1)KASAPLARDAN UCUZ ET FORMÜLÜ
TÜRKİYE Kasaplar, Besiciler, Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkan Vekili Osman Yardımcı, kilosu 30 lira olan ithal etin, yağ oranı ve paket darası düşürüldüğü zaman 750 gram saf ete denk geldiğini kaydetti. Yardımcı, "Etin kilosu 30 liraya değil 38 liraya denk geliyor. KDV almasınlar biz de 38-40 liradan et satabiliriz" dedi.
Osman Yardımcı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın halka ucuz et yedirmeyi ilke edindiğini, kasaplar olarak da bunu desteklediklerini söyledi. Buna yönelik ithal edilen etin kilosunun 30 liradan yarımşar kiloluk paketler halinde satıldığını hatırlatan Yardımcı, bu 1 kilo etin 200 gramının yağ olduğunu, bunun paketin üstündeki yazıdan anlaşıldığını kaydetti. Yardımcı, "Bir kilo etten 200 gramı düşersek 800 gram eder. Yarımşar kilo olduğu için iki ayrı paketin darasını 25'şer gram olarak düşersek et 750 grama denk gelir" dedi.
'SAF ET 1 KİLO DEĞİL 750 GRAM'
Ucuz etin kıyılmayıp yağ içinde görünmesi durumunda vatandaşların çoğunluğunun bu eti almayacağını söyleyen Yardımcı, kasapların kendi dükkanlarında etin üstündeki yağı bile aldığını söyledi. Yardımcı, "Vatandaş yağsız et istiyor. Bugün 750 gram eti vatandaş 1 kilo saf et diye satın alıyor. Bunu yeniden hesapladığımızda etin kilosu 30 liraya değil 38 liraya denk geliyor. Bakanlık bu ithal etten vergi almıyor. Bizden de KDV'yi almasınlar o zaman biz de 38 ile 40 liradan et satabiliriz. Böylece vatandaşı zorla yağ yedirmeye tabii tutmayız. Biz vatandaşın kaliteli ve kendi malını yemesini istiyoruz" diye konuştu.
'38 LİRADAN SATABİLİRİZ'
İthal etin besicilik yapanları da tehdit ettiğini ileri süren Osman Yardımcı, besicilerin işi bırakması durumunda onları geri döndürmenin çok zor olduğunu vurguladı. Yardımcı, "Bakan bey de haklı, vatandaş ucuz et yesin. Bakan bey üreticiye, çiftçiye destek verdi, biz kasaplara hiçbir şey vermedi. Kasapların KDV'sini kaldırsın dışarıyla biz de rekabet edelim. KDV'yi kaldırsın vatandaşımıza eti, hem de yağsız olanı 38 liraya verelim" dedi.
UCUZ ET SAKATAT VE KELLE FİYATINI ARTIRDI
Osman Yardımcı, ithal ucuz etin sakatatı da tehlikeye soktuğunu belirtti. Kış aylarında sakatatın çok önemli olduğunu dile getiren Yardımcı, şöyle konuştu:
"Dışardan canlı hayvan getirip burada kesilirse derisi de sakatatı da bize kalır. Biz dışardan eti getirdiğimizde hem derici zarar ediyor hem sakatat bulma sıkıntısı baş gösteriyor. Kesim az olduğu için elimizdeki sakatatların da fiyatı artıyor. Ciğer ile etin arasında en azından 10 lira fark olması gerekiyor. Şimdi ciğerin fiyatı nerede ise ete yaklaştı, 35 lira dolayında satılıyor. Yarın bu kelleye de yansıyacak. Sakatatçılar son günlerde bizi sık sık mal yokluğundan dolayı arıyor."
Görüntü Dökümü
-----------------------------
Kesim işleminden görüntü
RÖP: Osman Yardımcı
Mezbahadan görüntü
560 MB --05.00
Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
=======================================================
2)ANTALYA'DA 2018, 'PERGE YILI' İLAN EDİLDİ
ANTALYA turizminde, 2018 yılından itibaren yeni sayfa açılırken her yıl kentin bir değeri, tema olarak belirlenecek. Antalya Valisi Münir Karaloğlu, 2018 yılı temasının Pamfilya'nın başkenti 'Perge Antik Kenti' olarak belirlendiğini ve 2018'i 'Perge yılı' ilan ettiklerini açıkladı.
Türkiye'nin, 2000'li yılların başından itibaren en çok turist ağırlayan kenti olan ve 'turizmin başkenti' olarak lanse edilen Antalya, kriz yaşanan 2016 yılının ardından 2017 yılında yeniden 10 milyon barajını aşarak, toplamda 10 milyon 486 bin turist sayısına ulaştı. Turizmde 'deniz- kum- güneş' ve 'her şey dahil' uygulamasını destekleyici alternatif turizm çeşitleri ve yeni pazarlar üzerinde atılımların yapıldığı kentte, 2018 yılından itibaren turizmde yeni bir sayfa açıldı.
ALTERNATİF TURİZME DİKKAT
Turizm sektörüyle yaptıkları değerlendirmeler sonucunda, kendilerine 2018 yılı için '14 milyon' hedefi koyduklarını açıklayan Vali Karaloğlu, alternatif turizmin geliştirilmesi amacıyla dalış turizmi, batıklar ve denizaltı turizmi olarak hayata geçirilen çalışmalardan bahsetti. Bu noktada, geçen sene tank ve gemi gibi özel batıkların denize batırıldığını belirten Karaloğlu, kırsal turizme de büyük önem verildiğini kaydetti. Vali Karaloğlu, Akseki, İbradı ve Ormana bölgelerine gezi düzenlenerek, dikkatlerin buralara da çekilmeye çalışıldığını anlattı.
DETAYLAR AÇIKLANACAK
Tarih ve kültür turizmi açısından Antalya'da hiçbir şehre nasip olmayacak kadar antik şehir, antik tiyatro, tarihi mekan ve sit alanı olduğunu söyleyen Vali Karaloğlu, "Biz, bunları maalesef değerlendiremiyoruz. Perge, en önemli turizm destinasyonlarımızın 5- 10 kilometre yakınında olmasına rağmen turistleri oraya götüremiyoruz. Antalya Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda 2018'i 'Perge yılı' ilan ettik. 2018 Antalya turizmi için 'Perge yılı'dır. İnşallah önümüzdeki dönemde kentteki turizmci arkadaşlar, AKTOB ve TÜRSAB ortak bir basın toplantısıyla 2018'in nasıl 'Perge yılı' ilan edildiği ve hedeflerin neler olduğunu da kamuoyuyla paylaşacak" diye konuştu.
'PERGE'YE 4 MİLYON TURİST' HEDEFİ
Bundan sonra her yıl Antalya'da bir temayla çıkılacağını dile getiren Vali Karaloğlu, "Bu sene 'Perge yılı', önümüzdeki sene yine arkadaşlarla tartışacağız belki Aspendos yılı, belki Saklıkent, belki Akseki- Ormana yılı diyeceğiz. Ama mutlaka her sene turizmde artık bir temayla ortaya çıkacağız. O temayı da tüm yönleriyle tartışıp, konuşup, turizmin hizmetine sunmak istiyoruz. 'Perge yılı' kapsamında hedefimiz, Perge'ye 4 milyon turist çekmek" dedi.
PERGE ANTİK KENTİ
Antalya'nın 18 kilometre doğusunda, Aksu ilçe sınırlarında, bir zamanlar Pamfilya bölgesine başkentlik yapmış antik kent Perge'deki akropolisin Tunç Çağı'nda kurulduğu düşünülüyor. Helenistik dönem boyunca eski dünya içerisindeki en zengin ve güzel şehirler arasında sayılan Perge, aynı zamanda Yunan matematikçi Apollonius'un da memleketi. Hitit İmparatorluğu, Büyük İskender ve Roma İmparatorluğu gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan Perge Antik Kenti, çok zengin bir tarihi değere sahip. Antalya Müzesi'nde sergilenen birçok eşsiz eserin çıkarıldığı antik kent olan Perge'de hem kazı çalışmaları hem de tarihi kalıntıların restorasyonu yoğun şekilde devam ediyor. Antik kentte tiyatro, stadyum, agora, sütunlu cadde, Helenistik kapı, Güney hamamı gibi büyük bölümleri ayakta olan eserler dikkat çekiyor. Perge Antik Kenti, UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme kapsamında, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne de eklendi.
Görüntü Dökümü
-----------------
Perge Antik Kenti görüntüler
RÖP: Antalya Valisi Münir Karaloğlu
Antik kenti gezen turistlerden görüntü
306 MB/// 02.44
Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
======================================================
3)PROF.DR. DEMİR: SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN ESTETİK CERRAH SEÇİLMEMELİ
SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ahmet Demir, "Özellikle plastik cerrahi ve estetik cerrahi açısından baktığımızda güzele erişmek hepimizin kaygısı. Özellikle insanların sosyal medya üzerindeki ameliyat olmuş, uygulama yaptırmış kişileri gördükçe kendilerini de bunlarla kıyaslama gibi bir yola girmekte. Sosyal medya üzerinden plastik cerrah estetik cerrah, hekim seçilmez. Bu insanları yanlışlara sürükleyebilir" dedi.
OMÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ahmet Demir, sosyal medyanın hayatın her yerinde etkili hale geldiğini belirterek, "Özellikle plastik cerrahi ve estetik cerrahi açısından baktığımızda güzele erişmek hepimizin kaygısı. Fakat bunun sınırlarını belirlemek zorundayız. Özellikle insanların sosyal medya üzerindeki ameliyat olmuş, uygulama yaptırmış kişileri gördükçe kendilerini de bunlarla kıyaslama gibi bir yola girmekte. Bu insanların kendi sağlıkları ve yaptıracakları işlemleri açısından değerlendirip bazen handikap oluşturabiliyor. İnsan kendi üzerine yaptıracağı şeyleri başka bir insan üzerinden değerlendirdiğinde sonuçlar istenilmeyen veya beklenilmeyen şekilde arz edebiliyor. Bundan uzaklaşmak için insanlar bazı kararları verirken sosyal medya üzerinden vermemeleri gerekiyor. Sosyal medya üzerinden plastik cerrah estetik cerrah, hekim seçilmez. Bu insanları yanlışlara sürükleyebilir" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
'GÜZELLİK KAYGISI ÖN PLANA ÇIKTI'
"Dijital teknoloji sonuçta farklı açılardan fotoğraf çekmek çok kolay. Ama cerrahi işlemler maalesef böyle değil. Yapılan işlemler insan vücudu üzerinde uygulanıyor ve kalıcı oluyor. Güzellik kaygısı insanoğlunun her dönemin de vardı ancak bu son dönemde daha fazla öne çıkmış gibi görünüyor. Sosyal mecralarda her yerde güzellik anlayışını zorlayacak veya güzellik anlayışındaki sınırları değiştirecek fotoğraflar paylaşılıyor. Ameliyat sonrası işlem sonrası fotoğraflar paylaşıyor."
'GENÇLERDE EN ÇOK BURUN VE KULAK ESTETİĞİ'
Prof.Dr. Demir, bölgede cerrahi işlemler olarak bakıldığında daha çok burun ameliyatları, g öz kapağı estetikleri, meme cerrahisi, lliposuction işlemlerinin ön plana çıkıtğını söyleyerek, "Ameliyat dışı işlemlerde de botoks ve dolgu işlemleri de talep gören işlemler arasında. Genel olarak kadın ve erkek arasındaki estetik cerrahi taleplerinde çok fazla farklılık yok. Farklılıklar kişilerin kendi üzerindeki taleplere yönelik. daha genç hastalar burun veya kulakla ilgili isteklerle gelmekte, yaş arttıkça liposuctiona dönüyor, daha ileri yaş gurubunda ise 40-45 yaş grubu üzerindeki erkeklerde ise daha çok göz kapağı veya yüz etrafındaki cerrahi işlemler ile cerrahi olmayan işlemler konusuna yönelmekte. Kadınlar ise daha genç yaşta buruna yönelik işlemler, yaşa göre değişkenlik göstermekle beraber meme cerrahi, liposuction ve diğer estetik işlemler talep görmekte" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Prof.Dr. Ahmet Demir'den detay
-Röportaj
(SÜRE: 2.30 Dk) (BOYUT: 281.13 MB)
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Hakan AKGÜN/SAMSUN,
================================================================
4)100 YILLIK KİLİM DOKUMA TEZGAHI İLE MESLEĞİNİ YAŞATIYOR
TOKAT'ta yaşayan Züleyha Koç (45), 20 yıl önce aldığı ve yaklaşık 100 yıllık olduğu ileri sürülen tezgah ile Taşhan'da çalışan Koç, Selçuklu, Osmanlı ve Orta Asya'dan günümüze kadar gelen motifleri kilim ve hediyelik eşyalara işleyerek geçimini sağlıyor.
Tokat'ta yalnız yaşayan Züleyha Koç, 20 yıl önce 5 bin liraya kilim dokuma tezgahı satın aldı. Yaklaşık 100 yıllık olduğu sanılan tezgah ile tarihi Taşhan'da küçük bir atölyede dokuma işleri yapmaya başladı. Koç, tezgahında kilimlerin yanı sıra, çeşitli desenler içeren cüzdan, anahtarlık gibi hediyelik eşyalar da yapmaya başladı. Özellikle kenti ziyarete gelen turistlerin uğrak noktalarından biri olan Taşhan'da Koç'un yaptığı ürünler ilgi görüyor.
Yaklaşık 30 yıldır bu işi yaptığını söyleyen Koç, "Bu işi köyümüze görevli gelen imamdan öğrenmiştim O günden bu güne kadar bu mesleği yaşatmaya çalışıyorum. Bu tezgahı da 20 yıl önce kilim dokumacılığını bırakan bir kişiden satın aldım. Yaklaşık 100 yıllık bir kilim dokuma tezgahı. Dokumaları bu tezgahta yapıyorum. Kilimlerimizde Osmanlı, Selçuklu ve Orta Asya'dan bugüne gelen motiflerimizi kullanıyorum. Her motifin bir geçmişi ve bir dili var" dedi.
'TEKNOLİJİYE YENİK DÜŞTÜK'
Eskiden kilimin bilindiğini ve satışların iyi olduğunu kaydeden Koç, "Şu anda teknolojiye biraz yenik düştük. Ben yine de işimi devam ettirmeye çalışıyorum. Geçmişte daha çok yer döşemesi olarak kullanılan kilimleri şimdi ben cüzdan, anahtarlık gibi küçük hediyelik eşyalara dönüştürdüm. Onlara ilgi daha fazla. Satışı da güzel oluyor. Öncelikle yapacağım eşyanın ebadına göre dokuyorum. Sonradan da dikimini yapıyorum" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Atölyeden görüntüler
-Tezgahın görüntüsü
-Tezgahta yaptığı çalışmalar
-Ürettiği ürünler
-Konuşması
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
(239 mb)
============================================================
Son Dakika › Güncel › Kasaplardan Ucuz Et Formülü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?