CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Önce nereden geldiği açıklanamayan bir istihbarat üzerine Uludere'de 35 yurttaşımız öldürülüyor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Önce nereden geldiği açıklanamayan bir istihbarat üzerine Uludere'de 35 yurttaşımız öldürülüyor. Hemen arkasından emekli bir Genelkurmay Başkanı hakkında terörist suçlaması yapılıyor ve tutuklanıyor. Onun arkasından da ana muhalefet liderinin dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. Hepsi 12 güne sığdırılıyor. Yarın ne olacağını kimse kestiremiyor. Bu nasıl bir tezgahtır" diye sordu.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeminde eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması, Uludere olayı vardı.
-"DÜNÜN MAZLUMU BUGÜNÜN ZALİMİ OLDU"-
Konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen CHP Genel Başkanı, "Dünün mazlumu bugünün zalimi oldu" dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Ben bu davanın savcısıyım diyen bir Sayın Başbakan vardı. Ben şimdi o Başbakana açıkça soruyorum. Bir insanın şiir okuduğu için hapse atılmasıyla kitap yazdığı için hapse atılması arasında ne fark var. Siz halkın iradesiyle seçilmiş milletvekillerini, Anayasa'nın 90. maddesine rağmen hangi gerekçeyle içeride tutuyorsunuz. Siz bu şiiri okunuz diye sizin milletvekili seçilme hakkınız elinizden alınmıştı. CHP olarak dedik ki, yüzde 34 oyu veren vatandaşın iradesine saygı duyuyoruz. Bu ayıbı kaldıracağız, sana da seçme ve seçilme hakkını getireceğiz. Şimdi niçin sen bu tabloyu yaratıyorsun. Bir tek fark var. Dünün mazlumu bugünün zalimi oldu, fark bu."
-"BİR ÜLKENİN GENELKURMAY BAŞKANI TERÖRİST OLURSA O ÜLKENİN BAŞBAKANI NE OLUR"-
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Her şeyi düşünürdük de bir şey hiç aklımıza gelmezdi, en sonunda o da oldu, artık bizim de terörist bir Genelkurmay Başkanımız da var. Her şeyimiz vardı bir bu eksikti. Ben samimi söylüyorum özel yetkili mahkemelerin savcıların daha yaratıcı olduğunu düşünüyordum. Biraz düşünmeli, belki daha iyi espri bulur. Şimdi bir espri bekliyorum arkadaşlar. Bir ülkenin Genelkurmay Başkanı terörist olursa o ülkenin başbakanı ne olur" diye konuştu.
-"MİZAH DERGİLERİNE HAVALE EDİYORUM"-
"Bizim güzel bir lafımız var" diyen CHP Genel Başkanı, "Allah size akıl, fikir versin. İnsaf denen bir şey var. Onları ciddiyete davet edelim diyorum ama içimden geldi söylememekten kendimi alamıyorum, mizah dergilerine havale ediyorum. Sanıyorum güzel espriler çıkar" yorumunu yaptı.
-"İKİ İHTİMAL VAR"-
İlker Başbuğ'un bu hükümetin onayıyla Genelkurmay Başkanlığı yaptığını ifade eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Zamanı geldi emekli oldu. Peki nasıl oluyor da bütün bunlardan sonra böyle bir tablo ile karşılaştık. Bu arada iki ihtimal var. Sayın Başbakan, İlker Başbuğ'un terör örgütü yönettiğini biliyordu. Fakat işlem yapmadı. Bu açıkça bir suçtur. Siz terör örgütü kuran bir teröristle Genelkurmay Başkanıyla nasıl çalışıyordunuz. İkinci ihtimal şu. Sayın Başbakan İlker Başbuğ'un bir terör örgütü yönetmediğini bilmiyordu. Bu daha büyük bir ayıp ve büyük bir gaflet" dedi.
-"DEMEK Kİ BÜTÜN MAHKEMELER SENİN EMRİNDE"-
Bir ihtimalin daha olduğuna işaret eden CHP Genel Başkanı, "Ben bunu biliyordum terör örgütünün başındaydı ama gücüm yetmediği için sesimi çıkarmadım.O zaman sormak gerekiyor. Demek ki bütün mahkemeler senin emrinde. Ne zaman istiyorsan davayı o zaman açıyorsun. Şimdi bir daha Sayın Başbakan'a soruyorum. Sayın Başbakan siz bu davanın hala savcısı mısınız değil misiniz çıkıp anlatın" ifadesini kullandı.
-GÖREVE DAVET ETTİ-
"İnsanların özgürlükleri, şeref ve haysiyetlerinin söz konusu olduğu bu kadar önemli bir konuda herkesi sorumlu olmaya, demokrasi ve hukuk ve adalet ilkelerine bağlı kalmaya davet ediyorum" çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Burada bizim savunmamız gereken şey hukuktur. Ben herkesi kişileri değil önce hukuku savunmaya çağırıyorum. Ama bu ülkede adalet unutulursa, hukuk çiğnenirse tuz kokmuş demektir. Tuzu kokutmak bu ülkede 74 milyon insanın görevidir, herkesi göreve davet ediyorum."
-"SİLİVRİ'DE ÇADIR TİYATROSU KURULMuş"-
İlker Başbuğ'un tutuklanmasının basına, "İlk kez bir Genelkurmay Başkanı sivil bir savcı tarafından tutuklandı" şeklinde yansıdığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ben merak ediyorum. Özel yetkili mahkemeleri nasıl sivil bir mahkeme olarak adlandırırsınız. Siyasi otorite karar verecek, gereğini bunlar yapacak. Buna yargı mı diyorsunuz. Yine söylüyorum Silivri'de çadır tiyatrosu kurulmuş orada sözde adalet dağıtıyorlar" dedi.
-"ALMANYA'DAKİ TOPLAMA KAMPININ 21. YÜZYIL VERSİYONUDUR"-
CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
"Özel yetkili mahkemeler ve onların savcılarına sivil demek bir hukuk ayıbıdır. Onlar askeri mahkemeler ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinden çok daha ağır, taraflı. Orası bir toplama kampıdır. Almanya'daki toplama kampının 21.yüzyıl versiyonudur.
Orada toplama kampında sadece bizim ülkemizin insanlarını değil, demokrasiden yana olan özgürlüklerden yana olan hukukun üstünlüğünden yana olan düşünce özgürlüğünden yana olan dünyadaki bütün kuruluşları Silivri'ye davet ediyorum, gelin tiyatroyu orada görün bakalım."
-"NE ZAMAN AKP SIKIŞSA ÇEKMECEDEN DOSYA ÇIKIYOR"-
"Ne zaman AKP sıkışsa çekmeceden bir dosya çıkıyor" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Meselenin bir de başka yönü var, zamanlaması. AKP sıkışmış bir köşede, 35 yurttaşımızı göndermişsiniz uçakları bombalamışsınız herkes ölmüş ki bunlardan biri gazi çocuğu. Sen kalkmışsın çekmeceden bir dosya çıkarıyorsun. Ertesi gün işleme koyuyorsun. Eski Genelkurmay Başkanı'nı terörist diye tutukluyorsun. Şimdi bu ilk olay değil. Ne zaman AKP sıkışsa çekmeceden bir dosya çıkıyor. Dosyayı çıkaran kim özel yetkili mahkemeler. O özel yetkili mahkemeler bence AKP Genel Merkezinde bir kat ayırsınlar, bence ilişkiler daha rahat sürdürülür."
-"ŞANTAJA BOYUN EĞMEK BİZİM KİTABIMIZDA YOKTUR"-
CHP'nin darbecilere sonuna kadar karşı olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Hukuk devleti düşmanlarına sonuna kadar karşıdır. Ancak CHP bugün oluşturulmak istenen sivil diktatörlüğe de sonuna kadar karşıdır.
Bizi demokrasi yolundan hiçbir güç alıkoyamaz. Hiçbir baskıya, hiçbir korkuya, hiçbir şantaja boyun eğmek bizim kitabımızda yoktur" dedi.
-"BEN MİLLETİMİN AVUKATIYIM"-
Kılıçdaroğlu, "Ben bireysel olarak hiç kimsenin avukatı değilim. Kişileri savunmak benim meselem değil. Ben ilkelerle ilgiliyim. Ben demokrasinin avukatıyım. Ben hukuk devletinin avukatıyım, ben milletimin avukatıyım. Ben çöpte kağıt toplayanların avukatıyım" yorumunda bulundu.
-"HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN OLDUĞU YERDE BOYNUMUZ KILDAN İNCE"-
Bireylere yöneltilen suç ne olursa olsun onların hukukun üstünlüğü kuralları çerçevesinde yargılanmasından yana olduğunu vurgulayan CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Öyle birileri talimatıyla al içeri, kaşının üstünde gözün var tutun bunu, bu kişi kim olursa olsun biz onun destekçisi olacağız. Hukukun üstüğünlüğünü savunacacağız. Çünkü ben adalet arıyorum. Mahkeme kararları hukuka uygun olmalı. Hukukun üstünlüğünün olduğu yerde boynumuz kıldan ince. Gider orada adam gibi yargılanırız, hiçbir korkumuz yok ama kan davasına dönüşen yargılama süreci ne Türkiye'ye ne topluma asla güven vermez, biz güvenmiyoruz. Bu yargılama düzenine de asla asla ve toplu iğne ucu kadar güvenmiyoruz, oradan adalet çıkmaz."
-BU ÜLKENİN ÇİVİSİ ÇIKMIŞTIR"-
Kılıçdaroğlu ayrıca, "Bu ülkenin halen görev yapan mevcut Genelkurmay Başkanı terör örgütünün kandırdığı gençler için şunu söylüyor, "terörist demeye dilim varmıyor, çünkü onlar da bu ülkenin çocukları' deme inceliğini gösteriyor. Bu devletin savcısı bir önceki Genelkurmay Başkanına terörist suçlamasında bulunabiliyorsa açıkça söylüyorum bu ülkenin çivisi çıkmıştır, geldiğimiz nokta budur" dedi.
"Yargının bir siyasi kan davasına dönüşmesini normalleşme olarak kabul edemeyiz" şeklinde konuşan CHP Genel Başkanı, "Yargının gündem saptıracak bir piar aracına dönüştürülmesi ayıptır. Buna meydan vermeyeceğiz" dedi.
-"HEPSİ 12 GÜNE SIğdırILIYOR"-
"Uludere'de öldürülen 35 vatandaşımızın nasıl ve neden öldürüldüğünü sormaya devam edeceğiz" diyen CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
"Önce nereden geldiği açıklanamayan bir istihbarat üzerine Uludere'de 35 yurttaşımız öldürülüyor. Hemen arkasından emekli bir Genelkurmay Başkanı hakkında terörist suçlaması yapılıyor ve tutuklanıyor. Onun arkasından da ana muhalefet liderinin dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. Hepsi 12 güne sığdırılıyor. Yarın ne olacağını kimse kestiremiyor. Bu nasıl bir tezgahtır. Kim ne yapmak istiyor. Uludere olayı yanlış istihbarat diye geçiştirilecek bir olay değildir. Gülyazı Köyü'ndeki alay komutanını açığa alarak bu olayı örtemezsiniz. Türkiye bu olayın sorumlularını en kısa zamanda yargı karşısına çıkaramazsa başımıza geleceklerini düşünmek bile istemiyorum."
-"SİZE BU İSTİHBARATI NEREDEN ALDINIZ?"-
"Siz bu istihbaratı nereden aldınız" diye soran CHP Genel Başkanı, "Açıkça sormamız gerekiyor. Heron'lardan mı aldınız yoksa bu istihbaratı İncirliğe konuşlandırılmış insansız hava araçlarından mı aldınız. Ben açıkça söylüyorum İsrail'den mi aldınız Amerikadan mı aldınız? Niye gerçeği açıklamıyorsunuz" dedi.
-"ÜLKENİN GÜVENLİĞİNİN İHALE EDİLDİĞİ ODAKLARIN HALK TARAFINDAN ÖĞRENİLECEĞİNDEN Mİ KORKUYORSUNUZ"-
Bütün organların istihbaratın nereden geldiğini bildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"İstihbaratın nereden geldiğini biliyorlar. Yoksa bunu açıkladığınızda ülkenin güvenliğinin ihale edildiği odakların halk tarafından öğrenileceğinden mi korkuyorsunuz.
Bu durum Almanya, İngiltere, Japon'ya da olsa ne olurdu. Hemen o yetkililer görevden alınır, sorumlu olan Milli Savunma Bakanı istifa ederdi, bizde istifa edebilir mi, istifa edebilmesi için ar damarının çatlamamış olması lazım.
Sen bırak o martavaları. Açıkça söyle.
Sana bu istihbaratı kim verdi, korkundan açıklamıyorsun, cesaretin yok açıklamayorsun, çünkü ülkenin istihbaratını başka güçlere teslim ettin sen."(ANKA/DEVAM)
(MG/ÖMR) - Ankara
Son Dakika › Güncel › Kılıçdaroğlu(2): Hepsi 12 Güne Sığdırılıyor, Bu Nasıl Bir Tezgah? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?