DHA YURT BÜLTENİ - 12

Güleda'yı 'Bana geri dönmezsen kendimi asarım' diye tehdit etmiş

Isparta'da üniversite öğrencisi Güleda Cankel'i (19) katleden Zafer Pehlivan'ın (19) olaydan 1 hafta önce genç kızı arayıp, "Bana geri dönmezsen kendimi asarım, kendime zarar veririm" diyerek mesajlar attığı ve tehditlerde bulunduğu ortaya çıktı.

Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Radyo Televizyon Meslek Yüksekokulu Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Bölümü'nde öğrenim gören arkadaşları Güleda Cankel'in olaydan 1 hafta önce İstanbul'daki ablasının yanında olduğunu ve oradayken eski erkek arkadaşı Zafer Pehlivan'ın kendisine tehdit mesajları attığını anlattığını söyledi.

'BİR DAHA GÖRÜŞMEYİ DÜŞÜNMÜYORDU'Cankel'in arkadaşlarından Melisa Sarı, "Güleda, 1 hafta önce ablasının yanına, İstanbul'a gitmişti. Kendisi oradayken, Zafer Pehlivan'ın mesaj atarak, 'Bana geri dönmezsen kendimi asarım, bir zarar veririm' dediğini, hatta bazı fotoğraflar attığını bize anlatmıştı. Kesinlikle kendisiyle bir daha görüşmeyi düşünmüyordu" dedi.'UMUTLARI, HAYALLERİ VARDI'Cansel Kantarcı, "Güleda mükemmel bir insandı. Geleceğe yönelik güzel umutları, hayalleri vardı. Düğün fotoğrafçısı olmak istiyordu" diye konuştu.'ALLAH'A HAVALE EDİYORUZ'Aynı sınıfta öğrenim gören Adnan Menderes Usta, Güleda'nın hayvanlara karşı ilgisi olduğunu, sosyal medya hesaplarında da 'İnsanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyorum' şeklinde paylaşımda bulunduğunu kaydederek, "Çok iyi bir arkadaşımızı kaybettik. Bunu yapan insanı Allah'a havale ediyoruz" dedi.'GELİN HİKAYELERİ ÇEKMEK İSTİYORDU'Güleda Cankel'in öğretmeni olan ISUBÜ Teknik Bilimler Yüksekokulu Görsel İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü öğretim görevlisi Murat Fatih Ecevit de olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Ecevit, kadın cinayetlerinin son bulması dileğinde bulunduktan sonra, "Güleda bir sınavda neden bu bölümü seçtiği yönündeki soruya, ablasının da Süleyman Demirel Üniversitesi'nden (SDÜ) mezun olduğunu, babasının fotoğrafa ilgi duyduğunu, kendisinin de düğün fotoğrafçısı olma düşüncesiyle gelin hikayeleri çekmek istediğini belirten bir cevap vermişti. Uyumlu, çalışkan ve sessiz bir öğrencimizdi. Gerçekten acımız çok büyük" sözleriyle duygularını paylaştı.

Görüntü Dökümü------------Derslik girişinden detay,Derslikten detayArkadaşlarından detayMelisa Sarı ile röportajCansel Kantarcı röportajAdnan Menderes Usta ile röportajMurat Fatih Ecevit röportaj

161 MB/// 05.03"

Haber-Kamera: Nurettin ARKAN/ISPARTA,

======================

İzmir merkezli FETÖ operasyonunda 17 şüpheli adliyeye sevk edildi

İzmir'de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içindeki kripto yapılanmasına yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve aralarında muvazzaf askerlerin bulunduğu 118 kişiden 17'si, adliyeye sevk edildi.İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla, FETÖ/PDY'nin TSK'daki kripto yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında 133 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Bunun üzerine İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, İzmir merkezli 44 ilde eş zamanlı operasyon başlattı. Şüphelilerin, örgütün 'mahrem imamları' tarafından ankesör ya da büfe telefonlarından arandıklarının tespit edildiği belirtildi. Şüpheliler arasında muvazzaf 3 albay, 5 binbaşı, 5 yüzbaşı, 12 üsteğmen, 54 astsubay ve 3 uzman çavuş ile 14 kapatılan askeri okul öğrencisi ve meslekten ihraç edilen, emekli, istifa, sözleşme feshi gibi nedenlerle ilişiği kesilen 2 albay, 2 yarbay ve 3 yüzbaşının bulunduğu öğrenildi. Adreslere yapılan eş zamanlı operasyonlarda, 118 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden 17'si emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Diğer şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

Görüntü Dökümü------------Emniyet binasından görüntüŞüpheliler minibüse binerken görüntüMinibüs giderken görüntü

Haber: Tolga TAHÇI -Kamera: Tolga TAHÇI/İZMİR,

====================

Caminin yardım sandığındaki paraları çalan 2 kişi tutuklandı

Kahramanmaraş'ta caminin yardım sandığındaki paraları çaldığı iddiasıyla gözaltına alınan 2 kişi tutuklandı.Olay, Cuma günü sabah saatlerinde Doğukent Camisi'nde meydana geldi. Cami imamı Fatih Balbaba, sabah saatlerinde yardım sandığının yerinin değiştirildiğini fark edip kontrol ettiğinde sandığın boş olduğunu gördü. Güvenlik kameralarını inceleyen Balbaba, sandıktaki paraların 2 kişi tarafından çalındığını tespit edince, polise haber verdi. Görüntüleri inceleyen Dulkadiroğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin Ümit T. (18) ile Alaaddin K. (19) olduğunu belirledi. Emniyette suç kayıtları da olan şüpheliler, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen Ümit T. ile Alaaddin K., çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ---------------Şüphelilerin polis aracından inmesiHastaneye alınmalarıhastaneden çıkarılmalarıPolis otosuna bindirilmeleriPolis otosunun gidişi

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 196 MB

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

=====================

Kafası yanan oğlu için yardım istiyor

İzmir'in Çiğli ilçesinde,  6 aylıkken evlerinde çıkan yangın sonrasında kafasının bir bölümü yanması sonucu konuşamayan ve yürüme güçlüğü çeken 28 yaşındaki Mehmet Ali'nin annesi Emine Durak (65), oğlu için yardım talebinde bulunarak "Yarın öbür bana bir şey olursa bu çocuğa kimse bakmaz. Tedavi edilip kendi kendini geçindirecek duruma gelirse gözüm arkada gitmem" dedi. Ödemiş'te süt almak için markete giden Emine Durak'ın evinde, 28 yıl önce bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın sırasında evde olan 6 aylık Mehmet Ali Durak alevler arasında kaldı. Emine Durak alevleri görüp evine koşar alevler arasından bebeğini kurtardı.  Ancak oğlunun kafasında ve vücudunda yanıklar meydana geldi. Talihsiz Mehmet Ali Durak, 47 günlük yoğun bakım sürecinin ardından, Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yaklaşık 1 sene tedavi gördü. Tedavisinin ardından taburcu edilen Mehmet Ali'nin hayatı yangında oluşan yanıklar nedeniyle kabusa döndü. Yürüme güçlüğü çeken ve konuşamayan Mehmet Ali'nin tedavisi için yardım çağrısı yapan anne Emine Durak, "Ben Mehmet'e süt almak için evden çıkmıştım. Uzaktan bizim evden dumanlar yükseldiğini gördüm. Geldiğimde de ev tamamen alevlerle kaplanmıştı. Evde Mehmet Ali'nin büyüğü olan ablası da vardı ama o emekleyerek kaçmayı başarmıştı. Mehmet Ali, emekleme döneminde de olmadığından alevler arasında kaldı. Ben girdim kurtardım ama geç kaldım" dedi. Olaydan 2 ay sonra eşi Şehmuz Durak'ı da kaybettiklerini söyleyen Durak, "Bana bir şey olursa Mehmet Ali'yi evlerine alan olmaz. Çünkü çocuklar ondan korkuyor. Onun tedavi edilmesini istiyorum. Kendi kendine bakabilsin istiyorum, böylece gözüm arkada gitmem. Belki bir nasibi çıkar, evlendiririz" dedi

Görüntü Dökümü-----------Mehmet Ali'den detay görüntülerAnne Emine Durak ile röportajGenel ve detay görüntü

Haber: Davut CAN - Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,

=================

Kanseri yenen sunucu, TV programına peruksuz çıktı

DENİZLİ'de yerel bir televizyon kanalında sunuculuk yapan ve yakalandığı gırtlak kanseri hastalığını yenen Mehtap Koç, kanser hakkında farkındalık yaratmak amacıyla canlı yayını saçlarının döküldüğü için kullandığı peruğu çıkartarak sundu. Koç, "Bir kadın saçtan ibaret değildir" dedi. Denizli'de 16 yıldır televizyon sunuculuğu yapan 35 yaşındaki Mehtap Koç'a, 4 ay önce gırtlak kanseri teşhisi konuldu. Tedavisine başlanan ve kemoterapi alan Koç'un saçları da dökülmeye başladı. Hastalığıyla mücadele eden aynı zamanda da mesleğini sürdüren 1 çocuk annesi Koç, sunuculuğunu üstlendiği programlara ise perukla çıkmaya başladı. Her sabah işyerine gelen ve yayın öncesi makyajını yapıp programa çıkan Koç, hastalığı için farkındalık yaratmak amacıyla önceki gün sunduğu 'Haftanın manşeti' isimli programa peruksuz çıktı. Kısa saçıyla seyircilerin karşısına geçen Koç, izleyicilere kanser hastalığına karşı mücadele etmenin yollarını anlattı. Özgüveniyle örnek olan Koç, izleyenlerinden çok sayıda tebrik mesajı aldı.'BİR KADIN SAÇTAN İBARET DEĞİLDİR'Yaşadığı zorlu hastalık sürecini atlattığını ve kanseri yenmeyi başardığını belirten Koç, "4 ay önce hastalığım yüzünden saçlarım döküldü. Yaptığım programları peruk takarak sunmaya başladım. Bir kadın saçtan ibaret değildir. Ben bu düşünceyle bu hastalık için farkındalık yaratmak istedim. Seyircilerim beni ailem. İzleyicilerimin karşısına olduğum gibi çıkmak istedim. Bundan sonra yine programlarıma peruksuz çıkacağım. Peruksuz program yaptıktan sonra çok sayıda destek mesajı aldım. Kısa saçın bana çok yakıştığını söyleyenler de oldu" dedi. Kanser hastalığına yakalananların sosyal hayattan kopmaması gerektiğini vurgulayan Koç, "Aile, iş ve sosyal hayattan kopmamak özellikle kanser hastalığında çok önemli. Sağlık sorunu ne olursa olsun, kadınlar her zaman güçlü olduğunun farkında olmalı" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------Mehtap Koç'un sunduğu programdan görüntülerMehtap Koç'tan detaylarMehtap Koç'un makyaj yapıp yayına hazırlanmasıMehtap Koç ile röp.

Haber-Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

===================

Dr. Cemalettin Sevim'in Anadolu Medeniyetleri Sergisi'ne yoğun ilgi

Eskişehir'de Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü öğretim üyesi Dr.Cemalettin Sevim, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi Sergi Salonu'nda açtığı seramik sergisi yoğun ilgi görüyor. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Böümü öğretim üyesi Dr.Cemalettin Sevim, Odunpazarı Çağdaş Cam Sanatları Müzesi Sergi Salonu'nda Anadolu Medeniyetleri figürlerinin yer aldığı seramik sergisi açtı. Sevim, toprağa biçim vererek insanlara ulaşmak istediğini belirterek, toprakla insanın ilişkilerini ortaya koyduğunu söyledi. Çamur ile uğraşmanın çok iyi bir terapi aracı olduğunu ifade eden Sevim, "Tam 40 yıldan beri bu işi yapıyorum. Kaçıncı sergim oldu bilmiyorum, o yüzden çok mutluyum. Sergimde daha çok bizim kültürümüzü yansıtmaya çalışıyorum. Anadolu kültüründen esintiler var burada. Toprağa biçim vermeye çalışıyorum. Toprakla insanın ilişkisini ortaya koymaya çalışıyorum.  Toprağa biçim vererek, sanatseverlere ulaşmak istiyorum. Eserlerimde daha çok Anadolu medeniyetlerinin figürlerine yer vermeye çalışıyorum. Eserlerim de çok fazla sır kullanmıyorum.  Aynı zamanda bir torna sanatçısıyım ve 3 boyutlu formlarım var" dedi.SANAT BÜTÜN İNSANLAR İÇİNDİRSergide uyguladıkları fiyat politikasının alışılmışın dışında olduğunu söyleyen Dr.Cemalettin Sevim, şunları kaydetti: " Türkiye'nin her yerinden ziyaretçi geliyor. Bu kadar olacağını bilemiyordum. Bizim amacımız burada insanlara ulaşmak. Onlara dokunabilmek. Sergimizi ziyaret edenlerin beğenip hemen alıp götürmesini hedefledik. Eskişehir o kadar güzel bir şehir oldu ki insanlar artık günlük geliyorlar. 40 yılda oluşturduğumuz eserleri birden elden çıkarmıyoruz, depomuzda biriktiriyoruz. Fiyat politikamız çok değişik. Bize, 'Bu fiyatlar ciddi mi? Şaka mı yapıyorsunuz?' diyorlar. Çok uygun bir fiyata veriyoruz. Sebebi de, herkes alsın istiyoruz. Sanat bir zümre için değildir. Sanat bütün insanlar içindir. Bizim felsefemiz bu. Ben zaten küçük bir bölgede yetiştim, büyüdüm. Herkes alsın, en azından seramik sanatını öğrensin istiyoruz. Hiç de pişman değilim. Ancak bu sayede çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşabileceğimize inanıyorum. Yoksa herkes sanatını saklasın olmaz. Burada 200 liradan 2 bin liraya kadar eserler var. Ama o 2 bin liralık eserler birkaç tane. Biz işçi de, memur da alsın, öğrenci de alsın istiyoruz. Şu anda en çok öğrenciler satın alıyor. Bu benim hiç beklemediğim bir şey. Yıllardan beri çamurla uğraşıyorum. Bana, 'hala çamurla mı uğraşıyorsun' diye soruyorlar. Ben de serginin adını 'Koskoca adam çamurla uğraşıyor' olarak belirledim. Çamur çok iyi bir terapi aracı. Böyle bir projemiz var. Bu projeyi yapacağım"SANAT, İNSANLARIN EVİNE GİRDİKÇE ÇOĞALIR VE PAYLAŞILIRSergide eşine destek olmak amacıyla kendi yaptığı tasarımları da yer alan Dr.Cemalettin Sevim'in eşi Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Böümü öğretim üyesi Prof.Dr.Sibel Sevim ise, Türkiye'de, sanat eserlerinin yüksek fiyatlar nedeniyle gelişmiş ülkelerdeki gibi evlere giremediğini söyledi. Bir eserin kalitesini fiyatının belirlemediğine dikkat çeken Sevim şöyle konuştu: "Toplumda çok önemli olan bir olgu var. İnsanlar sanat eserine karşı çok mesafeli duruyor. Sanatçıya karşı da mesafeli duruyor. Hep nedenini sorguladım. Öğrencilerimle de çok tartıştık. Neden gelişmiş ülkelerdeki gibi sanat eserlerimiz evlere girmiyor, evlerde yer almıyor? Diye. Bunu sorgularken en öneli unsurun fiyat politikası olduğunu gördüm. Çok haklılar. Biz sanatçılar da bunu yaptık aslında. Bu noktada kendimizi de eleştirmek istiyorum. Yeni mezun olmuş gençlere bakıyorum, eserine milyonlar yazıyor. Sanatçı biraz daha yukarıya çıktığı zaman bu fiyatlar inanılmaz yukarıya çıkıyor. Türkiye'de yaşıyoruz. Biz bunu tespit ettik. Dedik ki, 'Biz sanatçıyız, üreteniz, üretmeliyiz'. Çünkü sanat insanların evine girdikçe çoğalır ve paylaşılır. Fiyatlarımızı buna göre belirledik. İnsanlar inanılmaz ilgi gösterdi. O eserler insanların evine girdikçe bunun tarifi mümkün değil. Bir eserin, eser niteliğini, kalitesini onun fiyatı belirlemez. Bir eserin kalitesi insanların alıp evlerine sokması belirler diye düşünüyorum"Çağdaş Cam Sanatları Müzesi Sergi Salonu'nda 16 Kasım'da açılan sergi 08 Aralık 2019 tarihine kadar ziyaretçilere açık olacak.

Görüntü Dökümü--------------Sergide yer alan eserler-Dr.Cemalettin Sevim ile röp.-Sergide yer alan eserler-Prof.Dr.Sibel Sevim ile röp.-Sergiden genel detaylar

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR-DHA

=======================

Annesi ve erkek arkadaşını bıçaklayan zanlı tutuklandı

İzmir'in Bornova ilçesinde, annesi Esma S. ile onun erkek arkadaşını bıçaklayan Muhammed Demir (21), tutuklandı. Yaralıların hastanedeki tedavilerinin sürdüğü bildirildi.Olay, pazartesi gecesi Ziya Gökalp Caddesi'ndeki bir apartmanda meydana geldi. Ege Üniversitesi Hastanesi'nde temizlik görevlisi olarak çalışan Esma S. (43) ile oğlu Muhammed Demir arasında tartışma çıktı. Bu sırada Esma S.'nin erkek arkadaşı olduğu öne sürülen Süleyman B. de eve geldi. Tartışma sırasında Demir, annesi Esma S.'yi 11 yerinden bıçakladı. Demir'e engel olmaya çalışan Süleyman B. de bıçak darbelerine maruz kaldı. Gelen sesler üzerine komşuları, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Esma S., Süleyman B. ile birlikte, çalıştığı Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı.Olayın ardından kaçan Demir, kısa süre sonra polis merkezine giderek teslim oldu. Suçunu itiraf eden Demir ifadesinde, annesinin Süleyman B. ile olan birlikteliğine karşı çıktığı için olayı gerçekleştirdiği söyledi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Muhammet Demir, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Yaralıların tedavileri devam ederken, Esma S.'nin hayati tehlikeyi henüz atlatamadığı öğrenildi.

Haber: Tolga TAHÇI/İZMİR, -