GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın konuşması HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Diyarbakır'da
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Diyarbakır il başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Kayapınar İlçesindeki bir düğün salonundan düzenlen iftar programına HDP millevekilleri Altan Tan, İdris Baluken, ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve partililer katıldı
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş:
"Bu coğrafyada bütün bu kargaşa bitip ortam durulduğunda, var olanlar yine bizler olacağız. Kürtler, Türkmenler, Ermeniler, Araplar, Ezidiler, Süryaniler, Sünniler, Aleviler. Bunlar bu coğrafyanın kadim halkları, inançlarıdır. Hepsi var olacaklar"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Diyarbakır il başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Kayapınar İlçesindeki bir düğün salonundan düzenlen iftar programına HDP millevekilleri Altan Tan, İdris Baluken, ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve partililer katıldı.
Demirtaş, iftardan sonra açıklamalarda bulundu.
"Dünyada ve bölgemizde nelerin yaşandığını, nelerin yaşanabileceğini karşılıklı değerlendirdik. Öngörülerimiz oldu. Doğrularımız ve yanlışlarımız oldu." diyen Demirtaş şöyle konuştu: " Eksiklerimiz oldu. Geçici bu haftalık, bu aylık veya bu yıllık gelişmelere dair değil önümüzdeki sürece dair politika üretmeye, siyaset üretmeye, çözüm üretme çalıştık. Bunların hepsi bu tarihi sürece denk düşen olgun bir tutumdu. Ama şüphesiz hepsi başarılı, hepsi doğru olmayabilir. Biz geçmişte ne yaşanmışsa hepsini şu anda birebir devralan topluluklarız toplumlarız. Bu nedenle acıların merkeziyiz savaşların merkeziyiz yıkımların merkeziyiz bütün semavi dinler ibrahimi dinler olmak üzere çok tanrılı inançlara kadar onlar arasındaki çatışma gerilime kavgaya mezheplerin kendi arasındaki çatışmasına tanık olmuş bir coğrafyada yaşıyoruz. İmparatorlukların ve medeniyetlerinin kurulup yıkıldığı, birbiriyle savaştığı iyisiyle kötüsüyle kendilerine ait her türlü mirası bize devrettiği bir coğrafyada yaşıyoruz.Tarihi süreç sancılı süreç dememizin nedeni budur."
Demirtaş, bu coğrafyanın bütün halkları rengarengiz. Dinlerimiz, dillerimiz, yaşam tarzımız tekçilik üzerine inşa edilen bir toplum değildik diyerek şunları söyledi: "Hiç bir zaman değildik. 300 yıl önce milliyetçilik inşa edildiğinde yine burası çoğulcuydu. Tekçilik hiç bir zaman geçer akçe olmadı. Bu coğrafyada, tek din, tek dil, tek ırk, tek mezhep, tek inanç asla geçer bir siyaset tarzı olmadı. Vatandaşımızın herhangi bir köyüne gitseniz orada bile farklılıkları görebilirsiniz. Bırakın vatanımızı, Anadoluyu. Tek bir mezraya gitseniz orada bile tek bir anlayışı hakim kılamazsınız.Kaderimizi böyle yazdılar. Yüzyıl önce dünyanın en güçlü ülkelerinden biri doğmuş olabilirdi. 1920 sonrasında Farslar gibi, Türkler gibi, Araplar gibi Kürtlerinden bir devleti olabilirdi, olmadı. Eksiklikleri az önce belirttim birlik yoktu. Şimdi aradan yüzyıl geçti. Aynı dalga bütün orta doğuyu yeniden kasıp kavuruyor. Nasıl şekilleneceğini kimse kestiremiyor. Hiçbir siyasi analiste haftaya orta doğuda ne olacağını bilemez."
" Türkiye'de yaşayan bütün kimlikler, inançlar, halklar özünde bizim tarihi ittifaklarımızdır." diyen Demirtaş, "Bu coğrafyada bütün bu kargaşa bitip ortam durulduğunda, var olanlar yine bizler olacağız. Kürtler, Türkmenler, Ermeniler, Araplar, Ezidiler, Süryaniler, Sünniler, Aleviler. Bunlar bu coğrafyanın kadim halkları, inançlarıdır. Hepsi var olacaklar. ya yüzyıl önceki gibi bir kimlik ve bir millet, var olmak için başka bir milleti tümden soykırıma uğratacak, katliama uğratacak. Kendi varlığını, onun yokluğu üzerinde inşa edecek. ya da bizim verdiğimiz formülde birleşecek. Birlikte yaşayarak. Her şeyi paylaşabilmek, egemenliği, toprağı, dili ve kültürü paylaşabilmek. Bu önümüzde ki yüzyılın devlet ve yönetim modelidir. Biz önümüzdeki yüzyıla, yüz yıl öncesinden giriş yapmak istemiyorsak, aradaki yüzyıllık farkı kapatmak istiyorsak. Bizim için en önemli şey demokrasidir. Modelimiz ne olursa olsun, statümüz ne olursa olsun. Demokrasimiz olmak zorundadır. Buda dışarıda aranacak bir unsur değildir." ifadelerini kullandı.
Demirtaş, demokrasinin satın alınacak, bir yasal düzenleme ile ya da bir kararnameyle, emirle hayata geçirilecek bir şey değildir, bir kültürdür, diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Onun için mücadele ettikçe ona yaklaşırsın. Biz böyle bir anlayışla iki buçuk yıl AKP zihniyeti ve devlet anlayışı ile müzakere yürütmeye çalıştık. İktidar onlardı. Devleti yönetenler onlardı. Görüşmemiz gereken onlardı. Çok zorlandık. Çünkü demokrasi anlayışlarımız çok farklı. Barış dediğimizde anladığımız şeyler çok farklı. Halk dediğimizde anladığımız şey çok farklı. Birey dediğimizde, kadın, çevre, ağaç her şeye bakışımız çok farklı. Biz böyle bir anlayışla müzakere yürütürken çok zorlandık. Yakınlaştığımız dönemler oldu, uzaklaştığımız dönemler oldu. Birbirine en yakın çözüm önerilerimizin geliştiği dönemler oldu."
Çözüm süreci ve Dolmabahçe Mutabakatı ile ilgili açıklamalarda bulunan Demirtaş, "Ama en nihayetinde ortaya çıktı ki, bir tarafta sayın Öcalan'ın, bir tarafta Erdoğan'ın öncülüğünü yaptığı süreçlerde ortada buluşabilmek imkansızmış. Dolmabahçe Mutabakatı ile bu ortaya çıktı. Bizim Dolmabahçe'de ortaya koyduğumuz perspektif ile on temel madde de yeni bir anayasa, yeni bir barış anlayışı. Eş zamanlı olarak, PKK'nın tümden Türkiye'ye karşı silahlarını bırakacağı bir konferansın ve kongrenin toplanmasıydı. Bütün bunlar üç ay içerisinde hayata geçebilirdi. Bu gün Türkiye'yi kasıp kavuran Cizre'den Edirne'ye kadar herkesin artık bu ateşten yandığı yangın çıkmaya bilirdi. Tümden sönmemişti ama bu yangın küllenmişti. Düşünün bu yangının içinde yanan herkes o küllü halini bile sevmişti. Barışın ihtimali ve gelebilme ihtimali muazzam bir gelişme fırsatı yaratmıştı.Biz belli bir noktaya getirdik. Kalıcı barış için gerekli her türlü adımı atarız dedik. Başaramadığımız bir barış süreci orta yerde duruyor. Şu veya bu kişi ile şu veya bu hükümetle bugün ya da yarın başarmamız gereken bir barış süreci önümüzde duruyor." diye konuştu.
Demirtaş, bu bir ideloji, siyasi tarihsel çarpışmadır. Burdan başarılı çıkan geleceği belirleyecektir diyerek şunları söyledi: "Konuşmamın başında ifade ettiğimi öz gücümüze, sentez gücümüze, tarihi okuma bilincimize ve örgütlenme gücümüze güveniyorum. Biz kazanacağız. Kendi ülkemizini tarihini biz yazacağız. Bu coğrafyada çekilen acıları en son hatırlatacak kişiyim. Burada tarihi bir fırsatı doğru değerlendirmenin fırsatını yitirmeyelim. Kalbenizi biraz burada atıyorsa Lice'de atsın, bir az Yüksekova'da atsın. Kalbiniz, Rojava'da, Kerkük'te, Hevler'de atsın. Biz ulusal birlik ruhu ile tarihimizi ve geleceğimizi belirleyelim"
Son Dakika › Güncel › Demirtaş: 'Bu Coğrafyada Bütün Bu Kargaşa Bitip Ortam Durulduğunda, Var Olanlar Yine Bizler... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?