Kılıçdaroğlu(2): "En Büyük Kirlilik Demokraside Var"

Kılıçdaroğlu, demokrasilerde herkesin, düşüncesini özgürce açıklayabildiği bir iklimin olduğunu belirterek, "O iklimin olmadığı demokrasi, demokrasi değildir CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, halkın toplumda gerilimin tırmandırılması nedeniyle gerçeklerden kopuk olduğunu belirterek, "Başbakan o kadar güçlü bir söylemle, o kadar toplumu, aydınları itibarsızlaştıran söylemle yola çıkıyor ki toplum geriliyor" dedi. Özellikle AKP'ye oy verenlere seslendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu gerginlik politikası ülkeyi çıkmaza götürür, ülkede sorun yaratır. Hep sorunlarla boğuşan, kavgalı bir Türkiye var. Neden barış içinde, huzur içinde yaşamıyoruz? Ey AKP'li kardeşim önce kendine bu soruyu sor ve vicdanında tart" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, haftasonu farklı ilçeleri ziyaret ettiğini belirterek, Uşak'ın Ulubey İlçesinde, 59 yıl sonra CHP'li genç bir belediye başkanının seçildiğini ve belediyeyi yaklaşık 850 bin liralık borçla devraldığını kaydetti. Seçimleri kazandığı andan itibaren kendisinden, belediyenin geçmiş tüm borçlarını 15 gün içinde ödemesini istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, baskının sadece CHP'li belediye başkanları için de uygulanmadığını ifade etti. Tutuklanan DP'li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon'u işaret eden Kılıçdaroğlu, AKP'nin Kocadon için "illa bizim partiye gel' dediğini, gelmeyince de tutuklandığını, ellerine kelepçe taktıklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu, "O Başkan meraklanmasın, Bodrumluların gönlündedir, itibarlıdır. Bizim partili değil ama biz mazlumun yanındayız. Zalimin karşısında olmaya devam edeceğiz" dedi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a istediği bir AKP'li belediye başkanı ile CHP'li bir belediye başkanın televizyonda karşı karşıya gelmesi çağrısını da yineledi.

-"10 YILDIR BU ÜLKEDE HANGİ SORUNU ÇÖZDÜN"-

AKP'nin 10 yıldır iktidarda olduğunu ve 10 yılın bir ülkeyi yönetmek için, bir ülkede kalıcı eser bırakmak için, sorunları çözmek için çok önemli bir süre olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Hiçbir mazeret üretemezler, "Efendim enkazı devraldık, beni engellediler' bu edebiyatını bırakın. Önünde hiçbir engel yok. 10 yıldır yönetiyorsun. 10 yılda harcadığın para 1 trilyon 397 milyar dolar. Şimdi ben sana soruyorum; 10 yıldır sen bu ülkede hangi sorunu çözdün? 10 yılda, 1 trilyon 397 milyar dolar para harcarsınız, dünyanın özelleştirmesini yaparsınız. Dönüp bakıyorum hangi sorun çözüldü. İşsizlik sorunu mu çözüldü, hayır. Ekonomiyi büyütüyordunuz, ne oldu ekonomi büyüdü de. Elin parasıyla büyürseniz işsizlik sorununu çözemezsiniz. Alın teriyle üreterek büyüyeceksiniz, çalışarak, üreterek büyüyeceksiniz o zaman işsizliği çözersiniz" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, bu kadar sorun varken Ekonomik ve Sosyal Konsey'in ise en son 5 Şubat 2009 tarihinde toplandığını belirtti.

-"TÜRKİYE HEM EKONOMİDE HEM DIŞ POLİTİKADA DAR ALANA GİDİYOR"-

Gelinen noktada herkeste derin bir endişe olduğunu belirterek, Türkiye'nin hem ekonomide hem dış politikada dar alana gittiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "10 yıldır çözüm üretemeyen bir Adalet ve Kalkınma Partisi var. Sorunlarla boğuşmaktan, direncini gücünü yitirmiş, sorunlara teslim olmuş, sorunların arkasından giden bir Adalet ve Kalkınma Partisi var ve bu toplumda derin bir kaygı yaratıyor" dedi.

AKP'nin eleştirilere tahammül edemediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Kendi gazetelerindeki yazar, Uludere olayı dolayısıyla Başbakanı eleştiriyor, "olmaz diyor, yapmayın böyle diyor.' Sen misin "yapmayın' diyen, işine son, kapının önüne bırakıyorlar. Ali Akel'den söz ediyorum" diye konuştu.

-BAŞBAKAN'A ULUDERE HATIRLATMASI-

Geçen haftaki grup toplantısında, Başbakan Erdoğan'a Uludere olayıyla ilgili İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in mi, yoksa AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in mi doğru söylediğini sorduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Yanıt var mı, yok. Çıkıp özür dilemediği sürece Uludere olayı onun yakasında hep kalacaktır. 34 yurttaşımızın öldürülmesinin bir tek sorumlusu vardır o da hükümettir, hükümeti yöneten Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi.

-EN BÜYÜK KİRLİLİK DEMOKRASİDE VAR-

Kılıçdaroğlu, demokrasilerde herkesin, düşüncesini özgürce açıklayabildiği bir iklimin olduğunu belirterek, "O iklimin olmadığı demokrasi, demokrasi değildir. Demokrasi iklimi kirlendi, havası kirlendi. Çevre kirliliği diyoruz, en büyük kirlilik demokraside var şu anda. Aydınlarımız nefes alamıyor, konuşamıyor, yazamıyor, çizemiyor, baskı üstüne baskı görüyorlar. Ama aydınlardan isteğim; susmayın, konuşun, bir kağıt parçası bulsanız bile yazın, yazmaktan çekinmeyin. Bedel ödeyen aydınları tarih, insanlar, dünya unutmaz. Demokrasi için, özgürlük için bedel ödemek her kula nasip olmaz. Tıpkı bir şehidin cephede ödediği bedel gibi demokrasilerde de aydınların bedel öder" diye konuştu.

-"BEDEL ÖDEYENLERİN, BİZİ DESTEKLEMESELER BİLE YANINDAYIZ"-

CHP Lideri, gazeteci Hakan Albayrak'ı da "Madem Ali Akel ile yollarınızı ayırdınız, kusura bakmayın ben de sizin gazetenizde yazmam" dediği için kutlarken, "İşte ahlak sevdalısı budur, işte demokrasiden, özgürlüklerden yana tavır budur. Bu arkadaşlarımız CHP'li değil, CHP'ye de hayatlarında hiç de oy vermediler, bizi de en ağır şeklide eleştirdiler. Ama hiçbir zaman bizim, "bunların işine son verin' diye bir düşünce aklımızın ucundan geçmez" dedi. Bedel ödeyenlerin her zaman, her koşulda yanlarında olacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Bizi desteklemeseler bile, biz desteğimizi vereceğiz. Onlar bu ülkenin aydınlık insanlarıdır. Onların önünde kilitlenen kapıları açmak için mücadele edeceğiz" dedi.

-"GERİLEN TOPLUMDA, DÜŞÜNMEYEN, KOŞULSUZ DESTEK VEREN BİR TOPLUM OLUŞUR"-

Bütün bunlar olurken halkın iki temel nedenden ötürü gerçekleri göremediğini, gerçeklerden kopuk olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, birinci nedenin toplumda gerilimin tırmandırılması olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Başbakan o kadar güçlü bir söylemle, o kadar toplumu, aydınları itibarsızlaştıran söylemle yola çıkıyor ki toplum geriliyor. Toplum gerilince onun yandaşları "acaba ne oluyor bu ülkeye' diye, kendi sorununu unutuyor, başka soruna kilitleniyor, kendi gerçeğini unutuyor başka gerçeğe kilitleniyor" dedi. Bunun en tehlikeli yapılardan biri olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Gerilen bir toplumda, sağlıklı düşünce olmaz, geren kişinin arkasında kendisine göre ordu oluşur, düşünmeyen, koşulsuz destek veren bir toplum oluşur" dedi. Kılıçdaroğlu, bu gerginliğe, bu tuzağa kimsenin düşmemesini istediğini ifade ederken, bu yapıyı geleceğini, çocuğunu düşünen herkesin sorgulaması gerektiğini belirtti.

-"EY AKP'Lİ KARDEŞİM"

Siyasi şov ve güç gösterilerinin de demokrasilerde yeri olmadığını belirterek, en büyük güç gösterisini yapanın 1940'ların Hitler'i olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, güç gösterisinin "firavunlaşmak" olduğunu söyledi. Bütün yurttaşlara, özellikle AKP'ye oy verenlere seslendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu gerginlik politikası ülkeyi çıkmaza götürür, ülkede sorun yaratır. Hep sorunlarla boğuşan, kavgalı bir Türkiye var. Neden barış içinde, huzur içinde yaşamıyoruz? Ey AKP'li kardeşim önce kendine bu soruyu sor ve vicdanında tart" dedi. Kılıçdaroğlu, "Ve işçi kardeşlerime, taşeron yanında çalışan kardeşime soruyorum; Başbakan 2004 yılında, "Ben aldığım başbakanlık aylığıyla geçinemiyorum, şirket kurdum' demişti, 9 bin lira para alıyordu. Sen 500-600 lirayla hayat kavgası veriyorsun. Dönüp sorgulasana; "ne oluyor bu ülkede' diye sorsana. Gerginlik politikasının tuzağına düşme, o girdap tehlikeli bir girdap. Hayatı sorgula, ben ne zaman bu ülkede mutlu yaşacağım diye sor, ne zaman tatile gideceğim, benim çoluk, çoğum ne zaman okula karnı tok başı dik gidecek diye sor. Biliyorum korkuyorsun, "sorarsam başıma bir şey gelir mi' diye. Bu ülkenin insanları, yürekli olmak zorundandır, cesur olmak zorundadır" diye konuştu.

-"AKP İKİ YÜZLÜDÜR"-

AKP'nin düzeninin halka karşı düzen olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, Anayasa referandumu sırasında da grev yasaklarının kaldırılacağının söylenmesine karşın Hava-İş kolunda grev hakkının kaldırıldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "AKP ikiyüzlüdür, ikiyüzlü politika izler. Sevgili vatandaşlarım unutmayın; cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşelidir. Sizi kandırdılar, oylarınızı aldılar, "yetmez ama evet' diyenleri de kandırdılar, onların da oylarını aldılar. "Şimdi ne yapacağız' diyorlar. Ben söyleyeyim, demokrasi ve özgürlüğü bırakmayın, demokrasi ve özgürlük söylemini daha güçlü sesle dillendirin. Hiç meraklanmayın, siz demokrasi, adalet, özgürlük dedikçe yanınızda CHP olacaktır" dedi.

-MEMUR-SEN VE TÜRK-İŞ'E YÜKLENDİ-

Konuşmasında Memur-Sen'e de yüklenen Kılıçdaroğlu, Memur-Sen'in hükümetle toplu görüşme sürecince "AKP'nin yalakalığını" yaptığını ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, "Maşalı sendikacılık... Maşa da iktidarın elinde. İşçilerin, memurların paralarını yiyen, altlarında lüks arabalarla gezen insanlar bunlar" ifadelerini kullandı.

Türk-İş'in ise işlerine son verilen THY çalışanları konusunda, sadece açıklama yapmakla yetindiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Genel Sekreter bir açıklama yapmış, Biz Hava-İş kolunda grev yapan işçilerin yanındayız' diye. Siz hiç yanında olduklarını gördünüz mü? Neredeler? Bence orayı kapatsalar daha iyi olur. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün standartları, Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler var, Anayasa'nın 90. Maddesi var, açıkça çalışanlar üzerinde baskı kuruluyor, açıkça işlerine son veriliyor, Türk-İş utana sıkıla, ayıp olmasın diye bir basın açıklaması yapıyor, e aferin. Onu da yapmayabilirlerdi, büyük bir ihtimalle "Ya ayıp oluyor, biz bu açıklamayı yapalım' diye izin alarak yapmışlardır" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, THY çalışanlarının mücadelelerinin sadece kendileri için değil, bu ülkenin insanları için de olduğunu belirterek, "Hepsi emin olsun onların yanında CHP var" dedi. (ANKA/SON)

(GO/ZHR) - Ankara