Öğrenci Yurtlarında Yeni Dönem

Bakan Kılıç, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) bünyesindeki yurtlarda battaniye devrinin sona erdiğini belirterek, KYK yurtlarında kalan 310 bin öğrenci için 310 bin elyaf yorgan satın alındığını açıkladı. Bakan Kılıç, ayrıca yeni eğitim yılında yurt odalarına konulmak üzere 32 bin mini buzdolabı temin edildiğini de bildirdi.

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, TRT Türk'te yayınlanan Görüş Farkı programında gazeteci Ömer Şahin'in konuğu oldu. Bakan Kılıç gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Spor Tahkim Mahkemesi'nin (CAS) Fenerbahçe'yle ilgili verdiği kararı değerlendiren Bakan Kılıç, şunları kaydetti:

"Olayın tüm tarafları açısından bizim başından itibaren söylediğimiz iki şey var. Bir; konu yargının ve özerk futbol kurumlarının talimatları doğrultusundaki kararlarının neticesine göre şekillenecektir, yargı sürecinin vereceği kararların nihayetini beklemek lazım. İki; tüm kulüpler kendi haklarıyla ilgili arayışlarını yasalar çerçevesinde gerek iç hukuk yollarında, gerekse dış hukuk yollarında kullanma haklarına sahiplerdir ve bu haklarını sonuna kadar kullanacaklardır."

Fenerbahçe'nin yaşadığı olaydan Milli Takım'ın hukuken etkilenmesinin mümkün olmadığını belirten Bakan Kılıç, "Uluslararası hukuk bakımından Türk Milli Takımı'na yönelik bir hukuki ya da idari yaptırım uygulanması gibi bir durum kesinlikle söz konusu değil, böyle bir ihtimal de yok, böyle bir sebebe yol açacak ya da sonuca yol açacak bir hukuki durum da yok, bir mevzuat hükmü de yok." dedi.

Trabzon spor'un 2010-2011 sezonu şampiyonluk kupasını istemesini Bakan Kılıç, "Herhangi bir olaya ya da olguya dayalı olarak hak sahibi olduğunu iddia eden bir tüzel kişilik varsa, o tüzel kişilik kendi mecrasında hakkını aramaya devam edebilir." şeklinde değerlendirdi.

Son hafta Trabzonsporlu futbolcu Volkan Şen'in sahayı terk etmesine neden olan küfürlü tezahüratlarla ilgili olarak Bakan Kılıç, "Bakanlığın ve kanunun yetki ve görevleriyle kulüplerin ve taraftar derneklerinin yetki ve görevlerini birbirinden ayırmak lazım. Küfreden taraftarla ilgili tespit yapıldığında 6222'ye dayalı olarak yargılaması yapılır ve cezai müeyyide hakkında uygulanır. Stadyumlardaki özel güvenlik ihalelerini futbol kulüplerinin kendileri yapıyor. Dolayısıyla, kulüp başkanının bu yönde bir iradesinin olması lazım ve küfreden taraftarı oradaki özel güvenlik görevlisinin alıp getirip teslim etmesi lazım, tutanağının da tutulması lazım. Taraftar derneklerinin de kendi içinde küfreden seyirciyi barındırmaması, bildirmesi lazım. Kanunun gerekleri bu şekilde uygulanacak ki tribünlerde huzur sağlansın, istikrar ve güzellik sağlansın. Aksi takdirde bir süre sonra o takımın taraftar grupları arasına da ihtilaflar girebiliyor. Volkan Şen, benim tanıdığım kadarıyla beyefendi bir futbolcu, bugüne kadar da bir problemli diyaloğunu duymadım doğrusu. Bugün televizyonda gördüğüm, Trabzonspor başkanından, hocasından özür dilediği, takım arkadaşlarından özür dilediği; bu demektir ki bir profesyonel futbolcu tavrıyla meseleye yaklaştı. Kaldı ki milliliği olan bir oyuncu. Arzu ederiz ki tribünler kendi futbolcusuna da, rakip takım futbolcusuna da küfretmesin. Heyecan tamam da, heyecanı da abartmamak lazım." şeklinde konuştu.

Stadyumlarda, 'Rabia selamı özgür, Gezi protestoları yasak veya ikisi arasında bir ayrım yapılıyor' şeklinde tartışmalara ilişkin olarak Bakan Kılıç şunları kaydetti:

"Sloganla hükümet düşmez, bu kadar net. Bazı kimseler hazır kalabalık olarak gördükleri taraftar gruplarını Hükümet aleyhinde kışkırtmalarla slogan atmaya teşvik ediyor, biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Tribünler siyasi slogan atmamalıdır, tribünlere siyaset girmemelidir derken bizim kastımız belli. Tribünün içine farklı siyasi görüşleri sokarak o takımın taraftarını birbirine düşürmenin bedelini o takımlar eninde sonunda kendi içinde öder. Ayrışarak öder, kendi içinde çatışarak öder."

'2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları için 7 Eylül'de yapılacak oylamada Türkiye'nin şansı nedir?' şeklindeki soruya Bakan Kılıç, "Ben çok umutluyum, ama içimdeki sese göre konuşabilirim şu an. Yüreğimdeki ses, bu sefer İstanbul'un olimpiyat kenti olacağını söylüyor. İnisiyatif ne olur, günün sonunda kazanan kim olur, bunu kestirmek mümkün değil. İstanbul, gerçekten bilinen on bin yılı aşkın tarihiyle dünyanın medeniyet ve kültür birikimleri bağlamında en zengin kenti. Üç aday kentin halkları arasında yapılan oylamada İstanbul halkı Olimpiyatlar'ı en çok isteyen halk çıktı, ankette birinci sırada çıktı. Ayrıca, 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylığımız, Avrupa Birliği'ne 2005'te duyduğumuz heyecanı kazandıracak." diye cevap verdi.

Gençlere yönelik hareketlilik projeleriyle ilgili olarak ise Bakan Kılıç, "Atası olmayanın atisi olmaz. Geçen yüz yılı bilmeyen, anlamayan ya da anlama çabası içine girmeyen bir nesille gelecek yüzyılı inşa etmek mümkün değil. Biz gençleri bu yönde tarihe mal etmek ve tarihten alıp tarih yazacak bir konuma getirmek üzere bir çabanın içindeyiz. Bir fark, kendi tarihiyle ilgili bir farkındalık oluşturmaya gayret ediyoruz. 5-6 Ocak'ta Sarıkamış'a gittik. Oradan Çanakkale'ye geçtik. Çanakkale'deki yürüyüşte 22 bin genç, Sarıkamış'ta 18 bin genç vardı. Malazgirt'te de aynı hava vardı. Malazgirt Zaferi'ni 20 bin gençle kutladık. Şimdi Dumlupınar'dan Zafertepe'ye yürüyeceğiz, tıpkı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük zafer öncesi silah arkadaşlarıyla beraber yürümesi gibi ve nihayetinde o havayı gençlerimiz teneffüs edecek." ifadelerini kullandı.

'Gezi Parkı ve ODTÜ eylemlerinde yer alan gençleri de bizim gençlerimiz kapsamına alıyor musunuz?' şeklindeki soruyu Bakan Kılıç, şöyle cevapladı:

"Gezi Parkı'na katılan gençleri bir karşı kamp olarak görmeyi ben şahsen doğru bulmam. Gezi Parkı'na gidenler çok farlı saiklerle o nedenle, Gezi Parkı'na katılan herkesi aynı potanın içine doluşturmak bence doğru değil. Biz demokratik hakların kullanılmasına itiraz etmiyoruz, ama demokratik haklar hukuk devletinin eylem izni verdiği yerde kullanılır; eğer bir hukuk devleti varsa bunun yöntemi bu. Demokrasinin beşiği dediğimiz yer İngiltere'dir, İngiltere'nin Başkenti Londra'dır, siz Londra'da istediğiniz meydanda istediğiniz saatte, istediğiniz yöntemle eylem yapıp İngiliz polisine molotof kokteyli atabilir misiniz?"

'Üniversitelerde kitlesel eylemler bekliyor musunuz veya bir kaygı duyuyor musunuz?' sorusuna ise Bakan Kılıç, "Kitlesel tepkiyi hak edecek ne yaptık? Yükseköğrenimde 3 milyon gencimiz var, bunların 1 milyon 300 binine öğrenim kredisi veya burs veriyoruz. Yurtlarımızda barınan 310 bin gencimize ayda 200 lira yemek katkısı veriyoruz yılın 10 ayı, ayda 200 lira yurtta kaldıkları bütün yıllar boyunca ve tamamen karşılıksız. Geçen sene Sayın Başbakanımızın bir talimatıyla kaldırılan harçların yıllık maliyeti 1,2 milyar lira. Biz bundan feragat ettik ve bunun karşılığı olan kaynağı üniversitelerimize aktarıyoruz. 2012 yazında İngiliz Hükümeti yükseköğrenim harçlarını 3 kat artırdı ve 9 bin pounda çıkardı. Mübalağa etmiyorum, 2012 yılında İngiliz Hükümeti yükseköğrenim harçlarına 3 katına çıkardı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti sıfırladı; aradaki fark bu." şeklinde cevap verdi.

Bakan Kılıç, ayrıca KYK yurtlarında battaniye devrinin sona erdiğini belirterek yurtlarda kalan 310 bin öğrenci için elyaf yorgan satın aldıklarını açıkladı. Bakan Kılıç, "Bu yaz gençlerimiz geri döndüklerinde bu sürprizi görecekler; bir, odalarında buzdolabı görecekler, iki, 8 kişilik odanın 6 kişiye düştüğünü, eski yurtlar için söylüyorum, yeniler zaten 3 kişilik, 6 kişilik odanın 4'e düştüğünü, 4 kişilik odada ranzaların bazaya dönüştüğünü ve odaya buzdolabı geldiğini görecekler." dedi.

184 yeni yurt inşaatına devam ettiklerini dile getiren Bakan Kılıç, şu an Türkiye'nin en büyük kablosuz internet ağını KYK'da öğrencilere limitsiz ve ücretsiz bir şekilde sunduklarını belirtti.

Hükümetten aldıkları büyük destekle 776 spor tesisinin inşaatına devam ettiklerini aktaran Bakan Kılıç, inşaatı devam eden tesisleri şöyle sıraladı: "197 spor salonu, 48 havuz, 155 gençlik merkezi, 256 futbol sahası, 25 stadyum, 21 atletizm pisti, 77'si de diğer tesisler."

Yurtlarda haremlik selamlık uygulama olduğuna dair haberlere ilişkin ise Bakan Kılıç, "Haremle de selamla da bizim işimiz yok, bunlar kafasında Türkiye'yi hala insanların deve sırtında dolaştığı bir ülke olarak tasvir edenlerin uydurmaları. Yurtlarda operasyonel bir yönetim biçimi oluşturmaya gayret ediyoruz. Bizim derdimiz kaliteyi artırmak, bizim derdimiz aynı parayla daha fazla sayıda gencimize hizmet vermek ve bizim derdimiz bunu yapabilirken, yaparken personelimizi de olabildiğince verimli bir şekilde kullanabilmek. Başka bir derdimiz, gayemiz, tasamız yok." İfadelerini kullandı.