Dha Yurt Bülteni-6

1)BAKAN SELÇUK: ZİYARETLERLE ALINAN MESAFELERİ GÖRME FIRSATIMIZ OLUYOR

ORDU'ya gelen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "İstişare ziyaretleriyle eğitim kalitesi hususunda alınan mesafeleri de görme fırsatımız oluyor" dedi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bazı programlara katılmak üzere bugün Ordu'ya geldi. Ankara'dan Ordu-Giresun Havalimanı'na gelen Bakan Selçuk, burada Vali Seddar Yavuz ve il protokolü tarafından karşılandı. Daha sonra karayoluyla Fatsa ilçesine giden Bakan Selçuk, beraberinde bulunan Vali Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Engin Tekintaş, AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Dr. Mehmet Hilmi Güler ve protokolle birlikte Fatsa Matematik Müzesi ve Bilim Evi ile Fatsa Bilim ve Sanat Merkezi'ni ziyaret etti. Ardından Ordu Valiliği'ni ziyaret eden Bakan Selçuk, Valilik Toplantı Salonu'nda basına kapalı düzenlenen İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan Bakan Selçuk, "Ordu'nun eğitim özellikleriyle ilgili istişare ziyaretlerinde bulunuyoruz. Ordu'daki eğitimin kalitesi hususunda alınan mesafeleri de görme fırsatımız oluyor. Sabah Matematik Müzesi'ne uğradık ve Türkiye'de sayıları birkaç tane olan müzelerden bir tanesinin Ordu'da bulunuyor olması oldukça değerli. Bilim Sanat Merkezimizi de ziyaret ettik. Ordu'da ki bütün öğretim kademeleri mevcut durumu analiz etmek ve burada kalite konusunda daha fazla mesafe almak için görüş alışverişimiz ekip arkadaşlarımızla devam edecek" dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Bakan Selçuk ve Hilmi Güler'in öğrencilerin çalışmalarını incelemesi

-Bakan Selçuk ve Hilmi Güler okul ziyaretleri

-Bakan Selçuk'un konuşması

-Detaylar

Boyut: 531 MB

Haber-Kamera: Nedim KOVAN-Faruk KAHRAMAN-Can EROK-Emre KOLTUK-ORDU/DHA

=======================================================

2)ÇÖP SULARI SAPANCA GÖLÜ'NE AKIYOR

KOCAELİ'nin Kartepe ilçesinde bulunan çöp depolama alanı tehlike saçıyor. Yağmurlu havalarda çöp suları önce dereye sonra da içme suyu olan Sapanca Gölü'ne akıyor. Çevre Mühendisleri Kocaeli Şube Başkanı Sait Ağdacı, "Çöpler ortada, dolayısıyla yağmurun etkisi ve diğer meteorolojik koşullarla çöplerin o sızıntı suyu toprağa, aşağıdaki yer altı sularına ve içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü'ne taşıyor" dedi.Kartepe Eşme Mahallesi'nde bulunan Maden Deresi havzasındaki çöp depolama alanında dağ gibi çöp birikti. Özellikle yağmur sonrası Maden Deresi'ne karışan çöp suları yaklaşık 2 kilometre aşağında bulunan içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü'ne akması insan sağlığını tehdit ediyor.

'İÇME SUYU KİRLENİYOR'

Bölgede oluşturulan vahşi depolama alanındaki çöplerin içme suyunun kirlenmesine neden olduğunu söyleyen Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Başkanı Sait Ağdacı, "Çöpler, evsel atıklar vahşi depolama dediğimiz sistemle buraya belediye marifetiyle getirilmiş ve burası bir çöplük olmuş. Düzenli depolama alanı değil, vahşi depolama burası. Düzenli depolamada killi ortama, yani su geçirmeyen ortama kadar inilir. Üzerine membran çekildikten sonra onun üzerine atıklar bırakılır. Ama bu atıklar bırakıldıktan sonra çöpün sızıntı suyunun drenaj devreleri döşenir ki o su yeraltı sularına, su havzasına veya akarsulara karışmasın diye. Vahşi depolamada böyle bir şey yok." dedi.

Sapanca Gölü'nün içme suyu kaynağı olduğunu belirten Ağdacı şöyle konuştu:

"Çöpler ortada, dolayısıyla yağmurun etkisi ve diğer meteorolojik koşullarla çöplerin o sızıntı suyu toprağa, aşağıdaki yer altı sularına, su havzasına ve dereye karışıyor. Buradaki dere Sapanca Gölü'ne ulaşıyor. Bu almış olduğu evsel atıktan ötürü kirlenmiş olan suyu Sapanca Gölü'ne taşıyor. Sapanca Gölü su kaynağı. Dolayısıyla oradaki içme suyunun da kirlenmesine sebep oluyor."

'YAĞMURLA BERABER HER TÜRLÜ PİSLİK DEREYE KARIŞIYOR'

Çöplerden akan pis su nedeniyle derenin renginin değiştiğini söyleyen semt sakinlerinden Adnan Sönmez, "Bu çöplerin nereden geldiği belli değil. Kartepe Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi taşıyor. Bazen şahısların taşıyıp getirdikleri de oluyor. Gece taşıyanlar da var. Burası 24 saat atık atılan bir bölge oldu. Sadece evsel atık değil. Burada kimyevi atıklar da, fabrika atıkları da, hafriyat da var. Aklınıza ne geliyorsa. Mesela birisi bir bina mı yıktı veya bir yerde fabrika kalıntısı mı var? Getirip buraya atıyorlar. Biz buradaki sıkıntıyı birkaç senedir dile getiriyoruz ama herhangi bir sonuç alamadık. Bu pisliğin dereye karışmaması mümkün değil. Dereyi takip ettiğinizde 2 kilometre sonra Sapanca Gölü var. Şu anda durum içler acısı. Yağmurla beraber buradaki her türlü pislik dereye karışıyor. Çöplerden gelen pislikten dolayı derenin rengi değişiyor. Biran önce bu çöplüğün buradan kaldırılması lazım." diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Çöp dağının görüntüsü

-ÇMO Başkanı Sait Ağdacı röp

-Vatandaşlar röp

-Anons

-Dere ve Sapanca gölü detayları

-Drone görüntüleri

Haber: Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU-Kamera: Dinçer AKBİR-KARTEPE-DHA

===============================================

3)YAŞLI KADININ PARASI İLE ALTINLARINI GASBEDENLERDEN BİRİ KOMŞUYMUŞ

KAHRAMANMARAŞ'ta, pencere camı ile kapıyı kırarak, evine girdikleri Fatma Karakuş'un (80) parasını ve altınlarını gasbeden 3 kişiden 1'inin, yaşlı kadının komşusu olduğu öğrenildi. Gaspçılardan Karakuş ile aynı sokakta oturan İsmail A. ile arkadaşı Emrah B., gözaltına alınırken, 1 kişinin daha arandığı belirtildi.

Olay, cuma günü sabah saatlerinde, Genç Osman Mahallesi'nde meydana geldi. Fatma Karakuş'un evinin kapısını ve pencerenin camını kıran 3 kişi, içeri girdi. Ağzı kapatılan yaşlı kadının evindeki bin 140 lira para ile içinde 2 cumhuriyet altını olan boynunda asılı cüzdanı gasbedildi. Gaspçılar, evden kaçarken, ihbarla harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, yaptıkları araştırma sonucu Karakuş'un boynunda altınlarının asılı olduğunu çok az kişinin bildiğini belirledi. Soruşturmayı bu yönde genişleten ekipler, aynı sokakta yaşayan ve kadınla sık sık görüşen fabrika işçisi İsmail A.'yı gözaltına aldı. Emniyette sorgulanan İsmail A., arkadaşı Emrah B.'nin, yaşlı kadının altını ve parası olup olmadığını sorduğunu, S.K. isimli diğer şüpheli ile buluştuklarını, Emrah B.'nin de S.K. ile birlikte eve girdiğini ve Emrah B.'nin olayı başkasına anlatmaması için kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.

Polis ekipleri, İsmail A.'nın ifadesi üzerine, hırsızlıktan emniyette kaydı bulunan Emrah B.'yi saklandığı yerde yakaladı. Gözaltına alınan Emrah B., suçlamaları kabul etmezken, S.K.'nin yakalanması için çalışmaların sürdürüldüğü bildirildi.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan İsmail A. ve Emrah B. ise adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Emrah B. polisler arasında

Hastaneye alınması

İsmail A.'nın hastaneye getirilmesi

Acil servis önü

Şüphelilerin hastaneden çıkarılması

Polis otolarına bindirilmeleri

Polis otolarının gidişi

Kapıda bekleyen ambulans

Evin önündeki kalabalık

Yaşlı kadının evden çıkarılması

Ambulansa bindirilmesi

Ambulansın gidişi

Olay yeri ekiplerinin çalışması

Kadının oğlu Dursun Karakuş ile röp.

( Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 551 MB

===============================================

4)4D'Lİ İŞÇİLER MAAŞLARINI PROTESTO İÇİN SALINCAĞA BİNİP KAYDIRAKTAN KAYDI

MERSİN'de, 4D kadrosundaki işçiler, asgari ücretle çalıştırıldıklarını belirterek, salıncağa binip, kaydırakta kayarak protesto eylemi yaptı. Merkez Toroslar ilçesindeki Lütfü Oğuzcan Parkı'nda toplanan işçiler, hükümetten sosyal ve mali haklarında iyileştirme yapılmasını istedi. Devletin kadrolu işçisi oldukları halde asgari ücretle çalıştırıldıklarını ve enflasyon farkını alamadıklarını öne süren işçiler, ellerinde; 'Sürekli işçi enflasyona yenik düştü', 'İnsanca yaşanabilir ücret istiyoruz', '4D'li işçi yüzde 4'e mahkum', ' Enflasyon farkı, tayin, terfi hakkı yok, zorla emeklilik var', 'Eşit işe eşit ücret', yazılı dövizler taşıdı.

Düzenlenen eylemde işçiler adına bir açıklama yapan Adil Muhtaroğlu, kendilerine öngörülen düşük düzeydeki sosyal ve mali hakların sinirlerinde tahribata yol açtığını ve hastalandıklarını söyledi. Toplu sözleşme haklarının ellerinden alındığını ileri süren Muhtaroğlu, "Uzun yıllar vermiş olduğumuz mücadele sonucu Cumhurbaşkanımızın kararıyla kamuda kadroya geçtik. Mücadelemizin meyvesi olan toplu sözleşme hakkımız kadrodan sonra uygulanmadı. Bizlere öngörülen haklar bir sözleşmeyle sınırlandırıldı. 2020 yılına kadar enflasyon farkı alamayacağız. Yüzde 20'leri aşan enflasyona rağmen altı ayda bir yüzde 4 ücret artışı öngörülüyor. Tayin, terfi hakkımız da olmayacak. Devletin kadrolu işçisiyiz ama asgari ücretle çalıştırılacağız. İnsan onuruna yakışır bir şekilde yaşamak istiyoruz. Ev geçindiriyoruz, çocuk okutuyoruz. Maddi sıkıntılarımız çok fazla. Sorunlarımızın çözümü için Mart ayında gerçekleştirilecek olan ve  tüm kamuda çalışanları kapsayacak toplu iş sözleşmesine bizlerin de dahil edilmesi gerekir. İşçilerin sonunda sabır taşları çatladı. Bugün hep birlikte doktora görüneceğiz" diye konuştu. Açıklamanın ardından, işçiler salıncakta sallanıp kaydıraktan kayan işçiler, daha sonra dağıldı.

Görüntü Dökümü

---------------------------

İşçilerin genel görüntüsü

Döviz ve pankartlardan görüntü

Adil Muhtaroğlu'nun açıklaması

İşçilerin parkta oynamalarından görüntüler

SÜRE: 01'09"     BOYUT: 124 MB

Haber-Kamera: Gülhan DEMİRCİ/MERSİN,

===================================================

5)TÜRK ANNENİN UMUDU ANAYASA MAHKEMESİ'NDE

İZMİRLİ Dilek Güneş ile Selanikli Georgios Tsakiridis'in kızları 3 yaşındaki Melis için verdiği velayet mücadelesinde, Yunan mahkemesinin anneyi, Türk mahkemesinin ise babayı haklı bulmasının ardından, Yargıtay küçük kızın velayetinin babaya verilmesine karar verdi. Kararın ardından Dilek Güneş'in son umut olarak başvurduğu Anayasa Mahkemesi'ndeki ön incelemeden sonra, dava dosyası önemli kategoride değerlendirilip komisyon yerine doğrudan 1'inci bölüme sevk edildi. Dosyayı inceleyecek olan 5 yüksek hakim, Melis için son sözü söyleyecek.

İzmirli Dilek Güneş ile iş için Yunanistan'dan Türkiye'ye gelen Selanikli Georgios Tsakiridis'in tanışmasından sonra başlayan arkadaşlıkları, kısa sürede aşka dönüştü. Çift, 27 Aralık 2014 tarihinde İzmir'in Urla ilçesinde yapılan düğünle dünya evine girdi. Düğünden kısa süre sonra çift, sık sık tartışmaya başladı. Kızları Melis'in dünyaya gelmesine rağmen çiftin arasındaki sorunlar bitmedi. Yaşam biçimleri ve kültürel yapılarından dolayı sık sık tartışan çift, bebeklerine verecekleri isim nedeniyle bile büyük kriz yaşadı. Yaşadıkları tüm tartışmaları sonlandırmak, yeni bir hayat kurmak isteyen çift, kızları Melis henüz 40 günlükken Selanik kentinin Sindos köyüne taşındı. Ancak Dilek Güneş, kızının doğumundan sonra hayalini kurduğu mutluluğu Yunanistan'a taşındıktan sonra da yaşayamadı. Eşi Georgios Tsakiridis'ın ve ailesinin üzerindeki baskısını arttırması üzerine daha fazla dayanamayan Dilek Güneş, 2016 yılının Haziran ayında Türkiye'ye döndü. Yunan yasalarına göre Georgios Tsakiridis'in verdiği yurt dışına çıkış izniyle İzmir'e dönen Dilek Güneş, boşanma davası açtı.

MAHKEMELER ZIT KARARLAR VERDİ

Anne Dilek'in, Yunan yasalarına göre Georgios Tsakiridis'in verdiği yurt dışına çıkış izniyle kızıyla birlikte İzmir'e dönüşünün ardından baba da kızının kaçırıldığı iddiasıyla Atina Aile Mahkemesi'nde dava açtı. Ancak mahkeme Georgios hem Türkiye'ye dönüşlerine izin verdiği hem de çocuğun yaşının küçük olması nedeniyle anneye ihtiyacı olduğuna karar verip, babının taleplerini reddetti.

Boşanma davasına bakan İzmir 1'inci Aile Mahkemesi ise, ara kararla küçük Melis'in velayetini geçici olarak anne Dilek Güneş'e verdi. Ancak bu sırada uluslararası çocuk kaçırma iade davasının görüldüğü İzmir 7'nci Aile Mahkemesi ise Melis'in velayetini 2017 yılının Eylül ayında Yunan babaya verdi. Anne Dilek Güneş'in temyiz ettiği bu kararı inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Hukuk Dairesi, 2018 yılının Ocak ayında, çocuğun psikolojik açıdan sorun yaşayacağı gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozdu. Aynı davaya bir kez daha bakan 7'nci Aile Mahkemesi, bu kez çocuğun ruhsal olarak etkileneceği gerekçesiyle ilk kararının aksine babaya iade edilmesi istediğini reddetti. Yerel mahkemenin kararını bu kez de baba Georgios Tsakiridis temyiz etti. Temyiz talebinde dosyası ikinci kez inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Hukuk Dairesi, ilk kararının aksine Melis'in babasına iadesine, Yunanistan'a götürülmesine izin verdi. Hem yerel mahkemenin, hem de Bölge Adliye Mahkemesi'nin aynı dosyaya iki farklı karar vermesinden sonra davayı inceleyen Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi de, küçük Melis'in babasına iade edilmesi kararını onadı.

ANNENİN TÜM UMUDU ANAYASA MAHKEMESİ'NDE

Yargıtay'ın kararından sonra gözyaşı döken ve kızı olmadan yaşayamayacağını söyleyen Dilek Güneş, çocuğunu yanına alıp kayıplara karıştı. Bu arada Dilek Güneş, avukatı Mehmet Ali Keleş aracılığıyla son umut olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Annenin başvurduğu Anayasa Mahkemesi'nden de önemli bir adım geldi. Mahkemedeki ön incelemeden sonra dava dosyası önemli kategoride değerlendirilip, komisyon yerine direk olarak 1'inci bölüme sevk edildi. Şimdi dosyayı inceleyecek olan 5 yüksek hakim, Melis için son sözü söyleyecek.

Hukuki süreç hakkında açıklamalarda bulunan Avukat Mehmet Emin Keleş, "Anayasa Mahkemesi, dosyayı önemli olarak değerlendirdi. Normalde iki hakimin değerlendirme yaptığı komisyona gitmesi gereken dosyamız, bir üst adım olarak bölüme direk gönderildi. Şimdi yüksek mahkemenin üyesi 5 hakim inceleyip kararını açıklayacak. Sürecin bizim lehimize sonuçlanacağına inanıyoruz. Melis, annesinden ayrılmayacaktır" dedi.

ARŞİV GÖRÜNTÜ

Taylan YILDIRIM/İZMİR, -