Dha İstanbul Bülteni -3 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni -3

(ek görüntüyle)1- ANADOLU ADALET SARAYI'NDA SİLAHLI SALDIRI (2)Cinayet davasında çıkışında gerçekleşen silahlı saldırıda bir kişi öldü Haber-Kamera: Yüksel KOÇ - Cengiz ÇOBAN /İSTANBUL, İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'nda görülen bir cinayet davasında taraflar arasında adliye içinde başlayan...

24.08.2017 14:27

(ek görüntüyle)

1- ANADOLU ADALET SARAYI'NDA SİLAHLI SALDIRI (2)

Cinayet davasında çıkışında gerçekleşen silahlı saldırıda bir kişi öldü

Haber-Kamera:  Yüksel KOÇ - Cengiz ÇOBAN/İSTANBUL,

İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'nda görülen bir cinayet davasında taraflar arasında adliye içinde başlayan kavga adliye dışında silahlı saldırı ile sonuçlandı. Saldırıda Salih Hakyolu isimli bir kişi hayatını kaybederken bir kişi de yaralandı.

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir cinayet davasında taraflar önce adliyenin kantininde kavga etti. Burada yaralanan bir kişi ambulansa bindirildi. Polis taraflardan birini dışarıya çıkararak kavgayı önledi. Dışarıya çıkarılan taraf adliyenin bahçesinde polisle söz dalaşına girdi. Kendisine tepki gösterenlere karşılık veren polisin adliyeye götürülmesi ile bu tartışma sona erdi.

BİR KİŞİ ÖLDÜ

Duruşmanın bitimi ile bu kez silahlar patladı. Silahlı kişiler, adliyenin dışındaki Mustafa Kemal Caddesi üzerinde bulunan cafede bekleyen kişilere ateş açtı. Ateş sonucu birinin ağır iki kişinin yaralandığı, yaralanan Salih Hakyolu isimli kişinin kaldırıldığı Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde öldüğü öğrenildi. Diğer kişinin tedavisi ise sürüyor.

ARACI BENZİN İSTASYONUNDA TERK EDEREK YAYA KAÇTILAR

Ateş açan kişi ya da kişilerin araçla kaçmaya çalışırken adliyenin yakınında başka bir araca çarptığı, bu çarpışma nedeni ile aracı hemen adliyenin yakınındaki benzin istasyonuna bırakarak yaya kaçtıkları öğrenildi.Polis ekipleri kaçan kişilerin yakalanması için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü:

--------

-Kavga nedeniyle adliyenin  bahçesine çıkarılanların polise tepkisi

-Bunlara karşılık veren polis memurunun meslektaşları tarafından adliyeye götürülmesi

-Saldırıda kullanıldığı iddia edilen aracın gittiği yönde yaya olarak giden polislerin görüntüsü

-Silahlı saldırıda kullanıldığı iddia edilen aracın benzin istasyonundan görüntüsü

-Şüphelilerin çarptığı aracın görüntüsü

-Adliyeden görüntü

-Terkedilen araç

-Görgü tanıkları ile röp.

-Detaylar

24.08.2017 - 12.25 Haber Kodu : 170824079

24.08.2017 - 12.45 Haber Kodu : 170824083_

24.08.2017 - 14.00 Haber Kodu : 170824098

======================

2- ESKİ İSTANBUL VALİSİ MUTLU SAVUNMASI SIRASINDA AĞLADI

"Benim tweetlerim şiddet gösterenlere yönelik atılmış tweetler değildir. Bir gerçeği görmemiz gerekiyor. Barış yanlısı ile teröristleri ve şiddet yanlısını ayırmak zorundasınız. Gezi sürecinde attığım tweetlerin muhattabı galeyana gelenleri bu tuzaktan çekip alabilmektir"

"Ekrem Dumanlı beni Amerika'dan aradı ve telefonu Fetullah Gülen'e verdi. Gülen ile konuşmamız yarım dakika bile sürmemiştir. Gülen de geçmiş olsun dileklerinin kendisine iletildiğini belirterek, teşekkür etti. Ben Gülen'i aramadım, Dumanlı beni kumpasa getirerek, beni ardı ve bu görüşme gerçekleşti. Ne evvelinde ne de bu söz konusu görüşmenin ardından Gülen ile bir daha görüşmedim"

"13 ay boyunca 4 mevsimi cezaevinde geçirdim. İstanbul'a baharlar gelip lalelerinin her tarafı süslediği Mart ve Nisan aylarında, bir bardak içine bir demet nane, bir demet maydanoz ve bir tane limon koyarak manzaramızı zenginleştirip camın önünde baharı öyle yaşadık"

"O gece darbe karşıtı attığı tweetler attım. Örgüte ait gazete ve dergi aboneliğim yok. 17 yıldır da aynı telefonu kullanıyorum. Bylock kullanmadım. Bu yapıyla bir ilişkim asla olmadı"

"Bugün işsiz bırakılmış bir valiyim. Ailem geçen ay maaş alamadı. Meslekten çıkarılmış bir idareciyim"

Haber: Ümit TÜRK - Serpil KIRKESER Kamera: İdris TİFTİKCİ - İstanbulDHA

15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklanan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da aralarında bulunduğu 14'ü tutuklu 15 eski vali ve kaymakamın yargılamasına devam edildi. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu karşısında bulunan salonda başlayan duruşmanın ikinci gününde 14 sanık hazır bulundu. Duruşmada, Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu savunmasını tamamladı.

KONUŞMASINA TÜM SUÇLAMALARI REDDEDEREK BAŞLADI

Hakkında, "Anayası ihlal", "Hükümeti devirmeye teşebbüs" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile "Silahlı terör örgütü üyeliği" ve "Terörizmin finansmanının önlenmesi kanununa muhalefet" suçlarından da 7,5 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası talep edilen Hüseyin Avni Mutlu, "Hayatımın 10 yılını terörle mücadelede geçirmis vali olarak terör örgütü üyeliği basta olmak üzere tüm suçlamaları reddediyorum. 15 Temmuz günü darbeye tüşebbes edenleri, tüm destekçilerini şiddetle lanetliyorum, hayatını keybedenleri rahmetle anıyorum" dedi.

GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADIĞI ANLAR

Silopi'de ve Şırnak'taki vali yardımcılıkları döneminde terörle mücadelede geçirdiği yoğun günleri anlatan Mutlu, "İl ve ilçelere saldıran 200 kişilik terör grupları ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda kaleşnikof sesleri vızıltı gibi geliyordu. Hasan Tahsin kucağımda, ağladı. Oğuzhan annesinin kucağında patlamanın korkusuyla irkilirdi" diyerek çocuklarının o günlerden kalma rahatsızlıklarının devam ettiğini söyledi. Mutlu, bu anları anlatırken göz yaşlarına da hakim olamadı.

"CEZAEVİNDE, BİR DEMET NANE BİR DEMET MAYDANOZ BİR DE LİMONLA BAHARI YAŞADIK...

Ailesinden aldığı terbiye üzerine hep devletin yanında olduğunu dile getiren Mutlu, "13 ay sonra huzurunuzdayım. 13 ay boyunca 4 mevsimi cezaevinde geçirdim. İstanbul'a baharlar gelip lalelerinin her tarafı süslediği Mart ve Nisan aylarında, bir bardak içine bir demet nane, bir demet maydanoz ve bir tane limon koyarak manzaramızı zenginleştirip camın önünde baharı öyle yaşadık" dedi.

"SİYAH ÇORABI GÖZ BANDI YAPARAK UYUDUM..."

Cezaevinde 13 ay boyunca gökyüzünde yıldız görmeden gecelerini geçirdiğini söyleyen Mutlu, koğuşun üstündeki projektörlerin yoğun aydınlatması sonucu gece uyuyamadığını bunun içinde siyah çorapla yaptığı göz bandıyla uyumaya çalıştığını söyledi. Sesinin güzel olduğunu belirten Mutlu, cezaevinde daha çok "Aldırma gönül" ve "Akşam oldu hüzünlendim ben yine" şarkılarını severek söylediğini ifade etti.

Bugün işsiz bırakılmış bir vali olduğunu belirten Mutlu, "Ailem geçen ay maaş alamadı. Meslekten çıkarılmış bir idareciyim" dedi.

"DARBE KARŞITI TWEETLER ATTIM"

Mutlu daha sonra iddialara ilişkin savunmasını yaptı. 15 Temmuz darbe girişiminde Altınoluk'ta evinde olduğunu ve saat 23.00 sıralarında olayı haberlerden öğrendiğini belirterek, o gece darbe karşıtı attığı tweetleri okudu. Örgüte ait gazete ve dergi aboneliği olmadığı, 17 yıldır da aynı telefonu kullandığını, Bylock kullanmadığını belirten Mutlu, "Herşeyimiz incelendi. Şeffaf olduğum görüldü. Bu yapıyla bir ilişkim asla olmadı. Hayatım boyunca anayasa ve hukuka bağlı kaldım. İddianamede FETÖ/PDY üyeliğine ilişkin somut bir delil yoktur" dedi.

"VALİ OLARAK HERKESLE GÖRÜŞMEM NORMAL"

İddianamede kendisine yönelik suçlamaların yarısının İçişleri Bakanlığı'nın 2016 tarihli araştırma raporundan alındığını belirten Mutlu, raporda yer alan ve FETÖ üyeleri olduğu belirtilen kişilerle irtibatına ilişkin ise şunları söyledi, "Sorumlu düzeyde 5 kişiyle telefon irtibatımdan bahsediliyor. Ancak bu konuda kimlerle olduğu konusunda açıklama yapılmıyor. Çatı davasında adı geçen 5 kişiyle ilgili de Şerif Ali Tekalan, Mustafa Yeşil, Talip Gül, Mustafa Özcan ve hatırlayamadığım bir kişidir. Bu kişiler rektörler ve valilik itibariyle tanışıyorum. Rehberimdeki kişi sayısı 3 bin 200'dür. Diğer kişilerin hiçbirinde örgüt iltisakları yoktur. Vali olarak herkesle görüşmem çok normaldir. Bu şahısların bugün sorunlu insanlar olmasını tahmin etmem mümkün değildir" dedi.

"AKIN ÖZTÜRK'Ü GÖREV GEREĞİ TANIYORUM"

Ana darbe davası ile Akıncılar Üssü davasının baş sanıklarından olan eski Orgeneral Akın Öztürk'ün rehberinde kayıtlı olduğunu belirten Mutlu, "Diyarbakır Valiliğim döneminde o da hava üst kokumtanlığında Korgeneraldi. İki telefon görüşmesi olmuş bunlarda bayram ve kandildir. Bekir Kolyoncu ve Salih Zeki ile de mesai yaptık birçok asker kişilerle hala görüşüyorum. Lehe delil olması gerekiyor ancak bunlara yer verilmemiş" diye konuştu.

"BYLOCK'U ÖNCELERİ SORSALAR İNGİLİZ BİRİ ZANNEDERDİM"

Hergün 1 saat telefon görüşmesi yapan bir kişi olduğunu belirten Mutlu, görüştüğü bazı kişilerde Bylock çıkmasını bimesinin mümkün olamayacağını söyledi. Mutlu, "ByLockun ne olduğunu önceden sorsalar İngiliz biri filan derdim. Bylock'u bu hadiseden sonra öğrendim" dedi.

"GÖREV SÜREM İÇİNDE YILLIK İZİNLERİMİN TAMAMI 20 GÜNÜ GEÇMEZ"

Siirt, Diyarbakır ve İstanbul gibi üç önemli vilayette dokuz buçuk yıl valilik yaptığını bu durumunda iddianamede örgütün stratejisi doğrultusunda gerçekleştiğinin iddia edildiğini belirten Mutlu, "Ben yurtdışına giden master doktora yapan biri değilim. 3 önemli vilayette nefes almadan çalıştım. 1 defa tek kültür ve turizm bakanıyla yurt dışına çıktım. Dokuz buçuk yıllık valilik görev sürem içinde yaptığım yıllık izinlerimin tamamı 20 günü geçmez. Bu kadar yoğun mesaide çalışan valinin parlatılarak bir yere getirilmesi suçlaması üzücüdür" ifadesinde bulundu.

"KUMPAS OPERASYONLARINDAN BİLGİM YOKTU"

17-25 Aralık operasyonlarını engellediği için dönemin savcılarından Muammer Akkaş'ın kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Mutlu, dönemin Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı'nın da ifadesinde kendisi için '18 Aralık hukuka darbe örgütünün üyesi' dediğini ileri sürdü. 17-25 Aralık operasyonları ile 7 Şubat MİT krizine ilişkin öncesinden bilgisinin olmadığını savunan Mutlu, bu konuda emniyet müdürü Hüseyin Çapkın'ın gerekenleri anlattığını söyledi. Devlet yönetiminde istihbarat zaafiyeti olduğunu ve bu şekilde gitmesi durumunda devletin kumpaslarla ve darbelerle her zaman karşı karşıya kalacağını belirten Mutlu, devletin istihbarat konusunda gerekli tedbirleri almasını gerektiğini söyledi.

"15 TEMMUZ DARBESİ OLSAYDI BU YAPI BENİ CEZAEVİNE KAPATACAKTI"

Mutlu, "Şayet 15 Temmuz darbesi gerçekleşseydi, bu yapı beni Silivri Cezaevine kapatacaktı. Bundan tereddütüm yok. Bugün bu mahkemede bu iddialarla yargılanacaktım. Ne Musa'ya ne İsa'ya yaranabiliyorum. Bu durumda ne yapmam gerekiyor Allah'a dua ediyorum ve sizin vicdanınıza teslim olmam gerekiyor. Samimiletle sizin vicdanınıza teslim oluyorum" dedi.

"GEZİ'DE ATTIĞIM TWEETLER BARIŞÇIL GÖSTERİDE BULUNANLARA YÖNELİKTİ..."

Gezi döneminde attığı tweetlerin iddianamede aleyhine delil olarak gösterildiğini belirten Mutlu, "Attığım tweetler Kamu Denetçiliği tarafından rapor haline getirldi. Raporda benim mesajlarımın barış içinde hareket eden gruplara yönelik olduğu ifade ediliyor. Benim tweetlerim şiddet gösterenlere yönelik atılmış tweetler değildir. Bir gerçeği görmemiz gerekiyor. Barış yanlısı ile teröristleri ve şiddet yanlısını ayırmak zorundasınız. Gezi sürecinde attığım tweetlerin muhattabı galeyana gelenleri bu tuzaktan çekip alabilmektir. 9 haziran'da attığım tweetlerin hangi kitleyi hedef aldığı iyi değerlendirilmesi gerekir. Ben halkı uyaran valiyim. Tweetlerim ortada hiçbirini silmedim. Kamu Denetçiliği Ombudsmanı hazırladığı raporunda beni çalışmalarımdan ötürü övüyor" dedi.

"BAŞBAKAN DA TEŞEKKÜR ETTİ"

Mutlu, "Gençlerle dolmabahçe de görüşürken içişleri bakanını aradım. Gençlerle görüşeceğimi söyledim. O da hay hay iyi olur dedi. Devletten habersiz gençlerle toplantı yapmış değiliz. 11 Haziran'da da Başbakan grup toplantısında gençlere yönelik, "Gözlerinizden öperim gençler, artık bu işi bitirin" dedi. Başbakan orada yaptığı açıklamada çalışmalarımızdan ötürü bize de teşekkür etti" diye konuştu.

"GEZİ'DE FETÖ'NÜN OLDUĞU YÖNÜNDE İSTİHBARAT GELMEDİ"

Mahkeme başkanının, "Gezi olaylarında FETÖ'nün bir ilgisinin olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna Mutlu, "O gün için Gezi olaylarında FETÖ'nün olduğu yönünde herhangi bir bilgi ve bulguya rastlamadık. Bu konuyla ilgili istihbarat bir bilgi de vermedi. Bilseydik böyle bir şeye fırsat verir miydik. Buna fırsat vermemiz mümkün değildir. İstihbarat gelmeden karanlıkta yol bulamam. Teröriste sert vatandaşa ise yumuşak durdum" şeklinde konuştu.

GÜLEN İLE KONUŞMAMIZ YARIM DAKİKA SÜRMEMİŞTİR

FETÖ/ PDY Terör Örgütü Lideri Fetullah Gülen ile 2012 yılında bir kez irtibatının olduğunu kaydeden Mutlu, bir sivil toplum kuruluşunun Amerika'ya gideceğini ve Fetullah Gülen'in de hasta olduğunu söylemesi üzerine "Ben de geçmiş olsun" dileklerimi iletin dedim. O dönemde Fetullah Gülen ile ilgili olumsuz bir durum yoktu. Ben de adet ve geleneklerimize göre geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Ekrem Dumanlı (Kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) beni Amerika'dan aradı ve telefonu Fetullah Gülen'e verdi. Gülen ile konuşmamuız yarım dakika bile sürmemiştir. Gülen de geçmiş  olsun dileklerinin kendisine iletildiğini belirterek, teşekkür etti. Ben Gülen'i aramadım, Dumanlı beni kumpasa getirerek, beni ardı ve bu görüşme gerçekleşti. Ne evvelinde ne de bu söz konusu görüşmenin ardından Gülen ile bir daha görüşmedim" dedi.

DUMANLI'YLA NASIL TANIŞTIĞINI ANLATTI

Ekrem Dumanlı ile nasıl tanıştığına da değinen sanık Mutlu, "Diyarbakır'da Zaman Gazetesi bir resim sergisi açmıştı. Ekrem Dumanlı

ile burada tanıştım ve numaramı aldı ben de onun numarasını aldım. ve kendisiyle sadece bir kez görüştük bir daha da görüşmedik" diye konuştu.

GÜLEN'İN KİTAPLARI SORULDU

Evinde Fetullah Gülen ile ilgili 2 kitabın çıkmasına ilişkin de "Evimde zengin bir kütüphanem var ve her yelpazeden yaklaşık 2 bin kitabım var. Görevden  ihraç edildikten 10 gün sonra gözaltına alındım. Eğer benim endişelerim olsaydı bu 10 gün süre içinde kitapları ortadan kaldırabilirdim" ifadelerini kullandı.

"DUYDUĞUM ACI VE IZDIRABI GÜNLÜKTE YAZDIM"

Oğlunu Samanyolu Özel Fen Lisesi Mezunu olduğunun sorulması üzerine Mutlu şunları söyledi: "Oğlum matematik

zekası olan bir çocuktu. Ancak Fen Lisesi arzusu vardı ancak yeterli puanı bulamadı ve O dönemde Ankara'da Samanyolu

Özel Fen Lisesi'ni tercih etti. Yeri gelmişken söyleyeyim 2007 yılında tutuğum günlükte de oğlumu bu liseye gönderdiğim

için oğlumdan uzak kaldığım için duyduğum acı ve ızdırabı da orada yazdım. Onu da delil olarak dosyaya sunabilirim" dedi.

TAHLİYESİNİ VE BERAATİNİ İSTEDİ

Kapatılan "Kimse Yok mu Derneği'ne" yaptığı 20 TL'lik yardımın örgütü yardım olmadığını, o dönem yasal bir dernek olduğunu

kaydeden Mutlu, İHH'ya da yetime yardım edilsin diye bağışta bulunduğunu kaydetti. Mutlu masumiyetinin de gözönünde

bulundurularak beraatine ve tahliyesine karar verilmesini istedi.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Duruşma salonu çevresinden detaylar

24.08.2017 - 10.41 Haber Kodu : 170824048

==========================

3- AK PARTİ İL BAŞKANINDAN SİLİVRİ'DE AÇIKLAMA

Haber-Kamera: İdris TİFTİKCİ - İSTANBUL DHA

15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin İstanbul'da devam eden "ana darbe davası", birçok siyasetçi ve sivil toplum kuruluşu üyesi tarafından takip ediliyor.

AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları duruşma salonu önünde yaptığı açıklamada uzun zamandır davaları takip ettiklerini ve çok farklı duygularla burada bulunduklarını söyledi.

Temurci, "Darbe gecesi çok büyük badire atlatıldığını, darbeyi kimin yaptığını ve millete silah doğrulttuğunu biliyoruz. Onun için aslında bu davaların sonucunu biz gönülden biliyoruz. Bu darbeyi yapan FETÖ alçağı ve ona aklını kiraya verenlerle ilgili kafamızda hiçbir soru işareti yoksa biz ne için buradayız. Bu soruyu sormamız lazım" dedi

Temurci, " 'Kontrollü darbe', 'Şehitlerin katili devlettir' dediler. Bunları lanetliyoruz. Burada oluş gayemiz şudur; hukuku itibarsızlaştırmaya çalışanlar var. Bu darbe girişimi adeta 'olmadı' diye millete anlatmaya çalışanlar var. Millet burada ve burada olmaya devam edecek. Bu davaların gerçek sahibi millettir. Bu dava sonuçlanıncaya kadar burada olacağız. İzlediğimiz davalarda, kanalizasyon çukurunda yakalanan FETÖ alçakları  biz bunu yapmadık, haberimiz yok. Niçin buradayız?' diyor. Onun için büyük bir algı yönetimiyle karşı karşıyayız. Büyük bir tarih, destan yazan milletin destanı elinden çalınmaya çalışılıyor" diye konuştu.

Tüm İstanbulluları davaları takip etmeye çağıran Temurci, hukuka ve adalete sonuna kadar inandıklarını, milletin hukukunu çiğneyenlere de en güzel cevabı yine hukukun vereceğine inandıklarını söyledi.

Görüntü Dökümü

--------

Duruşmayı izlemeye gelenlerden detay

Temurci nin acıklaması

================================

4- BAKAN KURTULMUŞ: (AKM) HERKESİN İFTİHAR EDECEĞİ KÜLTÜREL BİR PROJE OLACAK

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş,

" ( Taksim'deki AKM projesi)  Hem fonksiyonelliği hem binanın mimari değeri bakımından hem binadaki kültür çalışmalarının gücü bakımından şunu çok açık söyleyebilirim ki Atatürk Kültür Merkezi, Türkiye'nin uluslararası alanda da övüneceği büyük projelerden birisi olacak"

Haber: Enver ALAS/ İstanbul,DHA

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'ne yapılacak projenin hazırlık safhasında olduğunu ve bütün değerlendirmelerin devam ettiğini belirterek, "Bazı projelerde maalesef kısa süre içerisinde lüzumsuz, hatta işin kendisiyle ilgili değil politik kamplaşmaların içerisinde oluyoruz. Bunun geçmişte çok örneği oldu. Bizim gayemiz AKM'yi böyle bir sürece getirmemektir. Herkesin iftihar edeceği kültürel bir proje olacak" diye konuştu.

Numan Kurtulmuş, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısıyla medya kuruluşlarının kültür-sanat editörleriyle bir araya geldi.

Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşen toplantıda konuşan Numan Kurtulmuş, Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi(AKM)'nde kamuoyunun iftiharla karşılayacağı çok büyük bir projenin hazırlığı içerisinde olduklarını söyledi. Herkesin gurur duyacağı bir proje olacağını vurgulayan Kurtulmuş, projenin detaylarını ilerleyen dönemde kamuoyu ile paylaşacaklarını belirtti. Bakan Kurtulmuş, "Hem fonksiyonelliği hem binanın mimari değeri bakımından hem binadaki kültür çalışmalarının gücü bakımından şunu çok açık söyleyebilirim ki Atatürk Kültür Merkezi, Türkiye'nin uluslararası alanda da övüneceği büyük projelerden birisi olacak. Bunun için gayretle yolumuza devam ediyoruz" diye konuştu.

AKM İLE İLGİLİ SORULARI YANITLADI

Bakan Numan Kurtulmuş, AKM projesiyle ilgili basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. AKM projesinin yapımına ne zaman başlanıp ne zaman bitirileceğine ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, "Şu aşamada detaylarını vermemizin doğru olmadığı kanaatindeyim. Projenin detayları henüz netleşmediği için süreç başlamamamıştır.  İhalesi ortaya çıktığında net bir takvim ortaya çıkacaktır. Orada çok uzun yıllar vakit kaybetmeden hızlı bir şekilde o projeyi tamamlayacağız" diye yanıt verdi.

"HERKESİN İFTİHAR EDECEĞİ KÜLTÜREL BİR PROJE OLACAK"

AKM'nin yeni projesinin kim tarafından yapılacağıyla ilgili bir soruya  Kurtulmuş, şöyle yanıt verdi:

"Sürecin netleşmesini bekliyoruz. Şu aşamada proje öncesindeki hazırlık safhasında bütün değerlendirmeler devam ediyor. Mühim olan burada projeyi kimin yaptığı değil doğru bir projenin hayata geçirilmesi meselesidir. Sonuç çıktığında bunların hukuki süreci de dahil bunları detaylı paylaşacağız. Bazı projelerde maalesef kısa süre içerisinde lüzumsuz, hatta işin kendisiyle ilgili değil politik kamplaşmaların içerisinde oluyoruz. Bunun geçmişte çok örneği oldu. Bizim gayemiz AKM'yi böyle bir sürece getirmemektir. Herkesin iftihar edeceği kültürel bir proje olacak. Gelecek nesillere aktaracağımız Türkiye'nin önemli kültür miraslarından birisi olacak. Dolayısıyla hatanın sıfıra yakın olmasını temin etmemiz lazım. Bunun için önce hazırlıklarımızı güçlü bir şekilde tamamlayacağız, ondan sonra kamuoyuyla paylaşacağız."

"MÜHİM OLAN DOĞRU İŞİ YAPMAK"

Bir gazeteci, Bakan Kurtulmuş'a AKM'deki plan değişikliğiyle ilgili bakanlığın bir teklifi olduğunu ve bu değişikliğin Koruma Kurulu'nun gündeminde olduğunu hatırlatarak,  tescilli bir yapı olan AKM'de yıkımın nasıl yapılacağını ve bu konunun nasıl aşılacağını sordu. Kurtulmuş, "Buradaki proje doğru yapılıp uzun süre beklememelidir. Bunu en kısa süre içerisinde halledeceğiz. Çünkü AKM çok uzun yıllardır tartıştığımız bir konu. Mühim olan doğru işi yapmak. Teknik konuları süreç yönetimiyle birlikte titiz bir şekilde yürütürsek inşallah  problemsiz bir şekilde bunları aşarız" şeklinde yanıt verdi.

Görüntü Dökümü

----------------

Bakanın açıklamaları

-Soru cevaplar

==============================

5- İSTANBUL ADALET SARAYI'NDA AVUKATLARDAN 21. "ADALET NÖBETİ"

Haber-Kamera: Hayati KILIÇ- İstanbul DHA

Cumhuriyet Gazetesi soruşturması kapsamında tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi'nin avukatları Bülent Utku, Akın Atalay ve Mustafa Kemal Güngör'ün serbest bırakılması için Çağlayan Adalet Sarayı'nda başlatılan "Adalet Nöbeti", 21'inci haftasında da devam etti.

Bu haftaki nöbete yaklaşık 1 ay önce  tahliye olan Cumhuriyet Gazetesi'nin avukatları Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör ile  CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Sezgin Tanrıkulu katıldı. Adliyenin Atrium alanında cübbeleri ile bir süre sessizce bekleyen avukatlar, adliyenin dışına çıkarak basın açıklaması yaptı. Ellerinde tutuklu avukat Akın Atalay'ın fotoğrafı bulunan avukatlar, "adalet" yazılı pankart açtı.  Adliyenin C kapısı önünde basın açıklamasını Avukat Haluk İnanıcı yaptı. Avukat Haluk İnanıcı,  "Avukatların adalet peşinde koşmaları, gazetecilerin haber peşinde koşmaları, onları ister istemez hakikatle karşılaştırır. Gazeteciler ve avukalar bu ortak emelde buluşurlar. Her iki meslek erbabı karşılaştıkları hakikatı dile getirirler sadece. Avukatların ve gazetecilerin aynı anda mesleklerini yapamaz hale gelmeleri, baskı altında tutulmaları, tutuklanmaları tesadüf değildir elbette. İcra gücü iktidarların elindedir. Oysa gazetecilerin ve avukatların elinde sadece kalemleri vardır. Güç o an istediğini yapabilir. Ancak sular durulunca yapılan haksızlıklar, hukuksuzluklar bir bir konuşulmaya başlanır. Güç hukuka aykırı kullanılırsa onu kullananların elini de yakar. Tıpkı bu gün yargılanan FETÖ'cü diye adlandırılan, darbe yaptığı iddia edilen bir dönemin hukuk anımaz devlet görevlileri gibi.Burada hukukun kabul edemeyeceği gazaba maruz kalan Avukat Akın Atalay, Gazeteciler Kadri Gürsel, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık'ın haksız tutuklanmalarına son verilmesi için yirmi birinci kez çağrıda bulunuyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------

-Avutkatların adliyenin atrium alanında beklemesi

-Haluk İnanıcı'nın basın açıklaması

-Genel görüntüler

=======================

6- FIRINDAKİ HIRSIZLIK KAMERADA

Haber-Kamera: Sinan BİLGİLİ - Özgür EREN İSTANBUL

Bağcılar'da bir fırına giren hırsız cep telefonu ve paraları çalarak kaçtı. O anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay geçtiğimiz ay meydana geldi. Fırın sahibi Şaban İpek, dükkanda müşteri olmayınca arka bölüme geçti. Dükkan sahibinin olmadığını gören hırsız, telefon ile konuşurmuş gibi yaptı. Kimsenin gelmediğini gören hırsız önce sadaka kutusunu almak istedi. Ancak sadaka kutusu monteli olduğu için başarılı olamadı. Bunun üzerine kasayı açan hırsız önce cep telefonunu sonra paraları alarak kaçtı. Hırsızlık anı güvenlik kamerası tarafından da görüntülendi.

İpek, "Sabah dükkanı açtık. Süngerleri yıkamaya girdim. Geldim kasa açık. Kameradan baktım. Sadaka kutusunu almaya çalışıyor. Sonra burdan çekmeceyi açıyor. Telefonu bir de 500 lirayı alıp kaçıyor. Polise de versen birşey çıkmıyor. Bir kapıdan girip bir kapıdan çıkıyor. Hırsızlarla ilgili kanun yok. Daha önce de 2 kez sadaka kutusu çalındı. Polise verdim birşey çıkmadı. Durum bu" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Güvenlik kamerası hırsızın dükkana girişi

-Hırsızın telefon ile konuşurmuş gibi yapması

-Hırsızın dükkan sahibini gözetlemesi

-Hırsızın sadaka kutusunu eline alması

-Hırsızın kasayı açıp cep telefonu ve bozuk paraları alması

-Hırsızın dükkandan çıkışı

AKTÜEL GÖRÜNTÜLER

-Şaban İpek ile röportaj

-Fırından görüntü

-Detaylar

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement