Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır Kültür ve Karpuz Festivalinde bazı haber kanallarının canlı yayınlarında çözüm sürecinden, IŞİD'e, kurbanlıklardan, İskoçya'daki referanduma kadar bir çok konuda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Diyarbakır Kültür ve Karpuz Festivali için kentte bulunan Bakan Eker, Diyarbakır'ın barış ve kardeşlik şehri olduğunu söyledi. Dicle Nehri kenarında kurulduğu için Diyarbakır topraklarının karpuz üretimi açısından verimli olduğunu kaydeden Bakan Eker, tarih boyunca toplumların ürün hasadını şenlik şeklinde kutladığını belirtti.
Diyarbakır'ın tarihi boyunca onlarca medeniyete ev sahipliği yaptığını anımsatarak, burada yaşam sürmüş her medeniyete ait izlerin var olduğunu kaydetti. "Bu şehir, son 30 yıldır hep maalesef, çatışma, gözyaşı, acı ve terörle anıldı, bütün güzellikleri unutuldu" ifadesini kullanan Bakan Eker, bugün 30-35 yaşındaki insanların hiçbirisinin Diyarbakır'ın şiddet öncesi günlerini bilmediğini söyledi.
Çözüm süreci sayesinde Diyarbakır'ın artık yeniden barışı ve umudu konuşmaya başladığına dikkat çeken Bakan Eker, "Hafızalarımızda artık tarih ve kültüre ait motifler yeniden oluşuyor. Kentin kültür motifini tekrar günümüzde yaşatmak ve gençlere aktarmak istiyoruz. Diyarbakır'ın kültürünü ve ürününü Türkiye'ye tanıtmak için festival gerçekleştiriyoruz" dedi.
Diyarbakır'da yıllardır hep keder olduğunu dile getiren Bakan Eker, "Hükümet olarak barışın kirletilmesine izin vermeyeceğiz. 'Dicle'den bütün Mezopotamya sulanmış, bereketlenmiş, barış iklimini binlerce yıl yaşadık. Barış iklimini hakim kılmak için elimizden geleni yapacağız" dedi.
"BEYAZ MELEK FİLMİNDEKİ ÇIRA TUTUŞTURMA SAHNESİNİ MAHSUN'A BEN SÖYLEMİŞTİM"
Müziğiyle, edebiyatıyla, şiiriyle, sesiyle sözüyle, sazıyla, yarattığı tarımsal hasılayla Diyarbakır'ın kadim bir kültür merkezi olduğunu belirten Bakan Eker "Kültür ve Karpuz Festivali nedeniyle biz unutulan değerleri, unutulan motifleri, unutulan güzellikleri tekrar hayata geçiriyoruz. Bunlardan bir tanesi yarın akşam burada sergileyeceğiz, mesela karpuz hasadında -benim küçüklükten duyduğum- ortadan ikiye bölünür, içi çıkarılıp yenilir, kabuğunun içerisine odun külü konur ve onun içerisine meşale, kandil, yani çıra tutuşturulur, yüzlercesi binlercesi Dicle Nehrinin üstüne gecenin karanlığına, bütün bu ışık seline, Dicle bir ışık seline dönüşüyor. Bu aydınlık, bu ışık aslında barışın, kardeşliğin ışığı. Buradan Batman'dan, Gercüş'ten, Cizre'den Musul'a, Bağdat'a, Basra'ya onun mesajını, kardeşliğin, barışın ışığının mesajını aslında veriyor. Hatta Beyaz Melek filminde karpuz kabuğu içinde çıra tutuşturma sahnesini Mahsun Kırmızıgül'e ben söylemiştim" diye konuştu.
Bölge insanının herkesten daha fazla çözüm sürecini içtenlikle benimsediklerini kaydeden Bakan Eker, "Çözümle birlikte bu coğrafyada yaşayan kim varsa, 77 milyon vatandaşımızın tamamının aidiyet duygularını güçlendirecek, birlik ve beraberlik içerisinde hepsinin tarihte olduğu gibi ortak bir medeniyet tasavvuru etrafında yeni bir gelecek inşa etmeleri için, ama bunu kardeşlik türküleri söyleyerek, bunu el ele, gönül gönüle vererek gerçekleştirmelerini arzu ediyoruz" şeklinde konuştu.
Diyarbakır'ın karpuzun dışında birçok motifinin yer aldığını anlatan Bakan Eker, "Bu nedenle Kültür ve Karpuz Festivali olarak düzenliyoruz. Çünkü Diyarbakır'ın kültürü sadece karpuzdan ibaret değildir. Çok farklı motifler daha var. Karpuz sadece bunlardan bir tanesidir. Festivalde çok sayıda etkinlik gerçekleştirilecek" ifadelerini kullandı.
Dünyayı besleyen buğdayın anavatanın Diyarbakır olduğunu ifade eden Bakan Eker, "Bu coğrafya birçok değeri barındırıyor. Karpuz bunlardan sadece birisi. Dicle kıyısında çok lezzetli karpuzlar yetişir tarih boyunca. Mesela Türkiye, dünya karpuz üretiminde ikinci sırada Çin'den sonra, 4 milyon ton karpuz üretiyoruz. Diyarbakır da Türkiye'nin üçüncü en büyük karpuz üreticisi 200 bin ton civarındaki üretimiyle" diye konuştu.
Çocukluğunun Diyarbakır'da geçtiğini hatırlatan Bakan Eker, "Hayal dünyam da ruh dünyam da burada şekillendi. Çünkü her bir taşı ayrı bir döneme ait bir tarihi yansıtıyor. Hevsel Bahçelerinde her medeniyetin izi var. Bu bahçeler Diyarbakır'ın kileri. Biz bununla ilgili "Bir Şehrin Kileri" diye bir kitap hazırladık" ifadesini kullandı.
Şiir, bu şehrin, bu toprağın temel sanat dallarından birisi olduğunu dile getiren Bakan Eker, "Diyarbakır 211 Osmanlı şehri içerisinde 40 şairiyle 5'inci sırada. Bu şehrin bu kadar büyük medeniyet değerleri var" dedi.
"İSKOÇYA TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE EMSAL OLMAZ"
'İskoçya referandumunun Kürtlere bir emsal olabileceği şeklinde düşünceleri doğru buluyor musunuz?' sorusu üzerine Bakan Eker, politik çıkarını barışta değil savaşta görenlerin her zaman olduğunu, bundan sonra da olacağını burada asıl önemli olanın milletin verdiği anlam olduğunu söyledi.
1992 Nisan seçimlerinde İskoçya'da olduğunu ve öğrenci olduğun anlatan Bakan Eker, o dönemde de İskoçya'da bölünme tartışmaları olduğunu ancak insanların bölünmenin hayatlarına olumlu katkı sağlayıp sağlamayacaklarına baktığını söyledi. Büyük Britanya'nın meşruiyet sınırları dışına çıkmadığını ve kimsenin çıkmasına da izin vermediğini belirten Bakan Eker, halkın da o tür davranışlara da prim vermediğini referandumda bir kez daha gösterdiğini ifade etti.
Türkiye'de yaşayan Kürtlerle ilgili bu tartışmaların doğru bulmadığını söyleyen Bakan Eker "Bu tür şeylerin bize emsal teşkil etmesini ben çok anlamlı da görmüyorum, çok doğru da bulmuyorum. Çünkü her toplumun kendi sosyolojisi, her toplumun kendi tarihi, her toplumun kendi vasıfları, özellikleri var. Biz bir sınıf toplumu değiliz, Türkiye bir sınıf toplumu değil. Bu çok önemli. Onun için bugün Türkiye'de yaşayan Kürtler Türkiye'nin her tarafında yaşıyor, tapuları ellerinde. Bu şehir örneğin, Diyarbakır şehri dünya mimarlık tarihine ve mimarlık felsefesine eşsiz örnek teşkil edecek özelliklere sahip. Sur içindeki evlerde dar sokaklarda gidiyorsunuz, birbirinden hiçbirisi farklı olamayan ev kapıları var, hepsi mütevazı, hiçbirinde gösteriş yok, çok sağlam, ama çok mütevazı. Hangi kapının arkasında bir zengin oturur, hangi kapının arkasında bir fakir oturur bilemezseniz, ikisi yan yana, sırt sırta barış içerisinde binlerce sene yaşadı. Çünkü zenginlik, işte felsefe burada, kültür burada, tarihi farklılık burada, sınıf toplumu olmaması veya sınıf toplumu değildir derken benim kastettiğim şey burada gizli" şeklinde konuştu.
"KURBANLIK SIKINTISI YOK"
Kurban sıkıntısının olmadığına vurgu yapan Bakan Eker, "Yeteri kadar hayvan var. Etrafımıza gıda satabilecek seviyedeyiz. Hayvan ihracatı yapmaya başladık. Türkmenistan Özbekistan, Azerbaycan'a hayvan satıyoruz. Hayvan sayımız büyükbaşta 15 milyon, küçük başta 42 milyon" dedi.
"IŞİD BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"
Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı ile birlikte sınır bölgesine gittiklerini hatırlatan Bakan Eker, en kötü senaryoya hazırlıklı olduklarını belirterek şöyle devam etti: "Bu olayın insanı boyutu var. Saldırıya maruz kalanlar bizim kardeşlerimiz, bizim akrabalarımız. Onlara kucağımızı açmak, onların olabildiğince acısını hafifletmek, onların barınmalarına imkan tanıyacak düzenlemeleri yapmak bizim görevimiz. Biz AFAD'ın koordinasyonunda o bölgede gelebilecek olan bütün kardeşlerimizi ağırlayacak şekilde alt yapıyı kuruyoruz. AFAD'ın koordinasyonunda ilgili tüm birimlerin Tarım Bakanlığı da dahil olmak üzere orada herkes tedbirini alıyor. Teminimiz orada barış ve huzurun sağlanması. Ama IŞİD'in bir terör örgütü olduğu, kanlı eylemler yaptığı, Irak ve Suriye topraklarında saldırıları olduğu biliniyor. Onunla ilgili Türkiye'nin tavrı da tutumu da gerek Hükümet sözcümüz gerek sayın başbakanımız hatta cumhurbaşkanımız tarafından uluslararası platformlarda dile getiriliyor."
IŞİD'in Ortadoğu'daki kaotik yapıdan ortaya çıktığını dile getiren Bakan Eker, "Bu kardeşlerimiz zaten uzun yıllardır orada sıkıntı içerisindeydiler, şimdi buna yeni bir saldırı dalgası IŞİD tarafından karşı karşıya kalındı. İnsanlar kendilerini mayın tarlalarına vuruyor. ve bu ölüm tehlikesini göze alarak Türkiye'ye sığınıyor. Burayı güvenli liman olarak görüyor. Biz dostları akrabaları kardeşleri olarak kucağımızı gönlümüzü kapımızı evimizi topraklarımızı açtık ve onların acılarını hafifletme, sıkıntı giderme konusunda azami gayret içerisindeyiz. İşin tabiatından kaynaklanan sıkıntılar olabilir. Önemli olan bütün bu sıkıntıları çözme irademizin olması ve bununla ilgili tedbirleri geliştirmemiz" şeklinde konuştu. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Mehdi Eker : Kardeşlik İklimi Yeşermeye Başladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?