Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesine ilişkin, "Ne Rusya'ya ne de başka herhangi bir ülkeye karşı doğrudan askeri müdahalemiz söz konusu değildir. Herkesten egemenlik haklarımızı bir defa gözetmesi ve bu haklarımıza hassasiyet göstermesini bekliyoruz. Aynı ihlal bugün yapılsa, Türkiye yine aynı karşılığı vermek durumundadır. Bu konuda ihlale maruz kalan değil, ihlali yapan ülkenin kendisini sorgulaması, hadisenin tekerrürünü önlemek için tedbirlerini alması lazımdır" dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "Muhtarlar Toplantısı"nda Trabzon, Tokat, Samsun, Mersin, Erzurum, Malatya, İzmir, Gaziantep, Edirne ve Diyarbakır'dan gelen muhtarlara hitap etti.
Erdoğan, DAEŞ ile mücadele gerekçesiyle başlatılan, ancak sadece muhalifleri hedef alan saldırılara karşı itirazlarının devam ettiğini bildirdi.
Müttefik ülkelerle, Cerablus'tan batıya doğru Suriye sınırları boyunca, insani güvenlik bölgesi oluşturma kararlılıklarının sürdüğünü belirten Erdoğan, çabalarının, Suriye sınırlarını, DAEŞ'ten ve diğer terör örgütlerinden arındırmaya yönelik olduğunu ifade etti.
Esed rejimine karşı mücadele eden muhalif unsurların desteklenmesinin, uluslararası meşruiyete haiz bir çaba olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Esed rejimi ve terör örgütlerinin desteklenmesi ise tamamen ilgili ülkenin kendi kararıdır. Uluslararası meşruiyete sahip değildir. Buradan bir kez daha ifade ediyorum; biz Bayırbucak Türkmenleriyle Esed rejimine karşı mücadele eden ılımlı muhalifleri, ılımlı muhalif grupları destekliyoruz, destekleyeceğiz. Çünkü bunlar mazlumdur, mağdurdur. Oradaki toprakların bunlar sahipleridir. Akrabayız ve onlar bizim soydaşlarımızdır.
Ne Rusya'ya ne de başka herhangi bir ülkeye karşı doğrudan askeri müdahalemiz söz konusu değildir. Herkesten egemenlik haklarımızı bir defa gözetmesi ve bu haklarımıza hassasiyet göstermesini bekliyoruz. Tüm dünyanın, bizim haklı olduğumuzu kabul ettiği bir hadisenin, siyasi ve ekonomik ilişkilerimizi kapsayacak şekilde genişletilmesini de doğru bulmuyoruz. Aynı ihlal bugün yapılsa, Türkiye yine aynı karşılığı vermek durumundadır. Bu konuda ihlale maruz kalan değil, ihlali yapan ülkenin kendisini sorgulaması, hadisenin tekerrürünü önlemek için tedbirlerini alması lazımdır."
Türkiye'nin 1 Kasım'da tarihi önemde bir seçim yaşadığını, 7 Haziran seçimlerinin ardından ortaya çıkan, Türkiye'nin istikrar ve güven ortamını tehdit eden manzaranın tamamen değiştiğine işaret eden Erdoğan, "Şöyle bir açıklama yapılabilir mi? Bu ülkede 'idarenin, idarecilerin, Türkiye'yi İslamlaştırma gayreti var' diye bir açıklama yapılabilir mi? Demek ki ben, hükümet, bizler, 'Türkiye'yi İslamlaştırma gayreti' içerisindeyiz. ya Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman, bunu nasıl söylersin? Böyle bir ifade nasıl kullanılır? Ben kalkıp da Rusya için, 'Rusya'yı yönetim Hristiyanlaştırma gayreti içerisinde' diyebilir miyim? Orada da 30 milyon Müslüman var" diye konuştu.
"Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman"
"Tayyip Erdoğan Müslümandır. Yüzde 99'u bu ülkenin Müslüman. O zaman ben neyin gayreti içerisinde olacağım ki?" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz sadece dinimizin gereğini yapmaya gayret ediyoruz, yaptığımız iş budur. Ama tespite, şu yanlışa bakın. Bizim büyükelçiliğimizin taşlanması, camların, çerçevelerin indirilmesi doğru bir yaklaşım mı? Biz bugüne kadar bu tür şeylerde her zaman bu tür eylemlere giren aşırı uçlara, fanatiklere hep emniyet teşkilatımızla karşı durmuşuzdur, hep engellemişizdir. Bunlar önemli mi? Biz bunları çok da önemsemiyoruz ama biz stratejik ortağız. ve biz şu ana kadar getirdiğimiz süreci bu noktada bazı tehditlerle, 'ortak projeler durdurulabilir, aramızdaki şu andaki bazı münasebetler kaldırılabilir...' ya bu yaklaşımlar siyasilere yakışıyor mu? Bunlar olacak şeyler mi?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "nerede hata yapıldığı" konusunda, siyasilerin, askerlerin konuşması, ondan sonra bu hataların karşılıklı olarak giderilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Buna bakmamız lazım. Eğer buna bakmayıp da bu şekilde duygusal açıklamalar yapacak olursak, bunlar doğru olmaz. Daha biz şurada, G20'de, Antalya'da gayet güzel oturmuşuz, heyetler arası görüşmeler yapmışız, başa baş görüşmeler yapmışız. Suriye olayını daha önce de defaatle aramızda görüşmüşüz ama ardından böyle bir şeyin olması bizleri üzmüştür" dedi.
"7 Haziran sonuçları herkesi tedirgin etmiştir"
Meclisin toplandığı 17 Kasım Salı günü, hiç vakit kaybetmeksizin AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na hükümeti kurma görevi verdiğini hatırlatan Erdoğan, 24 Kasım Salı günü de Davutoğlu'nun, kendisine sunduğu Bakanlar Kurulu listesini onaylayarak, fiilen hükümet çalışmalarının başlatıldığını söyledi.
Başbakan Davutoğlu'nun, hükümet programını dün Meclise sunduğuna değinen Erdoğan, cumartesi günü Mecliste hükümet programının görüşmelerinin yapılacağını, pazartesi günü ise güven oylaması gerçekleştirilerek, bu sürecin tamamlanacağını anlattı.
Erdoğan, Türkiye'nin yaklaşık 6 aylık bir aranın ardından, yeniden, arkasında yüzde 49,5'luk bir millet desteği olan bir hükümetle yoluna devam edeceğini belirterek, Allah'tan seçim sonuçlarının ve yeni hükümetin Türkiye'ye, millete, vatandaşlara hayırlı olmasını temenni etti.
Türkiye'nin 2014 yılı Mart ayından beri arka arkaya gelen dört seçimin ağır yükü altında kaldığına dikkati çeken Erdoğan, "Her ne kadar ekonomiye olumsuz etkisi çok sınırlı kalmışsa da bu seri seçim sürecinin yatırımlarda, büyümede, istihdamda, faizlerin düşmesinde, bizi hedeflerimizin gerisinde bıraktığını da kabul etmeliyiz. Özellikle 7 Haziran sonuçları herkesi çok tedirgin etmiştir" ifadesini kullandı.
"Lafla yeni Türkiye olmaz"
Erdoğan, güçlü, tek parti hükümetleriyle 12 yılı aşkın süredir yönetilmeye alışmış bir ülkede, hiç kimsenin koalisyon ihtimaline razı olmadığının görüldüğünü belirterek, arık bu tedirgin dönemin geride bırakılıp, yeniden 2023 hedeflerine odaklanılması gerektiğini dile getirdi.
Hükümetin büyük ölçüde geçen 13 yıllık dönemin sürekliliğini sağlayacak bir yapıda oluşmuş olmasını, Türkiye adına kazanç olarak gördüğüne değinen Erdoğan, bunun, hem devam eden çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceği hem gündemde olan projelerin süratle hayata geçirileceği hem de yeni projeler için güç toplandığı anlamına geldiğini söyledi.
Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda, İstanbul'da inşa edilen 150 ila 200 milyon yolcu kapasitesine sahip yeni havalimanın 2018'de ilk etabının, 2024'de ise tamamının biteceğine işaret ederek Erdoğan, "Dünyanın belki de bir numarası olacak" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün 4 gidiş ve geliş olacağını, ortasından yüksek hızlı trenin yer alacağını anlatarak, bu köprünün, üçüncü havalimanının yanından geçeceğini bildirdi.
Gelecek yıl tamamlanacak Avrasya Tüneli'nin delme işleminin bittiğini, çift katlı olacak tünelden otomobillerin geçeceğini belirten Erdoğan, bunların, "yeni Türkiye'yi" gösterdiğini vurguladı. Erdoğan, "Lafla yeni Türkiye olmaz, işte yeni Türkiye böyle olur" dedi.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanlığında Muhtarlar Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?