Haber: MEHMET OFLAZ - Kamera: GURBETELLİ YALÇIN
(ANKARA) - Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyeleri, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler'in 11. Yargı Paketi'nden deprem suçlularının yararlanamayacağını açıklamasını değerlendirdi. Platform üyesi Fatma Irmak, "Biz birlikte olduğumuz sürece karşımızda kimsenin duramayacağını biliyoruz. Biz kimseye inanmıyoruz. Biz sadece mücadelemize inanıyoruz. Biz ailelerimize verdiğimiz söze inanıyoruz. Çünkü biz o mezarlara, 'Sizi öldürenlere gereken cezalar verildi' diyeceğimiz günü bekliyoruz. Umut ediyoruz. Buna inanarak bu mücadeleyi veriyoruz. Direnerek kazanacağız" dedi.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden ailelerin tepkisine neden olan 11. Yargı Paketi'ndeki 27. maddeyle ilgili çalışma yapıldığını belirterek, "Depremde yıkılan binaların sorumlularıyla ilgili Kovid düzenlemesinde bir eylem tanımı üzerinde çalışıyoruz. 27. maddenin istisna kısmına ekleyeceğiz" dedi.
Cemal Süreya Parkı'nda "Adalet Nöbeti" tutan Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyeleri, Güler'in açıklamasını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi.
Platformun sözcüsü Döne Kaya, 3 yıldır adalet için mücadele ettiklerini belirterek, "Biz sözümüzü bugün söylemedik. Bu direnişi de 3 gündür sürdürüyor değiliz. Biz ilk gün sözümüzü söyledik aslında. 'Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok' dedik. 3 gündür sizlerin gördüğü kısım bu. 3 yıldır hukuki yollardan mücadeleyi sürdürüyoruz. Çünkü 'Bu ülkede adalet var' diye yola çıktık. Çünkü biz sevdiklerimizi ve 53 bin insanı kaybettik. Birçok problemle karşılaştık. Biz bu problemleri konuşurken maalesef Meclis'ten 11. Yargı Paketi içerisinde hazırlanmış 27. madde ile birlikte bu sanıkların, deprem sanıklarının affedilmesi gündeme geldi ve o günden bugüne kadar da tüm kamuoyuna, tüm milletvekillerimize sesimizi duyurmaya çalıştık. Ancak son kertede artık duyulmadığımız, anlaşılmadığımız noktada Cemal Süreya Parkı'nda nöbete başladık" diye konuştu.
"Biz bu insanların 'olası kastla' yargılanmasını istiyoruz"
Sanıkların "olası kast" suçundan cezalandırılmalarını istediklerini ifade eden Kaya, şöyle devam etti:
"Ancak bize görülen bilinçli taksirdi ve bugün görülense af, maalesef. Biz af değil, adalet istiyorduk. 3. gündeyiz. Çabalarımız sonuca ulaşmış diyebiliriz. Ancak resmi olarak deprem sanıklarının muaf tutulduğunu görmemiz gerekiyor. Şu an o yüzden mücadelemizi sürdürüyoruz. Doğru olması gereken buydu. Bunun için direnmiyor olmamız gerekirdi. Çünkü adalet varsa bu ülkede, bunların olması gerekiyordu. Bu süre zarfında çözüm önerilerini bizden beklediler. Oysa yasa koyan da kendileri, çözümü bilen de kendileridir. Umarım verdikleri sözü, paket görüşüldüğünde de aynı dirayetle sürdürürler ve deprem suçları muaf tutulur.
Bu mücadele burada bitmiş olmayacak. Muaf tutulduğunda da bu sanıkların yargılanması için gerek tüm vekillerin, gerekse tüm halkın deprem davalarını takip etmesini istiyoruz. 3 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz platform olarak. Çünkü bu sadece bizim mücadelemiz değil aslında; dirençli şehirler inşa etmek için veriyoruz. Birçok söylemde bulunuyor sanıklar. Arkası güçlü birçok sanık var. Maalesef bizlerse, sadece buradaki aileler ve daha birkaç aile dışında mücadele eden maalesef yok. Biz direnmeye devam edeceğiz. Çünkü biz ailemize söz verdik. Mezar başlarına gidip 'Seni öldürenler, seni katledenler cezasını aldı' diyeceğimiz günü bekliyoruz.
Örneğin bu yasa için de bizler mücadele etmek, direnmek zorunda kaldık. Maalesef adalet için de direniyoruz. Umarım buradaki hızlı tartışma ve kabul etme süreci aynı şekilde adalet için de gerçekleşir. 6 Şubat depremlerinin üzerinden bin 52 gün geçti. Ancak hala cezasını almış doğru düzgün bir sanık yok. Biz bu insanların 'olası kastla' yargılanmasını istiyoruz. Çünkü kasten bizim sevdiklerimizi öldürdüler."
"Binlerce insanı öldürenler içeride 3-5 yıl yatmasın istiyoruz"
Ebrar Sitesi'nde ailesini kaybeden Fatma Irmak ise şunları kaydeti:
"Açıkçası hala beklemedeyiz. Çünkü bize 6 Şubat'tan itibaren çok sözler verildi. Ama verilen sözlerin tutulmadığını biz 3 yıl boyunca yaşayarak öğrendik. Adliye koridorlarında öğrendik. Sanıkların patavatsız konuşmalarına maruz kalarak ve buna müsaade edildiğinde yaşadığımız acıdan öğrendik. Gelmeyen iddianamelerden öğrendik. Bilirkişi raporlarının bilimden uzak olmasından öğrendik. Davaları hiçbir siyasi partinin tam anlamıyla takip etmemesinden ve destek olmamasından gördük. Bize çok sözler verildi; yine dediğim gibi ama verilmeyen sözler bizi buraya getirdi. O yüzden resmi olarak net anlamda bir kazanım olarak görmediğimizde bunu, bir resmi işlem olarak görmediğimizde biz tam anlamıyla hala mutlu olamayacağız. Ama biliyoruz, iyi bir yerdeyiz. Evet, bir umut ışığı oluyor, olmuyor değil. Ama tam anlamıyla sevinemiyoruz yine de. Bekleme halindeyiz. Çünkü dediğim gibi verilen sözler tutulmadı. Biz hep inandık, bekledik, umut ettik ama gelinen sürecin sonunda mücadelemiz bizi buraya kadar getirdi. Olsun, biz yine vazgeçmeyeceğiz.
"Direnerek kazanacağız"
Mücadele sadece burada da bitmiyor. Eğer 27. madde deprem suçları muaf tutulduktan sonra yine bizim için bir mücadele alanı. Çünkü hala davalarımız devam ediyor. Davalarımız taksirle açıldı, bilinçli taksirle. Yani çok az ceza alacaklar. Biz buna karşı çıkıyoruz. 'Olası kast' istiyoruz. Çünkü binlerce insanı öldürenler içeride 3-5 yıl yatmasın istiyoruz. Çünkü bilinçli taksirle ceza aldıklarında içeride 3-5 yıl yatacaklar. Hala firari sanıklar var. Ciddi anlamda dosyalarımızda tutuklu yok. Yani biz 'Karşı tarafta sanıklar yok' diyoruz. Tutuklular yok, firariler var. Biz bunun da mücadelesini veriyoruz. Her alanda biz mücadele veriyoruz. Gidişat iyi değil ama biz birbirimizden güç alıyoruz. Bugün de gördük, 3 gündür de buradayız. Öncesinde de beraberiz platform olarak. Biz birlikte olduğumuz sürece karşımızda kimsenin duramayacağını biliyoruz. Biz kimseye inanmıyoruz. Biz sadece mücadelemize inanıyoruz, ailelerimize verdiğimiz söze inanıyoruz. Çünkü biz o mezarlara, 'Sizi öldürenlere gereken cezalar verildi' diyeceğimiz günü bekliyoruz. Umut ediyoruz. Buna inanarak bu mücadeleyi veriyoruz. Direnerek kazanacağız."
Sizin düşünceleriniz neler ?