Dha Yurt Bülteni-14

1)ELLERİ ARKADAN BAĞLANAN BABA VE OĞLUNA İNFAZ

DİYARBAKIR'ın Lice İlçesi'nin Hacı Cemil Mezrası'nda dün gece silahlı kişilerce kaçırılan baba ile oğlu, bu sabah Hazro İlçesi'nin kırsal kesiminde elleri arkadan bağlı öldürülmüş olarak bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, jandarma ekipleri cinayetlerin terör saldırısı olup olmadığını araştırıyor. Diyarbakır'ın Lice ilçesi Kabakaya köyü Hacı Cemil mezrasında oturan ve geçen yıl soyadını değiştiren 62 yaşındaki Ömer Mazlum ve oğlu 34 yaşındaki Musa Demirbaş, dün gece saatlerinde evlerine gelen silahlı 2 kişi tarafından kaçırıldı. Kaçırılma olayının duyulması üzerine harekete geçen köylüler, silahlı kişileri takip etmeye başladı. Gece karanlığından faydanan silahlı kişiler, beraberindeki baba ve oğluyla birlikte izlerini kaybettirdi. Bunun üzerine kaçırılan kişilerin yakınları olayı jandarma ekiplerine bildirdi. Jandarma ekipleri kaçırılan baba ve oğlunun bulunması için operasyon başlatırken, sabah saatlerinde Hazro ilçesine bağlı Çitlibahçe Köyü ile Ormankaya Köyü arasında bulunan bir bölgede 2 kişinin cesedinin bulunduğu ihbar edildi. Olay yerine giden Hazro İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, elleri arkalarından bağlanmış halde silahla öldürülmüş 2 kişinin cesetlerini buldu.

Bölgede olay yeri inceleme çalışması yapan jandarma ekipleri, cesetlerin silahlı kişiler tarafından kaçırılan Ömer Mazlum ve oğlu Musa Demirbaş'a ait olduğunu tespit etti. Baba ve oğlunun cesetleri buradan alınarak, otopsi yapılmak üzere Hazro Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Otopsi işlemleri sürerken ölenlerin yakınları da hastane önüne gelerek beklemeye başladı.

TERÖR SALDIRISI İHTİMALİ ARAŞTIRILIYOR

Olayla ilgili araştırmayı Hazro İlçe Jandarma Komutanlığı asayiş birimleri yaparken, baba ve oğulun öldürülmesinin terör saldırısı olup olmadığı araştırılıyor. Öldürülen baba ve oğlunu evlerinden alan kişilerin sivil kıyafetli olduğunu tespit eden jandarma ekipleri, saldırganların yakalanması için bölgede geniş çaplı operasyon başlattı. Operasyon kapsamında olay yerine giden yollar zırhlı araçlarla kontrol altına alınırken, gazetecilerin de cesetlerin bulunduğu noktaya gitmesine izin verilmedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Cesetlerin bulduğu köyün girişi

-Jandarmanın köyün girişinde güvenlik önlemeleri

-Hazro Devlet Hastanesi önünde bekleyenler

-Güvenlik önlemleri

-Genel ve detay görüntü

Haber -Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, -

==========================================================

2)METİN FEYZİOĞLU: TÜRKİYE 15 TEMMUZ'A HUKUK DEVLETİNİ AŞINDIRDIĞI İÇİN GELDİ

TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Türkiye 15 Temmuz'a devletin taşıyıcı kurumlarını yıprattığı, kuruluş felsefesinden uzaklaştığı, hukuk devletini aşındırdığı, demokrasinin niteliğini maalesef aşağılara çektiği için geldi" dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Düzce'nin Akçakoca İlçesi'nde bir otelde düzenlenen '10'uncu Karadeniz Baro Başkanları Toplatısı'na katıldı. Toplantıya verilen arada basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Feyzioığlu, 15 Temmuz şehitlerini rahmetle andığını söyledi. Feyzioğlu, Türkiye'yi 15 Temmuz'da iç savaşın eşiğine getiren trajedinin nasıl yaşandığını çözmeden çıkışın bulunamayacağını söyleyerek şöyle konuştu:

"Türkiye 15 Temmuz'a daha demokratik, hukuk devleti standartlarını daha yüksek tutan bir ülke olduğu için gelmedi. Türkiye Cumhuriyeti devletinin taşıyıcı kurumlarını yıprattığı, kuruluş felsefesinden uzaklaştığı, hukuk devletini aşındırdığı, demokrasinin niteliğini maalesef aşağılara çektiği için geldi. Dolayısıyla bu zor süreçten çıkış hukuk devletini askıya alarak, demokrasinin niteliğini daha da düşürerek olmaz. Bu zor süreçten çıkış, ancak kuruluş felsefesine sımsıkı sahip çıkarak, anayasanın ilk dört maddesinde belirlenen nitelikleri içselleştirerek, sahiplenerek ve taşıyıcı kurumları güçlendirerek olur. Bu taşıyıcı kurumların başında da bağımsız, tarafsız güven veren yargı olmalıdır."

'TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SORUNU'

"Adalet mülkün, yani halkın temelidir." diyen Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"Adalete güven sıfır seviyelerine düştüyse eğer, Türkiye Cumhuriyeti'nin sürdürülebirlilik sorunu çıkar. Bu şu demektir: Türkiyeyi yıkmak isteyen terör örgütleri var. Ele geçirmek, bölmek isteyen terör örgütleri var. Bunların arkalarında da biliyoruz ki küresel bazı güç odakları mevcut. Türkiye Cumhuriyeti'ni ayakta tutabilmek için toplumun yargı sistemine güvenmesi lazım. Bu güven aşağılara çekildikçe, bundan Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak, bölmek, ele geçirmek isteyen terör örgütleri, arkalarındaki güç odakları memnuniyet duyuyor. O halde bu güç odaklarını ve bunların kullandıkları maşa terör örgütlerine en etkili cevap yargımızı güvenilir hale getirerek verilir. Bizim mücadelemiz bunun içindir."

ADALET YÜRÜYÜŞÜ

Adalet Yürüyüşü'ne katılmamasına ilişkin eleştirilere de cevap veren Feyzioğlu, Adalet Yürüyüşü'nü bir siyasi partinin organize ettiğini belirterek, "Bazılarının anlamakta zorlandığını düşündüğüm şu: Orada bir siyasi parti bayrağı yoktu, doğru. Ama siyasi parti organize etti. Bir siyasi partinin toplumun temel ihtiyacını gündeme  getirmesi yanlış değil ki, ayıp değil ki, siyasi partilerin varlık sebebi, toplumun temel gördüğü ihtiyaçları dile getirmesidir. Bu anlamda bir faaliyetin siyasi parti faaliyeti olması onu değersizleştirmez. Bu faaliyetin siyasi parti faaliyeti olması zaten gerekli. Bir itirazımız, eleştirimiz yok. Siyasi parti faaliyeti olduğunda Türkiye Barolar Birliği katılamaz. Bunu anlatmaya gayret ettik. Toplumumuzun önemli bir kısmının bu konuda bize hak verdiğini  biliyoruz" dedi.

SOMA'DA HAKİM DEĞİŞİKLİĞİ

Feyzioğlu, Adalet Yürüyüşü'nün önemli  bir ihtiyaca işaret ettiği için gözlerinde değerli olduğunu söyledi. Adalet Yürüyüşü öncesinde de ve sonrasında adalet mücadelesini sürdürdüklerini söylerken 301 madencinin öldüğü Soma faciasında karar aşamasında hakimin değiştirildiğini hatırlatan Feyzioğlu, "Tam karara çıkılmak üzereyken olayı ilk günden beri takip eden, davanın hakimliğini yapan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, kıdemli üyesi karar verilmek üzereyken değiştirildi. Ben tüm toplumu buna ilgi göstermeye, kamuoyu yaratmaya davet ediyorum buradan. Türkiye Barolar Birliği olarak bizim görevimiz bu. Sadece yürüyerek olmaz" diye konuştu.

Görüntü dökümü

--------------------------

-Toplantı görüntü

-Metin Feyzioğlu açıklama

Dosay adı: akcakocametinfeyzioglu

Haber-Kamera: Ayşenur YAMAN/AKÇAKOCA(Düzce),

==========================================================

3)ŞEHİDİN INI GÖRÜNCE GÖZYAŞLARINI TUTAMADILAR

BURDUR'da 15 Temmuz'un anlatıldığı fotoğraf sergisi açıldı. Sergide 15 Temmuz şehidi Polis Memuru Akif Altay'ın bir fotoğrafı da yer aldı. Fotoğrafın açılışını yapan şehidin annesi Fadime ve eşi Gülsüm Altay gözyaşlarını tutamadı. Burdur'da 15 Temmuz fotoğraflarının yer aldığı sergi Vali Şerif Yılmaz tarafından açıldı. Cumhuriyet Parkı'ndaki sergi açılışına Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Garnizon Komutanı Albay Aytaç Tokçalar, İl Genel Meclisi Başkanı Muzaffer Bağcı, 15 Temmuz şehidi Burdurlu Polis Memuru Akif Altay'ın annesi Fadime ve eşi Gülsüm Altay ile vatandaş da katıldı.

Vali Şerif Yılmaz, "15 Temmuz darbe girişiminin seneyi devriyesinde unutulmaması için, unutmamamız için o gün yaşananların paylaşılması amacıyla fotoğraf sergisi açıyoruz. İlk önce Burdurlu evladımız Akif Altay'ın fotoğrafı ile sergimizi açıyoruz. O anların yaşandığı, olayların cereyan ettiği değişik yerlerdeki fotoğrafları Burdurlu vatandaşımızla paylaşmış olacağız. İnşallah unutmamamız için vesile olur. Tarihin karanlık gecesini aydınlığa dönüştüren o yiğit insanların hatırlanmasına vesile olur. Onların şahsında bu toprakların vatan olmasını sağlayan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hayattaki gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyorum" dedi.15 Temmuz günü Özel Harekat Dairesi Başkanlığı'na yapılan saldırıda şehit olan Polis Memuru Akif Altay'ın bir köpek yavrusunu severken çekilmiş fotoğrafı anne Fadime ve eşi Gülsüm Altay'la Vali Şerif Yılmaz tarafından açıldı. Fotoğrafı gören anne ve eş gözyaşlarını tutamadı. Daha sonra protokol üyeleri tarafından sergi gezildi.

Görüntü Dökümü

-----------------

Sergiden detay

Vali Yılmaz'ın konuşması

Akif Altay'ın fotoğrafının açılması

Serginin gezilmesi

3,32"-110 MB

Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

==================================================

4)LİMA VE HARA'NIN BODRUM  TATİLİ BİTTİ

Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde tatil yapan dünyaca ünlü manken Adriana Lima ile yazar Metin Hara, bugün saat 15.35'te, Milas-Bodrum Havalimanı'ndan İstanbul'a hareket eden THY uçağı ile tatilini sonlandırdı. Hareket saatinden bir saat önce havalimanına gelen Lima ve Hara, sıcak tavırları ile dikkat çekti. Lima ve Hara, çiftlik evinden ayrılmadan önce kurum çalışanlarıyla birlikte hatıra fotoğrafı çektirerek vedalaştı. Daha sonra çift, Milas-Bodrum Havalimanı'na geçti.

BODRUM ÜRÜNLERİ GÖZE ÇARPTI

Havalimanında X-Ray cihazından geçen ve üstü aranan Lima'nın boynunda, Metin Hara'nın hediye ettiği ve üzerinde iki çift ile ağaçların bulunduğu "Sevgi Ormanı" isimli kolye görüldü. Lima'nın ayrıca üzerinde Bodrum el işi kolye ve takılar ayağında ise Bodrum sandaleti olduğu gözlendi. Hara'nın Lima'ya 4 çeşit sandalet hediye ettiği öğrenildi. CIP bölümüne girişte küpesini düşüren Lima'ya, Metin Hara yardımcı oldu. Yere düşen küpesini, Lima'ya verdi.

YİNE GELECEK

Lima basın mensuplarına İngilizce olarak "Seneye yine geleceğim. Ömrümün en güzel beş gününü geçirdim. Hepinize teşekkür ediyorum" dedi. Lima basın mensuplarına öpücükler göndererek ayrıldı. Lima'nın İstanbul'da üç gün kaldıktan sonra İngiltere'deki bir defileye gideceği öğrenildi. Gezi olayları sırasında attığı öne sürülen Cumhurbaşkanı ve hükümeti eleştiren tweetlerin sorulduğu Hara, konuya yanıt vermedi.

Görünüt Dökümü

--------------------

Lima ve Hara çiftlik evinden ayrılışları

Havalimanına gelişleri

Sandalet ve kolyeleri basın mensupları ile kısa konuşmalar üstünün aranması ve limana giriş

Genel ve Detay görüntü

Haber: Yaşar ANTER- Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla),

=================================================================