAYIR DUA BEKLEMEKTEDİR"
"AKP zihniyeti, İmralı canisi ve örgütüyle kurduğu ilişki ve diyaloglarına süreç kılıfı giydirmiş, çözüm elbisesi dikmiştir" diyen Bahçeli şunları söyledi: "Türk milletinin yanlışa rıza göstermesi, bölünmeye sessiz kalması, teröristbaşıyla yapılan pazarlıkları makul karşılaması için yoğun ve olağanüstü bir gayret bizzat Başbakan tarafından sergilenmektedir. Başbakan Erdoğan analardan destek istemekte, hayır dua beklemektedir. Ne büyük bir çelişkidir ki, 'Siz isterseniz olur' diyerek sanki analar istemiyormuş gibi bir algı ve imaj oluşturmanın arayışına ve istismarına yönelmiştir. Başbakan'ın, kötülüğün, günahın, fitnenin ve bozgunculuğun meşrulaşması adına dua talebinde bulunması münafıkça bir tavır olarak görülmeli, böyle bilinmelidir. Acaba, Başbakan İmralı canisi lehine dua istediğinin farkında mıdır? PKK'nın taleplerine destek toplama çabasına girerek riya ve yalana battığının bilincinde midir? Başbakan Erdoğan ve hükümeti BDP'yle birlikte işbirliği halinde Kandil ve İmralı'ya köprü vazifesi görürken, milletimizin şahit olduğu manzaralar milli vicdanları infiale sürüklemiştir."
"NERESİNDEN BAKARSAK BAKALIM REZALETTİR, İHANETTİR"
Bahçeli, "İmralı canisinden, kanlı mürekkeple yazılan mektupları alarak Kandil ve Avrupa'nın yolunu tutan BDP'li milletvekillerinin, AKP müsamahası ve toleransıyla içine girdikleri ilişkiler ağı, verdikleri pozlar her anlamda utanç vesikasıdır.İnanıyorum ki, her millet evladı, 1 Mart tarihinde bölücü siyasetin uzantısı BDP'li milletvekillerinin, PKK terör örgütünün Kandil inindeki görüntülerini lanetlemiş ve nefretle karşılamıştır.Bir masa etrafında toplanarak PKK paçavralarının ve İmralı canisi posterinin altında görüntü verilmesi neresinden bakarsak bakalım rezalettir, ihanettir ve Türk milletine meydan okumadır.
Kandil'deki terör elebaşısı Karayılan, kurulan bir masanın baş köşesine tünemiş ve TBMM üyesi olarak her imkanı kullanan sözde milletvekili suretleri de terbiye edilecek bir çocuk edasıyla süklüm püklüm kendilerine ayrılan yerlere çökmüşlerdir. Bu manzaranın, geçtiğimiz yılın 18 Ağustos günü, Hakkari'nin Şemdinli ilçesine 15 kilometre uzaklıktaki Güzelyaka Mezrasında, BDP'li 9 milletvekiliyle bir grup PKK militanın sarmaş dolaş görüntüsünden hiçbir farkı olmadığı, hatta daha da kötüsü olduğu su götürmez bir gerçektir. BDP'liler Hakkari'deki kucaklaşmalarını daha ileriye taşımışlar, bu kez de AKP müşahitliği altında özlemlerini Kandil'de gidermişlerdir. Hakkari'deki görüntülere köpüren Başbakan nedense Kandil'deki fotoğraflara ses çıkarmamış, herhangi bir eleştiri getirmemiştir. Oysaki Başbakan'ın geçtiğimiz yılki ihanet buluşmasından sonra BDP'lilere yönelik olarak çok sert beyanatlar verdiği hepimizin hatırındadır"diye konuştu.
"PKK TERÖR ÖRGÜTÜ İKTİDARI TÜMÜYLE AVUCUNUN İÇİNE ALACAKTIR"
PKK'nın direkt olarak sanal çözüm sürecine girebilmesi için AKP üzerinde yoğun kulis faaliyetinin yürütülmesinin sürpriz sayılmayacağını ifade eden Bahçeli, " Görüşmelerle iyice olgunlaşan ve alıp verme üzerine yaslanan doğrudan müzakereler bir engel çıkmazsa ivme alacak, parlamento içerisinden heyetler oluşturulması AKP zihniyetinin bastırmasıyla gerçekleşebilecektir. Yürütülen pazarlıkların bir ucunda teröristbaşı bulunurken, diğer ucunda heyecanla yerini sağlamlaştıran Başbakan Erdoğan Türkiye ve Türk milletini bölünmenin ve paylaşmanın karanlık labirentine çekecektir. Bize göre tam bir çöküş ve çözülüş olan süreç içinde, yabancı ülkelerin, bölgesel unsurların etkin ve yönlendirici bir pozisyonla müdahil olacakları göz önüne alındığında, Türkiye'nin çok bilinmeyenli bir kördüğümün içine kıstırılacağı şimdiden görülmelidir. Bu şartlar altında PKK'nın silah bırakması, Başbakan'ın deyimiyle silahlarını gömmesi imkansızdır. AKP bu gidişle ateşkese razı olacak ve PKK terör örgütü iktidarı tümüyle avucunun içine alacaktır. Bugünkü müsait ortam içinde, BDP'liler çıldırmış gibi konuşmakta, yağma mala konmuş sıkılmaz, utanmaz ve arlanmaz güruh gibi hareket etmeyi mubah saymaktadır" dedi.
"MHP HER ŞEYİ İZLEMEKTE, GEREKLİ TÜM NOTLARINI ALMAKTA"
"Siyasi tarihimizin her devresi böylesi zavallılarla, böylesi karakter fukaralarıyla doludur" diyen Bahçeli, şunları söyledi: "Bu söylediklerim Başbakan Erdoğan açısından iki defa daha doğru, iki defa daha geçerlidir. Başbakan Erdoğan talkını ele verirken, salkımı da kendi yutmaktadır. Gerçekleri çarpıtan, yolundan dönen, sürekli kıvıran, doğrularla yollarını ayıran, tutarsızlıkta bocalayan ve her adımı fiyaskoya dönen siyaset ahlaksızlığı, Türkiye'nin halihazırda başına musibet olarak çökmüştür. Anlaşılan Başbakan hem kendisinden hem de gerçeklerden kaçacak kadar iradesini çarçur etmiş ve bunu da başkalarının eline bedelsiz devretmiştir. Türkiye fosilleşmiş bir siyasetçinin, cılkı çıkmış yalan abidesinin, foyası dökülmüş aldatma markasının üzülerek söylemeliyim ki pençesinde can çekişen bir duruma gerilemiştir. Kendisinin ve partisinin eridiğini, sahtekarlıkla hatları çizilen ısmarlama AKP mizanseninin çöktüğünü gören Başbakan'ın ayağı dolaşmakta ve her seferinde tenakuz çamuruna düşmesi kaçınılmaz olmaktadır. Başbakan'ın inşa ettiği siyasi mimari çürümüş, popülizmden nemalanan siyaset üslubu dibe inmiştir. Buradan şimdilik çıkış yoktur ve kalmamıştır. Tüm yollar tıkanmış, tüm geçitler yalan ve palavraya batan Başbakan'a kapanmıştır. Biliniz ki, kendisi için buradan çıkış yalnızca Yüce Divan vasıtasıyla olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi her şeyi izlemekte, gerekli tüm notlarını almakta ve Türk milleti adına yapılan yanlış ve hainliklerin faturasını muhataplarının önüne bir bir koymak için sabırsızlanmaktadır."
"BÜYÜK TÜRK MİLLETİ BUNU ESEF VE ÖFKEYLE KARŞILAMAKTADIR"
Bahçeli, "AKP hükümetinin bölücülere kol kanat geren muameleleri sayesinde militanlarla kaçırılan görevlilerimiz zımnen eşit bir konuma getirilmiştir. Bu düpedüz haysiyet kırıcıdır, millet vicdanının sakatlanmasıdır ve devlet adabının yerlere çalınmasıdır. İnanmışlıkla ifade etmek isterim ki, Türk devleti teröristin insafına terk edilmez, bırakılmaz, bırakılamaz. Türkiye Cumhuriyeti öyle bir devlettir ki, Türk milleti öyle bir kudrettir ki, PKK'nın elinde tuttuğu vatan evlatları her nerede ise aranır, bulunur ve hainlerin de ciğeri sökülür. Önemli olan bunu gösterecek siyasi iradeye, siyasi kararlılığa ve siyasi cesarete sahip olmaktır. AKP'de ise bu yoktur ve hiç olmamıştır. Başbakan Erdoğan, Milliyetçi Hareket'e söylediği ağır sözlerin yüzde birini PKK ve İmralı canisine şu ana kadar sarfetmemiştir. Büyük Türk milleti bunu esef ve öfkeyle karşılamaktadır. Türkiye'nin bu iflas etmiş siyaset figüründen kurtulması, taptaze bir başlangıç yapması lazımdır. Unutulmasın ki, Türk milleti AKP'nin bölücü emellerine bırakılmayacak, milli irade kabararak ve kabından taşarak bu siyasi zihniyeti Allah'ın izniyle silip süpürecektir" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › 'BDP'liler Daha İleriye Taşımışlar' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?