Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnsan haklarından bahseden Avrupa'da ne kadar Suriyeli var? Kapılar kapalı. 130 bin. Paraysa paranız var, zenginlikse zenginsiniz. Niçin bombalar altındaki bu Suriyelilere siz de kapınızı açmıyorsunuz? Neden? Nerede insan hakları" dedi.
Erdoğan, Cibuti Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, bölgeye huzur ve istikrar gelmesi için her türlü katkıyı yapmaya çalıştığını belirterek, Cibuti ve Türkiye'nin tarihinin, bir "sevgi medeniyeti" tarihi olduğunu söyledi.
"Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl" sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülkeyi bu noktanın bağladığını ve muhabbetin derinliğinde bu anlayışın yattığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizler, hepimiz, ortak bir sevgi medeniyetinin mensuplarıyız. Bizim ortak medeniyetimiz, bencilliği yani enaniyeti, kibri, gururu şiddetle reddeder. Bizim medeniyetimizde tevazu var, mütevazi olmak var. Gurur, kibir yok. Bize bu yakışmaz. Bizim ortak medeniyetimiz, başkasının sırtına basarak yükselmeyi, başkasının yoksulluğuna rağmen zenginleşmeyi, başkasının felaketine rağmen refahı elinin tersiyle iter.
Kardeşi açken tok yatan, bizden değildir. Bizler, bir elin parmakları gibi birbirine kenetlenmiş kardeşleriz. Bizim işte bu hassasiyetlerimiz, tarihimizden devraldığımız bu mirasımız, insani ilişkilerimizde olduğu kadar, uluslararası ilişkilerimizde de belirleyici bir faktördür. Biz, 'Kudüs'ten, Gazze'den, Filistin'den bize ne' diyemeyiz. Somali'nin yoksulluğu, Myanmar'daki kardeşlerimizin hüznü, Suriye'de soğuktan, açlıktan ölen çocukların dramı karşısında biz, elimiz kolumuz bağlı kalamayız. Şam'da, Bağdat'ta, Kabil'de masum insanlar, çocuklar, kadınlar, nineler öldürülürken biz, sessiz, tepkisiz kalamayız. Allah'ın izniyle, duyarlılıklarımızı en güçlü şekilde muhafaza etmeye devam edeceğiz. Bölgesel ve küresel meselelere, medeniyetimizin bize vazife olarak yüklediği sevgi mührünü vurmaya devam edeceğiz.
Elimizdeki imkanları ve birikimleri kullanarak, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Afrika'nın güçlü ve güvenilir bir ortağı olmayı sürdüreceğiz. Afrika'nın, tarihi ve coğrafi birlikteliğimize uygun şekilde, Türkiye'de daha görünür olmasını, daha fazla varlık göstermesini teşvik edeceğiz."
-"Biz dertliyiz, onlar değil"
Suriye'den Türkiye'ye 1,7 milyon Suriyelinin sığındığını, bu rakamın 900 bin olan Cibuti'nin nüfusunun iki katı anlamına geldiğini söyleyen Erdoğan, Lübnan ve Ürdün'de de sığınmacılar olduğunu bildirdi. Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Peki insan haklarından bahseden Avrupa'da ne kadar Suriyeli var? Kapılar kapalı. 130 bin. Paraysa paranız var, zenginlikse zenginsiniz. Niçin bombalar altındaki bu Suriyelilere siz de kapınızı açmıyorsunuz? Neden? Nerede insan hakları? Nerede İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi? Sadece bizi ziyarete geldikleri zaman, 'Sizi tebrik ediyoruz, 1 milyon 700 bin insanı çok güzel bakıyorsunuz' diyorlar. Tablo bu. Mesele şu, biz dertliyiz, onlar dertli değil. Biz 'Zulme rıza zulümdür' diyenlerdeniz. Biz, mazlumların yanında olmayı, insani, vicdani ve İslami bir görev olarak telakki ettik, onu gereğini yerine getiriyoruz, getirmeye de devam edeceğiz."
Suriyeliler için 5,5 milyar dolar harcama yapıldığına, dünya ülkelerinden gelen yardımın ise 250 milyon dolar olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nerede BM? Olsa da olmasa da biz elimizden geleni yapacağız" dedi. Türkiye'nin, 12 yıl önce donörler toplantısında yaptığı 45 milyon dolarlık yardımın bugün 4,5 milyar dolara yükseldiğine işaret eden Erdoğan, "Veren el, alan elden hayırlıdır" ifadesini kullandı.
-"G-20'nin Afrika ülkeleriyle ortaklığı için projeler üzerinde çalışıyoruz"
Azmin ve çalışmanın elinden hiçbir şeyin kurtulmadığını söyleyen Erdoğan, 12 yılda Türkiye'nin ekonomik verilerindeki değişimi anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, G-20 dönem başkanlığını yürüttüğünü anımsatarak, G-20 ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki ilişkiyi güçlendirmenin öncelikli hedef olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Başta Afrika ülkeleri olmak üzere, gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı sıkıntılar küresel bir yaklaşımı ve küresel ölçekte çözüm önerileri geliştirilmesini zaruri kılıyor. Bu kapsamda, G-20'nin, Afrika ülkeleriyle kalkınma alanında ve diğer konularda daha yakın ve etkili bir diyalog içinde olması gerektiğine inanıyoruz. G-20'nin Afrika ülkeleriyle ortak çalışmalar yapması için bazı projeler üzerinde çalışıyoruz. Dönem başkanlığımız sırasında, Afrika ülkelerinin de katılımıyla, G-20 ile gelişmekte olan ülkeleri bir araya getirecek bir toplantı düzenlemeyi planlıyoruz. Bu toplantının, 2015 yılının BM'ce 'Kalkınma Yılı' olarak belirlenmesi sebebiyle, söz konusu çalışmalara da katkıda bulunacağını düşünüyoruz.
Afrika ülkelerinin kendi iradeleriyle hazırladıkları 'Gündem 2063'te, Afrika'nın küresel planda etkin bir aktör halini alması yönünde ortaya konan hedefleri paylaşıyoruz. Bu hedeflerin Türkiye'nin G-20 Dönem Başkanlığı öncelikleriyle örtüştüğünü de vurgulamak isterim. Dayanışma içinde olduğumuz sürece, tarihten bugüne kadar gelen kardeşliğimizi muhafaza ettiğimiz sürece, hiçbir bölgesel mesele huzur ve istikrarımız önünde engel teşkil etmeyecektir."
-"Sivil toplulukların kıyımına, terörizme karşı sesinizi yükseltiyorsunuz"
Cibuti Meclisi Birinci Vekili Muhammed Ali Humedi de konuşmasında, iki ülke arasındaki yakınlığın tarihi temeller üzerine oturtulduğunu, kültür ve inanç ilişkilerinin siyasi çerçevede geliştiğini söyleyerek, coğrafi mesafeye rağmen ortak değerlerin paylaşıldığını belirtti.
Kanuni Sultan Süleyman ve Fatih Sultan Mehmet'in zaferlerinin, Müslüman toplulukların ortak bilincinde köklendiğini ve hatırlandığını dile getiren Humedi, Erdoğan'a da "Siz de büyük bir gücün temsilcisi olarak uluslararası toplulukta sesimizi duyurabiliyorsunuz" diye seslendi.
Humedi, çatışmaların birbirinin içine geçtiğine, bu dönemde özellikle Filistin'de yaşananlar konusunda Türkiye'nin akilane ve dengeli bir politika yürüttüğünü ifade ederek, "Siyonistlerin işgalini açıkça, cesaretle karşınıza alabiliyorsunuz ve sivil toplulukların kıyımına, terörizme karşı sesinizi yükseltiyorsunuz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, büyük bir cumhuriyetin temsilcisi olduğuna dikkati çeken Humedi, "Bu cumhuriyet, deneyimleriyle ayakta. Aynı zamanda büyük kurumsal reformların gerçekleştirilmesiyle modern Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk'ün tarihi katkılarıyla Müslüman halklar için büyük bir örnek teşkil etmektedir. Yeni Türkiye döneminin başlamasıyla ülkeniz, batıya yönelik ideolojilerle beraber cumhuriyetin ve demokrasinin aslında dinle ve İslam ile uyumlu olduğunun en güzel kanıtıdır" değerlendirmesini yaptı.
Humedi, Türkiye'nin Afrika'ya açılımından duyulan memnuniyeti dile getirerek, Türkiye'nin Afrika'nın stratejik ortağı olduğunu, bunun da Cibuti'de hissedildiğini söyledi. Humedi, Somali'nin içinde bulunduğu durumdan çıkması için Türkiye'nin gösterdiği çaba için de teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Meclis'ten ayrılırken Cibuti'de bulunan Türk işçilerle fotoğraf çektirdi.
- Ankara
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan Cibuti'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?