Hablemitoğlu suikastı sanıklarından Bozkır savunmasını tamamladı - Son Dakika
Güncel

Hablemitoğlu suikastı sanıklarından Bozkır savunmasını tamamladı

Hablemitoğlu suikastı sanıklarından Bozkır savunmasını tamamladı

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin, firari FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile emekli albay Levent Göktaş'ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davada, eski yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır'ın savunması alındı.

14.02.2023 22:19  Güncelleme: 22:50

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin, firari FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile emekli albay Levent Göktaş'ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davada, eski yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır'ın savunması alındı.

Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık eski askerler Levent Göktaş, Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Gökhan Nuri Bozkır, eski istihbaratçı Enver Altaylı, Aydın Köstem ve tutuksuz sanık Mehmet Narin katıldı. Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu ve kızları da mahkeme salonunda hazır bulundu.

Mahkeme başkanı, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde MİT tarafından yurt dışından Türkiye'ye getirilen ve suikast öncesinde keşif yapmakla suçlanan eski yüzbaşı Bozkır'a savunma yapması için söz verdi.

Uzun yıllar Özel Kuvvetler Komutanlığında (ÖKK) görev yaptığını belirten Bozkır, FETÖ'nün kumpasıyla yüzbaşı rütbesindeyken ordudan atıldığını, askeri mahkemede kendisine ceza veren hakimlerin ise FETÖ'den tutuklandığını söyledi.

Sivil hayata geçtikten sonra Tamer Topsakal aracılığıyla tanıştığı gazeteci Zihni Çakır'ın kendisinin ordudan ihraç edilmesine FETÖ'cülerin sebep olduğunu söylediğini aktaran Bozkır, "Çakır bana, 'FETÖ'nün belinin kırılması için MİT tırları ve Hablemitoğlu cinayetinin aydınlatılmasının önemli olduğunu' söyledi. Bu bahsettiğim yıllar 2014-2015'tir. İstanbul TEM'e gittiğimde MİT tırları konusunda bir bilgim olmadığını ama işlerine yarayacak bir personeli getireceğimi söyledim. Aynı dönemde öngörülerimi de söyledim. ÖKK'de bir yapının olabileceğini ilettim. Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili öngörülerimi belirttim." diye konuştu.

Yasal yollarla 12 Eylül 2015'te Ukrayna'ya gittiğini, bu ülkede bulunduğu sürede de Çakır'ın kendisiyle iletişim halinde olduğunu anlatan Bozkır, Çakır'ın kendisine ÖKK'deki FETÖ yapılanmasının Hablemitoğlu suikastını işlemiş olup olmayacağını sorduğunu aktardı.

Aynı yıl içerisinde Şanlıurfa'da ele geçirilen kaçak silahlarla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkartıldığını belirten Bozkır, "20 Eylül civarında yakalama emri çıktığını öğrenince, geri dönemedim. Ailem Türkiye'de kaldı. Ben de Ukrayna'daydım ama kaçak değildim. Süresiz oturum izni olan Avrupa'ya serbest dolaşım hakkı olan kimlik kartım Ukrayna devleti tarafından verilmişti." dedi.

"Yalan ifade vererek olay araştırılsın istedim"

Darbe girişiminin ardından sürekli iletişim kurduğu gazeteci Çakır'ın kendisine Türkiye'ye gelerek gizli tanıklık yapabileceğini söylediğini iddia eden Bozkır, "Hablemitoğlu suikastının aydınlanması için ne bilgim varsa dilekçe halinde anlatmamı istedi. Bu cinayetin ortaya çıkması için savaşanlardan biriyim, yoksa bu dosya sümen altı olacaktı. Bu dilekçeyi vermem bile zaman aşımını durdurdu. Alakamın olmadığı, keşifte bile bulunmadığım olayın içine sokuldum." iddiasında bulundu.

Bozkır, 2019'da Ukrayna'da tutuklandığını, 6 ay cezaevinde olduğunu sonrasında ev hapsinde kaldığını o süreçte kendisine kumpas kurulduğunu anladığını savundu.

Cinayetle bir bağlantısının olmadığını, emniyet ve savcılıkta avukatı eşliğinde verdiği ifadelerinin "yalan" ve "senaryo" olduğunu öne süren Bozkır, şöyle devam etti:

"Hablemitoğlu suikastı sürecinde keşif ve gözetlemede ben yokum. O sokaktan hiç geçmedim. Yalan ifade vererek olay araştırılsın istedim. Bir baktım olay bana bırakılıyor. Savcılık ve TEM'deki ifadelerim yalan, ben sadece bir şeyler açığa çıksın istedim. En kötüsü zaman aşımı durduruldu. Gerçek failleri hep beraber bulalım. 3 fotoğraf var emniyetin elinde başka da bir şey yok. Ben de ifadelerimi böyle yaparak savcı beyin bu olayı daha detaylı, daha derin araştırması için uğraştım. Tarkan Mumcuoğlu, MİT personeli olduğu için ismini verdim. Ben Zihni Çakır'ın telkinleriyle senaryo kurdum."

Mahkeme başkanının, "Neden bu olayın ortaya çıkması için çaba gösterdin?" sorusuna Bozkır, "Mesleğim, FETÖ'cüler tarafından elimden alındı. Bu adamların yaptığından emindim. ÖKK'dekilerin yaptığını düşündüm." cevabını verdi.

Mahkeme Başkanının, "Maktul ülkesini seven bir milliyetçi, ÖKK neden ona karşı operasyon yapsın?" sorusuna Bozkır, "FETÖ'cü bir yapı vardı, 'bunlar yapmış olabilir' diye söyledim, 'Bu adamlar FETÖ'cüyse bunlar yapmış olabilirler' dedim. O dönem ÖKK'de hareketlilik vardı. Geliyorlar, gidiyorlar bir şeyler oluyor, toplantı oluyor, belki bununla ilgili belki değil ama hareketlilik vardı, beni şüphelendiren o oldu." karşılığını verdi.

Suikastla ilgili kimseden emir almadığını, keşif gözetleme yapmadığını öne süren Bozkır, diğer sanıklardan suikastı gerçekleştirmiş olabileceklerinden şüphelendiği için isimlerini verdiğini iddia etti.

Bozkır, "2011 yılında Aydın (Köstem) abinin evinde Enver Altaylı ile tanıştım. Bir de devamlı gittiğim bir restoran vardı, misafirlerimi ağırlardım. Bir kez orada görüştüm. İki kez gördüğüm bir insan, bir şey diyemem. FETÖ firarisi Mustafa Özcan'ı ise tanımıyorum. Enver beyi iki kez gördüm. Serhat Ilıcak'ı tanımıyorum, görmedim." dedi.

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Bozkır, tutuklu sanık emekli albay Levent Göktaş'ın, "Hablemitoğlu suikastı için size keşif görevi verdim mi, Hablemitoğlu'nun isminden size hiç bahsettim mi?" sorularına "Hayır bana böyle bir görev vermediniz." karşılığını verdi.

"İhracımda etkisi var diye bazı isimleri ekledim"

Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın da duruşmanın başından beri sanık Bozkır'ın iddianameye senaryo ve kurgu bir metin muamelesi yapmak istediğini ancak buna izin vermeyeceklerini söyledi.

Bozkır'ın "senaryo" dediği bir çok olayın aslında gerçek olduğunun sanıkların görüşme trafiği ve bulundukları yerlerin bilgisiyle ispatlandığına dikkat çeken Barkın, "Daha önce suikastın içinde yer aldığını iddia ettiğiniz ancak sonrada savcılığa mektup yazarak, bazı isimlere iftira attığınızı belirttiniz. Bu isimler de takipsizlik aldı. Bu gün ise huzurdaki sanıkların suçsuz olduğunu söylüyorsunuz, madem öyle neden bugünü beklediniz, neden daha önce yazdığınız mektupta bunların suçsuz olduğunu yazmadınız, bu tutumunuz yazdığınızı iddia ettiğiniz senaryonun parçası mı?" diye sordu.

Hablemitoğlu suikastında gerçeklerin ortaya çıkması için ifade verirken yalan söylediğini yineleyen Bozkır, "Mektupta sonra da isimlerini eklediğim kişiler, Zihni Çakır'ın bana verdiği isimler arasında yer almıyordu. Benim ordudan ihraç edilmemde etkisi var diye o isimleri ben ekledim." dedi.

Hablemitoğlu'nun suikastında tetiği çektiği iddia edilen sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'nu cinayetten önce ve hemen sonra Türkiye'de görüp görmediğine ilişkin soruya da Bozkır, "Tarkan Mumucuoğlu'nu Türkiye'de gördüm ama cinayetten önce mi sonra mı emin değilim." cevabını verdi.

Duruşmaya yarın, tutuklu sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'nun savunmasıyla devam edilecek.

"Bozkır, Hablemitoğlu'nun evinin olduğu sokakta keşif yaptı"

İddianameye göre FETÖ, Hablemitoğlu'nu daha ileri gitmemesi için dönemin sözde Türkiye imamı Mustafa Özcan'ı görevlendirdi.

Özcan da Hablemitoğlu'nun önünün kesilmesi için FETÖ hükümlüsü eski istihbaratçı Enver Altaylı'ya durumu anlattı. Altaylı, Mustafa Özcan'ı, Hablemitoğlu ile görüştürmesi için dönemin sağlık bakanına ulaştı, ancak her seferinde Hablemitoğlu, bu talebi geri çevirdi.

Bir zaman sonra Hablemitoğlu'nun MİT müsteşarı olacağına dair duyumlar üzerine yeniden devreye giren örgüt, onu öldürmesi için o dönem müsteşar olmak isteyen bir diğer isim Levent Göktaş'a ulaştı.

FETÖ'nün teklifini kabul eden Göktaş, bunun için emrinde görev yapan eski askerler Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek ve Nuri Gökhan Bozkır'a suikast talimatını verdi.

Bozkır, Hablemitoğlu'nun evinin olduğu sokakta keşif yaptı, ardından yurt dışı görevi kapsamında Kazakistan'da bulunan Mumcuoğlu, iz bırakmamak için KKTC üzerinden Türkiye'ye gelerek 18 Aralık 2002'de Hablemitoğlu'nu evinin önünde başından vurarak öldürdü.

MİT tarafından 27 Ocak 2022'de Türkiye'ye getirilen Bozkır'ın "kasten öldürmeye yardım" ve "suç örgütüne üyelik" suçlarından 24 yıla kadar cezalandırılması talep ediliyor.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Hablemitoğlu suikastı sanıklarından Bozkır savunmasını tamamladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement