Askon 9. Olağan Genel Kurulu - Son Dakika
Güncel

Askon 9. Olağan Genel Kurulu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3) "Bütün sanatçılarımıza açık açık sesleniyorum: Cesur olun. Mahalle baskısına, dayatmalara, tekellerin tuzaklarına karşı cesur olun. Hiçbir sanatçımızın tahkir edilmesine, linç edilmesine, dışlanmasına asla izin vermeyecek, hakkın, hakikatin ve onların yanında dimdik durmayı sürdüreceğiz" "30 Ağustos resepsiyonunda, çok değerli bir sanatçımızla Yavuz Bingöl ile Yemen Türküsü'nü birlikte söyledik.

06.12.2014 15:34

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sanatçılara seslenerek, "Cesur olun. Mahalle baskısına, dayatmalara, tekellerin tuzaklarına karşı cesur olun. Hiçbir sanatçımızın tahkir edilmesine, linç edilmesine, dışlanmasına asla izin vermeyecek, hakkın, hakikatin ve onların yanında dimdik durmayı sürdüreceğiz" dedi.

Erdoğan, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Anadolu Aslanları İş Adamları Derneğinin (ASKON) 9. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, çarşamba günü Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ni verdiklerini ve yaklaşık 500 kişiyi ağırladıklarını hatırlattı.

Yeni yılda Türkiye'deki tüm muhtarları, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na binli, 2 binli gruplar halinde davet edeceklerini bildiren Erdoğan, "Cumhurun temsilcileri olan muhtarlarımız, kendi sarayını gelsin görsün. Burası milletin sarayı ya benim sarayım değil. Burası bana ait bir saray değil, millete ait bir saray" dedi.

Erdoğan, "milletin sarayı"nın hazmedilemediğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Birisi çıkıyor 1 milyar dolardan bahsediyor, birisi kalkıyor daha farklı bir şey söylüyor. Şimdi başka hesaplar yapmışlar, 'Bunlara koltukların hesabı dahil değil, bir de koltukların hesabı var' filan falan... Buckingham Sarayı, restorasyona girdi, sadece restorasyon. Rakam ne biliyor musunuz? 5 milyar pound. Demek ki yaklaşık 7-8 milyar dolar. Bu sarayların sayısı belli mi orada? Buna benzer ne saraylar var. Geçenlerde Türkmenistan'daydık. Türkmenistan, bu noktada Astana yüzlercesiyle bunların dolu. Bunlar, hakikaten Türkiye'nin büyümesinin düşmanı. Bunlar, şu birinci köprüye karşı değil miydi? Bunlar Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne karşı değil miydi? Bunlar Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne de karşı çıkmadılar mı? Bunlar, Marmaray'a karşı çıkmadılar mı? Nasıl olduysa kendileri kullanmadılar henüz Marmaray'ı ama cumhurbaşkanı adayları kullandı. Bunların yapısı bu. İsteseler de istemeseler de biz Türkiye'yi büyütmeye devam edeceğiz."

Kazanımlarının heba olmasına izin vermeyeceklerini ifade eden Erdoğan, "Türkiye'nin şahlanışının engellenmesine müsaade etmeyeceğiz. Kararlılığımızdan, kutlu yürüyüşümüzden yani asil duruşumuzdan taviz vermeyecek, Allah'ın izniyle yeni Türkiye'nin sağlam bir zemine kavuşmasını hep birlikte başaracağız" dedi.

Erdoğan, on yıllar boyunca "fikir özgürlüğü", "ifade özgürlüğü" denildiğini, mahalle baskısından şikayet edildiğini belirterek, "Parmaklarını sallayarak kibir içinde kendilerini özgürlükçü, bizi de özgürlük karşıtı olarak lanse ettiler. İşte şu anda kimin, nerede durduğu ortaya çıkıyor. Biz sabrettik, asil duruş sergiledik. İşte şu anda kimin özgürlükçü, kimin baskıcı olduğunu hem millet görüyor hem insanlık görüyor" diye konuştu.

"Manevra yapan maalesef ruh kökü sakat tipler var"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonunda sanatçı Yavuz Bingöl'le Yemen Türküsü'nü söylediklerini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Aman Allahım, o sanatçımıza söylemediklerini, çözüm süreci toplantısına katıldığı için yapmadıklarını bırakmadılar. Şu anda hala Türkiye'nin bu büyük sanatçısını linç etmek için ellerindeki her vasıtayı kullanıyorlar. Niye? 'Sen nasıl olur da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la yanyana böyle bir resim verir, aynı fotoğraf karesine nasıl girersin?' Böyle bir zihniyet olabilir mi? Böyle bir baskıcı anlayış olabilir mi? Hani siz sanata değer veriyordunuz? Hani siz sanatçının yanındaydınız? Yani bütün sanatçılar sizin gibi düşünmeye mecbur mu, mahkum mu? Böyle bir şey olabilir mi? Sizin söylediklerinizi söylemediği zaman tu kaka mı diyeceksiniz? Evet, bunlardaki zihniyet, anlayış bu.

Bunu sadece o sanatçımıza değil, hakikati söyleyen kim olursa olsun ona yapıyorlar. İşte en son Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü alan değerli yazarımız Alev Alatlı'ya da bunu yaptılar. Akil İnsanlar Heyeti içinde yer alan birçok sanatçımıza, gazeteciye, düşünürlere de bunu yaptılar. Ne yaparlarsa yapsınlar Ahmet Kaya'nın bu ülkeden mahsun ayrılışıyla yüreğimiz yandı. Çatallarla, porselen tabaklarla neler yaptıklarını, nasıl onu o akşam, o gece ödül töreninden kovduklarını hatırlayın. Ertesi günlerinde gazetelerinin köşesinde her türlü hakaret yazılarını yazanlar, şimdi ise 'Ben yazmadım' diye manevra yapan maalesef ruh kökü sakat tipler var. Hala aynı şeyleri yazıyorlar."

Kendisini Başbakan Ahmet Davutoğlu ile karşı karşıya getirmek istenen yazılar yazıldığına değinen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Buna benzer yazılar yazıyor. Biraz terbiyeli ol ya, biraz edep adap bil. Hani büyüklerimiz der ya 'İlla edep illa edep'. Bunlarda bu yok. Kalkıyor, 'Başbakan dürüst yolsuzluk yapmaz ama Cumhurbaşkanı yolsuzlukların içinde'... Neyin var elinde? Hangi belgen, bilgin var? Neye dayanarak bunu söylüyorsun? Eğer biz o yolsuzlukların içerisinde buralara gelseydik, senin ve patronunun bu ülkedeki yolsuzluklarını meydana çıkaramazdık. Şimdi onların cevabını versinler. Bu ülkede özellikle petrol şirketlerini, hangi bankaları nasıl soymak suretiyle sahibi olduklarını bu millet biliyor, herkes biliyor. Çünkü bunlar hükümetleri istedikleri gibi kendileri yönettiler. Gazetelerinden yönettiler, başlık attılar, kabineleri kurdular ve oradan yönettiler. Ama bizi yönetemedikleri için saldırıyorlar. Mesele bu. Onun için de kusura bakmasınlar."

"Hiçbir zaman kutuplaştırmanın, kamplaştırmanın, ayrıştırmanın yanında durmadık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin büyüdüğünü, iyi noktalara geldiğini ve daha iyi noktalara geleceğini belirterek, 12 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol, 235 bin derslik yapıldığını anlattı. Erdoğan, "Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunu yapabilir mi?" diye sordu.

Bütün sanatçılara "açık açık" seslendiğini söyleyen Erdoğan, "Cesur olun. Mahalle baskısına, dayatmalara, tekellerin tuzaklarına karşı cesur olun. Hiçbir sanatçımızın tahkir edilmesine, linç edilmesine, dışlanmasına asla izin vermeyecek, hakkın, hakikatin ve onların yanında dimdik durmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu ülkede biz hiçbir zaman kutuplaştırmanın, kamplaştırmanın, ayrıştırmanın yanında durmadık. Biz her zaman birleştirmenin, kucaklaştırmanın, helalleştirmenin tarafında olduk. Biz adaletin tarafında durduk. 'Türkiye'de adalet' dedik, on yıllar boyunca bunun mücadelesini verdik. Filistin'de söylediğimiz de budur, 'adalet'. Mısır'da, Libya'da, Irak'ta, Somali'de, Afganistan'da söylediğimiz de budur, 'adalet'. Suriye'de de söylediğimiz ve arzuladığımız, 'adalet'. Sesi çok çıkanların, uluslararası medyayı elinde tutanların, uluslararası örgütleri elinde tutanların hükmettiği değil, adaletin hükmettiği bir dünya istiyor ve bunun mücadelesini veriyoruz. Onun için 'Dünya 5'ten büyüktür' diyoruz."

Gayret edip, samimiyetle çalışacaklarını ifade eden Erdoğan, "Ama zafer Allah'ın takdiri. Biz hayırlı niyetler kuracağız. İnşallah akıbetler de hayırlı olacak. Olmadı, olmuyor diye üzülmeyeceğiz. Ümitsiz olmayacağız. Oldu zannetip de rehavete de hiçbir zaman girmeyeceğiz. Katedeceğimiz daha uzun bir mesafe var. Bizim göremeyeceğimiz, çocuklarımızın, torunlarımızın göreceği hedefler var. Biz, bize düşeni yapacak gayrısını sahibine bırakacağız. Bizim farkımız bu. Biz, ezberleri bozuyoruz. Yerleşik teorileri altüst ediyoruz" dedi.

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Askon 9. Olağan Genel Kurulu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement