Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-2

1)DÜZCE' DE KAZA;4 ÖLÜTem otoyolunun Düzce kesimi Gümoşova Yeşilyayla mevkiinde otomobil emniyet şeridinde duran tıra ve bariyerlere çarpması sonucu 4 kişiöldü 1 kişiyşaralandıOLAY YERİNDEN GÖRÜNTÜ GEÇİLİYORDÜZCE/DHA============================================================2)ÇORUM'DA KAVGA ;

25.05.2017 10:24

1)DÜZCE' DE KAZA;4 ÖLÜ

Tem otoyolunun Düzce kesimi Gümoşova Yeşilyayla mevkiinde   otomobil emniyet şeridinde duran tıra ve bariyerlere çarpması sonucu 4 kişiöldü 1 kişiyşaralandı

OLAY YERİNDEN GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

DÜZCE/DHA

============================================================

2)ÇORUM'DA KAVGA ; 1 ÖLÜ, 1 YARALI

ÇORUM'da bir restorantta çıkan kavgada 28 yaşındaki Adem Çetin öldürüldü. ağabeyi 38 yaşındaki Ahmet Çetin ise yaralandı. Şüpheli olayın ardından kaçtı.

Olay, dün gece Çorum'un Kale Mahallesi Kıbrıs Caddesi üzerindeki Yöresel El Sanatları Lokali restorantında meydana geldi. 35 yaşındaki Sezgin S. ile Adem Çetin ve ağabeyi Ahmet Çetin arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Sezgin S., yanında bulunan pompalı tüfekle, restoran içerisinde, kardeşlerin üzerine ateş açtı. Şüpheli, daha sonra olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda polis ve ambulans sevk edildi. Sağlık ekipleri  tüfekle vurulan Adem Çetin'in öldüğünü belirledi. Bacağından vurulan Ahmet Çetin, ambulansla Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak, tedavi altına alındı. Çevrede geniş güvenlik önlemi alan polis, restoran içerisinde ve önündeki delil topladı. Restoranda çalışan bazı kişiler de ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Ölen Adem Çetin'in cesedi, Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından morga kaldırıldı. Polis ekipleri, olayın ardından kaçan şüphelinin yakalanması için geniş çaplı araştırma başlattı.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Polis ekipleri olay yeri incelemesi

-Öldürülen Adem Çetin'den görüntü

-Yaralı Ahmet Çetin'in hastaneye getirilişi

Detaylar

(SÜRE: 3. 30 - BOYUT: 225 MB)

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM,

============================================================

3)FETÖ İDDİASIYLA GÖZALTINA ALINAN 9'U AVUKAT 11 KİŞİ HAKİM KARŞISINDA

Kayseri'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün kriptolu programı ByLock'u kullandıkları iddiasıyla gözaltına alınan aralarında eski Fazilet ve Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Akkaş'ında bulunduğu 9'u avukat 11 kişi hakim karşısına çıktı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğünün FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün kriptolu iletişim programı ByLock'u kullandıkları iddiasıyla gözaltına alınan 9'u avukat 11 kişi polisteki sorgusunun ardından Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinde geçirdikleri sağlık kontrolünün ardından geniş güvenlik önlemleri altında Kayseri Adliyesine getirildi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Gözaltına alınan avukatların adliyeye getirilişi

Haber - Kamera: Yasin DALKILIÇ/ KAYSERİ, DHA)

GÖRÜNTÜ BİLGİSİ: ÖZEL

DV 1 DOSYA,  45 saniye/26 MB

============================================================

4)EMEKLİ ÖĞRETMENİN KOLEKSİYONERLİK MERAKI

MANİSA'da yaşayan emekli öğretmen Tunay Demran, sikkelere merak salıp koleksiyoner oldu. "Bu zengin işi, epey paran olması gerekiyor" denildiğini ve ilk başta koleksiyonerlik belgesi alamadığını söyleyen Demran, büyük paralar harcadığını belirtip, "Tarihi değeri olan sikkeleri biz toplamazsak yurtdışında daha büyük paralara satılıyor. Tarihimize sahip çıkmalıyız. Koleksiyoner sayısı artmalı" dedi. Manisa'da yaşayan evli ve 1 çocuk babası sosyal bilgiler öğretmeni 60 yaşındaki Tunay Demran, öğretmenlik yıllarında öğrencilerinin kendisine getirdiği sikkelere merak sarıp, koleksiyonerliğe başladı. Sikkelerin hikayelerini merak eden Demran, 20 yıl boyunca gümüş, bronz ve altın sikke biriktirdi. Demran, "Koleksiyonerlik hikayem merakla başladı. Elimde sikkeler birikmeye başladı. Bunların resmiyete dökülmesi gerekiyordu, müzeye başvurdum. Fakat müzedekiler, 'Bu zengin işi, epey paran olması gerekiyor' deyip, bana soğuk baktılar. Kendi evim değildi, evim kiraydı. 'Korunaklı olması, alarm kurulması gerekiyor' dendi. 3'üncü senenin sonunda yeniden kendi evime taşındığımda başvurdum ve belgemi aldım. 253 sikke topladım. Ege Bölgesi'nde bulunan antik kentlerin hemen hemen hepsinin sikkesi var. Bölgemizde çok fazla antik kent var ve dünyadaki darphanelerin büyük bir kısmı Ege Bölgesi'nde bulunuyor" diye konuştu.

"HER SİKKENİN AYRI BİR HİKAYESİ VE ÖZELLİĞİ VAR"

Sikkelerin üzerinde tanrıçaların, imparatorların resimleri ve onları temsil eden simgelerin bulunduğunu anlatan Demran, imparator eşlerinin de sikkelere işlendiğini söyledi. Her sikkenin kendine has bir hikayesi ve özelliği olduğunu aktaran Demran elinde M.Ö. 5'inci yüzyıldan kalma sikkelerin olduğunu belirtip, "Sikkeler Arkaik, Klasik ve Helenistlik döneme ait olarak ayrılır. Roma, Bizans ve Ortaçağ sikkelerinden elimde var. Bu eserler bizim elimizde korunuyor, fakat pek gün ışığına çıkmıyor. Ben bu eserlerin gün yüzüne çıkmasını istiyorum. Manisa'nın tarihi burada yatıyor. Burada 2 bin 500 yıllık sikkeler var" dedi.

"PARA ETMEYEN PARA TOPLUYORSUN"

Sikke toplamaya başlayan emekli öğretmen, çevresinden de değişik tepkiler aldı. Demran, "Epey bir paramız gitti. Kaçak olarak bulunan eserler olduğu için müze bize, 'Ne kadara aldın? Kimden aldın' diye sormuyor. Ancak nereden bulunduğunu yazıyorsun ve müzeye müracaat ediyorsun. Aldığın eseri mutlaka kayıt altına aldırmak zorundasın. Eşim, 'Para etmeyen sikkeleri niye topluyorsun' diyor. Ama gerçekten bunlar tarihi değer" diye konuştu.

ALARM SİSTEMİ KURULDU, ÖZEL KASALARDA SAKLANIYOR

Tarihi sikkelerin evden dışarı çıkarılmasının yasak olduğunu ve hırsızlığa karşı özel önlemler aldığını dile getiren Demran, her yıl görevlilerin denetime geldiklerini söyledi. Demran, "Evde, özel önlemler alıyoruz. Her yerimiz kitli. Alarm sistemini kurduk, kasalarda muhafaza ediyoruz. Ama hırsıza kilit dayanmaz. Gerekli önlemleri almazsan hırsızlık olduğu zaman belge iptaline gidiliyor" dedi.

PAZARLIK KURALI

Kendisine getirilen sikkeleri ilk gördüğü anda çok heyecanlandığını, ancak pazarlıktaki birinci kuralın heyecanı belli etmemek olduğunu dile getiren Demran, "Mutlaka istenen fiyatın yarısını söyleriz. Bu bir kuraldır. İlk gördüğümde merakla inceliyorum ama bu merakı, heyecanı belli etmemek lazım. Eğer bunu hissettirirsek fiyatlar yükselir" diye konuştu.

"TOPLAMASAYDIM BU ESERLER YURTDIŞINA KAÇIRILIRDI"

Koleksiyoner olarak tarihi eserlerin yurtdışına kaçırılmasından dolayı içinin acıdığını dile getiren Demran, "Eğer bu sikkeleri ben toplamasaydım bugün burada olmayacaklardı. Roma Dönemi öncesinden en son Osmanlı padişahlarına kadar olan sikkeler yok olacaktı. Nereye gidecekleri de belli değildi. Yurtdışına bunlar misyonerler tarafından götürülüyor ve orada açık artırma ile çok yüksek fiyatlara satılıyor. Türk halkı olarak defineye karşı ilgimiz var.  Herkes define peşinde. Herkes korkmadan bulduğu eseri müzeye götürsün. Müzede komisyon tarafından değerlendiriliyor, fiyat biçiliyor. Ücreti de alınabiliyor. Bulunan eserleri yabancılar yerine bizim gibi koleksiyoner belgesi olanlara versinler ya da müzeye teslim etsinler" dedi.

Manisa'ya sikke müzesi kazandırmak istediğini aktaran Demran, elindeki sikkelerin herkes tarafından görülmesini istediğini de ifade etti.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Sikkelerden görüntü

-Tunay Demran'ın sikkeleri anlatması

-Koleksiyoner tunay Demran ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,

==========================================================

5)ŞEHİTLİKTE ZİYARETÇİLERE TİYATRAL GÖSTERİYLE ÇANAKKALE RUHU YAŞATILIYOR

ÇANAKKALE Savaşları'nın kahramanlık sahneleri, bir tiyatro ekibi tarafından sergilenen canlandırmalarla Tarihi Gelibolu Yarımadası'na gelen ziyaretçilere aktarılıyor. Tiyatral gösteride izleyenler, en fazla duyguyu, Yarbay Mustafa Kemal'in 25 Nisan 1915 günü Conkbayırı'nda askerlerine, 'Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum' dediği an yaşıyor. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, son yıllarda birçok yeni şehitliğin yapıldığı, mevcutlarında ihya edildiği Gelibolu Yarımadası'nda yeni bir uygulama başlattı. Şehitlikleri ve savaş alanlarını ziyarete gelen vatandaşların Çanakkale Ruhu'nu daha iyi kavrayabilmeleri amacıyla Abdülkadir Katra Sanat Tiyatrosu'yla bir anlaşma yaptı. Bu doğrultuda Şehitler Abidesi, 57'nci Alay Şehitliği ve Seyit Onbaşı Anıtı'nın bulunduğu Mecidiye Tabyası başta olmak üzere birçok noktada, sanat tiyatrosu ekibince Çanakkale Savaşları sırasında yazılan kahramanlık destanlarının anlatıldığı canlandırmalar ziyaretçiler için sahneleniyor.Yarbay Mustafa Kemal'in 25 Nisan 1915 günü Conkbayırı'nda askerlerine, 'Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum' dediği anının canlandırıldığı "57'nci Alay" isimli tiyatral gösteri, ziyaretçilere Çanakkale ruhu duygusunu yoğun olarak yaşatıyor. Kimi zaman bu kahramanlık destanını yazan 57'nci Piyade Alayı Şehitliği'nde, kimi zaman tüm Çanakkale şehitleri anısına yapılan Şehitler Abidesi'nde ziyaretçiler için sahnelenen canlandırmalar, izleyenleri 102 yıl öncesine götürüyor. Gözyaşlarına hakim olamayan vatandaşların bölgeye yaptığı ziyaretler de bu tiyatral gösteri sayeside daha anlamlı hale geliyor.  57'nci Alay isimli gösteriyi Şehitler Abidesi'nde ziyaretçilerin arasında izleyen Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale şehitliklerinin, burayı gezmeye gelenleri yoğun bir manevi duyguyla kuşattığını ifade etti. Yaşanan manevi duygularla beraber kahramanlıkları gösteren canlı bir performansın da çok anlamlı olacağını düşündüklerini söyleyen Kaşdemir, "Bunun için 30-40 kişiden oluşan profesyonel tiyatrocularımız alanın değişik yerlerinde bu tiyatral gösteriyi sahneliyorlar. Kısa bir zaman içerisinde bölgedeki kalabalık toplanıp, gösteriyi seyretmeye başlıyor. Şehitler Abidesi'nin altında duygu yoğunluğu olan bir ortam oluşuyor. Duygulananlar, ağlayanlar, bir daha seyretmek isteyenler oluyor. Evlerine döndüklerinde ise, çevrelerindekilere Çanakkale'nin mutlaka gidilip, görülmesi ve ziyaret edilmesi gereken bir yer olduğunu öneriyorlar" dedi.Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda birçok bölgede farklı gösteriler sahnelediklerini kaydeden ve gösteride Atatürk'ü canlandıran tiyatro oyuncusu Abdülkadir Katra, "Mecidiye Tabyasında Koca Seyit'i sahneliyoruz. Şehitler Abidesi'nde ve, 57'nci Alay Şehitliği'nde ise, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının destansı kahramanlığını işliyoruz. Bazen Şehitler Abidesi'nde farklı günlerde Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale Şehitlerine yazmış olduğu o muhteşem şiirin yazılış öyküsünü anlatıyoruz. Bazı günlerde Conkbayırı'nda yine Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, o süngü hücumundaki destansı mücadelesini anlatıyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Şehitler Abidesi önündeki Atatürk heykeli ve Çanakkale Savaşı kahramanları rölyeflerinden görüntüler

-Şehitler Abidesinden görüntüler

-57'nci Alay tiyatro oyunundan genel ve detay görüntüler

- Burak Gezen anons görüntüleri

-İsmail Kaşdemir konuşma görüntüsü

-Abdülkadir Katra konuşma görüntüsü

( Haber-Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,

========================================================

6)EMEKLİ ÖĞRETMENİN KOLEKSİYONERLİK MERAKI

MANİSA'da yaşayan emekli öğretmen Tunay Demran, sikkelere merak salıp koleksiyoner oldu. "Bu zengin işi, epey paran olması gerekiyor" denildiğini ve ilk başta koleksiyonerlik belgesi alamadığını söyleyen Demran, büyük paralar harcadığını belirtip, "Tarihi değeri olan sikkeleri biz toplamazsak yurtdışında daha büyük paralara satılıyor. Tarihimize sahip çıkmalıyız. Koleksiyoner sayısı artmalı" dedi.

Manisa'da yaşayan evli ve 1 çocuk babası sosyal bilgiler öğretmeni 60 yaşındaki Tunay Demran, öğretmenlik yıllarında öğrencilerinin kendisine getirdiği sikkelere merak sarıp, koleksiyonerliğe başladı. Sikkelerin hikayelerini merak eden Demran, 20 yıl boyunca gümüş, bronz ve altın sikke biriktirdi. Demran, "Koleksiyonerlik hikayem merakla başladı. Elimde sikkeler birikmeye başladı. Bunların resmiyete dökülmesi gerekiyordu, müzeye başvurdum. Fakat müzedekiler, 'Bu zengin işi, epey paran olması gerekiyor' deyip, bana soğuk baktılar. Kendi evim değildi, evim kiraydı. 'Korunaklı olması, alarm kurulması gerekiyor' dendi. 3'üncü senenin sonunda yeniden kendi evime taşındığımda başvurdum ve belgemi aldım. 253 sikke topladım. Ege Bölgesi'nde bulunan antik kentlerin hemen hemen hepsinin sikkesi var. Bölgemizde çok fazla antik kent var ve dünyadaki darphanelerin büyük bir kısmı Ege Bölgesi'nde bulunuyor" diye konuştu.

"HER SİKKENİN AYRI BİR HİKAYESİ VE ÖZELLİĞİ VAR"

Sikkelerin üzerinde tanrıçaların, imparatorların resimleri ve onları temsil eden simgelerin bulunduğunu anlatan Demran, imparator eşlerinin de sikkelere işlendiğini söyledi. Her sikkenin kendine has bir hikayesi ve özelliği olduğunu aktaran Demran elinde M.Ö. 5'inci yüzyıldan kalma sikkelerin olduğunu belirtip, "Sikkeler Arkaik, Klasik ve Helenistlik döneme ait olarak ayrılır. Roma, Bizans ve Ortaçağ sikkelerinden elimde var. Bu eserler bizim elimizde korunuyor, fakat pek gün ışığına çıkmıyor. Ben bu eserlerin gün yüzüne çıkmasını istiyorum. Manisa'nın tarihi burada yatıyor. Burada 2 bin 500 yıllık sikkeler var" dedi.

"PARA ETMEYEN PARA TOPLUYORSUN"

Sikke toplamaya başlayan emekli öğretmen, çevresinden de değişik tepkiler aldı. Demran, "Epey bir paramız gitti. Kaçak olarak bulunan eserler olduğu için müze bize, 'Ne kadara aldın? Kimden aldın' diye sormuyor. Ancak nereden bulunduğunu yazıyorsun ve müzeye müracaat ediyorsun. Aldığın eseri mutlaka kayıt altına aldırmak zorundasın. Eşim, 'Para etmeyen sikkeleri niye topluyorsun' diyor. Ama gerçekten bunlar tarihi değer" diye konuştu.

ALARM SİSTEMİ KURULDU, ÖZEL KASALARDA SAKLANIYOR

Tarihi sikkelerin evden dışarı çıkarılmasının yasak olduğunu ve hırsızlığa karşı özel önlemler aldığını dile getiren Demran, her yıl görevlilerin denetime geldiklerini söyledi. Demran, "Evde, özel önlemler alıyoruz. Her yerimiz kitli. Alarm sistemini kurduk, kasalarda muhafaza ediyoruz. Ama hırsıza kilit dayanmaz. Gerekli önlemleri almazsan hırsızlık olduğu zaman belge iptaline gidiliyor" dedi.

PAZARLIK KURALI

Kendisine getirilen sikkeleri ilk gördüğü anda çok heyecanlandığını, ancak pazarlıktaki birinci kuralın heyecanı belli etmemek olduğunu dile getiren Demran, "Mutlaka istenen fiyatın yarısını söyleriz. Bu bir kuraldır. İlk gördüğümde merakla inceliyorum ama bu merakı, heyecanı belli etmemek lazım. Eğer bunu hissettirirsek fiyatlar yükselir" diye konuştu.

"TOPLAMASAYDIM BU ESERLER YURTDIŞINA KAÇIRILIRDI"

Koleksiyoner olarak tarihi eserlerin yurtdışına kaçırılmasından dolayı içinin acıdığını dile getiren Demran, "Eğer bu sikkeleri ben toplamasaydım bugün burada olmayacaklardı. Roma Dönemi öncesinden en son Osmanlı padişahlarına kadar olan sikkeler yok olacaktı. Nereye gidecekleri de belli değildi. Yurtdışına bunlar misyonerler tarafından götürülüyor ve orada açık artırma ile çok yüksek fiyatlara satılıyor. Türk halkı olarak defineye karşı ilgimiz var.  Herkes define peşinde. Herkes korkmadan bulduğu eseri müzeye götürsün. Müzede komisyon tarafından değerlendiriliyor, fiyat biçiliyor. Ücreti de alınabiliyor. Bulunan eserleri yabancılar yerine bizim gibi koleksiyoner belgesi olanlara versinler ya da müzeye teslim etsinler" dedi.

Manisa'ya sikke müzesi kazandırmak istediğini aktaran Demran, elindeki sikkelerin herkes tarafından görülmesini istediğini de ifade etti.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Sikkelerden görüntü

-Tunay Demran'ın sikkeleri anlatması

-Koleksiyoner tunay Demran ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,

=========================================================

7)TİYATRO OYUNUNDA GERÇEK NİKAH

TİYATRO sahnesinde tanışarak evlenmeye karar veren çiftin nikah töreni, Kuşadası Belediyesi Erkan Yücel Sahnesi'nde yapıldı. Oyun sırasında nikah masasına oturan oyuncuların nikahını, Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı kıydı.

Kuşadası Belediye Tiyatrosu oyuncularından Gülfem Günaydın ile Şencan Semerci, aileleri ve tiyatroseverlere sürpriz yaparak sahnede evlendi. Tiyatro sahnesinde başlayan arkadaşlıklarını, yine tiyatro sahnesinde evliliğe dönüştürmek isteyen çift, 'Nikah' isimli oyunu sahneledi. Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı tarafından kıyılan nikaha çok sayıda davetli ile birlikte Kuşadası Belediye Başkan Yardımcıları, Kuşadası Belediye Meclis Üyeleri ve tiyatroseverler katıldı.

Erkan Yücel Sahnesi'nde sahnelenen oyunda evlenmeye çalışan bir çiftin yaşadığı aksilikler izleyicileri güldürdü. Oyunun sonunda bir tiyatro sanatçısı, gelin Gülfem Günaydın ile damat rolünü oynayan Şencan Semerci'yi nikah masasına davet etti. İki sanatçı da "Bundan sonrası gerçektir" anonsuyla nikahı kıymak üzere Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı'yı masaya davet etti. Her iki ailenin bireyleri şaşkınlıklarını atlatamazken, gösteriyi eşi Nil Kayalı ile izleyen Başkan Kayalı, "Arkadaşlar bu bölüm de oyuna dahil mi" diye sordu. Kayalı, nikah memurunun belediyenin gerçek nikah defterini getirerek masaya koyması üzerine yerini aldı. Tiyatral bir havada kıyılan nikah, seyirciler ve ailelerden büyük alkış aldı. Şahitliğini Nurettin Sevinç ile Yasemin Yalçınkaya'nın yaptığı nikahın ardından Başkan Kayalı, genç çifti tebrik ederek ömür boyu mutluluklar diledi.

"DOĞUMUM DA SAHNEDE OLACAK"

Tiyatroyu çok sevdiğini söyleyen Gülfem Günaydın, "Bundan sonraki hayalim çocuğumu da sahnede doğurmak. Erkek olursa sünnetini de sahnede yapacağım. Bu özel oyunumuzda tüm arkadaşlarım ile başkanımız mükemmel bir oyun çıkardı. Biz nikahımızı tiyatro sahnesinde kıyarak mutlulukların en güzelini yaşarken, misafirlerimiz de unutamayacakları bir tiyatro oyunu izleme olanağı buldu" diye konuştu. Günaydın, sahnede kıyılan nikahı anlayışla karşılayıp kendilerini tebrik eden ailelerine de teşekkür etti.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Tiyatro oyunundan genel görüntü,

-Salondan genel görüntü,

-Gerçek nikahın kıyılmasından görüntü,

-Belediye başkanının tiyatro oyununa katılmasından görüntü.

Haber - Kamera: Latif SANSÜR/ KUŞADASI (Aydın),

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement