Hatay'dan Dönen Dr. Kırımlı, Şehir Hastanesi'nin Merkeze Uzak Olmasını Eleştirdi: "Orası da Ölüm Sayısını Ne Yazık Ki Artırdı" - Son Dakika
Güncel

Hatay'dan Dönen Dr. Kırımlı, Şehir Hastanesi'nin Merkeze Uzak Olmasını Eleştirdi: "Orası da Ölüm Sayısını Ne Yazık Ki Artırdı"

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıma neden olduğu Hatay’da katıldığı sağlık faaliyetlerinin ardından bölgeden izlenimlerini aktardı. Hatay Şehir Hastanesi’nin merkezden çok uzak olduğuna vurgu yapan Dr. Kırımlı, “Umarım, aranan, bu evleri yapan müteahhitler kadar bu hastaneleri yapanlar, bunlara izin verenler ve bunların yıkılmasına seyirci kalanlar da sorumluluklarını alırlar ve bunun da gereği yapılır. Çünkü, gerçekten orası da ölüm sayısını ne yazık ki artırdı” dedi.

11.02.2023 16:06  Güncelleme: 17:34
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ÇAĞATAN AKYOL

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıma neden olduğu Hatay'da katıldığı sağlık faaliyetlerinin ardından bölgeden izlenimlerini aktardı. Hatay Şehir Hastanesi'nin merkezden çok uzak olduğuna vurgu yapan Dr. Kırımlı, "Umarım, aranan, bu evleri yapan müteahhitler kadar bu hastaneleri yapanlar, bunlara izin verenler ve bunların yıkılmasına seyirci kalanlar da sorumluluklarını alırlar ve bunun da gereği yapılır. Çünkü, gerçekten orası da ölüm sayısını ne yazık ki artırdı" dedi.

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 10 ilde büyük yıkıma ve binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olan depremin ardından bölgeye giden bazı hekimler, dönmeye başladı. Hatay Antakya'dan dönen hekimlerden bir kısmı da bugün, İTO'nun Cağaloğlu'ndaki binasında düzenledikleri basın toplantısıyla bölgeden izlenimlerini aktardı. Toplantıda konuşan İTO Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan, TTB ve İTO olarak kendilerine düşen en önemli görevin sahanın ihtiyaçlarını, eksiklerini saptamak ve kamu otoritelerini bunları gidermek üzere yönlendirmek olduğunu söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dışarıdan pek çok haber alıyoruz ama en önemli haber, elbette oraya giden ve bizzat tanık olan arkadaşlarımızdan gelen olacaktır. Onların izlenimleri son derece kıymetli olacaktır. Bugün onları dinlemek üzere buradayız. Onların bilgileri hem bizleri yönlendirecek hem de bizim kamu otoritelerini yönlendirmemiz, oradaki eksikleri gidermemiz için bir fırsat yaratacak diye düşünüyorum. Çok sözü uzatmadan ben arkadaşlarıma vermek istiyorum sözü."

DR. ÖZDEN GÜNGÖR: NASIL BİR ORGANİZASYON OLDUĞUNU ANLAYAMADIK

TTB Aile Hekimliği Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. Özden Güngör, deprem haberini alır almaz önce Tabip Odası'na daha sonra da ilçe sağlık müdürlükleri üzerinden gönüllülük başvurularını yaptıklarını belirtti. Güngör, şöyle konuştu:

"Akşamüstü saat 4 gibi görevlendirildiğimizi bildirdi ilçe sağlık müdürümüz. 1,5 saat sonra bir aracın bizleri alıp İstanbul Havalimanı'na ulaştıracağını söyledi. Oraya ulaşan sağlık personelinin, isim listesi yapılarak sıraya göre ilk uçakla bölgeye gönderileceğini söyledi. Hangi uçakta yer bulduğumuza göre gideceğimiz bölgenin belirlendiğini anladık. Biz Adana'ya uçtuk. Adana'ya gittikten sonraki kısımda bir koordinasyon problemi vardı. Adıyaman'da eksik personel olduğu söylendi. Bizi bir bölgeye yönlendirdiler Adana Havalimanı'ndan. Orada nasıl bir organizasyon olduğunu anlayamadık. Kendi aramızda branşları, meslek gruplarını anlamaya çalıştık. Hangi ilde açık olduğunu, bizden önce hangi aracın hangi ile gittiğini anlamaya çalıştık. Çok başarılı da olamadık. Adıyaman için organize olmaya çalışırken İskenderun'a giden bir otobüsün kalktığını görünce vakit kaybetmemek adına İskenderun'a giden otobüse bindik. Bir kısmımız ayakta, dönüşümlü oturarak İskenderun'a ulaştık.

"KENDİ ARAMIZDA ORGANİZE OLMAYA ÇALIŞTIK"

Biz bu arada otobüste kendi aramızda yine branş ve meslek gruplarını belirleyerek, İskenderun Devlet Hastanesi'nden depremzede bir hekim arkadaşımıza ulaşarak hastanede ihtiyaç olup olmadığını sorduk. Bu şekilde organize olmaya çalıştık. Oraya geçeriz diye düşündük ama bizi Teknik Üniversite'de bir yere götürdüler. AFAD o şekilde belirlemiş. Sonrasında da hastaneye gidemedik zaten. Antakya'ya gönderileceğimizi söylediler. Sonrasında biz yine bir otobüse, yine bir kısmımız ayakta olarak ilerledik Antakya'ya. Sabah 05.00'te varabildik. O esnada zaten henüz pek çalışma da yoktu. Bir de gece karanlıktı. O yüzden çok hasta da yoktu. Tek bir sağlık çadırı kurulmuş. Yağmur yağıyordu. Hava da bayağı kötüydü. Araçta biraz uyuyup dinlenmemizi istediler. Sonra birinci güne başladık."

DR. AHMET TAPDUK MEHLEKÇİ: AFAD YETKİLİSİ DE NE YAPACAĞINI BİLMİYORDU

Birlik Dayanışma Sendikası Marmara Şube Başkanı Dr. Ahmet Tapduk Mehlepçi de izlenimlerini özetle şöyle anlattı:

"AFAD tek elden kontrol etmeye çalışıyor her şeyi. Ama AFAD'da bulduğumuz yetkili kişi de ne yapacağını ne yazık ki bilmiyordu. Biz gelir gelmez hemen 3-4 defa liste yapılıyor. İşte isimlerinizi yazdırıyorsunuz, telefonlarınızı veriyorsunuz, bir şekilde sizi organize edecekler diye bekliyorsunuz. 3-4 saat kadar bekledik. Beklemenin ardından herhangi bir şey olmadığını görünce hani ne yapacağımızı, orada boş boş duruyoruz. İnsanlar göçük altında canlarını kaybediyorlar, zamanla yarışıyoruz. Neden bir türlü organize olunamadığına dair birkaç defa daha görüşmeye çalıştık. 'Şu anda Hatay'da sağlık personeline ihtiyacımız yok' denildi. Biz onun üzerine en azından ne yapabiliriz diye düşünmeye başladık.

"ORADAKİ UZMAN ARKADAŞLARIMIZ DA BİR ŞEY YAPAMAMAKTAN YAKINIYORLAR"

Devam eden bir sağlık hizmeti olması gerekiyor, acil hizmetler dışında. O bölgede onları en azından telafi etmeye, küçük çaplı da olsa bunları yapmaya çalıştık. Hastanenin olduğu yerde birkaç çadır kurulmuştu. Burada bazı arkadaşlarımız yine isimlerini yazdırmışlar ama hani bekliyorlar, hiçbir görev verilmediğini söylediler. Sonra kendileri artık dayanamayıp bu görev verilmemesine, çadırların önünde kendileri spontane olarak çadırlarda acil yardıma, triyaj yapmaya başlamışlar. Kendi aralarında ikinci gün de burada ikişer saat aralıklarla hasta bakmaya ve triyaj yapmaya başladılar. Tabii sistem şöyle yürüyordu orada. Hastanenin merkeze uzaklığı büyük bir problem. Kişiler diyelim ki göçükten çıkarılıyor. Belki vatandaş kendi çıkarıyor veya diyelim ki AFAD ekipleri çıkarıyor. Kişiyi getiriyorlar acile. Acilde ne yazık ki bir tane jeneratör vardı. Ama EKG, vesaire hemogram hiçbir şey yok. Röntgen yok. En ufak bir şüpheli vakada bütün hastaları sevk ediyorlar. Oradaki uzman arkadaşlarımız da bizim gibi bir şey yapamamaktan çok fazla yakınıyorlar aynı şekilde."

DR. EMRAH KIRIMLI: İNSANLARIN HASTANEYE ULAŞMASINA İMKAN YOK

TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı da Hatay'daki tüm sağlık kurumlarının yıkıldığını anlattı. Kırımlı, özetle şunları söyledi:

"Eğer bunlar çalışıyor olsaydı, çalışabiliyor olsaydı muhtemelen binlerce kişinin hayatı kurtarılabilirdi. Bir yerlere sevk edilmesi gerekiyor, şehirden çok uzak olduğu için ve şehirde de araçlar da enkaz altında kaldığı için insanların hastaneye ulaşmasına imkan yok, yakıt yok. Yakıt temini çarşamba günü başladı. Yine hastaneye gelemiyor insanlar. Bir sağlık kurumu var bir yerde. Sağlık ihtiyacı olan milyonlarca insan var ama birbirlerine kavuşamıyorlar. Çünkü planlamamız Şehir Hastanesi denilen bir düzen üzerinden. O da dışarıda yapılmış. Umarım aranan, bu evleri yapan müteahhitler kadar bu hastaneleri yapanlar, bunlara izin verenler ve bunların yıkılmasına seyirci kalanlar da sorumluluklarını alırlar ve bunun da gereği yapılır. Çünkü gerçekten orası da ölüm sayısını ne yazık ki artırdı. Biz depreme hazırlanırken biliyorduk ki ilk 72 saat önemli, ilk 24 saat önemli, ilk bir hafta önemli. Şimdi o birinci haftanın içindeyiz. Bu travmalara müdahale edilmesi gerekiyor.

"ŞEHRİN MERKEZİNDE HİÇBİR HASTANENİN AYAKTA KALMAMASI BÜYÜK PROBLEM"

Su, elektrik, hijyen imkanı yok. Enfekte olmuş yaralarla karşılaştık. Yani onlar enfekte olmasaydı müdahale edilme imkanı olacaktı. Şimdi bir enfeksiyon meselesiyle uğraşmaları gerekli, ufak tefek şeyler için bahsediyorum. Bu nerede yapılacak? Aile sağlığı merkezlerinde yapılacak. Biz oraya gidip birinci basamak hekim olarak koruyucu bir iş yapacaksak, aile sağlığı merkezinde çalışabiliyor olmamız gerekiyordu. Orada da imkanlar var. Aile sağlığı merkezinde de müdahale edebilecek kaynaklar var ama hiçbiri kullanılamaz durumdaydı. Bir sonrası için umarım bu gerçekleşmez. Şehrin merkezinde de hiçbir hastanenin ayakta kalmaması büyük problem. Gelen onlarca gönüllünün yapacağı hiçbir şey yok."

Hatay\'dan Dönen Dr. Kırımlı, Şehir Hastanesi\'nin Merkeze Uzak Olmasını Eleştirdi: "Orası da Ölüm Sayısını Ne Yazık Ki Artırdı"
Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Hatay'dan Dönen Dr. Kırımlı, Şehir Hastanesi'nin Merkeze Uzak Olmasını Eleştirdi: 'Orası da Ölüm Sayısını Ne Yazık Ki Artırdı' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement