Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-3

1)MEİS ADASI'NDA YANGINANTALYA'nın Kaş İlçesi yakınlarındaki Yunanistan'a bağlı Meis Adası'nda sabah saatlerinde yangın başladı.

26.09.2017 10:27

1)MEİS ADASI'NDA YANGIN

ANTALYA'nın Kaş İlçesi yakınlarındaki Yunanistan'a bağlı Meis Adası'nda sabah saatlerinde yangın başladı. Kaş'ın yaklaşık 2 kilometre açığında bulunan Yunanistan'a bağlı Meis Adası'nın dağlık bölgesinde saat 07.30 sıralarında yangın çıktı. Makilik alanda başladığı tahmin edilen yangın kısa sürede büyüdü. Meis'ten yükselen dumanlar Kaş ve çevresinden de görülürken, yangına herhangi bir müdahalenin olmadığı belirtildi.

Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer'in kardeş şehir Meis'teki yangınla ilgili Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileriyle görüştüğü ve yangına müdahale için talepte bulunduğu kaydedildi. Yangının yayılarak devam ettiği belirtildi.

Görüntü Dökümü

-------------

Yangından görüntüler (cep telefonu)

71.7 MB/// 00.57"

HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/KAŞ (Antalya),

===============================================

2)TEKNE FACİASINDA KAPTAN SADECE KENDİ AİLESİNE CAN YELEĞİ GİYDİRMİŞ

KOCAELİ'nin Kandıra İlçesi Kefken açıklarında göçmenleri taşıyan teknenin batmasının ardından 24 kişinin cesedi bulunurken, kayıp 14 kişiyi arama çalışmalarına devam ediliyor. Faciada teknenin kaptanlığını Suriye uyruklu bir kişinin yaptığı, sadece ailesine can yeleği giydirdiği belirlendi. Facia geçen cuma günü, Kandıra Kefken'de 64 mil açıkta meydana geldi. Göçmenleri taşıyan teknenin batması sonucu 40 kişi kurtarılırken, 24 kişi yaşamını yitirdi. Faciadan kurtulan göçmenlerin ifadeleri doğrultusunda kayıp olduğu değerlendirilen 14 kişi daha aranıyor. Helikopter konuşlu bir Sahil Güvenlik korveti ile Sahil Güvenlik botları bölgede arama çalışmalarını sürdürüyor. Büyük çoğunluğu Irak uyruklu olan geçmenler Kandıra'da bulunan kampa yerleştirilirken, tercümanlar aracılığıyla ifadeleri alındı. Kandıra Cumhuriyet Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında göçmenlerin Sakarya Karasu Melenağzı mevkiinde tekneye bindikleri, Romanya'ya doğru gitmek istedikleri sırada teknenin kötü hava şartları nedeniyle battığı belirlendi. Teknenin yolculuk öncesi bakımdan geçirildiği belirlenirken bakımı yapan kişilere ulaşıldı. Suriye uyruklu kaptanın sadece teknede bulunan ailesine can yeleği giydirdiği belirlendi. Suriye uyruklu kaptan da kayıplar arasında bulunurken, soruşturma devam ediyor.

Ergün AYAZ- Faruk KIYAK/İZMİT (Kocaeli),

=================================================

3)ERBAA'DA FABRİKALAR ÇALIŞTIRACAK İŞÇİ BULMAKTA ZORLANIYOR

TOKAT'ın Erbaa ilçesinde Organize Sanayi Bölgesindeki tekstil fabrikaları çalıştıracak işçi bulmakta zorlanıyor. 2014 yılında bin 500 işçinin çalıştığı Erbaa Organize Sanayi Bölgesi arka arkaya gelen yatırımlarla 2017 yılında 3 bin 22 kişilik istihdam rakamına ulaştı. Özel sektör ilçedeki potansiyeli değerlendirmek için yeni yatırım yapma kararı aldı. Bu kapsamda 11 fabrikanın kurulması için çalışma başlatıldı. Ancak özel sektör inşa çalışmaları devam eden fabrikalarda istihdam edilecek işçi bulmakta sıkıntı yaşadı. Reklam panolarına asılan ilanlarla fabrikalarda çalışacak işçi aramaya başlandı. Organize Sanayi Bölgesindeki bir tekstil fabrikasının müdürü Mahir Koçali, "Erbaa bölgesinde tekstil her ne kadar 10 yıllık bir geçmişe dayansa da belli sıkıntılar yaşanıyor. Yeni elemanların sektöre kazandırılması gerekiyor. veya OSB içerisinde kreş açılarak eskiden yetişmiş elemanların tekrar bünyeye sokulması gerekiyor. Şu an İŞKUR'dan istihdam sağlama süreci var. Bunlar üç aya düşürüldü. Bu üç aylık süreç içerisinde de vasıfsız bir elemanın vasıflı hale gelmesi olanağı yok. Biz yalın sistemde insanları eğittiğimiz için buradaki süreçler genelde 4-5 ayda belli bir kapasiteye gelmekte. 3 aylık süre bize yeterli gelmiyor. Biz de artık vasıflı eleman bulma yollarına gidiyoruz. O da piyasada kıt olduğu için alma şansımız biraz daha zorlaşıyor" dedi.

İnşa çalışmaları süren yeni fabrikalar ile tersine göçün yaşanabileceğini söyleyen Koçali,  "Tekstil sektörü çalışabilmesi rahat bir iş kolu. Bir elemanın vasıfsızlıktan vasıflı hale gelmesi 4-5 aylık bir süreci kapsamaktadır. 5 ay bu işte çalışan insanların artık elinde bir bileziği oluyor. Artık sigortalı ve maaşı bankasına yatan ve her şeyde rahat, huzurlu bir ortamda çalışabiliyorlar. Özellikle İstanbul'daki Tokatlılar'a seslenebilirim. İstanbul'un trafiğindense; ben 4 yıldır Erbaa'dayım. Buranın hem doğal yaşam koşulları, hem ucuz yaşam koşulları ve olmayan trafiğinden dolayı tersine göç yaşanabilir diye düşünmekteyim" dedi.

'İSTİHDAM 3 BİN 22 KİŞİDEN, 5 BİN 600'E ÇIKACAK'

2018 yılının 6'ıncı ayında 3 bin 22 kişilik istihdam rakamının 5 bin 600 kişiye ulaşacağını ifade eden Erbaa Kaymakamı Bülent Karacan ise, "Özellikle tekstil alanındaki fabrikaların buraya yoğun şekilde gelmesiyle 2014 yılından sonra Erbaa OSB'de büyük bir gelişme oldu. Şu an itibariyle üretimde olan 16 tane fabrikamız var. Burada toplam 3 bin 22 kişi çalışıyor bunların 1666'sı kadın 1356'sı erkek. Bunun yanında da 8 tane yeni firmaya, 3 tane de mevcut firmalarımıza yer tahsisimiz neticesinde 11 tane fabrikanın burada faaliyete geçmiş olması sağlanacak. Bunların işe başlamasıyla beraber 2018 yılının 6'ıncı ayında 5 bin 600 civarında çalışan sayısına ulaşmış olacağız. Yaklaşık 27 firmamız çalışacak. Önümüzdeki günlerde zannedersem işsizliğin olmadığı bir ilçe konumuna geleceğiz" dedi.

'MAAŞLARINI BİZ ÖDÜYORUZ'

Açtıkları kurslar ve İŞKUR vasıtasıyla işçi bulma sorununu gidermeye çalıştıklarını kaydeden Kaymakam Karacan, "Çalışmalarımız meslek edindirme kursları ve İŞKUR vasıtasıyla yapılacak işçi temin etme şeklinde. Bu nedir? Biz onlara diyoruz ki siz elemanlarınızı bulun bunların 3 ay, 4 ay maaşını biz ödeyelim. Niye maaşlarını biz ödüyoruz bu arkadaşlar o mesleği edinene kadar, niteliğe sahip olana kadar maaşlarını İŞKUR vasıtasıyla ödüyoruz. Bu da fabrikaların işine geliyor. Yani acemilik kısmını biz ödüyoruz, ustalık kısmı başladığı zamandan itibaren de ücretleri kendi fabrikaları ödemeye başlıyor. Halk Eğitim olarak kurslar açıyoruz. Bu kursları sürekli ilan ediyoruz. Gelmek isteyenlere ücret de veriyoruz.Günlük ücretleri de var onların. Hem mesleğini öğreniyor, hem ücretini alıyor. Meslek belgesini aldıktan sonra direkt olarak fabrikaya gidip başlıyor. Sağ olsun belediyemiz de aynı şekilde destek veriyor. Çalışmak isteyenlere iş başı kursu şeklinde kurslar düzenleyerek eksiği gidermeye çalışıyoruz. Biraz zorluk olacak ama inşallah Erbaa işsizliğin olmadığı bir ilçe durumuna gelecek. Erbaa'da İŞKUR'a müracaatlar bakımından 3 bin 800 kişi civarında işsiz başvurusu var. Bunları da kurslarla belli bir kaliteye getirdiğimiz zaman hemen iş başı yaptırıyoruz. Bugün neredeyse 65 bin merkez nüfusu 100 bin toplam nüfusu olan Erbaa'da başvuru bu kadar" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-İlçeden görüntü

-Fabrikalardan görüntüler

-Bilboardlardaki iş ilanları

-Fabrika müdürünün açıklaması

-Kaymakamın açıklaması

-Detaylar

Haber-Kamera:  İbrahim UĞUR/ERBAA (Tokat),

(480 mb)

====================================================

4)KAZA KURBANI LİSELİ NİHAN'IN ANNE VE BABASI ADALET ARIYOR

ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde geçen haziran ayında kaldırımda yürürken otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitiren liseli 16 yaşındaki Nihan Eren'in anne ve babası, kazaya ilişkin herhangi bir adli süreç başlatılmamasını eleştirdi. Anne Name Eren, "Sanki burada bir insan ölmemiş de, sanki yoldan geçen bir köpeğe bir araba çarpmış gibi davranıldı" dedi. Baba Mehmet Eren de "Kazayı yapıp çocuğumuzu öldüren insanlar hiç cezaevinde yatmadı, hiç tutuklanmadı" diye tepki gösterdi. Manavgat'ın Sarılar Mahallesi'nde 9 Haziran'da Tahsin Ö. yönetimindeki 07 JA 169 plakalı otomobil, bir araca, ardından kaldırımda yürüyen Fatma Turgut Şen Anadolu Lisesi 2'nci sınıf öğrencisi Nihan Eren'e çarptı. Ağır yaralanan Nihan Eren, Manavgat Devlet Hastanesi'nde 3 gün yoğun bakımda kaldı ancak kurtarılamadı. Ailesi Nihan Eren'in böbrekleri, korneası ve karaciğerini organ bekleyen 5 ayrı hastaya bağışladı. Nihan Eren'e çarpan otomobil sürücüsü Tahsin Ö., jandarmadaki işlemlerinin ardından adli kontrolle serbest bırakılırken, diğer araç sürücüsü ise ifadesi sonrası serbest kaldı.

"BURASI KABUSUMUZ OLDU"

Nihan Eren'in ölümünün ardından kazaya ilişkin herhangi bir adli süreç başlatılmamasına tepki gösteren ikisi de turizmde çalışan anne 36 yaşındaki Name ve baba 43 yaşındaki Mehmet Eren, büyük üzüntü yaşadıklarını anlattı. Nihan'ı defnettikten sonra yaşamlarında büyük bir boşluk olduğunu söyleyen Name Eren, kazadan sonra evde sessizlik olduğunu aktardı. Nihan'ın kardeşi 3 yaşındaki Hira'yı çok sevdiğini hatta adını da kendisinin koyduğunu belirten Name Eren, Manavgat'ta büyük umutlarla geldiklerini söyleyerek şöyle dedi:

"Burası bizim kabusumuz oldu. Çok büyük umutlarla geldik, aldık evimizi 1.5 yıl olmuştu. Kaza yerine çok yakın olması evimizin özellikle bize çok büyük bir kabus oldu. Odası bomboş kaldı. Hep böyle bir hayalimiz vardı. Odama şunu yapacağım, odama bunu yapacağım. Ne kadar hayaller varsa hepsi Nihan'ın ölümüyle suya düştü."

"ÇOK NEŞELİ VE HAYAT DOLUYDU"

Nihan'ın neşe dolu bir çocuk olduğunu ve girdiği her ortamda insanları güldürmeyi başardığını kaydeden Name Eren, "Neşe doluydu Nihan. Gittiği yeri gülmesiyle kahkahasıyla neşeye boğan bir çocuktu. Her çocuk gibi huysuzlukları da vardı ama neşe doluydu. Çok büyük bir neşesi vardı. Hayata çok sıkı sarılıp hayattan zevk alan, en ufak şeyden bile mutluluk çıkaran bir çocuktu" dedi.

Nihan'la daha önceleri organ bağışının önemini sık sık konuştuklarını aktaran Name Eren, bu nedenle Nihan'ın organlarını bağışlamaya karar verdiklerini, kendileri açıdan tek tesellinin Nihan'ın ölümüyle bile 5 kişiye can verdiğini bilmek olduğunu vurguladı.

"BİR KÖPEĞE ARABA ÇARPMIŞ GİBİ DAVRANILDI"

Nihan'ın ölümünden sonra adli sürecin başlamadığını, bu durumun kendileri için büyük üzüntü kaynağı olduğuna işaret eden Name Eren, "Bizim adli sürecimiz hiç başlamadı. Sanki burada bir insan ölmemiş de sanki yoldan geçen bir köpeğe bir araba çarpmış gibi davranıldı. Bizim zaten en büyük sıkıntımız da bu. Bir çocuk ölmüş, 3 gün hastanede yattı. 3 gün boyunca bir Allah'ın kulu gelip de 'bu çocuğa ne oldu' veya 'bu çocuk nasıl oldu, ne yaptınız', hiç kimse bir şey sormadı bize. Hani 'karşı taraftan davacı mısınız, şikayetçi misiniz' diye soran da olmadı. En son kızımın çantasını getirip verdiler bana. Ben onun dışında jandarma da görmedim, polis de görmedim, hiç bir şey görmedim" diye konuştu.

"BU TRAFİK KAZASI DEĞİL, TRAFİK CİNAYETİ"

Türkiye'de trafik kazalarında verilen cezaların çok az olduğunu, insanların canının gitmesine rağmen kimsenin bu durumla ilgilenmediğini, kızının başına gelenin ise trafik kazası değil, trafik cinayeti olduğunu savunan Name Eren, "Trafik kazası, trafikte olursa kaza olur, benim kızım yayalara ayrılmış bir yerden gidiyordu, kaldırımdan gidiyordu. Bunun trafik kazası olarak adlandırılması tuhafıma gidiyor. Bunun adına bence 'trafik cinayeti' denmesi gerekiyor" dedi.

"'BU ÇOCUK KİMİN?' DİYE SORAN OLMADI"

Lise ikinci sınıf öğrencisi olan Nihan'ın kaza günü karne almak için okula giderken kaldırımdan dolmuşa doğru yürüdüğünü anlatan baba Mehmet Eren ise çok hızlı gelen otomobillerin önce birbirlerine ardından Tahsin Ö.'nün kullandığı otomobilin kızına çarparak parka savurduğunu söyledi. Kazanın ardından 4 ay geçmesine rağmen suçluların hala dışarıda olmasının kendilerini kahrettiğini belirten Mehmet Eren, şöyle dedi:

"Kaza oldu, üzerinden 4 ay geçti. Suçlular hiç cezaevinde yatmadı. Kazaya sebep olan 2 kişi var. Birisi Tahsin Ö., birisi İbrahim U. Tahsin Ö. yüzde 70 jandarma tutanağında suçlu, İbrahim U. yüzde 30 suçlu. Jandarma tutanağında, 'çocuğun herhangi bir suçuna rastlanmıştır' diyor. Hiçbir kusuru yok. Buna rağmen kazayı yapıp bizim çocuğumuzu öldüren insanlar hiç cezaevinde yatmadı, hiç tutuklanmadı. 4 aydan beri de serbest bu adamlar, işinde gücünde çalışıyorlar. Bu süreç içinde devletle ilgili kimse gelip bize 'Bu çocuk sizin miydi?', 'Bir çocuk öldü burada, kime ait bu çocuk?' diye soran olmadı."

Görüntü Dökümü

--------------

Kazanın olduğu kaldırımdan genel görüntü

Kazanın olduğu kaldırımda anne ve babanın yürümesi

Baba Mehmet Eren'in kazayı anlatması

RÖP: Name Eren (4 parça)

RÖP 2: Mehmet Eren

Detay görüntüler (Nihan Eren'in kız kardeşiyle Hira ile çekilmiş görüntüleri

Anne ve babanın kaldırımdan eve dönüşü

Detay görüntüler

176 MB/// 05.32"

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

=====================================================

5)ŞİRKET YÖNETİCİLERİNE 'BYLOCK' OPERASYONU: 11 GÖZALTI

KONYA'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması  soruşturması kapsamında örgütün 'Bylock' adli şifreli haberleşme programını kullandığı ileri sürülen  özel şirket yöneticilerine yönelik yapılan operasyonda 11 kişi gözaltına alındı.

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından darbe girişimi ardından FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, örgütün 'Bylock' adlı şifreli haberleşme programını kullandığı ileri sürülen özel şirketlerde yönetici ve yönetim kurulu üyeliği yapan 17 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Polis, bu sabah 17 adrese yaptığı eşzamanlı operasyonda 11 kişi gözaltına alındı. 6 şüphelinin yakalanması için çalışmalarının sürdüğü belirtildi. Şüphelilerin cep telefonu ve bilgisayarlarında incelemelerin yapıldığı öğrenildi. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler ifadeleri alınmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne götürüldü.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi

Sağlık kontrolünden çıkartılması

(Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA)

==================================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement