Ahmet Özhan: 70 yaşına geldim, saçlarım bile ağarmadı - Son Dakika
Magazin

Ahmet Özhan: 70 yaşına geldim, saçlarım bile ağarmadı

Ahmet Özhan: 70 yaşına geldim, saçlarım bile ağarmadı

? Pandemi kabusu nedeniyle bu yıl ramazan rutinlerimiz değişti.

30.04.2020 08:23  Güncelleme: 10:18
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

? Pandemi kabusu nedeniyle bu yıl ramazan rutinlerimiz değişti. Siz şu sıralar en çok neyin özlemini çekiyorsunuz?

- Karantina dönemini o kadar zevkli yaşıyorum ki, muhtemelen benden beklediğiniz cevapları alamayacak, tamamen başka bir üslup bulacaksınız karşınızda. (Gülüyor) Allah'a hamdolsun keyfim çok iyi.

? Herkes açığıyla gizlisiyle depresyondayken siz nasıl oluyor da keyifli kalabiliyorsunuz?

- Ben zaten evcimen biriyim. Fevkalade önemli işlerim olmadığı takdirde pek evden çıkmam. Dolayısıyla şu an beni zorlayan bir şey de yok. Evet, daha önceleri ramazanlarda 25'in üzerinde konser verirdim. Fakat son iki senedir konserlerde ciddi azalma vardı. Yani o açıdan da bir şey değişmedi. Bir de içinde bulunduğumuz durumdan dolayı zaten bu sene bırakın konseri bir yerde iftar yapma imkanı bile yok.

? Ben de o sıkıntıları kastetmiştim zaten.

- Yine de şikayetçi değilim. Çünkü dediğim gibi evimde mutluyum. Salgın ortaya çıkınca ramazanı evde kendi gönlümüze göre yaşar hale geldik. Yapacağım şeyler var, okuyacağım şeyler var. Ayrıca online olarak konservatuvardaki derslerimi yürütüyorum. Yani hayatımda büyük bir aksaklık yaratmadı bu durum. İftarımızı da, sahurumuzu da, teravihimizi de kendi imkanlarımızla yapıyoruz.

? Belli bir yaş grubu son yıllarda hep "Nerede o eski ramazanlar" diyordu. Siz ne düşünüyorsunuz?

- Bu zamana kadar "Nerede o eski ramazanlar" gibilerinden hiçbir ifade kullanmadım. Niye öyle söyleyeyim ki... Hatırlıyorum da ben çocukken babam Kuran-ı Kerim dinleyebilmek için neredeyse sahuru kaçırırdı. O da Arap istasyonlarından bulduğu kadarıyla. Şimdi bütün kanallarda mukabeleler oluyor, sohbetler oluyor, ilahiler oluyor. Onun için eskiyi aramak gibi bir şey gereksiz. Kimse bu nostalji kompleksine kapılıp günümüzü yetersiz görmesin. Bu ramazanlar çok daha üstte.

BU YOLA KAFAMA SAKSI DÜŞTÜ DİYE GİRMEDİM

? Türkiye'nin en sevilen starlarından biriyken, kariyerinizin zirvesindeyken durdunuz, tasavvufa yönelip yaşam tarzınızı değiştirdiniz...

- Tasavvufla kendimi hatırlamaya başladığımdan itibaren ilişkim olduğunu söyleyebilirim. 4-5 yaşlarındaydım. Babam sabah namazlarından sonra kahvesini içerken bir şeyler okurdu. Ben de sesine uyanıp kucağına tırmanır, onu dinlerdim. Dinlediklerim meğer ilahiymiş, hepsi küçüklükten aklımda yer etmiş. Büyüme dönemindeyken her erkek çocuk babayı takip ve taklit eder ya, ben de rahmetli babacığımı kendime rol model seçmiştim. Onun sohbetleriyle kulağım ve gönlüm meselenin farkına vardı. Yani bir anda kafama saksı düşüp de "Aaa artık böyle düşünüyorum" demedim.

? Bir kırılma noktası olmuştur ama...

- 24 yaşındayken Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorunu Araştırma Yaşatma Vakfı'na yolum düştü. Oradaki kamil büyüklerim ve büyük musiki arşiviyle baş başa kalınca, hayatıma fevkalade yön veren, hayatımı besleyen bir ortama kavuştum. Devamında "Bu hazineyi neden başka insanlarla paylaşmayayım" düşüncesiyle çalışmalara başladım.

? ve gazino yılları böylece son buldu...

- Zaten o dönem gazinoların eski tadı yoktu. Ödül törenlerinde bile sanat müziği kategorisi kalmamıştı. Sosyal bir dönüşüm söz konusuydu 80'lerin başında. Bunun da etkisiyle tasavvuf müziği konserlerine başladım. Başlar başlamaz öyle bir parladı ki bütün mesaimi kaplar hale geldi. Netice itibarıyla mesleki anlamda yeni bir kulvar oluştu.

? Sanat müziğine ilgi kalmayınca yaşanan bir geçiş gibi...

- Hayır, hizmet aşkıydı. Aksine ötekini belki daha profesyonel hislerle yapıyordum. Tasavvuf müziğini ise insanlarla güzellikleri, doğrulukları paylaşabilmek adına yaptığımı söyleyebilirim.

? Bu keskin dönüş sadece repertuvarı değil yaşam tarzınızı da değiştirdi...

- Sizin "sonradan değiştirdiniz" dediğiniz yaşam tarzı zaten çok daha insani, yemesiyle, içmesiyle, bütün ilişki biçimleriyle çok daha ahlaki bir hayat tarzı. Herkesin aşağı yukarı benimsemesi gereken bir hayat. Geçmişte sallapati bir yaşam sürerken, çok daha rabıtalı, çok daha düzgün bir hayata kavuştum.

KONSERDE BİR HANIM  "BUNA HAKKINIZ YOK" DEDİ

? Bir dönem tamamen tasavvuf müziğine yönelmiştiniz, sonrasında Türk sanat müziği yeniden girdi repertuvarınıza. Neden böyle bir dalgalanma yaşandı?

- Bu bir dalgalanma değil. Türk müziği o kadar yok sayılmaya başlandı ki yolda rastladığım, hiç tanımadığım insanlar dahi Türk müziğinin bu hale gelişinden beni sorumlu tuttu. Hatta Boğaziçi Üniversitesi'nde Hazreti Mevlana'nın rubailerinden ve gazellerinden oluşan bir özgün beste konseri verirken, salondan bir hanımefendi kalkıp "Ahmet Bey bunlar da çok güzel ama bizi tanıdığımız Ahmet Özhan'dan ve repertuvarından mahrum bırakmaya hakkınız yok" deyiverdi.

? Yani tepkiler işe yaradı.

- Tepki demeyelim de mesele artık bir göreve dönüşmüştü. Ben de Türk sanat müziğini gündeme almak, ona da hizmetimi devam ettirmek zorunluluğu hissettim. Bir dalgalanma değil bir hizmeti yeniden canlandırma gayesiydi.

HACCA ASIL GENÇKEN GİDİLİR

? Hacca 29 yaşındayken gitmişsiniz. Bu kararı nasıl aldınız?

- Evet, 80 senesiydi. O dönem gençlerin hacca gitmesi pek söz konusu değildi. Çünkü hac yanlış değerlendiriliyor. Elini eteğini çekeceksin hayattan, ondan sonra gideceksin gibi bir algı. Bu doğru değil. Hac fiziki, çok meşakkatli bir ibadet olduğundan asıl gençken bu ibadeti yapmak lazım. Hacca gitmeme gelince; bu bir tesadüf değil tevafuk. Önceden rüyasını görmüştüm, Kabe'yi tavaf ediyordum koşarak. Rüyamı bir büyüğüme anlattım, "Hacca gideceksin Ahmet" dedi.

? O rüyayı gördüğünüzde hacca gitmek gibi bir planınız var mıydı?

- Yoktu. Nereden bileyim o rüyadan bir-iki ay sonra hacca gideceğimi... Hac dönüşü havalimanından çıktım, karşımda bir dolu gazeteci. 29 yaşındayım, 'Ahmet Özhan'lığın zirvesindeyim, tabii o dönemin magazini için büyük haber bu. Dediler "Ya kendin gelir anlatırsın ya da bildiğimizi yazarız". Sonra Hafta Sonu gazetesinin ofisinde bir masa verdiler bana, resimler ve yazılarla iki haftalık bir tefrika hazırladım orada.

70 YAŞINA GELDİM  SAÇLARIM BİLE AĞARMADI

? Hep kadınlara sorulur yaş almamalarının sırrı ama sizin de böyle bir durumunuz var. Fiziksel olarak yaşınızın çok gerisinde kalmayı neye borçlusunuz?

- Evvela genetik. 70 yaşına geldim, daha saçım ağarmadı. Görüntü itibarıyla dik durabiliyorum, işime devam edebiliyorum, 2.5 saat sahnede kalabiliyorum ve bunlara cenabı hakkın bir lütfu olarak bakıyorum. Allah bana bu avantajı verdi, ben de onun kullarına nasıl daha iyi hizmet edebilirim diye düşünüyor, bunu bir mesuliyet olarak algılıyorum.

? Bir oğlunuz bir de kızınız var. Onlar sanatla ilgililer mi? Tasavvuf hayatlarında ne kadar yer tutuyor?

- Onlar da ibadetlerini eksiksiz yapıyor. Ben 29 yaşında hacca gitmiştim, onlar 19-20'lerinde. Müziği bilir, takip eder, dinlerler. Fakat profesyonel olarak yönelimleri yok. Gerçi oğlum şu sıralar yoğun şekilde tambur ve musiki çalışıyor. Kızım da piyanoyla meşgul oluyor, evinde piyanosu var. Yani müziği entelektüel bir donanım olarak hayatlarında bulunduruyorlar. Musiki onlarda benimki gibi hem iş, hem AŞ hem de aşk vaziyetinde değil.

SOSYAL MEDYA ÇAMUR BİR ORTAM

? Teknolojiyle aranız nasıl? Sosyal medya kullanıyor musunuz?

- Önceden hizmete vesile olur kastıyla birkaç hesabım vardı. Sonra baktım ki yapı olarak o işle başa çıkabilecek biri değilim, çünkü çamur bir ortam. O yüzden hesaplarımı kapattım. Sadece arkadaşlarımla iletişim kurmak üzere WhatsApp, bir de üniversite derslerime devam etmek için Zoom'u kullanıyorum. Onlar haricinde Facebook, Twitter, Instagram falan yok. Hem onlara ayıracak vaktim yok hem de o sahada top koşturmak benim işim değil.

SALGINDAN SONRA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

? "Her an bir öncekinden farklıdır, her an bir kıyamet ve bir yeni yaratım söz konusudur" diyorsunuz. Korona salgını da bu açıdan bakıldığında yeni yaratım öncesindeki kıyamet olabilir mi?

- Konjonktürel olarak meseleye baktığımızda, dünyada bir değişiklik yapılması istendiği, o amaçla virüsün üretildiği iddiasında bulunan araştırmacılar var. İkinci ihtimal şu; gezegenimizi çevre anlamında yeterince itinalı, titiz ve saygılı kullanmadığımızdan, dünyanın bize bir isyanı olabilir bu virüs. Üçüncü ihtimal de cenabı hakkın insanlara bu derece yoldan çıkmışlığının, bu derece ahlaki zafiyetinin bir cezası olabilir. Çoluk çocuk, hayvan demeden katliamlar yaşanıyor. Daha yeni Avustralya'da 5 bin deveyi makineli tüfeklerle tarayarak öldürdüler.

? Size hangi ihtimal daha yakın geliyor?

- Ben bunlardan birisinin değil hepsinin katkısı olduğu kanaatindeyim. İlerisi için ne düşünüyorsunuz derseniz, bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, bu korkunun insanların yüreğine salındığını düşünüyorum. Virüsün mutasyona uğraması ya da tekrar edebilmesi mümkün. Bekleyip göreceğiz.

PARA DEĞİL KALİTE ÖNEMLİ

? Yıllar önce yabancı müzisyenlerle bir projede buluşmuş, o projede hem sanat müziği hem arya seslendirmiştiniz. Böyle iddialı projeler yeniden gündeme gelebilir mi?

- Evet, müzik müziktir, yerlisi yabancısı gibi bir kategori söz konusu olmaz. Yeter ki bana uygun projeler çıksın. Yani bir kalite olsun da ne olursa olsun. Haddimi bilirim, beceremeyeceğim işe girmem. Ama pek beceremediğim bir şey olmadı şimdiye kadar. Dediğiniz gibi o projede barok bir orkestrayla Hendel eserleri de okudum, Türk sanat müziği eserleri de. Yine reddedemeyeceğim, beni cezbedecek bir teklifle gelirlerse düşünürüm. Bu tabii ki ekonomik anlamda değil, kaliteyi kastediyorum. Şu an öyle bir proje söz konusu değil.

Kaynak: Hürriyet

Son Dakika Magazin Ahmet Özhan: 70 yaşına geldim, saçlarım bile ağarmadı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Metin Akpınar'ın kızı Duygu Nebioğlu, annesi Suphiye Orancı'yı bulmak için harekete geçti
    01:09 Metin Akpınar'ın kızı Duygu Nebioğlu, annesi Suphiye Orancı'yı bulmak için harekete geçti

    DNA testiyle ünlü oyuncu Metin Akpınar'ın kızı olduğunu kanıtlayan Duygu Nebioğlu, şimdi de annesi Suphiye Orancı'ya ulaşabilmek için Müge Anlı'nın programına katıldı. Suphiye Hanım'ın çocuklarının biyolojik babasıyla ilgili iddialar da programda ele alındı. Ümit Besen ise bahsi geçen kadını tanımadığını ve olaylarla hiçbir ilişkisinin olmadığını belirtti.

  • Önce kardeşleri sonra kendisi... Edirne'nin en meşhur ciğercisi hayatını kaybetti
    22:09 Önce kardeşleri sonra kendisi... Edirne'nin en meşhur ciğercisi hayatını kaybetti

    Edirne'de 2 ay önce toprağa verdiği ağabeyinin acısını sindiremeden geçen hafta Perşembe günü yine bir ağabeyini daha toprağa veren Edirne'nin meşhur ciğercisi Bahri Dinar, uyurken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Edirne'nin tanıtıma büyük katkı sağlayan kentin sevilen yüzü, Edirne'yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı 63 yaşındaki Bahri Dinar, hayatını kaybetti.

  • Müjde Ar'a Münih Türk Film Günlerinde 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü'
    21:10 Müjde Ar'a Münih Türk Film Günlerinde 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü'

    Münih'te düzenlenen 35. Münih Türk Film Günlerinde Yeşilçam'ın usta oyuncusu Müjde Ar'a 50. Sanat Yılı dolayısıyla 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü' verildi. Müjde Ar ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada kadınları desteklemeye adadığı hayatını anlattı ve kendisine verilen ödülün iki sahibi olduğunu belirtti. Ayrıca, Müjde Ar'ın Şener Şen ile başrolleri paylaştığı 'Şalvar Davası' adlı film restore edilerek festivalde gösterildi.

  • Neşe Aksoy'dan Akciğer Kanseri İtirafı
    21:10 Neşe Aksoy'dan Akciğer Kanseri İtirafı

    Magazin dünyasının tanınmış isimlerinden Neşe Aksoy, yaklaşık 10 ay önce akciğer kanseri teşhisi konulduğunu ve yaşadıklarını magazinci.com'daki köşesinde paylaştı. Aksoy, son tahlillerinde yeni kitlelerin görüldüğünü belirterek gelecek süreç hakkında bilgi vermedi.

  • Edirne'nin Tava Ciğer Elçisi Bahri Dinar Vefat Etti
    20:11 Edirne'nin Tava Ciğer Elçisi Bahri Dinar Vefat Etti

    Edirne'yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar, evinde geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatını kaybetti. Edirne'nin meşhur lezzeti tava ciğeri ve şehri tanıtmak için yaptığı çalışmalarla bilinen Dinar'ın vefat haberi, Edirnelileri derin bir üzüntüye boğdu. Cenaze törenine birçok önemli isim katıldı ve Bahri Dinar için duygusal açıklamalar yapıldı.

  • Arka Sokaklar 670. Bölüm: Ekip, Rus bürokrata suikast girişimini önlemeye çalışıyor
    17:28 Arka Sokaklar 670. Bölüm: Ekip, Rus bürokrata suikast girişimini önlemeye çalışıyor

    Kuzgun, İstanbul'da bir konferans verecek olan ünlü Rus bürokrat Ivan Nazımovıc'in peşindedir. Ekibimiz Ivan için bir koruma kalkanı oluşturur. Bir asker uğurlama töreninde havaya sıkılan kör bir kurşunla kızını kaybeden baba Kazım intikamını almak için ilginç bir yola başvurur. Arka Sokaklar 671. Bölüm 2. Fragmanı yayınlandı! Engin, casusluktan gözaltına alınıyor! Arka Sokaklar yeni bölümüyle 19 Nisan Cuma saat 20.00'da Kanal D'de!

  • Erol Küçükyalçın'ın Anma Konseri Cem Karaca Kültür Merkezi'nde Yapıldı
    17:10 Erol Küçükyalçın'ın Anma Konseri Cem Karaca Kültür Merkezi'nde Yapıldı

    2018 yılında hayatını kaybeden Türk Musikisi'nin önemli isimlerinden Erol Küçükyalçın için anma konseri düzenlendi. İstanbul Türk Musikisi Sevenler Derneği Başkanı Nilüfer Fenerci Yargıcı, konuşmasında hocanın adını yaşatmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Konserde Küçükyalçın'ın en sevdiği Türk Musikisi şarkıları seslendirildi ve izleyiciler de şarkılara eşlik etti. Erol Küçükyalçın, TRT radyolarında bantları denetimden geçen nadir sanatçılardan biriydi ve 40 yıl boyunca İstanbul Türk Musikisi Sevenler Derneği'nin hocası ve şefi olarak görev yapmıştı.

  • Ege, İstanbul'u farklı gözlerle anlatan klibi hakkında konuştu
    17:09 Ege, İstanbul'u farklı gözlerle anlatan klibi hakkında konuştu

    Ege, çekilen görüntülerden sonra İstanbul'u daha önce hiç böyle görmediğimizi söyledi. Ayrıca, oyuncuların şarkı söylemesi konusunda da açıklamalarda bulundu ve bu durumun mesleki etikle bağdaşmadığını ve haksız rekabete neden olduğunu belirtti.

  • Ergin Ataman'ın babası İbrahim Nuray Ataman son yolculuğuna uğurlandı
    14:59 Ergin Ataman'ın babası İbrahim Nuray Ataman son yolculuğuna uğurlandı

    A Milli Erkek Basketbol Takımı ve Panathinaikos'un başantrenörü Ergin Ataman'ın 89 yaşında vefat eden babası İbrahim Nuray Ataman, Zincirlikuyu Camisi'nde düzenlenen cenaze töreniyle toprağa verildi. Cenazeye birçok spor ve sanat camiasından isimler katıldı.


Advertisement