Dha Yurt Bülteni -3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni -3

Çanakkale Boğazı, çift yönlü transit gemi geçişlerine kapatıldıÇanakkale Boğazı, olumsuz hava koşulları nedeniyle çift yönlü transit gemi geçişlerine kapatıldı.

23.02.2019 10:23

Çanakkale Boğazı, çift yönlü transit gemi geçişlerine kapatıldı

Çanakkale Boğazı, olumsuz hava koşulları nedeniyle çift yönlü transit gemi geçişlerine kapatıldı. Çanakkale Boğazı ile Gökçeada ve Bozcaada ilçelerine yapılması planlanan feribot seferleri de fırtına nedeniyle yapılamıyor.

Çanakkale Boğazı'nda, sabaha karşı etkili olan fırtına ve kar yağışı,görüş mesafesinin düşmesine neden oldu, deniz ulaşımını etkiledi. Çanakkale Boğazı Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi, boğazı saat 09.00'da çift yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapattı. Gemi kaptanları durum hakkında telsizle bilgilendirildi. Çanakkale Boğazı'na giriş yapamayan gemiler, demir attıkları bölgelerde fırtınanın dinmesini beklemeye başladı.

ÇANAKKALE BOĞAZI VE ADALARA FERİBOT SEFERLERİ İPTAL EDİLDİ

Gestaş Deniz Ulaşım A.Ş. tarafından da Çanakkale Boğazı ile Adalar hattındaki Çanakkale-Kilitbahir ve Çanakkale- Eceabat arasındaki feribot seferleri geçici süreyle iptal edildi. Gökçeada ve Bozcaada ilçesine bugün yapılması planlanan feribot seferleri de fırtına nedeniyle yapılamıyor. Gelibolu-Lapseki arasındaki feribot seferlerine ise devam ediliyor.

15 DERECEN SIFIRA DÜŞTÜ

Öte yandan, dün hava sıcaklığı 15 derece olan ve yazdan kalma bir gün yaşanan Çanakkale'de bu sabah başlayan fırtına ve kar yağışıyla hava sıcaklığı sıfıra düştü.

Görüntü Dökümü

------------

-Çanakkale Boğazından genel ve detay görüntü.

-Boğazdaki feribot seferlerinden görüntü.

-Kent merkezinden görüntü.

Haber: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, -

==================

Köpeği yakıp, çuvala koymuşlar

Konya'nın Karatay ilçesinde sahipsiz hayvanları beslemeye giden bir grup hayvansever, çuval içerisine konulmuş ve yarısı yakılmış köpek ölüsü buldu.

Olay, geçtiğimiz Perşembe günü saat 18.30 sıralarında merkez Karatay ilçesi Tatlıcak Mahallesi yakınındaki çöplük bölgesinde meydana geldi. İddiaya göre, akşam saatlerinde kimsesiz köpekleri beslemek için bölgeye giden bir grup hayvansever, besleme yaptıkları yerin biraz ilerisinde yerde hareketsiz yatan bir köpek gördü. Köpeğin yanına giden hayvanseverler köpeğin çuval içerisine konulmuş, yarısının yakılmış ve ölü olduğunu gördü. Bu duruma tepki gösteren hayvansever Züleyha Türksever, "O gün bir grup arkadaşla sokak hayvanlarını beslemek için bölgeye gittik. Dönüşte bu köpeği yatarken gördük. Hasta ya da hamile olabileceğini düşündük. Yanına vardığımızda köpeğin bir kısmı yakılmıştı. Bunu yapan kendine insan diyen birileri. Hayvanı yakarak öldürmüşler. Hani diyorlar ya, 'çocuğumu kovaladı, bize saldırdı' diye. Öyle bir şey yok. Bu hayvanlar günahsız. Hayvanlar toplatılacağına bunu yapan insanlar toplatılsın" dedi.

Görüntü Dökümü

------------

Yakılan köpekten detaylar

Züleyha Türksever'in konuşması

Köpek beslemeden görüntüler

Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA,

=================

Otoyol köprüsünden atlayan liseli 2 kız yaralandı

Adana'da lise öğrencileri Ü.S. (16) ile H.İ. (15) el ele tutuşarak otoyol köprüsünden aşağı atladı. Yaralanan genç kızlar, hastanede tedaviye alındı.

Olay, Yüreğir ilçesi Dr. Mithat Özsan Bulvarı'nda meydana geldi. 10'uncu sınıf öğrencisi kızlar Ü.S. ile H.İ., iddaya göre ele ele tutuşup, bulvar üzerenden geçen otoyol köprüsünden aşşağı atladı. Yaralanan öğrencilere ilk müdahaleyi, yoldan geçen vatandaşlar yaptı. Daha sonra yaralılar, ihbar üzerine olay yerine sevk edilen ambulanslarla  yaklaşık 500 metre uzaktaki Adana Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralılar Ü.S. ve H.İ.'nin ayaklarında kırıklar olduğu saptandı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

-------

Köprüden genel ve detay görüntüler

Şehir Hastanesi'nden arşiv görüntüler

SÜRE: 01'10" BOYUT: 130 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,

=================

Hüseyin Aydın: Kulüplerin nakit akışını düzenlemek istiyoruz

Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, kulüplerin borçlarının yapılandırılmasıyla ilgili, "Biz bu endüstrinin ayakta kalmasını, rekabetin ve bu değerin sürmesini istiyoruz. 3 büyük kulübün yıllık ortalama geliri 600 milyon TL civarındadır. Şampiyon olacak bir takımı 250 milyon TL'ye kurabilirsiniz. Nakit akışlarında bozukluk var, teminatta sıkıntı yok. Biz nakit akışkanlıklarını düzenlemek istiyoruz. Sadece biz değil UEFA, TFF, kreditör olarak biz de istiyoruz, müşterimiz de istiyor" dedi.

Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Balkantürksiad'ın düzenlediği sinerji toplantılarına katıldı. Eylül ayında yeni ekonomi programı açıklandığını belirten Aydın, Eylül ayından sonra 3 ayda Türkiye'de kurda, devletin borçlanmasında, uluslararası arenada, rezervlerde son derece olumlu gelişmeler gördüklerini ifade etti. "Bu kadar hızlı tepki veren başka bir ekonomi yok, bizde var" diyen Hüseyin Aydın şöyle konuştu:

"Dolayısıyla iş adamlarımız, girişimcilerimiz de deneyimli. Bugün artık düne nispetle çok net önümüzü görüyoruz. Beklentilerde son derece olumlu iyileşmeler görüyoruz. Bütün bunlar bizim güçlü ve sağlıklı kalmamıza vesile oluyor. Bütün bunlar yapılacak iş olunca, bunu destekleyecek bankacılık sistemi de sağlıyor. Bugün, Allah'a hamd olsun, son derece bolluğa, rahat bir kitleye sahip. Şu anda tüm bankacılık sisteminde özkaynağımız vardı, likidite sıkıntımız vardı. Şu anda likidite de ciddi bir artışa sahibiz. Likitlerimiz olunca, onu bireylere ve firmalara kullandırmamız gerekiyor. Bu kredilerde bir toparlanmaya vesile oldu. Artık kredilerdeki negatif gidişat bitmiştir. Son 10 gündür kredilerdeki gidişat pozitif gidiyor. Hem de temel alt yapı yatırımlar da geriye dönük yatırımlar olduğu halde. Total kredi miktarı artıya geçmiştir."

'ÜLKENİN KAYNAKLARINI ÇAR-ÇUR FALAN ETMEDİK'

Futbol kulüpleri ile ilgili konuşan Aydın, "Biz zaten spor kulüpleri ile çalışıyoruz. Spor kulübü ile çalışan bir sürü banka var. Ne kadar destek vermişsek, hepsini piyasa koşullarında vermişiz. Spor bir ekonomidir. Yayıncı kuruluşun Türkiye'deki yayına verdiği rakam 500 milyon dolardır. Futbol ekonomisidir. Biz bu endüstrinin ayakta kalmasını, rekabetin ve bu değerin sürmesini istiyoruz. 3 büyük kulübün yıllık ortalama geliri 600 milyon TL civarındadır. Şampiyon olacak bir takımı 250 milyon TL'ye kurabilirsiniz. Nakit akışlarında bozukluk var, teminatta sıkıntı yok. Biz nakit akışkanlıklarını düzenlemek istiyoruz. Sadece biz değil, UEFA, TFF, kreditör olarak biz de istiyoruz, müşterimiz de istiyor. Kimseyle yüzde 8 ile bir kredi yapılandırması, ülkenin kaynaklarını çar çur falan etmedik. Bir ticaret yapıyoruz. Bunları verirken de son derece uygun koşullar ile veriyoruz" ifadelerini kullandı.

'BİZ GELECEKTEN ÜMİTLİYİZ'

Son ekonomik gelişmelerle ilgili Hüseyin Aydın, "Araba sürdüğümüzü farz edin. Biz ne kadar önümüzü görüyorsak, ayağımızı gaza ona göre yüklüyoruz. Öncü göstergeler havanın açılmakta olduğu. Bunun verilen tepkilerden de olumlu seyri gösterdiği. Belki 2012'deki gibi olmayacak, ama önümüzü görüyor olacağız. Bundan en ufak bir şüphe olmasın. Cemre mi düştü, hava mı açıldı biz gelecekten ümitliyiz, onu müjdeleyelim" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın'dan görüntüler

Salonda bulunan Misafirlerden görüntüler

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydının konuşması

Haber-Kamera Serkan AKKUŞ  BURSA,

================

Ödüllü müzenin 'sultan tavukları'

Trakya  Üniversitesi tarafından, Osmanlı döneminde saraylarda bakılan, 'sultan tavuğu' Sultan 2'nci Bayezid Külliyesi'nde ziyaretçileri karşılıyor.  Padişahlar tarafından terfi alanlara gönderilen sultan tavuğunun üretimini yapacaklarını söyleyen Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, "1850 yıllarına kadar saraylarda beslenen tamamen bir Türk ırkı, çok güzel sultan tavuklarımız, üniversitemizin 2'nci Bayezid Külliyesi'ne kazandırıldı. İnşallah sultan tavuklarını burada çoğaltıp, Edirne Sarayı çalışmaları bittiğinde onları anavatanı saraya koyacağız" dedi.

Osmanlı döneminde sarayların bahçesinde beslenip, padişahların terfi eden sadrazamlara ödül olarak gönderdiği ve Türkiye'de nesli tükenmek üzere olan sultan tavukları, Edirne'de Trakya Üniversitesi bünyesindeki UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde ve

2004 yılında Avrupa Konseyi Avrupa Müze Ödülü'nü kazanan müzede Sultan 2'nci Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi'nde ziyaretçileri karşılıyor. Saraylarda 1850'li yıllara kadar bakıldığı belirtilen ve sonraki yıllarda İngiliz ve Amerikalılar tarafından ülkeden kaçırılan sultan tavuklarının yeniden neslini artırmak için Türkiye'de çeşitli çalışmalar yapılıyor.

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Erhan Tabakoğlu, cinsine göre tanesi, 5 bin liraya kadar  satışı yapılan sultan tavuklarını üretmek için çalışmalara başladıklarını belirterek, şunları söyledi:

"1850'li yıllara kadar saraylarda beslenen tamamen bir Türk ırkı, çok güzel sultan tavuklarımız üniversitemizin 2'nci Bayezid Külliyesi'ne kazandırıldı. Değerlerimizi açığa çıkarmaktır bir üniversitenin görevi.. Biz makalede rastladık buna. Hatta sadrazamlara terfi edildiğinde sunduğu ve o görüldüğünde padişahın gözdesi olduğunu kabul edildiği özel bir değer. Maalesef savaşlarda yıkılan saraylarımızla kaybolmuş bu değerimiz, İngiltere'ye götürülmüş. Oradan Amerika'ya götürülmüş. böylece bu değerimiz unutulmuş. Biz bunu bilimsel makalelerimizde bunu bulunca hemen külliyemize getirdik. Burası 1488 yılında yapılmış sağlık müzemiz. Hemen yanımız, Edirne Sarayı. Böylece değerleri eğitimi de vermiş oluyoruz. Maalesef İngiltere, Amerika'dan alıyoruz ama, bunu yinede kazandırmaktan mutluyuz. Türkiye'de soyları neredeyse tükenme durumuna gelmiş, İngiltere'ye götürenlerden yurt dışına gidenlerde Türkiye'ye geri getirmiş. Biz bu çalışmayı yapanları Türkiye'de bulduk ve külliyemize kazandırdık."

Müze bahçesinde baktıkları 3 sultan tavuğunu üretip çoğaltacaklarını ifade eden Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, "Şu anda bahçemizde baktığımız 3 sultan tavuğumuz var. İnşallah sultan tavuklarını burada çoğaltıp, Edirne Sarayı çalışmaları bittiğinde onları anavatanı saraya koyacağız. Bu tavuklar yılda 70 yumurta yapıyor aslında narin hayvanlar. Burayı sevdiler inşallah onları çoğaltmayı deneyeceğiz" dedi.

Sultan 2'nci Bayezid Külliyesi Müdürü Hakan Akıncı, külliye içinde bulunan sağlık müzesinde tedavi gören akıl hastalarının duvarlara çizdiği kuş resimlerinden esinlenerek bahçelerinde tavus kuşu ile  sultan tavuğu beslemeye başladıklarını söyledi. Sultan 2'nci Bayezid Külliyesi'ne gelen ziyaretçilerinde tüy yapısı ve şekliyle dikkatini çeken sultan tavukları, görevli kişiler tarafından özenle bakılıyor.

Görüntü Dökümü

---------

Drone ile külliye

Sultan tavuklarından genel detay

Osmanlı kıyafeti kavuklu kişinin yem vermesi

Osmanlı dönemi kıyafetli diğer kişinin tavuklarla ilgilenmesi

Erhan Tabakoğlu ile röp.

Hakan Akıncı ile röp.

Külliye içinden detay

Farklı açılardan genel, detay

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,

==================

Böbreğini evlilik hediyesi olarak verdi

Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde yaşayan Hayrettin Dinçay (40) hiç tanımadığı böbrekleri iflas eden Didem Yörükoğlu'na(34) böbreğinin birini verdi. 6 ay önce nişanlanan ve başarılı operasyon sonucu sağlığına kavuşan Didem Yörükoğlu şimdi evlilik hazırlıkları yapmaya başladı.

Bir nakliye firmasında çalışan Hayrettin Dinçay bir yakın arkadaşı vasıtasıyla Derince ilçesinde yaşayan Didem Yörükoğlu ile tanıştı. Hayrettin Dinçay, Didem Yörükoğlu'nun şeker hastalığına bağlı olarak böbreklerinin iflas ettiğini ve nişanlı olmasına rağmen yaşam sevincini yitirdiğini fark edince uyduğu taktirde kendi böbreğinin birini verebileceğini söyledi. Bunun üzerine İstanbul'da özel bir hastanede 5 Şubat tarihinde böbrek nakli yapıldı. Didem Yörükoğlu operasyon sonrası sağlığına kavuştu.

'HAYATA YENİDEN DÖNDÜM'

Böbrek rahatsızlığı olunca kendisine kadavra listesinden bahsettiklerini söyleyen Didem Yörükoğlu, "1999 yılında bende şeker hastalığı başladı. Geçen Kasım ayında detaylı bir incelemenin ardından böbreğimin sadece yüzde 10 kapasiteyle çalıştığı belirlendi. Acilen nakil olmam gerektiği söylendi. Bundan 7 yıl önce de annemi böbrek yetmezliği ve KOAH hastalıklarından kaybettim. Hayatta en korktuğum hastalıklardan biriydi aslında. O yüzden rutin kontrollere gidiyordum. Başıma geldiğinde, kadavra listesinden bahsettiler bana. Şu an Türkiye'de 25 bin kadar böbrek nakli bekleyen hasta olduğunu öğrendim. Tabii bunu duyduğunuzda direk bir olumsuzluğa kapılıyorsunuz. Şansınızın ne kadar az olduğunu görüyorsunuz. Açıkçası ailemin dışında gönüllü bir verici olabileceğini de düşünmedim. Hayrettin ağabeyimle tanıştım. Bana böbreğini verebileceğini söyledi. Kontrolden sonra çok kısa bir sürede nakili gerçekleştirdik. Ben hayata yeniden döndüm. Hastanede 4-5 gün yattık. Şu anda ben ilk etapta haftada bir kontrollere gidiyorum. Hayrettin ağabeyim de ilk hafta kontrole gitti. Her şeyi düzenli, ilk hafta ilaç kullanmasına dahi gerek yok. Hayatını kısıtlayacak hiçbir şey yok. O da hayatına kaldığı yerden devam etti. Kendimi 34 senedir hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. Bu gerçekten bir hediye. Bu hayatta hiç unutamayacağım bir hediye. Artık aile deyince kan bağı gerekmiyor. Benim daha önce bir ağabeyim yoktu. Artık bir ağabeyim var. Bir süre önce biz nişan yapmıştık. Bununla ilgili olarak da benim için çok güzel bir şeydi. Çok istediğim bir şeydi sevdiğim biriyle bir yola baş koymak. Bu da bana bir nişan hediyesi gibi, evlilik hediyesi gibi oldu ve ömürlük bir hediye oldu. Bundan da çok mutluluk duyuyorum. Böbrek naklinden öncesiyle kıyaslayınca normal hayatıma çok enerjik, çok sağlıklı, psikolojik olarak daha pozitif ve daha inanarak devam ediyorum. Gerçekten bu kadar olumlu şeyler olacağını beklemiyordum" dedi.

'BU DA BENİM BİR EVLİLİK HEDİYEM OLSUN'

Hayrettin Dinçay hiç tereddütsüz bir şekilde böbreğini bağışladığını belirterek, "Her insanın yapması gereken şeyi yapmaya çalıştım. Hiç tereddütsüz bir şekilde karar aldım. Bu kendi arkadaşım, dostum veya kendi ailemden biri olabilirdi. Ailemde böyle bir ihtiyacı olan kişi yoktu. Didem kardeşim karşıma çıktı. Beni etkileyen en büyük sebep de nişanlı olmalarıydı. Yeni bir hayat kurmak için yuva kurma hayalleri vardı. Sağlık durumunun da kötü olduğunu görünce çok üzüldüm. Doktora başvurduk. Akraba olsaydık hemen operasyon olacaktı. Akraba dışı olduğu için hastane etik kurula yönlendirdi bizi. Etik kuruldan onay aldık. Sonra hastaneye gidip operasyonu gerçekleştirdiler. Böbreğim uyunca sağ böbreğimi ona bağışladım. Bu konuda benim onlara bir evlilik hediyem olsun düşüncesiyle hareket ettim. Böyle bir şeye karar verdim. Eşimle bu konuyu konuştuk. Onun hakkını ödeyemem. Eşim onay verdi. Zaten evli insanların eşinin onayı olmadan bu iş gerçekleşmiyor. Başta eşimin onayını aldım, fikrimi söyledim. Eşim de sağ olsun olumlu karşıladı. İyi bir karar verdiğimizi düşünüyorum. Şu anda Didem kardeşim hayatta, sağlığına kavuştu" diye konuştu.

'HERKESİN BU ORGAN NAKLİ KONUSUNDA ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMASINI İSTİYORUM'

Herkesin organ nakli konusunda elini taşın altına koyması gerektiğini ifade eden Dinçay, şöyle konuştu:

"Allah'a şükür herhangi bir sıkıntımız da yok. Ben herkesin bu organ nakli konusunda elini taşın altına koymasını istiyorum. Duyarlı olmamız lazım. Şu anda buna ihtiyacı olan çok insan var. Bunlara yardımcı olmak konusunda belki örnek oluruz. Belki birilerinin hayatını değiştiririz. Bunun için gayret göstereceğim. Didem kardeşimle beraber örnek alsınlar bizi. Hastane ortamı iyi geçti. Ameliyat konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadık. Şu anda benim sağlığımda hiçbir sıkıntı yok. Hayatımda hiçbir şey değişmedi. Sağlığımda da bir değişiklik olmadı. Normal hayatım devam ediyor. Kullanmam gereken hiçbir ilaç yok. Hayatımda yapmak istediğim her şeyi yapabiliyorum. Ama doktorlarım günde 3 litre su içmemi tavsiye ediyorlar. Bu da sadece bana değil. Normal insan yaşantısında sağlıklı olabilmek için günde 3 litre su içilmesi tavsiye ediliyor. Bende buna uyacağım. Ben şimdi Didem kardeşimi gördüğümde çok mutlu oluyorum. O şimdi hayatında bir yuva kuracak. Çoluk çocuk sahibi olacak. Eğer ben bunlara imkan verdiysem, fırsat verdiysem, onları gördüğümde onların mutluluğu bana yeter. Maddi, manevi başka hiçbir şey bu duyguyu karşılayamaz." diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------

-Hayrettin Dinçay ile röp

-Didem Yörükoğlu röp.

-Anons

-Hayrettin ve Didem'in yürürken sohbet ederken detaylar

Haber: Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU-Kamera: Alişan KOYUNCU-İZMİT-DHA

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni -3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement