"Terörist Başını 'Paşa' Yapmak İsteyenler, Türk Ordusunun Şerefli Paşalarını Cezaevine Gönderiyor"

Bursa'da konuşan MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Türkiye'de son yaşanan gelişmelerde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir suç örgütü gösterilmeye çalışıldığını söyleyerek, 'Türkiye'de terörist başını paşa yapmak isteyenlerin, Türk ordusunun şerefli paşalarının da cezaevlerine gönderildiği bir dönem yaşıyoruz. TSK'yı bir suç örgütü gibi gösterip, PKK'yı masum bir örgüt gibi taleplerinin meşrulaştırıldığı bir dönem yaşıyoruz" dedi.

MHP merkez Osmangazi İlçe Kongresi Çağrı Düğün Salonunda yapıldı. Kongreye MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural'ın yanı sıra MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy da katıldı. Kongrede konuşan MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ak Parti Hükümeti'ni eleştiren Vural, 'Oy almış olabilirler ama inan ki aldıkları oyun ruhunu temsil edemeyecek bir siyaset anlayışına sahipler ve bu anlayışa Türkiye'yi teslim etmemiz gerekmektedir" dedi.

Konuşmasında Başbakan yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ı da eleştiren Vural, Arınç'ın Bursa'da hızlı tren nedeniyle yapılan bir törende amcasının baş manevracı olduğunu ifade ettiğini ve demiryollarını o günden beri yakinen takip ettiğini söylediği belirtti. Vural, "Sayın Arınç'ın amcasının hayatta olup olmadığını bilmiyorum. Eğer rahmetli olduysa Allah'tan rahmet diliyorum. Eğer yaşıyorsa Cenabı hak uzun ömürler versin. Buradan bakarak aslında bir trenin rayından gitmesini temin eden o amcası zannederim bugün Türkiye'yi raydan çıkarmak isteyen, bir manevracı haline dönüşmüş Bülent Arınç'ı gördüğü zaman 'ne yapıyor bu adam' diye sorgulayacaktır, herhalde." diye konuştu.

Türkiye'de artık milletin kendi birlik ve bütünlüğünün tartışılır hale geldiğini vurgulayan Vural, çıraklık, kalfalık ve ustalık döneminden sonra artık Ak Parti'nin bu millete bir şey veremeyeceğinin ortaya çıktığını belirtti.

'TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ SUÇ ÖRGÜTÜ GİBİ GÖSTERİLİYOR"

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin eski Genelkurmay Başkanı'nın terör örgütü yönetmekten ve kurmaktan dolayı tutuklandığı bir dönemin yaşandığını belirten Vural, "Türkiye'de terörist başını paşa yapmak isteyenlerin, Türk ordusunun şerefli paşalarının da cezaevlerine gönderildiği bir dönem yaşıyoruz. TSK'yı bir suç örgütü gibi gösterip, PKK'yı masum bir örgüt gibi taleplerinin meşrulaştırıldığı bir dönem yaşıyoruz. Türkiye nereye gidiyor' Habur'da teröristler devlet töreni ile karşılanırken, o Habur'daki teröristlerle mücadele eden güvenlik görevlilerimizin sorgulandığı bir dönem yaşıyoruz. TSK'nın Genelkurmay Başkanı, terör örgütü yönetmekten ve kurmaktan dolayı tutuklanıyor. Türkiye'de TSK adeta suç örgütü gibi gösteriliyor. Böyle değerlendirmelerin yapılmasına imkan sağlanıyor. İçeride ve dışarıda terörle mücadele devam ederken, Suriye karışırken, Irak bölünürken, İran'a müdahale şartları konuşulurken, Türkiye'nin milli savunmasını sağlayacak TSK'ya milletin güvenini azaltacak, bu tartışmalara yol açacak hareketlerin nereye varacağını hesap etmek lazım" diye konuştu.

"BÜLENT ARINÇ, SEN KİM OLURSUN BE"

Türkiye'de adaletin güçlünün sopası haline düştüğünü dile getiren Oktay Vural, adaletin nasıl hak dağıtacağının sorulması gerektiğini kaydetti. Vural, "Bu tartışmalar yapılırken Türkiye'de BDP parti midir ne olduğu belli olmayan bir güruhun oluşturduğu o topluluğun başındaki bir kimse bugün kalkıp Genelkurmay Başkanına 'Sen onbaşı bile olamazsın' diye söyleyebiliyorsa bu sözü söylemek için cesaret verenin hesap vermesi gerekmiyor mu? Şehitlerimiz canını, kanını niye veriyor? Ama ne acıdır ki o şehitlerimizin kanını ve canını vererek koruduğu değerler bugün AKP tarafından PKK ile kurulan müzakere masalarında peşkeş çekilmek isteniyor. 'Kürdistan sınırı artık çizilmiştir' diyenleri cesaretlendirenler kim? PKK ile müzakere masası kuranlar değil mi? Bülent Arınç 'ne istiyorlarsa vereceğiz. Cebimizden mi vereceğiz" diye söylüyor. Sen kim oluyorsun be ' Milletin tarihinden, kimliğinden, kültüründen bir şey vermeyi isteyen Bülent Arınç'a sesleniyorum. 'Senin bu milletin bir kılını bile bölücülere teslim etmene izin vermeyeceğiz Bu coğrafyayı vatan yapılırken, kağnıyla vatan yapıldı. Bu al bayrak gücünü milli mücadeleden bağımsızlığından ve egemenliğinden alır. Sen kim oluyorsun' Verecekmiş, beyefendi! Cebinden olsa vermeyecek. Milletin kesesinden verecek. Birilerinin buna 'dur' demesi gerekmiyor mu" dedi.

Arınç'ın bu sözlerinden sonra Leyla Zana'nın da cesaret bulduğunu belirten Oktay Vural, Zana'nın da 'kendi kaderimizi, kendimiz tayin etmek istiyoruz' sözlerini anımsattı. Vural, 'Zana'nın bu sözlerinden sonra da kalkıyor bir belediye başkanı ay yıldızlı bayrağımızın yanına bir paçavra eklenmesini ve özerlikle taleplerini dile getiriyor." diye konuştu. Hükümetin açılım politikasına tepki gösterdiklerini, 'yapmayın, etmeyin' dediklerini ifade eden Vural, buna rağmen açılımın yapıldığını ve bundan PKK'nın faydalandığını dile getirdi.

KCK adında paralel bir devlet kurulduğunu söyleyen Vural, "Dağdan indiler, şehirde paralel devlet kurdular. Devleti uyuttular. Bu boşluktan faydanladırarak devleti uyuttunuz bedelini milletimiz ödedi. Hiç mi vicdanınız sızlamaz' Nedamet getirmez misiniz? Ermenilerden özür dileme telaşına düşeceğinize bu aymazlığınızdan dolayı terörle mücadelede can veren insanlardan özür dileseniz bari." dedi.

"AKP İLE BDP AYNI KAPTAN YEMİŞLER, AYNI SUDAN İÇMİŞLER"

Konuşmasında Uludere olaylarına da değinen Vural, TSK'nın 35 kişinin öldürülmesi ile ilgili yaptığı açıklamanın ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Devlet gereğini yapmıştır" şeklinde bulunduğu hatırlatarak, "Bu beyandan sonra AKP'nin Sözcüsü Hüseyin Çelik'in tüyleri diken diken olmuş. Niye diken diken oluyor. Neredeyse 'devlet gereğini yapmadı, katliam mı yaptı' demek istiyorsun? AKP'nin Sözcüsünün bu değerlendirmesi, BDP'nin sözcülerinin, Gülten Kışanaklar'ın yapığı konuşmayla eşdeğerdir. Onlar da öyle diyorlar. 'Devlet bilerek, gereksizce bombalama yaptı' Hüseyin Çelik'te aynı şeyi söylüyor. Rol paylaşımı yaptığını görüyorsunuz değil mi? Hani bunların meşhur bir şarkısı vardı, seçimlerde. 'Aynı sudan içmişiz biz' Aynı kaptan yemişler aynı sudan içmişler. Sayın Bahçeli'nin 'devlet gereğini yaptı' demesinden, MHP'nin Türk ırkçılığı yaptığını söylüyor. Şu cürete bakın. Gülten Kışanak'ta bu bombalamayı, Türk ırkçılığının bombalaması olarak adlandırmıştı. Utanmadan MHP'ye ırkçı lafını söyleyen Hüseyin Çelik ve Bülent Arınç gibiler aslında cahiliyet döneminin kalıntısı olarak bu millete ırkçılığı getirmek isteyen zihniyetin daniskasıdır. Milleti 36'ya bölmek isteyenler kan testi, siyaset vampirleri gibi kan tasnifi yapıyorlar. AKP'nin Sözcüsü, 'Arınç'ın söylediklerini yabana atmayın. Tabi vereceğiz' diyor. BDP'de 'Anayasa'da değişiklik yapılması gerekiyor diyor. Amaçları bu milletin şereflendirdiği Türk adını anayasadan çıkarmakö" diye konuştu.

"AKP'DE KOLTUK KAVGASI BAŞLADI"

Ak Parti kadrolarının Türkiye meselelerini tartışmaktan çok 'ben ne olacağım' telaşına girdiklerini iddia etti. Vural sözlerini şöyle sürdürdü:

"Acaba Cumhurbaşkanı seçimi 5 yıl sonra, 7 yıl sonra olsa ne olur diyerek artık koltuk kavgası başlamış. İçeride rekabet başlamış. Kendi geleceğini düşünenlerin artık bu millete hizmet edemeyeceği açığa çıkmıştır. Anayasa'da 5 yıl yazan Cumhurbaşkanlığı süresini 7 yıl diye uydurup yapmak isteyenler asında, bu posta kimin geleceğini, kimin gideceğini söylüyor. İşte Bülent Arınç, 'gül mü olur, sümbül mü olur, lale mi olur' diye söylemişti ya bilemiyorum, Bursa'dan ümidini kesti herhalde, lale mi olur diyor o da olsa olsa Manisa Lalesi herhalde. Dolayısıyla Bursa Milletvekili, Manisa Lalesi'nden feyz alıyorsa, zannederim kendisini iadeli taahhütlü göndermeyi eminim Bursalılar da yapacaktır"

Son olarak AK Parti Hükümetinin dış politikadaki uygulamalarını da eleştiren Vural, Türkiye'nin bölgesinde yaptığı tüm çalışmaların İsrail'in güvenliğini sağlamaya yönelik olduğunu sözlerine ekledi.