Dha İstanbul Bülteni  - 2 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni  - 2

(ek görüntülerle)1- KANAL İSTANBUL GÜZERGAHININ HAVADAN GÖRÜNTÜLERİ (2)Haber-Kamera: Ali AKSOYER - Ersan SAN - Alper KORKMAZ İSTANBUL DHAUlaştırma Bakanı Arslan, düzenlediği basın toplantısıyla Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin detayları açıkladı.

15.01.2018 13:08
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(ek görüntülerle)

1- KANAL İSTANBUL GÜZERGAHININ HAVADAN GÖRÜNTÜLERİ (2)

Haber-Kamera: Ali AKSOYER - Ersan SAN - Alper KORKMAZ İSTANBUL DHA

Ulaştırma Bakanı Arslan, düzenlediği basın toplantısıyla Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin detayları açıkladı. Arslan'ın verdiği bilgiye göre 45 kilometrelik Küçükçekmece-Sazlıdere- Durusu koridoru Kanal İstanbul projesinin yolu olarak tespit edildi. Güzergah havadan görüntülendi.

Görüntü Dökümü:

-------------

-Sazlıdere mevkiinden havadan görüntüleri - ( 1. parçada)

-Sondaj yapılan alan (2. parçada)

-Küçükçekmece mevkiinden havadan görüntüler  (3. parçada)

15.01.2018 - 11.34Haber Kodu : 180115038

15.01.2018 - 11.36 Haber Kodu : 180115039_

15.01.2018 - 12.51 Haber Kodu : 180115078

=================

2- GAZETECİ BAKİ AVCI İÇİN SÖZCÜ GAZETESİ ÖNÜNDE TÖREN DÜZENLENDİ

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK/ İSTANBUL DHA

Dün tedavi gördüğü hastanede 56 yaşında hayatını kaybeden Sözcü Gazetesi Haber Müdürü Baki Avcı için gazete binası önünde tören düzenlendi.

Gazetenin Küçükçekmece Halkalı'da bulunan binası önünde yapılan törene Avcı'nın eşi Ümran Avcı, oğlu Baran Avcı, Sözcü Gazetesi Genel Müdürü Asım Akgül, Sözcü Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Metin Yılmaz, yakınları, gazete çalışanları ve arkadaşları katıldı. Tören boyunca Avcı'nın eşi ve oğlunun el ele tutuştuğu görüldü.

TABUTUN ÜZERİNE GALATASARAY ATKISI

Avcı'nın tabutunun üzerine taraftarı olduğu Galatasaray atkısı konuldu. Eşi ve oğlu tabuta sarılarak ağladı. Daha sonra Avcı için dua okundu ve helallik alındı. Cenaze aracına konulan tabuta, törene katılanlar karanfil bıraktı. Avcı'nın eşi ve oğlu gözyaşları içinde cenaze aracının başına gelerek karanfil bıraktı, tabuta dokundu.

KAHVESİ HAZIRLANDI

Avcı'nın çalışma masasına da karanfil bırakılırken, her sabah içtiği kahvenin de masasında hazır olduğu görüldü.

Görüntü Dökümü:

---------------

Gazete önünden görüntüler

Eşinin ve oğlunun görüntüsü

Eşi ve oğlunun el ele tutuşması

Törene katılanların görüntüsü

Cenazenin getirilmesi

Galatasaray atkısının görüntüsü

Helallik alınması

Cenaze araca konması

Tabuta karanfil koyanlar

Eşi ve oğlunun tabutun başında beklemesi

Detaylar

15.01.2018 - 12.31 Haber Kodu : 180115067

===================

3- (ek bilgi ve görüntüyle) ÜMRANİYE'DE OTOMOBİL BARİYERE ÇARPTI: 2 ÖLÜ 1 YARALI

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ-İSTANBUL DHA

TEM otoyolu Ümraniye mevkiinde bir otomobilin bariyere çarpması sonucu meydana gelen kazada 2 kişi öldü, 1 kişi de yaralandı.

Kaza saat 12.00 sıralarında meydana geldi. Ankara istikametine ilerleyen otomobil henüz bilinmeyen nedende sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle bariyere çarptı. Kaza otomobilde sıkışan yaralılar uzun süren uğraşlar sonunda çıkarıldı. Yaralılar hastaneye kaldırılırken acı haber geldi. Kazada adları henüz öğrenilemeyen karı ve koca hayatını kaybetti. Çiftin yaralı kurtarılan kızının  ise tedavisi devam ediyor.

Görüntü Dökümü:

------------

-Olay yeri

-Kurtarma çalışmaları

-Detaylar

15.01.2018 - 12.31Haber Kodu : 180115066

========================

4- CERRAHPAŞA VE İSTANBUL TIP FAKÜLTELERİNİN 600 MİLYON LİRAYA YAKIN BORCU BULUNUYOR

Haber: Buse ÖZEL/ İSTANBUL DHA

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nin medikal firmalara 250 milyon TL'lik borcu nedeniyle faaliyetlerini durdurma noktasına geldiğinin ortaya çıkmasının ardından İstanbul'daki İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakülteleri'nin de borç batağında olduğu öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, bu iki tıp fakültesinin medikal firmalara toplamda 600 milyon TL'ye yakın borcu var ve borçlar da  4 yıl gecikmeli ödeniyor.

Medikal firmalardan ihale yolu ile tıbbi ürün ve ilaç satın alan iki üniversite hastanesinin ihalelerine birçok büyük firmanın katılmadığı, katılan firmaların da ödemelerini gecikmeli alacaklarını bildiği için ürünlere normal fiyatlarının çok daha üstünde teklif verdikleri  ortaya çıktı.

ÜNİVERSİTE HASTANELERİ NEDEN BORÇ İÇİNDE?

Üniversite hastaneleri, muayene olan her hasta için SGK'dan 42 TL ödeme alıyor. Bunun dışında hastalardan hiçbir şekilde ücret talep edilmezken, bu 42 TL içine hastanın muayene, laboratuvar tahlilleri ve diğer tüm tetkikleri giriyor. Üniversite hastanelerine gelen hastaların büyük bir çoğunluğunu da tıbben zor vakalar olduğu için, hemen her hastanın maliyeti, ödenen ücretin üstüne çıkıyor. Ayrıca Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) belirlenen ücretlere 10 yıldır zam yapılamadığı için giderler artarken, gelirler hep aynı kalıyor. Taşeron olarak çalıştırılan güvenlik, yemekhane çalışanlarının ücretleri de üniversitenin bütçesinden ödeniyor.

HASTANELER NELER İSTİYOR?

Üniversite hastanelerinin gelir-gider dengesinin sağlanabilmesi için öncelikli olarak sistemin düzeltilmesi gerekiyor ve SUT kararı ile 10 yıl önce belirlenen fiyatlarının düzeltilmesi gerekiyor. Şu ana kadar birikmiş borçların medikal firmalara devlet tarafından ödenerek silinmesi gerekiyor. 2010 yılına kadar 250 TL  karşılığında poliklinik dışında hastanede muayene yapılabiliyordu ancak daha sonra bu ücretler 100 TL'ye kadar düşürüldü.

"CERRAHPAŞA VE İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ İHALEYE KATILACAK FİRMA BULAMIYOR"

Sağlık Bakanlığı'na bağlı olmayan birçok tıp fakültesi bu borç batağındayken fakülte yetkililerinin ilaç, tıbbi cihaz ve tıbbi malzeme almak için açtıkları ihalelere birçok büyük firma katılmıyor. Satın alınan malzemeler kalite olarak daha düşük olsa bile daha yüksek fiyata satın alınıyor çünkü ihaleye katılan firmalar ödemelerini gecikmeli alacağını bildiği için ürünleri daha yüksek fiyattan satmaya çalışıyor.

TTB BAŞKANI TÜKEL: ÜNİVERSİTELERDE AMELİYATLAR ZARARINA YAPILIYOR

Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Dr. Raşit Tükel, şu andaki verilen sağlık hizmetlerinin kar amaçlı olduğunu bu tür bir sistemin ayakta kalmasının mümkün olmadığını belirtti ve şunları söyledi:

"Üniversitelerde 2011 yılı başında döner sermayeli performansa dayalı ödeme sistemine geçildi. Bunun anlamı doktorların daha çok hasta bakması, daha çok işlem yapmasıydı. Tıpkı döner sermaye ile çalışan Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastaneler gibi. Aslında bu bir sağlık işletmesi modeli yani karlılığın amaçlandığı bir model. Bu model sağlık alanına uygun bir model değil. Zor vakaları tedavi eden, eğitimin, araştırmanın yapıldığı üniversite hastanelerine ise hiç uygun değil. Önemli bir nokta şu aslında, SUT fiyatlarının 10 yıldır artmadığını, dolayısıyla hastanelere Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) ödenen paranın 10 yıldır aynı olduğunu biliyoruz çünkü SGK kendisi de borç içinde. Döner sermayeli sağlık işletmesi demek, o üniversite hastanesinin kendi imkanları ile hayatta kalması ve bunun için de sağlık hizmeti sunumuna ağırlık vermesi anlamına geliyor. Eğitim ve araştırma yerine sağlık hizmeti sunumuna ağırlık vermesi demek. Nitelikli sağlık hizmeti sunumundan vazgeçmesi anlamına geliyor. SUT fiyatları 10 yıldır artmayınca yani sosyal güvenlik kurumundan geri ödemeler 10 yıl öncenin fiyatlandırması üzerinden yapıldığında sağlık hizmeti üretme maliyetinin çok daha altındaki değerlerde geri ödemeler yapılmış oluyor. Yani üniversitelerde verilen sağlık hizmeti için 10 yıl önceki fiyatlarla geri ödeme yapılıyor. Dolayısıyla ödenenden daha pahalı bir sağlık hizmeti ortaya çıkıyor. Dolayısıyla siz üniversite hastanesinde bir ameliyat yaptığınızda zarar ediyorsunuz. Herhangi bir işlemde zarar eder duruma geliyorsunuz çünkü yaptığınız işlemin maliyeti SGK tarafından karşılanmıyor. Diğer taraftan üniversite hastanelerinde personel harcamaları, işletme giderleri, yatırım, bakım harcamaları devlet bütçesi yerine tıp fakültesi döner sermayesinden ödeniyor."

" BU SİSTEMİN AYAKTA KALMASI MÜMKÜN DEĞİL"

Tıp fakültelerinin hizmet tedarikçilerine giderek borçlandığını ve bu borçların ödenmesinin mümkün olmadığını da belirten Prof. Dr. Tükel,şöyle konuştu:

"İlaç, malzeme alımları güçleşiyor. Kimse fakülte hastaneleri ile malzeme alımı için anlaşmaya yanaşmıyor. Yüksek maliyetlerde satış yapılmaya çalışılıyor. Bu tedarikçilere borçlanma öyle bir noktaya geliyor ki cihaz bakımları, medikal malzeme alımında bile zorluklar ortaya çıkıyor. Dolayısıyla üniversite hastanelerinin gelirlerinin, giderlerinin çok altında kaldığı için borç yükünden kurtulmalarının mümkün olmadığını ve borçlanmanın giderek arttığını görüyoruz. Yani sonuçta performansa dayalı geri ödeme üzerine kurulu sağlık işletme modelinin terk edilmesi gerekiyor. Eğitim ve araştırmaya öncelik veren, nitelikli sağlık hizmeti sunumunu temel alan, genel bütçeden desteklenen bir sisteme geçilmeli. Mevcut sistem hiçbir şekilde ayakta kalamaz. Sağlık Bakanlığı hastaneleri de ayakta kalamaz, ancak Sağlık Bakanlığı kendi hastanelerini bir şekilde finanse ediyor. Fakat üniversite hastanelerinin böyle bir desteği de yok. Personel harcamaları, işletme giderleri ve performans geri ödemesi, cihaz alım, bakım masrafları tamamen döner sermayeden karşılanıyor. Bu hastaneler kötü işletildikleri için değil sağlık sisteminin geldiği noktada ayakta kalmaları, bu nedenlerden dolayı mümkün değil."

İSTANBUL TABİP ODASI BAŞKANI PROF. DR. EREZ: EĞİTİMİN KALİTESİ DE DÜŞTÜ

Üniversitelere ayrılan ödeneklerin keyfi olduğunu söyleyen İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez de bu durumun tıp eğitiminin kalitesini de düşürdüğünü belirtti ve şunları söyledi:

"Üniversitelere keyfe göre tahsilat ayrılıyor. Yapılan tahsilatlarda üniversitelerin gelişmelerini ya da yerlerinde saymalarını sağlayacak kadar objektif bir dağıtım yok. Keyfe göre verildiği için üniversiteler perişan durumda. İstanbul Üniversitesi İstanbul (Çapa) ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastaneleri son zamanlarda ağlanacak haldeler. Akıllı bir sistem olmaması, üniversitelerin ihtiyaçlarına, kendi yerlerinde oturacak kadar tahsilat ayrılmasının sonucudur. Üniversitenin üzerine 'üniversite' yazarak orası üniversite olmuyor. Belli bir nizamda, belli bir ihtiyaca cevap verecek şekilde işletilmesi lazım ama olmuyor yapamıyorlar. Öğrenciler gün aşırı şekilde tabip odalarına başvurarak şikayette bulunuyorlar. Bu hem üniversite eğitimi hem de ihtisas eğitimi için de geçerli. Bundan 10 yıl sonra zaten uluslararası üniversite standartlarına uymadığımız için bizim mezunlarımızı kabul etmeyecekler. Şu anda gelişmiş ülkeler, gelir düzeyi düşük ülkelerin mezunlarını, mezun saymıyor."

Görüntü Dökümü: (arşiv)

------------------

-Çapa havadan görüntü

15.01.2018 - 10.03 Haber Kodu : 180115012

================

5- FETÖ YURTLARINDAKİ "ABİ" VE "ABLA"LARA 21 İLDE OPERASYON: 45 GÖZALTI

Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

İstanbul merkezli 21 ilde FETÖ/PDY'nin "abi" ve "abla" yapılanmasına operasyon düzenleniyor. Haklarında yakalama kararı verilen 84 kişiden 45'i gözaltına alındı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri FETÖ'nün öğrenci yurtlarında "abi" ve "abla"lık yapan şüphelilere yönelik İstanbul merkezli 21 ilde operasyon düzenledi. Haklarında yakalama kararı verilen 84 şüpheliden 45'i yakalanarak gözaltına alındı. 39 firari şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor.

=================

6- OTOBÜS VE METROBÜSLERDE UNUTULAN EŞYALAR SATILDI

Haber: Özgür Deniz KAYA Kamera: İdris TİFTİKCİ - İSTANBUL DHA

İETT Otobüsleri ve metrobüs gibi toplu taşıma araçlarında unutulan eşyalar açık artırma ile satıldı.

İETT otobüsleri, durakları ve metrobüs araçlarında, yolcuların unuttuğu bazı eşyalar, açık artırma usulü ile İETT'nin Karaköy'deki gar binasında satışa çıkarıldı. Müzayedede, 2015-2016 yıllarında unutulan dayanıklı, kıymetli ve kullanılabilecek eşyalar yer aldı. Açık artırmaya çıkanlar arasında cep telefonları, dizüstü bilgisayar, şarj aleti, fotoğraf makinesi, tablet gibi elektronik eşyaların yanı sıra, kol saati, güneş gözlüğü, saç kurutma makinesi ve kişisel bakım ürünleri de yer aldı.

CEP TELEFONLARININ ALICISI ÇIKMADI

Toplam bin 583 parça eşyanın tek seferde satışı için 65 bin 534 bin TL ile başlayan ihalede, alıcı şahıs veya firma çıkmayınca, ürünler yüzde 50 indirimle kategorilere ayrılarak satıldı. Açık artırmada kıyasıya yarışan alıcılar, ürünlerin sahibi oldu.

14 adet dizüstü bilgisayar 4 bin 130 TL'ye, 43 adet tablet 4 bin 120 TL'ye, 21 adet fotoğraf makinesi 3 bin 580 TL'ye, 249 adet kol saati bin 650 TL'ye, 363 adet güneş gözlüğü bin 524 TL'ye, 170 adet şarj aleti 215 TL'ye, 15 adet kişisel bakım ürünü 170 TL'ye, 134 adet elektronik ev aleti bin TL'ye alıcı buldu. Çeşitli marka ve modellerden oluşan, 43 bin 574 TL istenen 574 adet cep telefonu ise yüzde 50 indirim yapılmasına rağmen alıcı bulmadı.

YENİ EŞYALAR KIZILAY'A BAĞIŞLANACAK

İETT tarafından yapılan açıklamada, kullanılmış giysi ya da bozulma ihtimali olan gıdaların imha edildiği belirtildi. Yeni kıyafet ve ayakkabı gibi eşyaların ise bir yıl sonunda Kızılay'a bağışlanacağı ifade edildi.

EŞYASINI UNUTANLAR NE YAPMALI?

Kaybettiği eşyasını bulmak isteyen yolcular, www.iett.istanbul adresinden sorgulama yaparak veya doğrudan İETT'ye başvurarak eşyasını geri alabiliyor. Başvuru yapanlara; eşyanın nitelikleri, kaybolduğu tarih, yer ve saat gibi tanımlayıcı bilgiler sorularak iadesi yapılıyor.

Görüntü Dökümü:

------------

-İETT binasında gerçekleşen müzayede

-Açık artırmaya çıkan bazı eşyalar,

-Muhabir anonsu,

-Açık artırmaya çıkan ürünlerden 249 adet saatin sahibi olan kişiyle röportaj

-Genel ve detay

15.01.2018 - 12.47 Haber Kodu : 180115075

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement