Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Yargının siyasallaşmasının karşısında ilk duracak olan, hiç kimsenin şüphesi olmasın; biz oluruz, yargının siyasallaşmasına müsamaha göstermeyecek, göz yummayacak olan ilk önce biz oluruz" dedi.
Eskişehir Yolu üzerinde bulunan Danıştay'ın yeni hizmet binası düzenlenen törenle açıldı. Törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve birçok yargı mensubu katıldı. Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu ise bütün davetlileri kapıda karşıladı. Programın başında TRT tarafından
hazırlanan 'Geçmişten Günümüze Danıştay' başlıklı bir sinevizyon gösterisi ekrana yansıtıldı.
Yargıtay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, törende yaptığı konuşmayla Cumhurbaşkanı Gül'ü gülümsetirken, konuşmasının sonunda okuduğu şiirle de salondakilerden alkış aldı. Günümüzde dünyanın globalleştiğini, hukukun da evrenselleşmekte olduğunu söyleyen Karakullukçu, Danıştay'ın görevini yaparken idari eylem ve işlem niteliğinde anlaşılabilecek karar vermekten uzak kalması gerektiğini söyledi.
Danıştay'ın kuruluşundan bu yana hangi koşullarda neler yaptığının belli olduğunu söyleyen Karakullukçu, 62 dönüm arazi üzerindeki yeni idare binasının Danıştay tarihinde insan tarihine yakışır bir şekilde inşa edildiğine dikkat çekti. Karakullukçu, yeni bina için Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile yeni binada emeği geçen herkese teşekkürlerini sundu. Karakullukçu, uzunca bir teşekkür konuşmasında, kendilerini eleştiren siyasi parti temsilcilerine de teşekkür etmek istediğini belirtti.
BAŞBAKAN ERDOĞAN
Başbakan Erdoğan ise, 1868'de Şura-yı Devlet adıyla Danıştay'ın kurulduğunu belirterek, Danıştay'ın büyük bir iş yükü altında fedakarlıklarla hizmet verdiğini gördüklerini söyledi. "Yüksek Yargı'nın çok ağır bir iş yükü altında büyük fedakarlıklarla hizmet verdiğini görüyor ve biliyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, "Hiç kuşkusuz, çalışılan ortamın, büronun, binanın çalışma verimliliğiyle doğrudan alakası vardır" dedi.
Yargı mensuplarının çok çileli zamanlar yaşadıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, kendilerinin ilk yola çıktıklarında Eğitim, Sağlık, Adalet ve Emniyet alanlarında Türkiye'yi yükselteceklerini söylediklerini hatırlattı. "9 yıl boyunca da bu sözümün arkasında olduk ve sözümüzü tuttuk ve bu 4 alanda çok büyük atılımlar gerçekleştirdik" diyen Erdoğan, "Türkiye genelinde 156 adet adalet sarayının temelini attık ve açılışını yaptık" şeklinde konuştu.
UYAP'ı yaygınlaştırdıklarını ve işlevsel hale getirdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, 2011 yılında yüksek yargı organlarının daire ve üye sayılarının artırılması gibi düzenlemelerle buralardaki tıkanıklığın aşılması konusunda önemli adımlar attıklarını kaydetti.
"YARGININ SİYASALLAŞMASINA GÖZ YUMMAYACAK İLK BİZ OLURUZ"
Danıştay'ın geçen yıl 223 bin dosyayı karara bağladığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Ancak ne yazık ki, 208 bin dosya bu yıla devredildi. Danıştay hiçbir yeni dosya kabul etmese bile, üzerinde neredeyse 1 yıllık yük bulunuyor. Bu iş yükünü hızla hafifletmemiz büyük önem taşıyor. Bu noktada üzerimize düşen neyse, biz bunu yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Yeter ki, adalet hızlı tecelli etsin, yeter ki adalet sağlıklı şekilde tecelli etsin, yeter ki vatandaşımız mahkemelerden mağdur olarak değil,
vicdanı rahat olarak, ceza bile almış bile olsa mahkemeye güvenerek, inanarak ve mutmain şekilde ayrılsın" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, yargının kuşatıldığı şekilde son günlerde gündeme gelen tartışmalara da gönderme yaparak, "Biz hem yasamanın hem de yürütme erkinin mensuplarıyız. Bizim sorumluluğumuz, bizim görev alanımız anayasa ve yasalar tarafından belirlenmiş ve kayıt altına alınmıştır. Taşıdığımız emanet şüphesiz ki millete aittir. ve bu emaneti korumak, bu emanete halel getirmemek en önemli önceliğimizdir. Açıkçası biz bir insan olarak, bir vatandaş olarak da, hükümet olarak da bu anayasal ve yasal sınırların
aşılmasının bedelini her türlü keyfilik ve dayatmanın faturasını hayatımızın çeşitli safhalarında ödedik" şeklinde konuştu.
"Biz erkler arasındaki ilişkinin sağlıksız şekilde kurulmasının hatta zaman zaman çekişme ve çatışma görüntüsü verilmesinin ülkeye ne büyük zararlar verdiğini gördük, yaşadık" diyen Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yargının yasama ve yürütmeye müdahalesinin de, yargıyı siyasallaştırmaya dönük siyasal müdahalelerin de olumsuz sonuçlarını yaşadık. Bedel ödemiş, badireler atlatmış, kimi zaman engellenmiş, kimi zaman yavaşlatılmış bir hükümet olarak Türkiye'nin bu dönemlere tekrar tekrar yaşamaması için de çok samimi bir mücadele içerisinde olduk. Güçler ayrılığı prensibi şüphesiz ki bizim üzerinde durduğumuz en önemli prensiptir. Bu ilkesel bir duruş olduğu kadar, yaşanan olumsuz tecrübelerin ortaya koyduğu büyük bir
ihtiyaç ve gerekli bir duruştur. Yürütme, Yargı ve Yasama hiçbirini diğerini tahakkümü altına almaya, kuşatmaya veya onun yerine geçmeye çalışmadan kimse kimseye üstünlük taslamadan sadece kendi işini en iyi şekilde yapmanın peşinde olmalıdır. Çünkü bizim ortak paydamız, 'her şey Türkiye için, her şey insan için' anlayışı olmalıdır. Zira demokrasinin gereği budur. Biz Anayasa'da ifade edilen demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti tanımının 4 ülkenin birbirinin önüne geçmeden, birbirinin gerisinde kalmadan
anlam bulması için yoğun çaba içerisinde olduk. Biz her zaman üstünlerin hukuku karşısında, hukukun üstünlüğünü savunduk. ve siyasallaşmış bir yargının, hukukun üstünlüğünü zedeleyeceğine de samimiyetle, gönülden inandık. 9 yıl boyunca anayasada, yasalarda yaptığımız değişiklik ve düzenlemeler hep hukukun üstünlüğünü sağlamayı amaçlamıştır. Adalet sisteminin alt yapısını güçlendirmek için yaptığımız yoğun çabalar, yoğun yatırımlar hep hukukun üstünlüğünü sağlayabilmek için. Demokrasiye olan samimi inancımızı
ve bağlılığımızı devam ettirdiğimiz sürece yorum farklılıklarından, yöntem farklılıklarından hatta çoğu defa olduğu gibi yanlış anlamalardan kaynaklanan sıkıntıları kolayca aşacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Yargının siyasallaşmasının karşısında ilk duracak olan, hiç kimsenin şüphesi olmasın; biz oluruz, yargının siyasallaşmasına müsamaha göstermeyecek, göz yummayacak olan ilk önce biz oluruz."
Konuşmaların ardından Danıştay'ın yeni hizmet binasının açılışı yapıldı. Cumhurbaşkanı Gül'ün bütün protokolü sahneye davet etmesi üzerine Başbakan Erdoğan ve diğer katılımcıların da kurdeleyi kesmesiyle yeni bina hizmete girdi. - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Danıştay'ın Yeni Binası Hizmete Girdi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?