DHA İSTANBUL BÜLTENİ-2 - Son Dakika
Güncel

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-2

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TEKNOPARK İSTANBUL'UN İKİNCİ ETABINI AÇACAKGülseli KENARLI / CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Türk savunma sanayisinin inovasyon merkezi Teknopark İstanbul'un yapımı tamamlanan 2. etap binalarının açılışını yapacak.

16.02.2020 12:21

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TEKNOPARK İSTANBUL'UN İKİNCİ ETABINI AÇACAK

Gülseli KENARLI  / CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Türk savunma sanayisinin inovasyon merkezi Teknopark İstanbul'un yapımı tamamlanan 2. etap binalarının açılışını yapacak.

Teknopark İstanbul'da gerçekleştirilecek açılış kapsamında Yeditepe Üniversitesi Ar-Ge Merkezi ile BASH İnovasyon Merkezi'nin de açılışını yapacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan Teknopark içerisinde derin teknoloji tabanlı iş fikirleri üzerinde Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştiren girişimci gruplarıyla da bir araya gelecek.

Teknopark İstanbul, Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nın hemen yanında, yerli ve yabancı girişimcilerin Türkiye'nin teknoloji geliştirme kapasitesine katkıda bulunabilmesi amacı ile Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) ana ortaklığında kurulmuş bir teknoloji geliştirme bölgesi. Teknopark İstanbul'un amacı Ar-Ge faaliyetlerinin ve teknolojik üretimin desteklendiği, böylece girişimciliğin ve yerli milli üretimin ve istihdamın tetiklendiği bir ekosistem yaratması bekleniyor. Teknopark İstanbul'da başta savunma sanayi olmak üzere havacılık/uzay, denizcilik, ileri elektronik, enerji, sağlık bilimleri ve endüstriyel yazılım alanlarında yüksek teknoloji içerikli Ar-Ge çalışmaları yapan; Aselsan, TAI, TEI, Roketsan, STM, ASFAT, BMC Power, Vestel Savunma, Yaltes, C-Tech, Altınay Havacılık, Pavotek, Femsan, Armelsan, Kale Havacılık, Figes, Boeing gibi şirketlerin de aralarında bulunduğu yerli ve yabancı şirketler yer alıyor. Teknopark İstanbul, Altay Tankı, Akıncı TİHA, Anka İHA, Atak Helikopteri ve özellikle denizcilik sektöründe Milgem Korvet, Anadolu Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi gibi savunma sanayinin önde gelen Ar-Ge projelerine verdiği büyük destek ile dikkatleri üzerine çekiyor.

EKONOMİYE 10 MİLYAR DOLARLIK KATKI SUNULMASI HEDEFLENİYOR

2020 Yılı Ocak sonu itibariyle 312 firma ve 5392 Ar- Ge mühendisine ev sahipliği yapan Teknopark İstanbul'da 1763 savunma sanayi odaklı milli proje geliştiriliyor. Teknopark İstanbul'da mevcut durumda 1. ve 2. etap yapılar ile arazi tahsisi yapılarak kendi binalarını inşa eden firmaların alanlarıyla birlikte toplam 210 bin metrekare kapalı alan bulunuyor. Açılışı yapılacak 2. etap binalarda 2020 sonuna kadar 4 bin ek istihdam sağlanması hedefleniyor. 2030 yılına kadar sağlanacak istihdam ve gerçekleştirecek ihracatla ekonomiye 10 milyar dolarlık katkı sunulması hedefleniyor.

===========================

2-ÜMRANİYE'DE KAZA YAPAN ARAÇ TAKLA ATTI; O ANLAR KAMERADA

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-Alper KORKMAZ-İSTANBUL- DHA Ümraniye'de dörtyol kesişiminde iddiaya göre kontrolsüz yola çıkan otomobil hafif ticari araca çarptı. Kazada takla atan araçta bulunan sürücü yaralanırken, o anlar kameralara yansıdı.Kaza geçtiğimiz günlerde Yukarı Dudullu Mahallesinde meydana geldi. İddialara göre dörtyol kesişiminde yola kontrolsüz giren otomobil hafif ticari araca çarptı. Çarpmanın şiddetiyle kontrolden çıkan araç takla attı. Kazayı görenler yardıma koştu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan sürücü ambulansla hastaneye kaldırılırken hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Kaza nedeniyle kapanan cadde takla atan aracın kaldırılmasının ardından tekrar normale döndü. Görgü tanıkları "Otomobil kontrolsüz olarak yola girince yandan çarptı. Çarpınca araç taklalar attıktan sonra durabildi" diye konuştu.

KAZA KAMERADABir kişinin yaralandığı kaza güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde dörtyol kesişiminde kontrolsüz yola giren otomobil hafif ticari araca çarpıyor. Çarpmanın şiddetiyle kontrolden çıkan araç takla atıyor. Kazayı görenler takla atan araçtaki kişiye yardıma koşuyor.

Görüntü Dökümü---------------------- Dörtyol kesişiminde görüntü-Yola giren otomobilin görüntüsü-Hafif ticari araca çarpması-Aracın taklalar atması-Çevredekilerin yardıma koşması-Kaza yerinden detaylar-Görgü tanıkları ile röp

16.02.2020 - 10.52 Haber Kodu : 200216041

==============================

3- İDLİB'TE ÜŞÜRKEN ÇEKİLEN GÖRÜNTÜLERİ YÜREK BURKAN ÇOCUĞA YARDIM ELİ

Murat KORKMAZ/ İDLİB'teki mülteci kampında üşürken çekilen videosu yürek burkan çocuğa yardım eli uzandı. Türkiye'den bölgeye giden bir yardım derneği üyeleri çocuğa bot ve mont hediye etti. Suriye'deki iç savaştan dolayı ailesiyle İdlib'teki kampa sığınan mülteci soğuk hava şartlarında yaşam mücadelesi veriyor. Bölgedeki şartlardan en çok çocuklar, kadınlar ve yaşlılar etkileniyor. Buradaki kampta kalan bir çocuğun üşürken çekilen görüntüleri yürek burktu. Titreyen çocuğa Türkiye'den gelen bir yardım kuruluşu üyeleri bot ve mont hediye etti. Yardım kuruluşu üyeleri ayrıca kampta kalan diğer, çocuk, kadın ve yaşlılara da giyecek ve ihtiyaç malzemeleri yardımında bulundu.Üşüyen çocuğun görüntülerini çeken yardım kuruluşu üyesi Safiye Urluca, çadırların içlerinin de dışlarından çok farklı olmadığını kaydetti. Safiye Urluca, "Kamyondan malzemeler inerken çocuklar tabi çok aceleci davrandı. Kısa bir süre bu şeye şahit olmuş olduk hepimiz. Zaten video 14-15 saniyelik. Dolayısıyla biz zaten hemen giydirdik. Hemen kamyondan bedenlerine göre ayırıp hemen giydirmek zorunda kaldık çocukları. Oradaki olay tabi çok daha dramatik." dedi Suriye'de zor şartlarda bulunan mültecilere yardımlarını ulaştırdıklarını anlatan Selman Urluca, İdlib'e yoğun göç olduğunu belitti.

"YAŞLILARIN, KADINLARIN VE ÇOCUKLARIN DURUMU ÇOK KRİTİK"Rejim saldırıları nedeniyle her geçen gün göç sayısının arttığını ifade eden Selam Urluca ise, "Ailelerin özellikle yaşlıların, kadınların ve çocukların durumu çok kritik. En son gidişimizde çocuklara bot, mont ve ailelere erzak dağıttık. Çocuklara bot ve mont dağıtacağımız zaman birden kar yağmaya başladı. Rüzgarla birlikte çocuklar birden titremeye başladı. Bu yayınlanan görüntüde oradan ablamın çekmiş olduğu görüntü. İnşallah bir an evvel Suriye'deki bu durumlar biter çocuklar, kadınlar bu mazlumluktan kurtulurlar." diye konuştu.

Görüntü Dökümü-Üşüyen çocuk-Kamp alanından görüntü-Bot giyen çocuklar-Yaşlı kadının yardıma gelene sarılması-Röportaj-Genel ve detay

16.02.2020 - 12.05 Haber Kodu : 200216060

===============================

4-BAĞCILAR'DA MİNARE TEPESİNDE TEHLİKELİ ÇALIŞMA

Haber- Kamera: Yılmaz OKUR/ İSTANBUL,  BAĞCILAR'DA biri çocuk, 4 kişinin bir cami minaresi ve kubbesinde güvenlik önlemi almadan çalışmaları kameralara yansıdı. Görüntülerde emniyet kemeri ve baret takmayan ve hiçbir iş güvenliği tedbiri almadan yerden metrelerce yüksekte çalışan işçilerin cep telefonu ile fotoğraf çektikleri de görüldü.

HAYATLARINI HİÇE SAYARAK ÇALIŞIYORLAR Bağcılar Merkez Mahallesi Dr. Sadık Ahmet Caddesi'nde bulunan Necattin Camii'nin minaresi ve kubbesinde yapılan tadilat çalışmalarında, insan hayatını hiçe sayan ihmaller zinciri yürekleri ağızlara getirdi. Minarenin ve kubbenin tadilatını yapan biri çocuk 4 kişinin emniyet kemeri ve baret gibi hiçbir tedbir almadan çalıştığı görüldü. İşçiler düzgün bir iskele sistemi dahi kurulmadan, sadece minarenin şerefesine dikilen birkaç boru parçasına tutunarak çalıştı. Yerden metrelerce yükseklikte kendi hayatlarını hiçe sayarak çalışan işçilerin cep telefonları ile hatıra fotoğrafı çektikleri de görüldü. Görüntü Dökümü-----------------------Minare tepesinde iş güvenliği olmadan çalışan işçiler-Kubbenin üstünde iş güvenliği önlemleri olmadan çalışan çocuk-İşçilerin tehlikeli hareketleri-İskele yerine şerefeye yerleştirilmiş boru parçaları-Genel ve detay görüntüler

16.02.2020 - 09.26 Haber Kodu : 200216024

================================

5-  ARNAVUTKÖY'DE ALEVLİ GECE

Taylan ERGÜN/ - ARNAVUTKÖY'de 4 katlı apartmanın giriş katında elektrikli şofbenden kaynaklanan yangın bina sakinlerine korku dolu anlar yaşattı.Yangın Arnavutköy Hicret Mahallesi Aydoğdu sokaktaki 4 katlı binada meydana geldi. Binanın zemin katında oturan Abdurrahman Çiçek ve ailesi, elektrikli şofbenden dolayı meydana gelen yangını fark etti. Alevlerin kısa sürede sardığı daireden ailesini son anda dışarı çıkaran ev sahibi, daha sonra itfaiyeye haber verdi. Bir anda daireyi saran alevler binanın dış cephesini de tutuşturdu. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına kısa sürede müdahale ederken alevler sokaktaki elektrik ve telefon kablolarına da sıçradı. Korku dolu anların yaşandığı mahallede, vatandaşlar da itfaiye ekiplerine yardım etti.  Söndürülen yangında ölen ya da yaralanan olmazken, yangının çıktığı daire ve binanın dış cephesinde büyük hasar meydana geldi.

Görüntü Dökümü: ------Yangından alevli görüntüler

16.02.2020 - 09.32 Haber Kodu : 200216026

==============================

6-"ADSIZ ALKOLİKLER"İN 32 YILLIK BAĞIMLILIKTAN KURTULMA MÜCADELESİ

Esma MURAT-Ömer HASAR İSTANBUL, - KİMİNİN ailesine, kiminin işine, kiminin ise sağlığını kaybetmesine neden olan alkol bağımlılığından kurtulmak için 32 yıldır birbirlerine sığınan bir grup, "Adsız Alkolikler Derneği" adı altında toplanarak birbirlerinin hayatlarını değiştiriyor. Mehmet B., içki şişesiyle otobüs duraklarında sızdığı günlerden, deneyimlerini kendisi gibi alkol bağımlısı olan insanlara aktardığı günlere geldiğini söylüyor. Bir diğer katılımcı Timur D. ise her gün 'bugün bırakıp yarın başlarım' diye geldiğim bu dernek sayesinde, 2 yıl 3 ay 26 gündür alkol almadığını söylüyor."Adsız Alkolikler Derneği" nin çalışmalarına katılanlar 10'ar kişilik gruplar halinde terapi seanslarına katılıyor.  Alkolü bırakan katılımcıların deneyimleri, diğerleri için örnek oluşturuyor. Zorlu süreci birbirlerine destek olarak geçiren katılımcılar, alkol almadıkları süreler için de kutlama yaparak birbirlerini teşvik ediyor.

"DOKTOR İÇİN SIRADAN BİR ALKOLİKSİNİZ"Adsız Alkolikler'in yürüttüğü faaliyetlere ilişkin konuşan katılımcılardan Mehmet B., "Adsız Alkolikler Derneği Türkiye'de 1988 yılında faaliyete başladı. Şu anda da 35'e yakın grubumuz var. Biz üyelik filan aramıyoruz. Alkol problemi olduğunu söyleyen herkese toplantılarımızda bir yer var. Ben de alkol tüketirken bir süre doktora gittim. 'Doktor sizi dinlemiyor' gibi bir duyguya kapılıyorsunuz. Çünkü doktor için sıradan bir alkoliksiniz. Ama Adsız Alkolikler'de hepimiz aynı yollardan geçtiğimiz için birbirimizin aklından geçeni, içinden geçeni, çektiği acıları, hepsini biliyoruz. Bu şekilde de birbirimize yardımcı oluyoruz. 'İlla şunu yap! Bunu yap!' demiyoruz. Biz yalnızca bu masada kendi yaptıklarımızı anlatıyoruz" dedi.

"YALNIZCA İÇKİ İÇMEK İSTEYEN HATTA İÇKİYİ HER ŞEYİN ÖNÜNE KOYAN BİRİYDİM"Mehmet B., şöyle devam etti: "Başlarda alkol kullanınca yaşamın daha kolay olacağının düşünüyordum. Alkolün miktarı artınca durduramadığımı hissetmeye başladım. Artık en son raddeye geldiğimde hakikaten tanınmaz bir haldeydim. Yalnızca içki içmek isteyen hatta içkiyi her şeyin önüne koyan biriydim. Bir gün kendi kendime 'ben ne yapıyorum?' diye sordum. Hatta bir sabah durakta insanlar otobüs beklerken ben elimde şişeyle sızmaya çalışıyordum. 'Burada bir yanlış var.' dedim.  Bir gün şans eseri bir terapi grubuna katıldım. Doktorun masasının üzerinde olan bir dergide 'El ele tutuşuyorlar, dua ediyorlar ve ayık kalıyorlar' diye bir yazı gördüm. İlgimi çekti ve hemen altındaki adrese gittim. Adsız Alkolikler'e geldiğim zaman fark ettim ki herkes benim gibi bana benziyor."

"2,5 YAŞINDAKİ OĞLUMUN ELİNDE ALKOL ŞİŞESİNİ GÖRÜNCE TEDAVİ OLMAYA KARAR VERDİM"Adsız Alkolikler katılımcılarından Timur D., ise küçük yaşta uyuşturucu ile başladığını sonrasında alkol bağımlığı ile devam ettiğini söyleyerek; "Evlendim 2 çocuğum oldu. Bir gün 2,5  yaşındaki oğlumun elinde alkol şişesini görünce hastaneye gidip tedavi sürecinin başlamasına karar verdim. Adsız Alkolikler'e geldiğimde sürecin sadece 24 saat olduğunu söylemişlerdi. 'Bugün içmeyeceksin ama yarın içebilirsin' dediler. Her güne başladığımda 'bugün içme yarın içersin' diye kalktım. Bir daha içemeyeceğimi anladığım zaman ayıklığım oturdu. O günden beri 2 yıl 3 ay 26 gündür ayığım. Altı ay sonra 'ben nasıl bu duruma geldim?' diye sordum kendi kendime ama Adsız Alkolikler'de bunun alt yapısını zeminini oluşturuyorsun" diye konuştu.

"İNTERNETTE BENİ KURTARACAK BİRİNİ ARAMIŞIM"45 yıldır alkol kullanan Sena O., Adsız Alkolikler ile nasıl tanıştığını ve alkol bağımlılık sürecini şöyle anlattı: "10 yıl öncesine kadar normal içiciydim. Sonrasında çocuklarımı evlendirdim. Yalnız kalınca daha fazla alkol kullanmaya başladım. Çocuklarım benim kullandığım alkolden rahatsız olmaya başladı. Doktora gitmemi istediler. Ben de bir gün kendimi bilmez bir halde ben de kurtulmak istiyorum diye düşünürken sarhoş bir anımda internette beni kurtaracak birini aramışım. Farkında bile değilim. Ertesi gün bir kadın beni aradı. 'Dün akşam böyle bir yazı yazmışsınız. Kurtulmak istiyorsunuz size yardımcı olabiliriz' dedi. 'Adsız Alkolikler Derneği ve AMATEM (Alkol ve Madde Tedavi Merkezi ) var oralardan yardım alabilirsiniz' dedi. Ben de ertesi gün AMATEM'e gittim. İlaç tedavim başladı. Bir de 'Adsız Alkolikler Derneği varmış' diye sorduğum kişi  bana burayı tavsiye etti."

Görüntü Dökümü: ----------------------Muhabir anonsu ( esma murat)-Adsız alkoliklerin toplantı görüntüleri-Terapi anında hayat hikayelerini anlatmaları-Mehmet B. röportaj-Timur D. röportaj-Sena O. röportaj-Genel ve detay görüntüler

16.02.2020 - 11.42 Haber Kodu : 200216052

=============================

7- AVCILAR'DA AÇTIĞI DAVA PAZAR GÜNÜ ÇALIŞMAK İSTEYEN BERBERLERE EMSAL OLDU

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, - PAZAR günü işyerini açarak çalışmak için açtığı 5 yıl önce açtığı davaları kazanan Avcılar'daki berber Öztürk Karahan, Danıştay'ın verdiği emsal kararı berberlere  ulaştırdı. Emsal kararla mahkemeye başvuran 94 berber pazar günleri de ilçede hizmet vermeye başladı. Mustafa Kemal Paşa Mahallesi'nde erkek berberi Öztürk Karahan, Pazar günü işyerinin açık olmasına izin vermeyen Avcılar Belediyesi aleyhine 1 Mart 2012'de İstanbul 5'inci İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme, 30 Nisan 2014 tarihinde, Avcılar'daki erkek kuaförü ve belediye yetkililerinin iş yerlerinin Pazar günleri kapalı tutulmasına karar verdiğini bu nedenle belediyeden pazar günü için işyeri açma ruhsatı alması gerektiğine karar verdi. Karahan, kararı Danıştay'a taşıdı. Danıştay 8'inci Dairesi yasa koyucunun hafta tatilini zorunlu kıldığını kabul ederken, şu hükme vardı: "İlgili mevzuatta aynı işi yapan esnaf, çoğunluğunun kararına göre işlem yapılacağına ilişkin hüküm bulunmadığından bu durumun tek başına hafta sonu çalışma izni verilmemesi işlemine gerekçe olamayacağı sonucuna varılmıştır. Kanunda sayılan istisnai iş kolları arasında bulunmadığı açık olan berber esnafının belediyeye müracaat ederek izin almak suretiyle hafta tatilinde de çalışabilme hakkı bulunmakta iken davalı, idarenin davacıya tanınan hafta tatilinde çalışabilme hakkını kısıtladığı açık olduğundan dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine yönelik idare mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir."Karahan, iş yerini bu karar üzerine Pazar günü de açarken  berber esnafının giderek artan işyeri giderlerini karşılayabilmesi için Danıştay'ın emsal oluşturan kararını, isteyen yaklaşık 100 meslektaşına ulaştırdığını söyledi. Karahan, diğer berberlerin de emsal kararı iş yerlerinin ön camına yapıştırdıklarını, bazılarının da açtıkları davaya ekleyerek bunları kazandığını ifade ederken, "İsteyen Pazar günü çalışsın, isteyen kapatsın. Berberler Odası hafta sonu tatili ile uğraşacağına berber çocuklarına burs imkanı sağlasın, önemli bölümü sosyal güvencesiz çalışanların haklarını, mesleğin onurunu korusun" dedi.Aynı zamanda Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı olan Öztürk Karahan, kazancının önemli bölümünü bağımlılıktan kurtulmak isteyenler ve uyuşturucu ile madde bağımlılığına karşı eğitim alanında yaptığı çalışmalara harcadığını ekledi.

Görüntü Dökümü: -------------------Danıştay'ın kararını açıklamasından sonra Öztürk Karahan ile 5 yıl önce yapılan röportajKarahan, Danıştay kararını okurkenMüşteriler pazar günü berberlerin açık olmasını istediklerini belirtirkenÖztürk Karahan, kendisinden emsal kararı isteyen meslektaşlarına nasıl yardımcı olduğunu anlatırken

===================

8-"ÖZEL EĞİTİM OKULU"NUN 'ÇOK ÖZEL' ÖĞRENCİSİ... GÜÇLÜ HAFIZASIYLA DİKKAT ÇEKİYOR

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, - AVCILAR'da oturan orta düzeyde engelli, otistik Yunus Emre Üneşi, eğitim gördüğü Avcılar Borsa İstanbul Özel Eğitim Uygulama Okulu'nda güçlü hafızası ve kağıt-kalemsiz matematik işlemi yapmasıyla dikkatleri üzerinde topluyor. Yeşilkent Mahallesi'ndeki Leyla Bayram İlkokulu'nda kaynaştırma eğitimini tamamlayan Yunus Emre Üneşi, Borsa İstanbul Özel Eğitim Uygulama Okulu'na kaydedilirken, hafızası ile kısa sürede okulun gözde öğrencilerinden biri oldu. İki basamaklı rakamları zihninden kısa sürede çözen, özellikle tarih dersinde öğrendiği önemli kişi ve olay, savaşların tarihlerini kısa sürede ezberleyen Üneşi, aynı zamanda duyduğu telefon numaralarını, illerin plakalarını,  başta öğretmenleri olmak üzere sevdiği kişilerin doğum günlerini ezbere söyleyebiliyor.

ÖĞRETMENİ: NE SORARSANIZ KARŞILIĞINI VERİYOR"Yunus Emre; bizim çok özel bir öğrencimiz" diyen okulun öğretmenlerinden  Birsen Baloğlu, "Yunus Emre'nin hafızası çok kuvvetli. Özellikle matematik ve tarihler konusunda çok iyi. Asla unutmuyor. Birkaç ay öncesinden söylenen doğum tarihlerini unutmuyor, Ders yılı başında bir öğretmenimizin doğum gününü sorup öğrenmiş. Biz hatırlamadığımız halde kendisi öğretmenini doğum gününde kutlamak istedi. Çarpma, toplama, bölme işlemlerini hafızasından yapıyor. Tarihteki olayların, kişilerin tarihlerini, telefon numaralarını, illerin plakalarını hiç unutmuyor. Ne sorarsanız bir süre sonra karşılığını alıyorsunuz.ö dedi. Diğer öğretmen Dilek Gündüz ise, "Özellikle tarih- coğrafya ve matematikte çok başarılı. Bir kere okuduğunu kesinlikle unutmuyor. Daha iyi bir eğitim alması gerekiyor. Çok akıllı ve zeki" dedi.Okul Müdürü İsmail Doğaner de Üneşi'nin çok güçlü bir hafızaya sahip olduğunu, daha iyi bir eğitim alması gerektiğini vurgularken, "Okulumuz orta ve ağır seviyedeki öğrencilere yönelik. Bu nedenle daha iyi bir yerde daha iyi bir eğitim alırsa geleceği açısından çok iyi olur" dedi.Anne Leyla Üneşi, diğer oğlunun da engelli olduğunu, eşinin bir tekstil firmasında işçi olarak çalıştığını anlatırken, "Yunus Emre'nin daha iyi bir okulda okumasını ve varsa tedavi edilmesini isterim" diye konuştu.  Yunus Emre Üneşi, hayranı olduğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile tanışmayı çok istediğini söyledi.

Görüntü Dökümü: -----------------Yunus Emre Üneşi, diğer arkadaşları ile el beceri geliştirme sınıfında boncuk dizerken-Yunus Emre Üneşi, çarpma sorularını zihinden yanıtlarken-Yunus Emre Üneşi, tarih ile ilgili derste öğretmeni Dilek Gündüz ile-Öğnetmen Birsen Baloğlu ile Dilek Gündüz,  öğrencisi ile ilgili bilgi verirken-Okul Müdürü İsmail Doğaner öğrenci ile ilgili konuşurken-Anne Leyla Üneşi konuşurken-Genel ve detaylar

16.02.2020 - 10.17 Haber Kodu : 200216031

==========================

9- ÇOCUKLARIN İÇ DÜNYASI, İSTEK VE DUYGULARI ÇİZDİKLERİ RESİMLERDE GİZLİ

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, - KÜÇÜK yaştaki çocukların çizdiği resimlerdeki çizimlerinin kullandıkları renklerin iç dünyalarını, istek ve duygularını yansıttığı belirtildi.Avcılar ile Bahçelievler Avcılar Rehberlik ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen Psikososyal Destek Hizmetleri Zirvesi'ne (PSİDESS) katılan Prof. Dr. Erdal Hamart, 'Çocukların Gizli Penceresi Çocuk Resimleri Analizi' konusunda psikolog ve rehabilitasyon merkezi uzmanlarına bilgi verdi. Konya'daki Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dekanı ve Eğitim Bilimleri Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Hamart, çocukların çizdikleri resimlerin aynı zamanda iç dünyalarında olup biteni de haber verdiğini anlattı.Çocukların çizdikleri ev, ağaç, aile resimleri ve bunların yapılış şekillerinin yaşamlarına ilişkin ipuçları taşıdığını anlatan Prof. Dr Erdal Hamart, "Çocuklar el kasları geliştikten sonra bir şeyler çizerler. Siz onlara uygun ortam sağlamazsanız, koltuğun arkasını, koltuğu, duvarı çizerler. Siz onları resim yaparken görmeseniz bile eşyaların yerini değiştirdiğinizde onların çizdiklerini görebilirsiniz. Biz istesek de istemesek de çizimlerini yapıyorlar. Resim, çocukların düşünme şekline de yansır. Çocuklar bu yaşlarda herhangi bir yapılandırmaya maruz kalmadıkları için yaratıcılıklarını en üst düzeyde kullanabiliyorlar. Çocuklar resim yoluyla bize dünyayı kendi bakış açılarından en kestirme yoldan özensiz, yalın bir anlayışla sunarlar. Resim onlar iletişim bakımından en etkili ve kolay yollarından biridir. Ancak, tek yolu bu değildir."

ÇOCUK VE RENKLERAynı zamanda Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği yöneticisi olan Prof.Dr. Hamart, travma kavramının çok geniş olduğunu çocuğun sosyal gelişimini engelleyen her türlü durumun psikososyal destek gerektiren durum olarak nitelendirildiğini anlattı. Çocuğun resim yaparken mutlaka gözlenmesi gerektiğini, aksi halde yanlış yorum yapılabileceğini anlatan Prof. Dr. Erdal Hamart, "Açık, sıcak renkleri genellikle mutlu çocuklar kullanır. Koyu kahverengi ve aşırı siyah resimler genellikle depresif çocuklarda görülür ama  sapmalar da olabiliyor. Çocuğun sevdiği renkler koyu renkli veya siyah olabilir. Bu nedenle sevdiği kişiyi bu renklerle çizebilir" dedi.Prof.Dr. Erdal Hamart, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada da  çocuk resimlerinin psiko pedagojik açıdan uzmanlara çocukları tanımasını sağlayan önemli araçlardan bir tanesi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Hamart, şöyle dedi: "Onların çizmiş oldukları resimleri onlarla iletişim kurma açısından da kullanabiliriz. Çocukların sağa sola resim yapmaları bir ihtiyaçlarından ortaya çıkar. Anne ve babalar çocuklarına uygun bir şekilde kendisini ifade olanakları sağlamıyorlarsa, çocuk çeşitli yerlere resim yapıyorsa ona çizim yapacağı materyalleri sağlayarak, 'Bunları temizlemek çok zor oluyor. Resim yapmak istediğinde bunları kullanırsan iyi olur diye yol göstermesi çocuğun bu yaratıcılığının desteklenmesi hem de kendisini ifade etmesi bakımından işe yarayabilir."

ÇİZİMLERDE CİNSELLİK Prof. Dr. Erdal Hamart, anne ve babaların çocuk resimlerinde sık rastlanmayan cinsellik gibi unsurları görebileceğini, bunların doğrudan bir olumsuzluğa işaret etmeyebileceğini belirterek şöyle dedi: "Bunu büyük, şunu küçük çizdi veya büyük kullandığı zaman şöyledir' demek pek sağlıklı değildir. Ama özellikle psikolog veya yardım alması gereken durumları düşündüğümüzde çocuğun gelişimi ile doğru orantılı olmayan çocuk resimlerinde görmeye alışık olmadığımız yani sıklıkla görmesini muhtemel görmediğimiz cinsellik ya da cinselliğe ait organlar gibi şeyler gördüğümüzde bu noktada çocuğu endişe ettirmeden ne olduğu hakkında soru sorulabilir. Bazen çocuğun gözlemleri doğada sıklıkla karşılaştığımız, olağan hayatın akışında olan şeyler de olabilir. Örneğin bir çizimi gördüğü hayvanların birleşmesini de yansıtıyor da olabilir. Bu konuda hassas davranmak gerekir. Çünkü hassas bir konudur. Onları rahatsız etmeden yaklaşmak gerekiyor."

Görüntü Dökümü: Salondan görüntülerProf. Dr. Erdal Hamart salonda konuşurkenProf. Dr. Erdal Hamart ile röp

16.02.2020 - 10.42 Haber Kodu : 200216037

===========================

10-(YENİDEN) - TAKSİM'E 'GEÇİCİ SERGİ PLATFORMU' TARTIŞMA KONUSU

Mehmet DEMİRKAYA- Özgür EREN/İSTANBUL,-  İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB)'nin yaptırdığı, "Taksim Geçici Sergi Platformu" sosyal medyada tartışma konusu oldu. Platform, ihale bedelinin yüksek olması nedeniyle eleştirildi.İBB, "İstanbul Meydanlarına Kavuşuyor" başlığı ile yaptığı açıklamada, Taksim Meydanı'nın geniş katılım ve ortak akılla tasarlanması için etkinliklerin yapılacağı, açık ve kapalı gösterim alanı bulunan Geçici Sergi Platformu'nun hizmete açıldığını duyurdu. Ancak sosyal medya kullanıcıları, platform ve platform üzerindeki tabelanın resmini paylaşarak, ihale bedelini eleştiri konusu yaptı. Kaynak bulmakta zorlanan İBB'nin, bir yandan 652 bin TL'den fazla bir kaynağı platforma harcaması eleştirilirken, diğer yandan bu kaynağının tarihi eserlerin onarıma ayrılmasının daha yararlı olacağı savunuldu.İBB, meydanların yeniden düzenlenmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, meydanlara yeniden kimlik ve estetik kazandırılacağı savunuldu."Taksim Meydanı Uluslararası Kentsel Tasarım Yarışması"nın yapılacağı ve söz konusu platformun da sürecin bir parçası olduğu vurgulanan açıklamada daha sonra özetle şöyle denildi: "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kent yönetimine dair stratejilerin belirlenmesi amacıyla kurulan İstanbul Planlama Ajansı'nın (İPA) tanıtım toplantısında, meydanların demokrasilerin filizlendiği alanlar olduğunu söyleyerek, kentteki meydanların yeniden hak ettiği değere kavuşacağının altını çizdi. Başkan İmamoğlu, bu kapsamda çalışmalara Taksim Meydanı'ndan başlayacaklarını ve Bakırköy, Üsküdar-Salacak- Harem kıyı bandı ve Kadıköy Meydanı'nın yarışma yöntemi ile belirleneceğini açıkladı. Başkan İmamoğlu'nun işaret ettiği çalışmalardan ilki İstanbul ve Türkiye'nin sembol noktalarından Taksim Meydanı'nda gerçekleştirilecek. 'Taksim Meydanı Uluslararası Kentsel Tasarım Yarışması'nda sergi, toplantı ve proje sunumları gibi etkinliklere ev sahipliği yapacak 'Geçici Sergi Platformu' hizmete girecek" "İSTANBUL'UN KALBİ TAKSİM"Geçici sergi platformu 253 metrekarelik alana kuruldu. Açık alanı, merdivenli bir oturma düzeni ile tasarlandı. Kapalı alan ise sergiler için hazırlandı. Platformda,  İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ile ortak yürütülen çalışma kapsamında "İstanbul'un Kalbi Taksim" isimli sergi gerçekleştirilecek.

Görüntü Dökümü: ---------Platform görüntüleri-Çalışmalardan detay

-Tabela fotoğrafı


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA İSTANBUL BÜLTENİ-2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement